Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Günler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet ENERJİ G 5 Nisan 2011 22 6 TARAFI RUSYA OLAN PROJELER ARAPSAÇINA DÖNDÜ Enerjide bitmeyen tango Türkiye ile Rusya arasındaki enerji ilişkileri Güney Akım, SamsunCeyhan Boru Hattı, Akkuyu Nükleer Santral Projesi ve Nabuccco projelerine bağlanmış durumda. Türkiye, SamsunCeylan hattını gerçekleştirmek amacıyla Güney Akım’ı pazarlık konusu yapıyor. Türkiye’nin Güney Akım’a olur vermesi durumunda ABD destekli Nabucco Projesi ölmüş olacak. Enerji odaklı ilişkiler arapsaçına dönmüş durumda. Rusya açısından kritik önemi haiz olan ise Güney Akım projesi. Güney Akım, Moskova yönetiminin; ABD destekli olan ve Avrupa ülkelerinin Rusya’ya olan enerji bağımlılığını ortadan kaldırmasını öngören Nabucco’ya alternatif gördüğü bir proje. Bu nedenle Rusya’nın enerji politikaları açısından kritik bir konumda bulunuyor. Güney Akım’ın yaşama geçmemesi, Nabucco’nun içinin doldurulması ve Avrupa ülkelerine gaz taşıması; Moskova yönetimi açasından adeta bir kabus senaryosu. Güney Akım’ın Türkiye’nin Karadeniz’deki münhasır ekonomik bölgesinden geçecek olması, bu projede Rusları AKP’nin iznine muhtaç kılmış durumda. Rusya Güney Akım’da çok yönlü bir diplomasi izliyor. Bir yandan, Bahadır Selim DİLEK ürkiye, AKP hükümeti ile birlikte bir taraftan Atlantik ötesinde kurgulanan ve odak noktasında enerji kaynaklarının/güzegahlarının güvenliğini içeren stratejilerin taşeronluğunu yürütürken, diğer yandan da ulusal enerji politikası tasarımını Rusya’nın eline teslim etme noktasına geldi. Ancak, gerek Washington yönetiminin Rusya’nın etkinliğini kırmayı öngören küresel enerji politikaları, gerekse AKP hükümetinin iç politika kaygıları ile yakın çevresini öne çıkarma çabası, AnkaraMoskova hattındaki enerji diplomasisinin arapsaçına dönmesine neden oldu. Rusya’nın stratejik manevralarına, taktik yaklaşımlarla yanıt vermeye çalışan AKP, enerji konusunda Türkiye’yi neredeyse çıkmaza soktu. Mavi Akım ile birlikte başlayan “bağımlılık” süreci, 2002 yılında AKP hükümetinin iktidara gelmesi ile birlikte hız kazanmıştı. Bu noktadaki değerlendirmeler “AnkaraMoskova ilişkileri hızla gelişiyor. Ticaret hacmi katlanarak artıyor” retoriği ile öne çkarılmak istense de gelişmelerin arka planında Türkiye’nin Rusya’ya enerji bağımlılığının geri dönülmez bir noktaya gelmesine kesin gözüyle bakılıyor. Türkiye açısından hiç de olumlu bir tabloya işaret etmeyen gelişmeler, AKP’nin enerji konusunda Türkiye’yi hızla bir kapana sıkıştırmasının önünü açmış durumda. İçinde Türkiye’nin ve Rusya’nın yer aldığı bölgesel/ulusal enerji projeleri üzerinde Ankara ve Moskova arasında bir süreden buyana adeta bir satranç oynanıyor. SamsunCey T han, Güney Akım, Akkuyu Nükleer Santrali projeleri başta olmak üzere, Moskova yönetiminin Türkiye’de HES ve doğalgaz dağıtım şebekelerinin işletmeciliği gibi enerji işbirliğinin diğer konu başlıkları pazarlık masasında. Ancak, her konu başlığında güçlü olan taraf diğer tarafı sıkıştırma çabası içinde. Bu da bugün için bütün enerji projelerini açmaz içinde bırakıyor. Ancak AKP’nin projelere ilişkin yaklaşımını orta ve uzun erimli bir strateji içine oturtmamış olması, sözkonusu projelerdeki açmazların aşılması durumunda bile sürecin Türkiye aleyhine işleyeceğini gösteriyor. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın geçen ay Moskova’ya yaptığı ziyaret sırasında da taraflar stratejik hamlelerini yaptılar, ancak ne Türkiye ne de Rusya oyunu tam olarak sonuçlandıracak nihai halmeyi gerçekleştiremedi. Bitmeyen tangonun Şgürleri Tabloyu daha iyi ayrıntılandırmak için Türkiye ile Rusya arasında bitmeyen tangonun figürlerine kısaca bir göz atmakta yarar var: AKP, sürecin başından bu yana SamsunCeyhan’ı öne çıkarma çabası içinde. Ancak, Moskova yönetiminin SamsunCeyhan konusunda ciddi çekinceleri bulunuyor. Rusya hem bu projede büyük ortak du rumunda olmak istiyor hem de petrol taşıma ücretinin indirilmesini belkiyor. Diğer yandan, her ne kadar Kremlin’in talimatları doğrultusunda sınırlı bir petrol güvencesi verilmiş olsa da, Türkiye açısından Rusya’nın SamsunCeyhan’da atmış olduğu adımlar da yeterli görünmüyor. Rusya’nın ulusal petrol şirketi Transneft, Boğazlar’dan taşınmakta olan petrolün bile çok daha ucuza geldiğini açıklayıp, bu noktada Türk kamuoyunda soru işaretlerini de beraberinde getiren bir manevra yapmıştı.