Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Günler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
10 u Doğa Derneği ve Dünya Turna Vakfı ortaklığında, 2010 yılından bu yana yapılan araştırmaya göre Anadolu’da üreyen 12 turna çifti kaldı. Turnaların yok oluş sebebi ise doğal yaşam ortamlarının aşırı otlatma ve konvansiyonel tarım uygulamalarıyla yok edilmesi. 29 Ekim 2013 Salı Anadolu’nun Turnaları Yok Oluyor M asallardan, türkülere, kilimlerden danslara hemen her kültürün bir parçası olan turna kuşlarının durumunu ortaya çıkarmak için Doğa Derneği ve Dünya Turna Vakfı’nın birlikte yürüttüğü biyolojik ve kültürel araştırma sonuçları açıklandı. Araştırma kapsamında türe yönelik tehditler ekolojik ve kültürel olarak iki ana kolda değerlendirilmiş. Ekoloji tabanlı tehditlerde “Aşırı ve Plansız Otlatmanın” türü etkileyen en önemli tehdit. “Tarımsal Yoğunlaşma”, “Su Rejimine Müdahale, Drenaj ve Kurutma” önde gelen diğer önemli tehditler. Türü etkileyen kültürel bağlamdaki tehditlere yönelik incelemeler doğrultusunda ise kültürel tek tipleşme akımı şemsiyesi altında göç, doğaylainsan, insaninsan ve insantoplum arasındaki ilişki biçimlerinin değişmesi, türün yok olmasında büyük ve genel tehditler olarak belirlenmiş. Doğa Derneği’nin yaptığı araştırma, turnaların tahmin edildiğinden de hızlı yok olduğunu ortaya çıkarıyor. Bu araştırmaya göre 2008 yılında varlığı keşfedilen Anadolu dağ turnası için sadece üreyen 12 çift ve 19 yavru kaydedilebildi. Araştırmada, en fazla turnaya ev sahipliği yaptığı için bu türün korunmasında en önemli bölgenin Sivas olduğu ortaya çıktı. Türle ilgili yapılan kültürel araştırmalar bunun bir tesadüf olmadığını gösteriyor. Bu bölgedeki, AleviBektaşi kültürünün turnaları kutsal kabul etmesi ve onlara zarar vermemesi, turnaların burada hala yaşam sürmesini sağlıyor. Turna, geçmişte ülkemizde sulak alan sistemlerinde yaygın olarak üremekteyken günümüzde Orta Anadolu’da, Orta Karadeniz ve Doğu Anadolu’da az sayıda ürüyor. Turnaların yok olmasındaki en önemli sebepler, yuva kurduğu alanlardaki otlatma baskısı ve tarım alanı açmak için yaşadıkları sulak alanların kurutulması. Turnalar çok sığ sulak alanlarda yuva kuruyor ve bu alanların etrafındaki çayır ve tarlalarda besleniyor. Bu nedenle, son kalan yuvalama alanlarının tehditlerden arındırılması ve onlara yaşama şansı veren örnek uygulamaların gerçekleştirilmesi gerekiyor. Turnaların, Anadolu’da doğa kültürünün sembolü olduğunu belirten Doğa Derneği Genel Müdürü Engin Yılmaz,“Doğanın ve kültürün birlikte yok olduğunun en büyük göstergesi turnanın da yok oluşudur. Turnaları yaşatmak, sadece doğanın değil Anadolu’nun doğa ile uyumlu yaşam kültürünün de, köklerimizin de yaşaması için önemli ve zorunludur” diyor. Artık göç daha kolay takip edilebilecek B Palamutların göç yolu açığa çıkıyor Balık türlerinin yok olmasına karşı yürüttüğü çalışmalar ve kampanyalarla ses getiren Metro Toptancı Market ve Türk Deniz Araştırmaları Vakfı (TÜDAV) 2012 yılı 5 Haziran Dünya Çevre Günü’nde güçlerini birleştirmişti. Metro ve TÜDAV’ın hayata geçirdiği “Palamutlar Nerede” projesi bir yılı aşkın bir süreyi geride bıraktı. Bu sürede toplam bin 615 palamut, İstanbul Boğazı, Rumeli Kavağı, Kilyos, Samsun açıkları, GiresunTirebolu ve ÇeşmeSakız Adası bölgeleri arasında markalanıp denize salındı. Bu palamutlardan 26 tanesi, markalandığı noktalardan değişik uzaklıklarda balıkçılar tarafından bulunup TÜDAV’a