23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

26 Şubat 2011 Cumartesi 15 Kriz sadece bir başlangıç mı şartlarında yaşanan bu aşırı değişimin obel ödüllü ekonomist ve New York arkasında ne yatıyor? Bu durum bir noktaya Times yazarı Paul Krugman gazetede kadar, doğal bir olay olan La Nina hava kaleme aldığı makalesinde "eldeki akıntısının normalden daha soğuk hale kanıtlar daha kaygı verici bir hikayenin varlığına işaret ediyor" diyor ve sözlerini şöyle gelmesinden kaynaklanıyor. La Nina'dan kaynaklan durumlar tarihsel sürdürüyor: Gaz salınımlarından dolayı iklim olarak bakıldığında küresel gıda krizleriyle değişikliği devam ettikçe gıda fiyatları ilişkili bir seyir takip ediyor. Aynı durum, yükselişinde henüz başlangıcı yaşıyor 20072008 döneminde yaşanan krizde de olabiliriz.Gıda fiyatlarındaki yükseliş aynı görülmüştü.Ancak hikayenin tamamı bu değil. zamanda son zamanda emtiaya olan artan Bu kış bolca yağan kara bakıp yanılmayın, taleple de ilgili bir durum. Gelişmekte olan 2010, La Nina'nın yılın ikinci ülkelerdeki hızlı büyüme yarısındaki soğutucu etkisi ve alüminyumdan, çinkoya kadar güneş faaliyetlerinin en az çeşitli hammaddelerin talebini olduğu dönem olmasına 2009'un başından beri artırmış rağmen rekor sıcaklık durumda... bakımından 2005 ile yarıştı. Çin gibi gelişmiş Rekor sıcaklıklar sadece ekonomilerdeki büyüme Rusya'da değil, dünyanın beşte hızının et tüketimi artırması biri alanı kaplayan 19 ülkede hayvanları otlatmak için daha görüldü. daha fazla alan ayrılmasını Hem yaşanan kıtlık beraberinde getirmesi bir hem de seller, küresel gerçek. Aynı şekilde, başta Nobel ödüllü ekonomist ve ısınmanın doğal sonucu pamuk olmak üzere New York Times yazarı Paul olarak ortaya çıkıyor. hammadde üretimi için daha Krugman ‘gaz salımlarını Sıcaklıklar kuraklığa neden fazla toprak ayrılmasının, azaltma konusundaki olurken, diğer yandan tarım için ayrılan alanları azaltması da başka bir başarısızlığımız devam ettikçe okyanuslardan daha fazla gerçek. Bioyakıt üretiminde daha kötüsü ile karşılaşacağız’ suyun buharlaşmasına ve aşırı yağmurlarla sellere kullanılan etanol üretimi için derken bir yandan da kötü sebebiyet veriyor... mısırdan vazgeçilmesi diğer enerji politikalarının gıda Elimizdeki kanıtlar, bir gerçek. Yani, hem fiyatlarının artışında oynadığı küresel ısınmanın ve iklim ekonomik büyüme hem de role dikkat çekiyor. değişikliğinin yaşandığı bir kötü enerji politikası gıda dünyada ekonomik ve fiyatlarının artışında rol politik olarak yaşanan aksaklıkların daha ilk oynuyor. aşamasında olduğumuzu gösteriyor. Tüm bunlara rağmen gıda fiyatlarındaki Gaz salınımlarını azaltma konusundaki yükseliş geçen yaz hava şartları ağırlaşıncaya başarısızlığımız devam ettiği sürece, kadar diğer emtia ürünlerindeki yükselişin kaçınılmaz olarak daha kötüsüyle karşı karşıya gerisinde kalmıştı... kalacağız. O zaman sorulması gereken soru şu; hava N ? kitap Şu Fırat’ın Suyu Özdemir Özbay, Dursun Yıldız / Truva Yayınları Sular içinde bir başka sudur Fırat. Üstüne ağıtlar yakılır, senaryolar yazılır, büyük projeler yapılır. O bütün bunlara aldırmaz, sadece akar... Medeniyetin doğduğu topraklara can vermiştir. Önemi hiç azalmamış, hikâyeleri, efsaneleri hiç eskimemiştir. Şu Fırat'ın suyu herşeyi bilir. Araştırırken anladık ki; siz kendi hâline bırakın onu, çok şey anlatır size, Biz de bunun için sözü, "Şu Fırat'ın Suyu'na" bıraktık... Fırat barışa ve kardeşliğe aksın diye... Gerçekten mi? Anahad O’Connor / Maya Kitap New York Times’ın bilim ve sağlık yazarı Anahad O’Connor, iki yıldan uzun bir süredir kocakarı ilaçlarının, her derde deva karışımların ve tıbbi gizemlerin doğrularıyla yanlışlarını birbirinden ayırmanın peşindeydi.Ve şimdi, uzman görüşlerinin bir araya getirildiği bu eğlenceli kitapta, zararlı sandığımız kimi alışkanlıklarımız aklanırken, faydalı sandığımız kimilerinin foyaları ortaya çıkıyor. Gerçekten mi? ( Fırtınalı Havada Duş Alma), hayatlarında bir defa da olsa neden sinekler hep bana saldırıyor diye düşünen insanlara rehberlik ediyor. (Ve evet, sinekler hep belli kişilere saldırır.) Şehir, Orta Sınıf ve Kürtler Cenk Saraçoğlu / İletişim Yayınları “Göç yüzünden sokağa çıkamaz olduk. Bizim gençliğimizde Doğulu hissederdim ben kendimi, Orta Anadolulu olmama rağmen. O zaman Doğu insanı mertti, dürüsttü. İşte işçi olmaya gelirlerdi buralarda fabrikalarda. Ekmeklerini taştan çıkarıyorlardı. Onlar sapına kadar adamdı gerçekten de. Şimdi kalmadı onlar. Hepsi bozuldu. Şimdi İzmir’e bir bak: Nerede mafya varsa Kürt, yankesici Kürt, pezevengi Kürt, kapkaççı Kürt.” Cenk Saraçoğlu’nun elinizdeki çalışması için yaptığı bir mülakattan, bu sözler. Benzer yakınmalara, gündelik hayatta, kentli orta sınıflar arasında sıkça rastlanıyor. Göçmenlerin, özellikle Kürtlerin, sosyal hayatı bozduğuna ve geçim olanaklarını daralttığına dair algı, Türkiye’nin kentlerinde hayli yaygındır. Saraçoğlu, Kürtlere yönelik bu algının temelinde, sadece doğrudan doğruya milliyetçi ideolojinin etkilerinin değil, orta sınıfların yoksullaşmasının ve tutunum kaybının yattığını gösteriyor. Asıl önemlisi, gündelik/popüler milliyetçiliğin Kürt algısında önemli bir dönüşümün vuku bulmasıdır. İnkârın yerini, “tanıyarak dışlama” alıyor: Kürt kimliğini tanıyan, fakat onu klişeleştirerek karalayan bir ayrımcılık söylemi... Cenk Saraçoğlu, “tanıyarak dışlama”yı, resmî Türk milliyetçiliğinin Kürt sorunundaki inkâr politikasının geçersizleşmesiyle ortaya çıkan bir reaksiyon olarak ele alıyor... Ve İzmir örneğinde, “tanıyarak dışlama” söyleminin özgül bir kentsel dönüşüm dinamiği ve sınıfsaltoplumsal bağlam içindeki oluşumunu inceliyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle