Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
6 Ocak 2012 Cuma 392 13 Gazi Üniversitesi öğrencilerinin ‘Okuyucum Ol’ Projesi Engelliye ‘göz’olmak kıntıları, “Kimilerinin aynı saatte sınavı vardı. Müsait değilim diyen de, hiç istemeyen de oluyordu. İlk sınavıma hiç tanımadığım biriyle girdim. Yine birinci sınıfın ilk dönemindeki sınavlarımdan birine okuyucu bulamadığım için giremedim. ‘Okuyucum olur musun?’diye sormaya çekinen pek çok arkadaşım oldu” diye anlatıyor. Taşgın artık mezun. Ama kendisi gibi görme engelli olan Gazi Üniversiteli öğrenciler, onun sayesinde artık kendisinden daha şanslı. Çünkü Taşgın’ın da aralarında bulunduğu bir grup öğrenci, 2008 yılında, Toplum Gönüllüleri Vakfı bünyesinde, “Okuyucum Ol” projesini başlattı. Proje şöyle işliyor: Sınav dönemlerinde ilan veriliyor. Görme engelli öğrencilerin sınav saatlerini gösteren bir tablo hazırlanıyor. Saatleri uygun olan öğrenciler isterlerse gönüllü okuyucu oluyor. Bu organizasyonu, projede İKLİM ÖNGEL aktif çalışan 20 öğrenci ve mezun yürütüyor. Kuruculardan Taşgın, “Bu proje sayesinde engelli arkadaşların okuyucuları bir gün önceden belli. Böylece sınava girmeden önce luzumsuz bir stres yaşamıyorlar” diyor. le olunca engelli arkadaş da, diğerleri de konsantre olamıyor” diye özetliyor. ‘Okuyucum Ol’ Gazi Üniversitesi öğrencisi ve proje gönüllüsü Kübra Eren, Toplum Gönüllüleri Vakfı’nın düzenlediği bir etkinlik sayesinde projeye katılmaya karar verdiğini söylüyor. Bir arkadaşıyla beraber oryantasyona katılan Eren’in toplam 11 projeden en çok dikkatini çeken “Okuyucum Ol” oluyor ve projeye dahil olmaya karar veriyor. Eren’in ailesinde veya çevresinde engelli bir birey yok. Sadece ve basit bir şekilde “duyarlı”. Hedeflerinin “eksik noktalara müdahale etmek” olduğunu belirten Eren “Engelli arkadaşlarımızın okuyucu bulamaması büyük bir sorundu. Bu nedenle bizler arkadaşlarımıza göz olmak ve başka gözler bulmak istedik” diyor. ‘Jest değil, fırsat eşitliği’ Taşgın, çoğu üniversitede okuyucu bulmanın gönüllülere yıkıldığını söylüyor. Bölümdeki yetkililerin öğrencilere okuyucu bulması gerektiğini belirten Taşgın, “Bu duyarlılık anlamında bir sorun değil. Bu fırsat eşitliği yaratmak demektir. Kimse engeli nedeniyle mağdur olmamalı” diyor. Görme engelliler için sınav ortamının da uygun olmadığının altını çizen Taşgın, yaşadıkları sorunları “Sınava tüm sınıfla beraber giriyoruz. Bu nedenle de diğerleri rahatsız olmasın diye, sessizce soru cevaplamak zorunda kalıyoruz. Durum böy mre Taşgın Gazi Üniversitesi’nde okula başladığı yıl, sınavlara girerken çok zorlandı. Görme engelli olduğu için sınavlarda, sınav kağıtlarını okuyanları kendisi bulmak zorunda ka E lıyordu. Ve görme engelli olduğu için, bu okuyucuları bulmak çok zor oluyordu. Taşgın, ilk sınavından yarım saat önce kantinde rastladığı ve hiç tanımadığı birinden yardım istemek zorunda kaldı. Bir başka sınavına okuyucu bulamadığı için giremedi. O dönemleri anımsayan Taşgın, yaşadıkları sı Tekşart sessizokuma Sayıları az olduğu için tüm engelli arkadaşlara okuyucu bulamadıklarını söyleyen Eren, okuyucu olmak için gelenleri ve okuyucunun görevlerini, “Projeye rağmen okuyucu bulamama sorunu devam ediyor. Bazı insanlar, ilk kez bir engelliyle karşıladıkları için yaklaşmaktan çekiniyor. Bir tepki verirler diye korkanlar, yardım etmek için gelip vazgeçenler dahi oluyor. Bu zor bir iş değil. Tek püf noktası sessiz okuma yapabilmek” diye anlatıyor. ‘Bastonsesi duyuyorum’ Duyarlılığı arttırmak için okuma etkinlikleri yaptıklarını ve empati standı kurduklarını anlatan Eren, “Kısa süre metro altında kitap okuduk ve empati etkinliği gerçekleştirdik. İsteyenlerin gözlerini bağlayıp ellerine baston verdik ve parkuru tamamlamalarını istedik. Bunu ben de denemiş ve parkuru tamamlayamamıştım. İnsan kendini çok kötü hissediyor” diye konuşuyor. Bu projeye dahil olduktan sonra bakış açısında değişiklik olduğunu söyleyen Eren, “Artık Kızılay’da baston sesi duyuyorum” diyor.