Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Günler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
12 31 Ekim 2011 Pazartesi ? Yeşil haber AB’nin bu yıl yayınladığı “İlerleme Raporu”nun çevre ile ilgili bölümleri Türkiye’nin bu konuda arpa boyu yol alamadığını gösteriyor ? Şarj istasyonları için ilk adım atıldı DTÜ ile Yiğit Akü, yakın gelecekte benzin istasyonları gibi yol kenarlarına kurulumu planlanan Ekoloji Ankara’daki yönetim için ne ölçüde önemli? vrupa Komisyonu, Aralık 1997’deki Lüksemburg Zirvesi’nden itibaren her yıl Türkiye’nin ilerleme raporunu Konsey’e ve Parlamento’ya sunuyor. Bu yıl 14’üncüsü yayınlanan “2011 Yılı İlerleme Raporu” 12 Ekim 2011’de kamuoyu ile paylaşıldı. Bu raporlar Avrupa Birliği ve Türkiye arasında ilişkilere, üyelik için karşılanması gereken siyasi ve ekonomik kriterlere ve Türkiye’nin üyelik yükümlülüklerine değiniyor. Üyelik yükümlülüklerine dair değerlendirme müzakere edilecek 33 müktesebat faslı üzerinden yapılıyor. 27. fasıl olan “Çevre” ile ilgili bölümde Türkiye’nin 2009 yılının Ekim ayının başından 2010 yılının Ekim ayına kadar olan dönemde Yatay mevzuat, hava ve su kalitesi, endüstriyel kirlilik, kimyasallar ve idari kapasite konularında sınırlı ilerleme; Atık yönetimi konusunda iyi düzeyde ilerleme; İklim değişikliği konusunda çok sınırlı ilerleme ve doğa koruma konusunda ise ilerleme sağlamadığı kaydediliyor. Raporda çevre ile ilgili saptamalar ise şöyle : TürkiyeRusya işbirliğiyle Akdeniz kıyılarında yapılacak nükleer santral konusunda gerek ülkedeki, gerekse uluslararası düzeydeki endişeler devam ediyor. Santralın yapılacağı bölgede deprem tehlikesi söz konusu, ama stratejik çevre değerlendirmesi hâlâ yapılmadı. Hava kalitesi alanında bazı gelişmeler oldu. Sülfürlü yakıtlar konusunda AB standartlarına uyum getirildi. Türkiye organik kirleticiler konusunda Stockholm anlaşmasına katıldı. Ancak hava kalitesini yürütecek yönetsel kapasite hiç yeterli değil. Atık yönetimi konusunda iyi bir gelişme yaşandı. 2009 – 2013 atık yönetim planı O ve güneş enerjisiyle çalışan "elektrik şarj istasyonlarının" yerli sermaye ve yerli mühendislerle kurulumu için iş birliğine gitti. Yiğit Akü ile ODTÜ Güneş Enerjileri Araştırma Merkezi (GÜNAM) arasında imzalanan protokolle elektrikli otomobillerin güneş enerjisiyle çalışan akü sistemlerinden, otomobiller için elektrik şarj istasyonları kurulumuna kadar yakın gelecekte ihtiyaç duyulacak pek çok ürünün üretimi için anlaşmaya varıldı.ODTÜ GÜNAM Müdürü Prof. Dr. Turan, güneş enerjisinin doğalgazla rekabet eder duruma geldiğini belirterek, Türkiye'deki ilk güneş santrallerinin 2012 yılının sonunda görülebileceğini söyledi. A urosolar tarafından düzenlenen IRENEC 2011 Konferansı’nda enerji, ekonomi ve kentlerde yaşanan büyük değişimler masaya yatırıldı. Konferansın sonuç bildirgesinde, yenilenebilir enerji önündeki siyasi engellerin kaldırılması gerektiği vurgulandı Sonuç bildirgesinde "Yenilenebilir enerji kaynaklarının yaygın kullanımı, yeni mülkiyet E IRENEC: Yüzde yüz yenilenebilir enerji hedefi ütopik değil biçimleri ile elele gelişebilir, yerel yönetimler, kooperatifler, birlikler ve yurttaş gruplarının kendi yerel rüzgar ve güneş santrallerine sahip olduğu örnekler dünyada yaygınlaşmaktadır. Türkiye'de bu konuda hukuki çerçevelerin zorlamasına ve öncü gruplara ihtiyaç vardır" vurgusu yapıldı. oluşturuldu: zararlı atıkların kontrolü, gemilerden atık alınması, devre dışına çıkacak ulaşım araçları, madencilik nedeniyle tahrip edilmiş araziye el konulması ve benzeri konularda. Su kalitesi konusunda fazla bir gelişme görülmedi. Su kirlenmesini kontrol altına alacak bazı değişiklikler yapıldı ve ilgili merciler arasında işbirliğini sağlayacak bir komite oluşturuldu. Ancak mekanizmalar daha hâlâ çok zayıf. Doğa koruma alanında bir