Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Günler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
29 Ekim 2013 Salı 3 üçte 1’i çöpe gidiyor Aşırı tüketenlerin toplam tüketimini azaltmak! Küçülmenin merkezinde, bireysel ve toplu tüketim modellerinde çarpıcı değişimler yapılması yer alıyor. Ama halen refah her zamankinden daha fazla tüketmek ve daha fazla büyümek olarak algılanıyor. İnsanların ekolojik etkilerinin büyük bölümü gıda, konut ve ulaşımdan kaynaklanıyor. Aşırı gelişmiş ülkelerde insanların daha sade yaşamaları daha küçük evlerde yaşamaları, araba kullanmak yerine daha çok yürümeleri ve toplu taşıt kullanmaları, daha az yiyecek tüketmeleri, daha az atık üretmeleri gerekiyor. Ama dediğimi gibi tüketimin bir model olarak sürekli körüklendiği bir ekonomik düzen içinde bunu gerçekleştirmek hiç de kolay değil. Çünkü halen refah her zamankinden daha fazla tüketmek ve daha fazla büyümek olarak algılanıyor Dolayısıyla öncelikle refahın baştan tanımlanması ve bu sözcüğün geleneksel anlamına yeniden canlandırmak gerekiyor: sağlık, toplumsal bağlar, hobilerle ÖZLEM uğraşma özgürlüğü, ilgi çekici işler... Bunun için neler yapılıyor ve neler YÜZAK yapılabilir? Worldwatch Enstitüsü’nün her yıl yayınladığı Dünyanın Durumu 2012 Raporu’nda “Fazla Gelişmiş Ülkelerde Küçülmenin Yolu” adlı bölümde bu konuda neler yapıldığı anlatılıyor... Örneğin aşırı tüketime hatta büyümeye meydan okumak için kimi yerde uygulanan “sosyal pazarlama stratejileri”. Avatar ve WALLE gibi büyük kitlelere ulaşan popüler Hollywood filmleri, sürekli bir büyüme ve tüketim takıntısının olası korkunç sonuçlarına yani dünyanın yok olmasına dikkat çekmekte önemli rol oynuyor. Filmlerin ötesinde, Fransa ve İtalya başka olmak üzere kimi ülkelerde yen ibir siyasi harekete dönüşen bir küçülme hareketi var. Amaç küçülmeyi bir tabu olmaktan çıkarmak, ana akım medyanın ve siyasi partilerin büyümenin her zaman iyi bir şey olduğuna ilişken varsayımlarını yıkmak. Örneğin neden Alışveriş Yapmama Günü, TV’yi Kapat Günü gibi günler oluşturulmasın ki... Vergi yüklerini değiştirmek ve daha adil dağıtmak da bu kapsamda anahtar rol oynayabilir. 1972 yılında ilk kez James Tobin tarafından dillendirilen “finansal işlemlerden küçük bir vergi alınması” konusunun günümüzde daha çok gündeme getirilmesi son derece önemli. Sonuçta küçülme, insanlığın geleceğini bir parçası. FAO, 1996 yılında Roma’da düzenlediği Dünya Gıda Günü Zirvesi’nde dünya liderlerini bir araya getirdi. Zirve sonucunda dünyada 850 milyon insanın açlık veya yetersiz beslenmenin etkisinde olduğunu ifade eden ve bu rakamın 2015 yılına kadar yarı yarıya azaltılmasını öngören bir deklarasyon yayınlandı. Buna karşılık dünyada açlık ve yetersiz beslenmeden etkilenen insan sayısı 2010 yılında 925 milyona yükseldi. 2012 yılında bu rakam 868 milyona inse de 2015 yılında 425 milyonluk hedefe gerilemesi imkânsız gibi görünüyor. FAO’nun 2012 rakamlarına göre, 5 yaşın altındaki 100 milyon çocuk olması gereken kilonun altında. Yetersiz beslenme nedeniyle her yıl 2,5 milyon çocuk hayatını kaybediyor. Dünyadaki 868 milyon aç kişiden 852 milyonunun gelişmekte olan, 16 milyonu ise gelişmiş ülkelerde yaşıyor. Güney Asya’da 304 milyon, Sahraaltı Afrikası’nda 234 milyon, Doğu Asya’da ise 167 milyon kişi açlık çekiyor. Eatıklar geri dönüşüme E lektrikli ve elektronik cihazlar günlük hayatımızın vazgeçilmez bir parçası. Gelişen teknolojiyle beraber yeni modeller piyasaya sürüyor, tüketim artıyor, eskilerinin de bir şekilde ömrü dolduruluyor. Tabii, kullanım ömrü dolan elektrikli ve elektronik cihazların ne olduğu hakkında ise pek çok kişinin bir fikri yok. Aslında adına elektronik atık denilen eatık türüyle karşı karşıya olan insanlar, bu atıkların nasıl bir zarara yol açtığının da farkında değil. Kullanıcısı için kullanım değeri kalmayan ya da kullanılamaz durumda olan hasar görmüş, bozuk, kırık, tamir edilemez olarak görülen elektrikli ve elektronik cihaz ve aletlerin tümüne eatık deniyor. Eatıklar, yer kaplamaları ve zehirli maddeleri içermeleri dolayısıyla dünyada gittikçe büyüyen bir sorun olarak varlıklarını sürdürüyor. Örneğin, bir bilgisayar ekranında, ağırlığının yüzde 6’sı kadar kurşun bulunuyor. Ne kadar yüksek değil mi? Günümüzde bazı ülkelerde eatıklar, geri dönüşüm için toplanıyor ve değerlendirildiklerinde hammadde olarak kullanılabiliyorlar. Türkiye’de yılda 539 bin ton eatığın ortaya çıkıyor. Bu atıkların sadece 20 bin tonu, koşullara uygun olarak geri dönüştürülüyor. En çok televizyon ve bilgisayar monitörünün çöpe gittiği biliniyor. Türkiye’de kişi başı eatık üretimi ise yaklaşık 7 kilogram. Atık Elektrikli ve Elektronik Atıkların Kontrolü Yönetmeliği (AEEE), çevre ve insan sağlığı için tehdit oluşturan ve miktarı gün geçtikçe artan atık elektrikli ve elektronik eşyalar konusunda yeni bir sürecin başladığına işaret ediyor. Türkiye’deki AEEE yaşam döngüsünü toptan etkileyecek düzenlemelerin yer aldığı yönetmelik; üretici, tüketici, ithalatçı, belediye ve diğer resmi kurumlar için sorumlulukların çerçevesini belirliyor. ! ozlem.yuzak@cumhuriyet.com.tr İmtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına Orhan Erinç Genel Yayın Yönetmeni: İbrahim Yıldız Sorumlu Müdür: Aykut Küçükkaya Yayın Yönetmeni: Özlem Yüzak Görsel Yönetmen: Tutku Talınlı Yayınlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ Yönetim Yeri: Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No.2 Şişliİstanbul Tel: 0 212 343 72 74 Fax: 0 212 343 72 64 Reklam: Cumhuriyet Reklam Genel Müdür: Özlem Ayden Genel Müdür Yardımcısı: Nazende Körükçü Reklam Koordinatörü: Hakan Çankaya Reklam Müdürü: Ayla Atamer Tel: 0 212 251 98 7475 Tel: 0 232 441 12 20 Rezervasyon Yönetmeni: Onur Tunalı Cumhuriyet gazetesinin ekidir. Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri