Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
24 Haziran 2011 Cuma 364 19 Fige Restoran’da farklı lezzetler Türk damağına uyarlanıyor Cazeşliğindedünyatatları TADIMLIK ELİF EROL İki katlı, yeşilliklerle saklı şık bir villanın bahçesinde dünya karması yemeklerden tadarken şarabınızı da yudumlayabileceğiniz bir yer. Yemyeşil, geniş bahçesiyle özellikle sıcak havalarda bir anda insanı güneye, bir tatil beldesine götürüyor. Mandalina, limon ağaçları arasında, yasemin ve sardunya kokuları içinde… Fige Restoran, 2004 yılında Emek 8. Cadde’de işletmeye açılmış ve büyüyerek Abdullah Cevdet Sokak’a taşınmış. Fige Restoran, restoran, bar ve bahçeden oluşuyor. Mor kadife perdeler, göz alıcı avizeler, antika aynalar, berjer oturma grupları, masa örtüleri, koyu kahverenkli ahşap zemini ile klasik bir atmosferi var. Servisten yemeklere, tatlılara ve dekorasyona kadar her şeyin işletme sahibi Figen Altınok’un özenle ele aldığı, hoş bir mekân. lıklar için de tercih edilebileceğiniz mekânda iş çıkışı biraz kafa dağıtmak isteyenler için de şarap peynir keyfi için alternatifler mevcut. Mönü günün çorbası ile başlıyor. Başlangıçlar arasında zeytinyağlılar, doldurulmuş mantar, yaprak sarma dikkat çekenler arasında. Sote mantar ise bir harika, kesinlikle öneriyoruz. Ana yemeklerde ızgara bonfile, safranlı basmati pilavı ile servis edilen Çin sosları ile tatlandırılmış sebzeli ince bonfile dilimleri gibi et yemeklerinden lezzetler, deniz levrek, levrek fileto ve levrek bruchetto gibi balıklar ve piliç tandır, dövülmüş ceviz ile servis edilen ev yapımı kabaklı kaşarlı tortellini ve fige mantı servis ediliyor. Mönünün en sonunda da tatlılar bölümünde beyaz çikolatalı cheese cake, çikolatalı sufle. Müşteri profili değişken Mekânın müşteri profili oldukça renkli; çevredeki işyerlerinde çalışanlardan gençlere, her yaştan insanı burada yemek yerken görmeniz mümkün. Hafta sonu gençler ağırlıkta, hafta içi özel Çin soslarından sufleye... İşletme sahibi Figen Altınok restoranın konseptinin dünya mutfağı ağırlıklı olsa da mönünün Türk damak tadına uygun bir şekilde oluşturulduğunu söylüyor. Akşamüstü içkisi, akşam yemekleri, eğlence öncesi atıştırma likle öğle saatlerinde hanımlardan rağbet görüyor. Fige Restoran’da çarşamba caz, cuma FlamenkojazzLatin ve cumartesi Flamenko geceleri ile içkinizi yudumlayarak keyifli dakikalar geçirebilirsiniz Geniş bahçesi ile 150 kişilik organizasyonlara elverişli mekânda doğum günleri, şirket yemekleri, kokteyller gerçekleştiriliyor. Ayrıca, mekânda 810 kişilik gruplar için uygun kameriyeleri de bulunmakta. Fige Restaurant & Jazz House Abdullah Cevdet Sokak. No: 15 Çankaya Tel: 438 07 50 Mutlaka tadın I Yaprak sarma I Kamboçya usulü zencefilli levrek Tadım Notları Prof. Dr. Ertan ANLI eçtiğimiz pazar günü, 19 Haziran’da Fransa ve dünyanın önemli şarap merkezi Bordeaux’da dünyanın en büyük uluslararası şarap fuarı “VINEXPO2011” açıldı. Ben de, uluslararası bir kongre amacıyla bulunduğum Bordeaux’da bu önemli fırsatı kaçırmayıp