02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

29 Ocak 2011 Cumartesi 3 neleri feda edersiniz? Doğaya Saygılı Enerji Üretimi hayal mi? Çok uzun bir süreden beri bekleniyordu Yenilenebilir Enerji Yasası. Hem yatırımcılar hem de çevreciler tarafından...Türkiye'de gibi tükettiği enerjisini yüzde 73'ünde dışa bağımlı bir ülke için yenilenebilir kaynaklara yönelmek, bu alanda yapılacak yatırımların özendirilmesi son derece büyük önem taşıyordu. Rüzgar ve güneş enerjisine yatırıma hazırlananların, hidroelektrik ve jeotermal enerji için planlamalarını yapanların sabırsızlıkları her geçen gün artıyordu. Sonunda 2010'un son günlerinde Meclisten çıktı. Ancak kötü bir sürpriz yaparak.. Öyle ki ne çevreciler sevinebildi ne yatırımcılar...İşin bir boyutu beklenenden çok daha düşük çıkan alım fiyatları. Yasada önerilen fiyatla güneş enerjisine yatırım yapmanın asla mümkün olamayacağını söylüyor uzmanlar. Dolayısı ile 2013 yılına kadar öngörülen 600 megavatlık güneş enerjisi kapasitesi kurulması sadece bir hayal.. İşin çevreci boyutu ise çok daha içler acısı.. Zira koruma altındaki milli parkların, SİT alanlarının ve ÖZLEM yaban hayatı geliştirme sahalarının yenilenebilir enerji YÜZAK yatırımlarına açılmasını kimse beklemiyordu. Uzun bir süreden beri Enerji Bakanlığı'nın bir kolu gibi çalışan Çevre Bakanlığı'nın doğa tahribatındaki bu ısrarı anlaşılabilir değil... Dergimiz bu sayısında kapak konusunu Enerjide Sürdürülebilirliğe ayırdı. Arkadaşımız Özlem Güvemli “Yenilenebilir Enerji için Neleri Feda Edersiniz?” sorusunu ortaya atarak yasadaki çelişkileri gözler önüne serdi. Ele aldığımız bir diğer konu ise enerji verimliliği oldu. Biliyorsunuz uzun süre üzerinde çalışılan Enerji Verimliliği Strateji Belgesi yeni açıklandı. Binaların yalıtımından, ulaşıma, sanayideki enerji tasarrufundan bireysel kullanıma kadar birçok yeni düzenlemeyi getiriyor. Şimdi sıra bu konuda toplumsal duyarlılığı yaratmada ve işin takipçisi olmakta. Çünkü enerji kullanımımızı daha etkin hale getirmede atılan adımlar, maliyeti azaltırten CO2 emisyonlarını azaltmada da büyük fırsatlar sunuyor. Üstelik bunlar iklim krizine getirilecek çözümler arasında en hızlı yaşama geçebilecek olanı. [email protected] ODTÜ’den bir grup akademisyen, alternatif Ilısu barajı projesi geliştirerek Hasankeyf’i kurtarma planı hazırlıyorlar. Yaşam alanlarını, ve kültürünü korumak için bu rant yaratma hırsınıza elbet dur diyecektir.” YYasa, üzde 5’i koruyamıyorlar Doğal Hayatı Koruma Vakfı (WWF) Türkiye tarafından da yenilenebilir enerji kaynaklarının yasal bir zemine kavuşturularak teşvik edilmesi bakımından olumlu karşılanırken 5. maddedeki düzenlemenin de doğal değerlere zarar verebilecek unsurlar içermesi nedeniyle eleştiriliyor. WWF Türkiye Genel Müdürü Tolga Baştak yasa ile ilgili görüşlerini şöyle anlatıyor: “Yasa bu haliyle ülkemizin yüzölçümünün yalnızca yüzde 5’ini oluşturan korunan alanları tehdit etmektedir. Yenilenebilir enerjinin teşvik edilmesi iklim değişikliğiyle mücadelede önemli bir adımken, söz konusu yasanın korunan alanlarımızı yatırıma açması büyük çelişki doğurmaktadır. Yasanın hazırlık ve TBMM’ye götürülme sürecinde sivil toplum kuruluşlarının görüşünün alınmaması, bu sonuca yol açan etmenlerin başında gelmektedir. Yenilenebilir enerji teknolojilerinin geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması uğruna biyolojik çeşitliliğin ve doğal kaynakların korunması ilkesinden ödün verilmemeli; yasa tüm bunları dikkate alarak yeniden düzenlenmelidir.”Hükümetin belirlediği elektrik alım fiyatları, yatırımcıların beklentilerinin çok altında kalması nedeniyle bu kesimi de pek memnun etmedi. Bu şartlar altında ürettikleri elektriği devlete değil özel sektöre satmanın daha karlı olacağını düşünen yatırımcılar yasanın tek olumlu yanının yerli üretimi teşvik etmesi olduğunu düşünüyor. Denizdeki akıntıdan elektrik elde edilecek on yıllarda gerek maliyetlerin artması, gerekse çevreci hassasiyetler sebebiyle alternatif enerji kaynaklarına yöneliş hızlandı. Şirketler, jeotermal, rüzgâr ve güneşten sonra şimdi de denizlerin dip akıntılarından enerji üretimi için çalışmalara başladı. Bu konuda ciddi çalışmalar yapan firmalardan biri de Alman teknoloji devi Siemens. Şirket, dünyanın en büyük denizaltı akıntılarından birine sahne olan Karadeniz’i elektrik üretimi için gözüne kestirdi. S Şirketin Türkiye Genel Müdürü Hüseyin Gelis, “Rüzgâr türbini mantığıyla denizaltı için türbinler üretiyoruz. Bunları Karadeniz’e kurarak elektrik üretebiliriz.” dedi. Sadece Karadeniz’den 5 bin MW enerji üretilebileceği bilgisini veren Genel Müdür, “Gelibolu’daki akıntılardan bahsetmiyoruz bile.” diye konuştu. Denizaltı elektrik üretimi sistemi halen İngiltere de kullanılıyor. Maliyeti ise aşağı yukarı rüzgâr türbinleriyle aynı. 1 megavat için 1 milyon Euro civarında yatırım gerekiyor. İmtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına Orhan Erinç Genel Yayın Yönetmeni: İbrahim Yıldız Sorumlu Yazıişleri Müdürü: Miyase İlknur Editör: Özlem Yüzak Görsel Yönetmen: Tutku Talınlı Yayınlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ Yönetim yeri: Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No. 2 Şişliİstanbul Tel: 0 212 343 72 74, Fax: 0 212 343 72 64 Reklam: Cumhuriyet Reklam, Genel Müdür: Özlem Ayden Genel Müdür Yardımcısı: Nazende Pal Reklam Koordinatörleri: Neşe Yazıcı Hakan Çankaya Reklam Müdürü: Serap Koçer Rezervasyon Yönetmeni: Onur Tunalı Tel: 212251 98 7475 Cumhuriyet gazetesinin ücretsiz ekidir Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri, Yerel Süreli Yayın
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle