24 Aralık 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

4 26 Kasım 2013 Salı Mevsimlik tarım işçilerinin dörtte üçü, çalıştıkları tarlalarda sağlıklı koşullarda banyo ve tuvalet ihtiyacını karşılayamıyor. Yaklaşık üçte ikisi sağlık hizmetlerine ve temiz içmekullanma suyuna erişemiyor. Yetersiz besleniyorlar, yarısından fazlası elektriksiz yaşıyor. Üstelik ücretleri zamanında ödenmiyor, çocuklar okula gidemiyor. Kadınların yarısı tarlada doğum yapıyor. Kadınlar, erkekler ve çocukların bulunduğu bu grup, sağlık, eğitim, barınma ve beslenme gibi evrensel insan haklarına 21. yüzyılın gerektirdiği düzeyde erişemiyor. o ZUHAL AYTOLUN Tarım işçilerinin çağrısına kulak verin Ş aha Çiftçi, 37 yaşında. 24 yıldır mevsimlik tarım işçiliği yapıyor. 7 çocuk sahibi. Bu yıl yanında yaşları 3 ila 16 arasındaki çocukları ve kocasıyla Aksaray’a gitti, yaklaşık 5 ay orada kalarak tarlada çalıştı. Çadırda yaşadılar, işveren yalnızca su verdi. Yemeklerini kendileri yaptılar. Gün doğarken başladılar çalışmaya, günü yine tarlada batırdılar. Günlüğü mü? Ortalama dönümü 30 TL. Gün içinde iki dönüm yaparsa, günlük 60 TL. Tabii yazın çalışıp kışın iş olmadığını düşünürseniz, 9 kişilik ailenin yıl içinde bu paralarla geçindiğini hatırlatmamız gerekir. Yasin Avdan ise tarım aracısı. Yani farklı şehirlere gidiyor, işverenle anlaşıyor, işverenin istediği sayıdaki mevsimlik tarım işçisini tarlaya götürüyor. Şükran Elmas ise 37 yaşında, 9 çocuk sahibi. Çocuklarının hepsini tarlada dünyaya getirdi. 13 yaşında evlendi ve o yaşından bu yana mevsimlik tarım işçisi olarak çalışıyor. Bu isimler, sayıları Türkiye’de yaklaşık 3 milyon olduğu tahmin edilen mevsimlik tarım işçilerinden yalnızca üçü. Her biri büyük zorluklarla çalışıyor, yüzde 80’i sigortasız. Ayrıca sağlık hizmetlerinden ve hijyenik koşullardan uzak. Bir çadırda, ailece aylarca kalıyorlar. Kötü çalışma şartları, onların yaşamlarında büyük izler bırakıyor. Hem de geri dönüşü olmayan izler! O kazandıklarıyla da yılın geri kalanını geçirmeye çalışıyorlar. Ne kadar mümkünse tabii. Hele de rakamlara bakıldığında, bakın nasıl bir manzara çıkıyor... Dünyada 1.1 milyar tarım işçisi bulunuyor. 450 milyonu mevsimlik işçi, yani gezici. Türkiye’de ise 6.3 milyon tarım işçisi var ve yaklaşık yarısının mevsimlik tarım işçisi olduğu tahmin ediliyor. TÜİK’in Hanehalkı İşgücü İstatistikleri’ne göre, tarım sektörü yüzde 24.8 ile hizmet sektöründen Her yıl başka bir ile süreli göç gerçekleşiyor Adıyaman ve Şanlıurfa’da ikamet eden toplam 1021 aileyi kapsayan araştırma sonucuna göre; aileler son bir yıl içinde 48 farklı ilde tarım alanlarında çalışmışlar. En çok