VINEXPO’nun yolunu tuttum. Farklı ülkelerden yaklaşık 3 bin şarap üreticisi firmanın boy gösterdiği, 5 gün boyunca süren ve şarapla profesyonel düzeyde ilgilenen 250300 bin ziyaretçinin ağırlandığı bu gösterişli fuar “BordeauxLac” olarak bilinen, kentin kuzeybatısındaki büyük fuar merkezinde gerçekleşiyor. İki yılda bir düzenli olarak Bordeaux kentinde önemli şarap üreticileri, şarap uzmanları, şarap tüccarları, akademisyenler, dünyanın önemli şarap yazarları VINEXPO’da bir araya geliyor, şarap tadımları ve şarap festivali eşliğinde şarap sohbetleri, ticari anlaşmalar yapıp, şarabın güzelliklerini paylaşıyorlar. Türkiye’den bu yıl “Kavaklıdere”, Türk Şarapları Bordeaux’da Boy Gösteriyor... “Doluca” ve “Vinkara” şarapları “VINEXPO”da “Wines of Turkey” başlığı altında yer alıyorlar. Avrupalılara, şaraplarımızı tanıtıp, Türk şarapları tadımı düzenliyorlar. Yıllardır dış pazarlara ulaşma konusunda güçlük yaşayan Türk şarapçılığı için çok önemli bir fırsat. Doğrusu kutlamak gerek.. Pazartesi günü Fransız şarap uzmanı arkadaşlarım JeanPierre Bouillac ve Michel Bachoc ile birlikte “VINEXPO”da bir şarap turu yaptık ve sonunda Türk şarapları standına geldik. Onların Türk şarapları konusundaki yorumlarını doğrusu çok merak ediyordum. Gerçi Michel, İstanbul’da birkaç şarabımızı tatmıştı. Ancak, ilk kez, seri olarak farklı çeşit şaraplarımızı tadacaktı. “Kavaklıdere” standına yanaştık. Önce, beyazlarla başladık. “Cote d’Avanos 2009 NarinceChardonnay”i tadarken JeanPierre ve Michelle’de hem şaşkınlık, hem de takdir ifadesi vardı. Doğrusu, beklemiyorlardı böyle bir beyaz. Türk şarabının henüz dünğazkere” çeşidini Güney Fransa’nın ünlü çeşidi “Tannat”a benzetti. Türkiye’de üretilen “Cabernet Sauvignon” ve “Merlot” harmanları da Fransızların beğenisini kazanıyor. Örneğin, hemen yanındaki “Vinkara” standında tattığımız ve Kanada’da ödül alan “Vinkara Cabernet SauvignonMerlot 2010”u da çok beğendiler. Türk şarapları henüz uluslararası arenada kendine yer bulamadı. Son yıllarda büyük bir gayret var. Ancak, mutlaka devlet de bu konuya destek vermeli. Kalecik Karası, Öküzgözü gibi yerli çeşitlerimizi bu tip organizasyonlarda tanıtmalıyız. Aksi halde, biz istediğimiz kadar iyi kalitede şarap üretiyoruz diyelim, okyanusta bir damla olmaktan öteye geçemiyorsunuz. VINEXPO2011’den şarapsever dostlarımla paylaşabileceğim birçok güzel şarap anısı var. Ancak, bundan sonraki haftalara. Fırsatını bulursanız 2013 yılını kaçırmayın... G yada adı ve imajı yok… Arkasından, 2010 yılının fıçıda olgunlaştırılmış ve olgunlaştırılmamış iki “Kalecik Karası” örneğini denedik. Çok beğendiler ve Fransızların ünlü çeşidi Pinor Noir ile özdeşleştirdiler. Yerli çeşitlerimiz Öküzgözü ve Boğazkere şarapları ise Fransız zevkini zorluyor. Tanence, çok buruk ve acı buluyorlar. Belki biraz daha farklı şarap üretim yöntemleri denemek gerek... Ardından “Doluca” standına geçtik. Çok başarılı bir “BoğazkereMerlot” 2009 tattık. Fransız çeşidi ile yerli çeşit harmanını beğendiler. JeanPierre; “Bo