bildirildi. Samsun açıklarında markalanıp 324 km uzaklıkta BartınKuruçaşile mevkiinde bulunan ve yine Samsun açıklarında markalanıp 386 km uzaklıkta ArtvinHopa mevkiinde bulunan palamutlar en uzak mesafelerde yakalanan palamutlar oldu. İkinci yılın palamutları Beykoz dalyanında düzenlenen etkinlikle denize bırakıldı. Ekim ve Kasım 2013 tarihlerinde de Çanakkale, Saroz Körfezi, Çeşme ve İskenderun’da da yeni markalama çalışmaları yapılacak. Böylece balığın sadece Karadeniz ve Marmara denizlerinde değil, Ege ve Akdeniz’deki göç yolları hakkında da bilgi edinilmesi amaçlanıyor. Üç yıl sürecek proje kapsamında toplam 4 bin 500 palamut markalanıp denize bırakılacak. alkanlar ve Anadolu’da kuluçkaya sayımlar için en yüksek sayıda küçük akbaba kaydının gerçekleştiği üç yatan Küçük Akbabalar, her yıl nokta, en ideal gözlem noktaları Afrika’ya Türkiye üzerinden göç olarak tespit edildi. Bulgular Afrika’ya ederek gidiyor. Küçük akbaba gibi geçmeyi hedefleyen yırtıcı kış türlerinin süzülen yırtıcı kuşlar için, bu uzun büyük bir kısmının toplu halde göç yolculuğunda enerjilerini verimli Anadolu’dan çıkış yaptıkları alanın şekilde kullanmalarını sağlayan sıcak ErzinOsmaniye arasında uzanan ova hava termalleri yüzünden boğazlar ve olduğunu ortaya koydu. kanallar gibi daralan kara parçaları Çalışma hakkında açıklama yapan kritik önem taşıyor. Türkiye ise göç rotasında en önemli darboğaz Hatay ve Doğa Derneği Bilim Koordinatörü Süreyya İsfendiyaroğlu, “Türkiye, çevresi. Nesli tehlike altındaki Doğa nesli tehlike altındaki Küçük türün korunması için Derneği, nesli akbabanın Avrupa Türkiye’de yapılacak popülâsyonunun her türlü çalışma tehlike altındaki neredeyse yarısını küresel etkiler küçük akbabaların göç barındırıyor. Türün doğuracak hareketlerini anlamak için göç yolları üzerine nitelikte. Bu Hatay ve çevresinde saha yaptığımız saha sebeple Doğa çalışmaları gerçekleştirdi. Uydu Derneği, vericisi takılan Küçük akbabaların, çalışması ile Küçük Bulgaristan göç sırasında Hatay’a ulaştıktan akbabaların Balkanlar, Batı ve İngiltere sonra farklı yollar izleyerek ve Orta Anadolu Birdlife güneye inmeyi tercih ettikleri popülâsyonlarının ortakları ile ilk defa bu çalışma ile uzun vadede birlikte yürüttüğü sahada tespit izlenmesi amacıyla en uluslararası çalışmalar edildi. etkin yöntemi tasarlamayı kapsamında türün hedefledik. Küçük akbaba ülkemizdeki göç yollarını küresel ölçekte nesli tehlike altında araştırmaya başladı. Diğer yırtıcı bir tür ve tür üzerindeki tehditler türlerin sayımının da gerçekleştirildiği artarak devam ediyor. Yaptığımız araştırma ile kısa zamanda çok bu bilimsel çalışmaların sonuçları önemli bulgulara ulaşıldı.Yapılan türün korunması için yapacağımız çalışmalar göç rotası üzerindeki çalışmaları belirleyeceğinden kritik darboğazların önemini ortaya koydu. önem taşıyor. Son 50 yıl içinde Geniş alanlara yayılan türü izleyecek Avrupa’da ve Hindistan’da yaşayan yeterli kapasite sağlamak oldukça akbabaların yarısından fazlası yok zorken, göç sırasında dar boğazlarda oldu. Yaşadıkları doğal alanların tahrip sayma yönteminin tercih edilmesi ile edilmesi, izinsiz avcılık, zehirlenme ve kaydedilen 552 Küçük akbaba bireyi geleneksel hayvancılık gibi doğa ile son 33 yılın Anadolu’da bilinen en uyumlu geleneksel yaşam biçimlerinin yüksek rakamı oldu. terk edilmesi bu yok oluşun nedenlerini Bir ay süren bu ön çalışma ile oluşturuyor” diyor. önümüzdeki yıllarda yapılacak