Şanlıurfa, Malatya, Konya, Adıyaman, Adana, Kayseri, Hatay, Ankara, Giresun, Aksaray, Sivas, Yozgat, Eskişehir, Ordu, Kırşehir, Nevşehir, Isparta, Kahramanmaraş, Mersin, İzmir, Afyon, Gaziantep, Antalya, Manisa, Aydın, Muğla, Çorum, Kırıkkale, Elazığ, Samsun, Denizli, Erzincan, Niğde, Batman, Amasya, Tokat, Trabzon, Düzce, Bursa, Diyarbakır, Karaman, Artvin, Kocaeli, Kütahya, Sakarya, Kilis, Osmaniye ve Zonguldak’a göç ediyorlar. sonra ikinci sırada. Tarımı, sanayi ve inşaat sektörleri takip ediyor. Mevsimlik işçi göçü süresi, ağırlıklı olarak 4 ay ve üzeri. İki kişiden biri ise doğduğundan bu yana mevsimlik tarım işçisi olarak çalışıyor. Yüzde 60’ı da yoksulluk sınırının altında bir gelire sahip. Türkiye’de dört kişiden biri tarımda istihdam edilirken, Şanlıurfa ve Adıyaman’da bu oran çok daha fazla... Mevsimlik tarım iş aracılarının büyük bölümü ise İŞKUR’a kayıtlı değil. Tarımda İş Aracılığı Yönetmeliği hakkında da bilgi sahibi değiller. Çalıştıkları illerde koruyucu sağlık hizmetlerine erişimde sorunlar var. Üçte ikisi tarlalarda çocuklarıyla birlikte çalışıyor. Mevsimlik tarım işçilerinin yüzde 38.8’i devletten ayni ya da nakdi yardım aldığını söylüyor. Yardım alanların yüde 57.1’i yakacak, yüzde 19.8’i eğitim, yüzde 17.5’i özürlü maaşı ve yüzde 10.4’ü gıda yardımı alıyor. Yardım alan ailelerin yaklaşık beşte biri ise yakacak ve gıda başta olmak üzere birden fazla yardım aldığını ifade ediyor. Ailelerin tarlalarda çalışırken sağlıklı içme ve kullanma suyuna erişimlerinin oranı ise sadece üçte bir. Bilinçlendirme çalışmaları yapılıyor Harran Üniversitesi ve Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu Türkiye Ofisi (UNFPA) yürütücülüğünde Sağlık Bakanlığı Türkiye Halk Sağlığı Kurumu, Tekfen Holding iştiraklerinden Toros Tarım ve Hollanda Büyükelçiliği’nin katkılarıyla geliştirilen “Mevsimlik Tarım İşçileri ve Ailelerinin Sağlığının Geliştirilmesi Programı” zorlu koşullarda çalışan ve yoksullukla mücadele eden mevsimlik göçebe tarım işçilerinin özellikle hastalıklarının önlenmesine katkıda bulunmayı hedefliyor. Uluslararası Çalışma Örgütü’ne göre en tehlikeli iş alanlarından biri olarak tanımlanan tarım işçiliğinin Türkiye’de yaklaşık yüzde 50’sini kapsayan mevsimlik tarım işçilerinin sağlık düzeylerinin iyileştirilmesini hedefleyen “Mevsimlik Tarım İşçileri ve Ailelerinin Sağlığının Geliştirilmesi Programı”na 5 yıl için yaklaşık 1 milyon dolar kaynak ayrıldı. Sorunlar oldukça fazla. İvedilikle de çözümünün bulunması gerekiyor. Çünkü ölümler, sakatlıklar, hastalıklar yaşanmaya devam ediyor. Bu anlamda başlatılan projede, sağlık, güvenlik ve sosyal alanlarda yaşanılan sorunların çözümü için sektörler arası işbirliğine yönelik adımlar da atılıyor. Mevsimlik tarım işçilerinin yaşadıkları temel sorunların çözümüne yönelik bilinçlendirme programları ile başlayan ve çoğu kadın mevsimlik tarım işçilerinden din görevlilerine, sağlık hizmetleri sunucularından ilgili kamu görevlilerine,
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle