Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
12 Uzmanlar su baskınlarının yineleneceği uyarısını yapıyor 24 Haziran 2011 Cuma 364 ‘Arazihırsıselgetirir’ A ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Balgat Çetin Emeç Bulvarı üzerindeki “70 Gün” Altgeçidinin kısa süreli yağmurda su ile dolmasının, bölgenin “dere yatağı” olmasından kaynaklandığı belirlendi. Şehir Plancıları Odası (ŞPO) Ankara Şube Başkanı Orhan Sarıaltun, başkentteki bütün dere yataklarının “Arazi kazanma hırsıyla” yapılaşmaya açıldığını, bunun sel felaketinin süreceği anlamına geldiğini söyledi. Kısa süreli yağmurun Çetin Emeç Bulvarı’nı 70 Gün Altgeçidi noktasında trafiğe kapatması, şehir planlamasına aykırı uygulamaları yeniden gündeme getirdi. lan bölgelerde 500 bin nüfuslu Güneykent ve yeni üniversite yerleşkelerinin planlandığını, sel felaketinin buralarda da yaşanabileceğini kaydetti. Hava koridoru kapatıldı Dereler adliyede buluşuyor ŞPO Ankara Şube Başkanı Sarıaltun, Ankara’nın coğrafi yapısının “Açık tarafı batıya bakan, çevresi dağlarla çevrili bir hilâl” şeklinde olduğunu, güney, kuzey ve doğudan gelen bütün dere ve vadi sistemlerinin Adliye Binası bölgesinden geçerek Atatürk Orman Çiftliği’nde (AOÇ) birleştiğini dile getirdi. Sel felaketinden korunabilmek için dere yataklarının Ankara Çayı’nın açık, dere yataklarının da yeşil alan olarak planlanması gerektiğini anlatan Sarıaltun, tersine bu bölgelerde betonlaşmanın arttığını vurguladı. Sarıaltun, Gölbaşı Havzası’nın Eymir Gölü aracılığıyla İmrahor Vadisi’ne ulaştığını, sonra İncesu Deresi’yle birleşerek Kolej’de kanalizasyona dönüştüğünü anlatarak, anı Dikmen Vadisi’nin 1990’lı yılların başında yeşil alan ağırlıklı ve Ankara’ya hava koridoru olarak planlandığını anlatan Sarıaltun, bölgede, nerede duracağı belli olmayan yüksek yoğunluklu konut yapılaşmasının sürdüğüne dikkat çekti. Sarıaltun, “Hava koridorunun önünde şimdi kuleler ve köprüler var. Dikmen Deresi’nin önüne Ayrancı Lisesi ve Emniyet Genel Müdürlüğü yapıldı. Dere kanalizasyon oldu, İncesu Deresi ile Sıhhiye’de buluşup Adliye Binası’nın altına gidiyor” dedi. AOÇ yaşamsal önemde Bir diğer dere olan Kavaklıdere’nin Tunus Caddesi’nde kanalizasyona dönüşerek Adliye’nin altına aktığını anımsatan Sarıaltun, bu bölgedeki derelerin yine yoğun yapılaşmaya açılan Çubuk Çayı havzasından gelenlerle AOÇ’de birleşerek Ankara Çayı’nı oluşturduğunu kaydetti. AOÇ’nin bütün vadi ve dere sistemlerinin birleşme noktası olması nedeniyle Ankara halkı için yaşamsal önemde olduğunu vurgulayan Sarıaltun, Atatürk ve Cumhuriyet mirası, doğal çevrenin güvencesi olan alanın yapılaşmadan kurtarılması için yine dere yatağı üzerinde bulunan Adliye’ye, yargıya başvurduklarını anımsattı. Dere yataklarından arazi kazanma hırsının ve bina yoğunluğunun artırılmasının yaşanan sel felaketlerinin süreceği anlamına geldiğini belirten Sarıaltun, şu değerlendirmeyi yaptı: “Ankara’da yaşanan sel, toprak kayması gibi felaketlerin ‘doğal afet’ veya beklenmedik yoğunlukta yağış olarak tanımlanması mümkün değildir. Yaşananlar hukuka uymayan, hiçbir teknik ve bilimsel gerçeklere dayanmayan, akıldışı yaklaşımların sonucu oratay çıkan ‘çevre felaketi’dir.” Dereydikanalizasyonoldu, yağmurdataştı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ayrancı ve Dikmen semtlerini birbirinden ayıran Dikmen Vadisi, yapılan planlamalarda kent parkı olarak tanımlanmış. Dikmen Deresi ise yeşillik için besin kaynağı olmuş. Murat Karayalçın’ın Anakent Belediye Başkanlığı döneminde gecekondu sahiplerine ev vermek ve kent estetiğini sağlamak amacıyla kentsel dönüşüm projesi uygulanmış. Dikmen Deresi, vadinin gecekondu bölgesinde usul usul akıyor. Vadinin tam ortasından geçen Çetin Emeç Bulvarı, derenin de üzerinden geçecek şekilde planlanmış. Dere, Ayrancı Lisesi’nin solunda, kavşak noktasındaki benzinliğin hemen yanında bulvarın altına kanalizasyon olarak karışıyor. Kokudan yanına yaklaşılmıyor, kanalizasyona dere izlenimini sadece eğim nedeniyle ortaya çıkan akarsu şırıltısı veriyor. Son yağmurlarda daraltılan yatağına sığmadığı için taşan derelerden biri de “Dikmen Deresi”ydi... Yağıştan etkilenen Ankaralılar, çektikleri fotoğra arıTwitter üzerinden tüm dünya ile paylaştı