17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

26 Şubat 2011 Cumartesi 5 Yeşil haberler... Yeşil bilişim ile 7.8 gigaton sera gazı azaltımı mümkün... Sulak alanların korunması suya düşerken batan ekonomi Ramsar Sulak Alanların Korunması Sözleşmesi’ni imzalayan ülkeler, sulak alanları korumak ve akılcı yönetimini sağlamakla yükümlü kılınmıştır. Yurdumuzdaki 2 milyon hektardan fazla sulak alanın 1,3 milyon hektarının, ekolojik ve ekonomik değerini yitirdiği belirtilmektedir. Sulak alanların iktisadi değerini hesaplayıp, izliyor muyuz? Maalesef hayır! ÇB Doğa Koruma ve Milli Parklar Gn.Md.lüğü’nün örütbağında ve yayınlarında –ör. Manyas Gölü sulak alan yönetim planında çevre muhasebesi çalışması veya faaliyet hedefi olarak, Sulak Alanların Korunması Yönetmeliği’nde bir başlık olarak yok! Tanımladıktan sonra, çevre muhasebesiyle ölçemediğimizi nasıl yönetebiliriz ki? Çünkü kimi kestirimlere (ör. Millenium Ecosystem Assessment) göre sulak alanların sağladığı hizmetlerin malî portresi Dünyada 15 trilyon ABD doları düzeyindedir. B ilişim göz kamaştırıcı bir hızda ilerlemesini sürdürürken, küresel bir tehdit de kapımıza dayanmış durumda: iklim değişikliği. Sanayi Devrimi'nin parlak torunu olan bilişim, dedesinden miras kalan bu tehlike karşısında ne yapabilir? Bu sorunun yanıtını bulmak üzere, 2008 yılında The Climate Group ve GeSI (Global eSustainability Iniative) bir araya gelerek, McKinsey & Company uzmanlarının da katkılarıyla bir çalışmaya imza attı. Bu çalışmayla elde edilen sonuçları da SMART 2020:Bilgi çağında düşük karbon ekonomisinin hayata geçirilmesi başlıklı bir raporla yayımladılar. SMART 2020 raporuna göre, bilgi ve iletişim teknolojileri (BİT), 2020 yılı itibariyle yılda 7.8 Gigaton (Gt) CO2 eşdeğeri (CO2e) sera gazı azaltımı potansiyeline sahip olacak. Bu miktar küresel sera gazı salımında %15'lik bir azalma anlamına geliyor. Sulak alanların değerlendirme (ölçümmuhasebe) sorunları Sulak alanların iktisadî getirilerinin ve sulak alanlara ait yitimlerin iktisadî götürülerinin ölçüm ve hesaplanmaları biraz karmaşık bir çalışmadır. Çevre ekonomisi ve muhasebesi dalında 1970’lerden bu yana çeşitli bilimsel gelişmeler –uygulama aynı hızda gitmese de olmaktadır. Tarımda değerleme bağlamında kullanılan çeşitli değerleme usulleri vardır. Konuyu Dünya Koruma Birliği bünyesindeki ’nun ‘Sulak Alanların İktisadî Değerlendirilmesi’ başlıklı bu konudaki planlamacılar için hazırladığı rehber ve Doç. Dr. Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP) MEL H şemsiyesi altında olan ama AB ve Almanya Çevre Bakanlığı girişimleri ile oluşmuş bir BAŞ platform olan (Ekosistem ve Biyoçeşitliliğin Ekonomisi) yayınlarından alıntılayarak ve de kimi eklentiler yaparak, aşağıdaki gibi toparlayabiliriz. Sulak alanların toplam iktisadî değeri (TİD) iki bileşenden oluşuyor: kullanım değeri (tüketici ve tüketici olmayan dolaysız kullanım değerleri ve dolaylı kullanım değeri) ve kullanım dışı değeri. Kullanım dışı değeri deyimiyle, sulak alanın varlığından duyulan mutluluk, sevgi gibi hususlar kast ediliyor. Tüketici olmayan kullanım değeri derken de, eğitsel etkinlikler gibi hususlar sayılıyor. Gerek dolaysız, gerek dolaylı