ilerleme görülmüyor. Parlamentoya sunulmuş olan ve koruma altındaki mevcut bazı sitleri kullanıma açan bir yasa tasarısı doğa koruma ve biyoçeşitlilik açısından ciddi endişeler yaratıyor. Ülkenin doğusunda geliştirilen su ve enerji altyapılarının koruma altında olması gereken bitki ve hayvan türlerine verebileceği olumsuz etkiler konusundaki endişeler giderek artıyor. Öte yandan, yeni bir düzenleme, sulak alanların korunması konusundaki uluslararası anlaşmalara söz konusu olan alanları ciddi olarak yaraladı. Endüstriyel kirlenme kontrolü ve risk yönetimi konusunda çok az bir gelişme var. İklim değişimi konusunda ise fazla bir ilerleme yok. Bu alandaki çalışmalar çok yetersiz. Türkiye bu konuda Avrupa Birliği’nin yaklaşımının ve Kopenhag anlaşmasının dışında kalmayı tercih ediyor. Öte yandan, yönetsel kapasiteyi geliştirme yolunda bazı olumlu adımlar gözleniyor. Ama önemli yatırım girişimlerinin politika oluşturma ve uygulama süreçlerinde daha hâlâ çevre koruma hedefleri devreye alınmıyor. Demiryolu sektöründe hiçbir gelişme gözlenmiyor. Belli bir hazırlık niyeti de izlenmiyor. Tüketiciyi koruma hareketi hâlâ çok zayıf. Hükümet de bu yaklaşıma hiç destek vermiyor. Bisiklet kiralar gibi otomobil kiralamak size verilen elektronik bir kartla mahallenizin bir köşesinde sıra sıra dizilmiş bisikletlerden birini alıp istediğiniz yere gidiyorsunuz ve bisikleti oradaki bir diziye bırakıyorsunuz. Bu uygulamaya (vélo libre’den, yani serbest bisikletten gelme) “Velib” deniyor. Bisikleti almada ya da bir yere bırakmada karşınıza bir görevli çıkmıyor. Her şey (ödemeler dahil) elinizdeki kartın sayesinde otomatik olarak gerçekleşiyor. Bu düzen şimdilerde otomobile dönük olarak işlemeye başlayacak. Paris metropoliteninde 1.100 istasyon oluşturulacak. Bu istasyonlarda 3.000 otomobil kullanıcı bekleyecek. “Autolib” adını taşıyacak olan bu işletmenin ilk denemeleri 2 Ekim’de 33 istasyon ve 66 otomobille başlıyor. Bunlar, şimdilik kaydıyla, özel seçilmiş küçük bir kullanıcı grubunun üç ay kadar değerlendirmesine sunulacak. aris’te, bilindiği gibi oldukça başarılı P olduğu gözlenen bir bisiklet kiralama düzeni var. Sisteme abone oluyorsunuz ve Sistem özel olarak tasarlanmış, elektrik bataryasıyla işleyen, iki kapılı, dört kişilik ve ufacık (“Bluecar” diye adlandırılmış) otomobiller kullanacak. Yıllık abonman 144,00€ olarak saptanmış. Yarım saatlik kullanım için ödenecek bedel ise 5,00€. İkinci yarım saat 4,00€. Deneme süreci, bazı sıkıntıların söz konusu olabileceği tahmin edildiği için konulmuş. Böylece bunların gerçek boyutunun anlaşılması ve bazı önlemlerin planlanması bekleniyor. Olası sıkıntıların başında araca binilecek olan istasyonda mutlaka bir Bluecar’ın bulunması ve aracın bırakılacağı istasyonda ise boş park yerinin sağlanması geliyor. Velip uygulamasında da bu sıkıntı yaşanıyor; idarenin oluşturduğu gezgin bir ekip dolaşarak istasyonlar arasında bisiklet taşıyor. Ama bunun bisiklet taşıma kadar kolay olamayacağı tahmin ediliyor.[Olivier Razemon, Le Monde, 30.9.2011] Bursa’da atıktan evlere elektrik, seralara ısı B ursa Kent Katı Atık Depolama Alanı'nda oluşan metan gazının, enerji kaynağı olarak kullanılması için yürütülen çalışmalara hız verildi. Büyükşehir Belediyesinden alınan bilgiye göre, ana toplama sistemindeki gaz, jeneratörlere aktarılarak ısı ve elektrik enerjisi üretilecek. Elektrik, Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (EPDK) tarafından düzenlenecek üretim lisansını takiben oluşturulan nakil hattı üzerinden TEİAŞ’a verilerek şebeke içi dağıtımı sağlanacak. Üretilen ısı enerjisi ise kurulacak seralarda enerji kaynağı olacak. Metan gazının yenilenebilir enerji kaynağı olarak kullanılmasıyla birlikte yılda 20 bin konutun aydınlatmasına eşdeğer yaklaşık 33 milyon 600 bin kilovat elektrik enerjisi üretilecek.