Katalog

10 26 Haziran 2010 Cumartesi 10. yılında Küresel sürdürülebilir bir şekilde büyümesini faaliyetlerini disiplin altına almalarına, sağlamak için gerekli çevresel ve ölçmelerine, her sene kendilerini geliştirecek sosyal konularda belli ilkelere yeni hedefler belirlemelerine ve kamuoyunun uymaya tüm dünya halkları için önüne sunmaları nedeniyle aykırı olabilecek yatırımlar yapmaya çağırıyor. davranışlardan daha büyük bir dikkatle Bugüne kadar 8000’e yakın kaçınmalarına neden oluyor. Üstelik her şirket şirket ve sivil toplum kuruluşu kendisini başkalarıyla kıyaslayarak bu tarafından imzalanan Küresel konulardaki öğrenme hızını artırabiliyor ve İlkeler Sözleşmesi, imzalayan kendi kaynaklarına göre hedefler kuruluşlar için insan hakları, belirleyebiliyor. Bu nedenle, KİS dünyadaki en çalışma standartları, çevre yaygın gönüllü sorumluluk projesi haline duyarlılığı ve yolsuzlukla mücadele geliyor” diyor. gibi konular çerçevesinde 4 alanda Ne var ki Küresel İlkeler Sözleşmesinin 10 temel ilkenin dünyanın her yerinde yaşama geçmesinin 10. yılında imza atmış 900 iş stratejilerinin, operasyonlarının ve şirket şimdiden havlu atmış durumda. 2002’de kültürünün bir bu işe soyunan parçası haline Türkiye’de de gelmesi için durum parlak değil. Küresel İlkeler Sözleşmesinin yaşama çalışıyor. Net bir sayıyı geçmesinin 10. yılında bugüne kadar alamamıza karşın Arge imza atan 8000 şirket ve STK’dan 900’ü imzalayan 180 Danışmanlık Yönetim şimdiden havlu atmış durumda. 2002’de şirketin yarıya yakınının her yıl Kurulu bu işe soyunan Türkiye’de de durum hazırlamakla Başkanı Yılmaz yükümlü olduğu Argüden “KİS’ni parlak değil. Net bir sayıyı alamamıza raporu imzalamanın tek karşın imzalayan 180 şirketin yarıya hazırlamaması zorunluluğu var: Her yakınının her yıl hazırlamakla yükümlü yüzünden sene kurumun bu ilkeler çerçevesinde olduğu raporu hazırlamaması yüzünden gönüllülükten çıkarıldığı yaptıklarını gönüllülükten çıkarıldığı belirtiliyor. belirtiliyor. BM kamuoyuna açık bir Küresel İlkeler rapor ile duyurması. Sözleşmesi (Global Bu gerekliliği yerine Compact) Direktörü George Kell geçen yıl getirmeyenler için ise tek bir yaptırım var: yaptığı bir değerlendirmede “Şirketlerin listeden çıkarılmak. Çok basit gözüken ve sözleşmede yer alan ilkeler içinde uymakta en etkinliği düşük gözüken bir yaklaşım olmasına çok zorlandıkları ilke hangisi?” sorusuna rağmen, bu yaklaşım aslında imzalayan “Yolsuzlukla mücadele. Doğuda, batıda, şirketlerin bu ilkeler çerçevesindeki Türkiye de dahil tüm dünyada durum böyle. Yolsuzluk çok büyük ve yıkıcı bir sorun. Çünkü kamu kuruluşlarıyla da bağlantılı bir sorun. Bizim küresel ortaklarımızdan olan ve ülkelerdeki yolsuzluk seviyesini araştıran Transparency International (Uluslararası Şeffaflık Kurumu) adlı kuruluşun raporlarına göre şu anda dünyada 72 ülkede sistematik yolsuzluk var. Ayrıca yolsuzluk olan birçok ülkede insan hakları, çevre gibi konularda da birçok ihlal yaşanıyor. İş hayatı yolsuzluktan çok çekiyor” demişti. ir yandan çevre sorunları diğer yandan artan nüfusa kaliteli yaşam koşulları sunmak gerekliliği...Artık insanlık bu ikilem arasında sıkışmış durumda... Gelişmiş ülkelerin teknolojiyi de kullanarak doğal kaynakları sömürmesinin bedelini tüm dünya çekiyor. Kaynakların tükenir hale gelmesi, geleneksel üretim biçimlerinde ısrar eden, sürdürülebilir üretim ve yönetim biçimleri üzerine kafa yormayan şirketlerin varlığını da artık tehdit ediyor. Bu yüzden konu, artık bir sosyal sorumluluk projesi gibi algılanmanın çok ötesine geçerek, şirketlerin geleceklerini planlayabilmeleri için zorunluluk haline gelmiş durumda. 2000 yılında Birleşmiş Milletler’in önderliğinde belirlenen Binyıl Kalkınma Hedefleri ile ülkelere sorumluluk yüklerken aynı yıl temmez ayında Küresel İlkeler Sözleşmesi ile de şirketlerin kuramsal sosyal sorumluluklarını yerine getirmeleri istendi. Bu sözleşme yasal yaptırımı olmayan gönüllü bir uygulama. İmzalayan kurumları küresel ekonominin dengeli ve B