kullanım değeri başlığında gündeme gelen ve zaman zaman iç içe geçen mal ve hizmet yararlarına örnekler vermek gerekirse, iklim değişikliği göçleri, orman kaynakları, tarımsal ürünler, yabanıl yaşam kaynakları, su ürünleri, saman, mineral kaynaklar, su ulaşımı, su kaynağı, dinlenme ve turizm, su kültürü, araştırma sahası, gübre üretimi, enerji üretimi, taşkın kontrol, fırtına ve rüzgardan koruma, çökelti uzaklaştırılması, , yeraltı kaynak sularıyla ilgili hizmetler, erozyon kontrolü, kültürel estetik ve tarihsel değerlerin korunması vb. şeyleri sayabiliriz. Bu yarar ve yitimlerin değerlendirilmesinde kullanılan çeşitli tekniklere de değinelim: yerine koyma veya yenileme vb. maliyet türlerine dayalı maliyet bedeli; yeniden üretim değeri; hasıla değeri; piyasa fiyatı değeri vb. Bunlar farklı durumlarda kullanılabilir. Örneğin, maliyet bedeli tekniği daha çok yapay sulak alanlar için kullanılabilir; hasıla tekniği ise doğal sulak alanlar için rahatça kullanılabilir vb. Bu çalışmayı yararmaliyet, yararetkililik gibi iktisadî tekniklerden, iktisadî olarak parasallaştırılamayacak boyutları da kapsayan tekniklerle (çevresel etki değerlendirmesi, çevre akış değerlemesi vd.) pekiştirmek olasıdır. Sonsöz Sulak alanlar ile ilgili genel Müdürlük, belediyeler vb kurum ve kuruluşlar gecikmeksizin TEEB’in çalışmaları ışığında işe başlamalıdırlar. Acaba ülkenin gelirgider tablosu (ödemeler tablosu) yanı sıra bilançonun da hazırlanıp, doğal varlıkların değerinin de hesaplanıp koyulması için TÜİK eşgüdümünde ilgili kurumlardan bir heyet oluşturup çalışmanın zamanı geçmedi mi acaba? Bu işe hep beraber Manyas sulak alanı balaban fasulyesi yiyip, başlamalı! Renault’un hedefi 2016 sonuna kadar 1.6 milyon elektrikli otomobil satmak R enault CEO’su Carlos Ghosn, geçtiğimiz günlerde Fransız Les Echos gazetesinde yer alan söyleşisinde, şirketin hedefinin 2016’ya kadar 1.6 milyon elektrikli otomobil satmak olduğunu söyledi. Renault, 2020 yılında elektrikli otomobillerin toplam otomobil piyasasının yüzde 10'unu temsil edeceğini öngörüyor. RenaultNissan ittifakı 20092015 arasında elektrikli otomobillere 4 milyar euro yatırım yapacak. Ghosn, " Piller şu an için 160 ila 200 kilometre yol alınmasını sağlıyor. Pillerin şarj edilmesi konusunda da hızlı gelişmeler söz konusu. Bazı ülkeler 10 bin euro karşılığında benzin istasyonlarında, süpermarketlerin otoparklarında hızlı şarj fırsatı sunuyor. Bu çok büyük bir yatırım değil. Cep telefonu ilk kez piyasaya çıktığında, bir kilo ağırlığındaydı; sekiz saatte şarj ediliyordu ve sadece 30 dakika konuşulabiliyordu. Bu şartlar pazarın gelişimini engellemedi. Otomobilin fiyatı sorun olmayacaktır.” dedi. GSR Enerji’nin rüzgâr türbinine TÜBİTAK desteği Y erli enerji üretiminde Türkiye’nin en önemli firmaları arasında yer alan GSR Enerji, ürettiği dikey eksenli WAW türbinleri geliştirerek TÜBİTAK’a başvuruda bulundu. Halihazırda daha düşük kilovatta rüzgar türbini üreten firma, 50 KW için hazırladığı projeyi TÜBİTAK’a sundu ve kurumun denetçilerinden tam not aldı. Böylece GSR, yeni türbininin geliştirilmesinde TÜBİTAK’ın da desteğini alarak yoluna devam edecek.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle