Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
18 ANKARA AKKARA Talât HALMAN 4 Mart 2011 Cuma 348 ‘Yoldaşlar’, Ankara’da propaganda çalışmalarına başladı Muhteşem Sülüman elevizyon dizilerinin meraklısı değilim; tiryakisi hiç değilim. ABD’de geçirdiğim uzun yıllar (kırk yıl filan) boyunca sadece üç diziyi baştan sona izlemiştim – üçü de İngiltere yapımıydı: I. Roma İmparatorluğu hanedanının öyküsü olan “Ben, Claudius”, 2. Britanya’nın üst düzey bir ailesinin dramatik anlatısı “Brideshead’e Yeniden Ziyaret”, 3. İngiltere’de “Fawlty Towers” adlı küçük bir oteldeki gülünç olayların dizisi... Bizde televizyon, pek çok ülkeye göre yirmi, otuz yıl geç başladığı gibi, yerli diziler de nispeten yeni. Ne var ki 2000 yılından bu yana, ekranlarımızda diziler egemen. Halkımızın tutkulu bir aşkı bu. Bazı geceler, bazı saatlerde dizilerden başka her türlü yaşam âdeta duruyor. Bu ulusal merak sayesinde, dizi yapımcılığında sevinilecek ilerlemeler gerçekleşti: Senaryolar, çekimler, oyunculuk, dekor ve kostümler her yönüyle prodüksiyonlar ileri dünya standartlarına yaklaştı. Kusurlar, pürüzler yok mu? Varsa da azalıyor bunlar. Ve Türk dizileri, bize benzer ülkelerde büyük heyecan yaratıyor. Son haftalarda “Muhteşem Yüzyıl” başlıklı Kanunî Sultan Süleyman dizisi, halkımızı büyüledi. Bir yandan da, Osmanlı hanedanına özlem ve Türk fetihlerine nostalji duyan bazı kesimleri kızdırdı. Gelenekçi, milliyetçi, hanedancı, hamasetçi birtakım izleyiciler, “Muhteşem Yüzyıl gerçeklere uymuyor, tarihî bilgi hataları var”, “Kanunî’yi büyük bir kahraman olarak değil, seks düşkünü alelade bir adam gibi gösteriyor”, “Bu, daha çok, Hıristiyan kökenli bir kadının Harem’i ve imparatorluğu ele geçirmesinin hikâyesi” tarzında eleştiriler yöneltiyorlar. Hürrem’in Kanunî’ye Süleyman diye hitap etmesini yanlış bulanlar, hatta bunu “Sülüman” diye telâffuz etmesini yadırgayanlar bile var. Bu itirazların çoğu, yanlış ve haksız görünüyor. “Muhteşem Yüzyıl” dizisi, ne bir belgeseldir, ne de bilimsel bir tarih çalışması. Tarihten ilham alarak olayları anlatan ve kişileri betimleyen bir serüvendir. 16. yüzyılın Osmanlısı’nı “dosdoğru” aktaran yerli veya yabancı tek bir eser yazılmış mıydı ki? Tüm kişiler hakkında sadece söylentiler günümüze gelmiştir. Böyle bir dizideki konuşmaların hepsi ancak “hayalî” olabilir. Bu dizi, “doküdram” türüne bile ait değildir. “Doküdram”, nispeten yeni tarihlerdeki olayları özellikle fotoğraflarla ve belge niteliğindeki filmlerle canlandırır; bu türde bile, olayların, kişilerin, konuşmaların bazı ögeleri hayal ürünüdür. “Muhteşem Yüzyıl”ı kötülemek bir insafsızlık bence. Temel tarihî gerçekler yerli yerinde... Belli başlı kişiler isabetli çizilmiş, hem de gayet güzel oynanıyor... Senaryo çok başarılı... Mekânlar, dekor ve kostümler otantik... Çekimler olağanüstü... Müzik câzip... Fâhiş hiçbir hata yok... Bazı pürüzler bulabilirsiniz. Yine de, genel doğruluğa güven duyarak seyrediniz. Alkışlara lâyık bir dizi bu. Keşke Orta Asya, Selçuklu, Osmanlı tarihimiz hakkında başka nice diziler ve filmler çekilse – bu kadar isabetli ve heyecan verici... “Muhteşem Yüzyıl” Osmanlı tarihine ve uygarlığına ilişkin kamusal merakı ve bilgiyi arttıracak gibi bir umut besliyorum. TKP500binoyhede iyor NKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türkiye Komünist Partisi (TKP) Ankara İl Örütü, seçim propaganda çalışmalarına başladı. TKP, seçim çalışmalarını, “Boyun eğmeyen 500 bin kişi arıyoruz” sloganıyla sürdürmeyi planlıyor. TKP’liler, geçen cumartesi günü Sakarya Caddesi ve Karanfil Sokak bölgesinde bildiri dağıtarak propaganda çalışmalarına başladılar. TKP’lilerin parti bayraklarıyla Sakarya Caddesi’nde toplanmalarının ardından Ankara İl Örgütü’nden bir kişi bildiri okudu. Bildiride, Türkiye’nin siyasi dengesinin iyiden güzelden, haklıdan, halktan yana değiştirilmesi için “Boyun eğmeyen 500 bin kişi arandığı” dile getiriliyor. TKP bildirisinde şu görüşlere yer veriliyor: “TKP’nin güçlü olduğu bir Türkiye’de, 18 yaşındakilerin alkollü içki kullanmasına yasak getirip, belinde silahla dolaşmasına izin çıkardamaz, gazeteci ve yazarlar mahkeme ve cezaevlerinde süründürülemez, basının yer vermediği, televizonların göstermediği talep T A lerini anlatmak ve haklarını aramak için sokağa çıkanlara, polis düşmana saldırır gibi saldıramaz, ağır bir sosyal yara, sapıkça bir kadın düşmanlığı olan tecavüzü mazur gösterip tecavüze uğrayan kadınları suçlu gösteren profesörler üniversitede barınamaz, kadınlara ikinci sınıf insan, ev kölesi ya da şeytanın ortağı gözüyle bakanar insan içine çıkamaz.” TKP’li kadınlar, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü 6 Mart Pazar günü kutlayacak. TKP’li kadınların, “Gericiliğe, yoksulluğa, sömürüye boyun eğmiyoruz” sloganıyla Vedat Dalokay Kokteyl Salonu’nda saat 15.00’te başlayacak kutlamada, toplumun farklı kesiminden kadınlar “nasıl boyun eğmediklerini” anlatacaklar. Program kapsamında, sinevizyon gösterisi yapılacak, Grup Günyüzü dinleti sunacak. Eryamanlıgençlerkonserdebuluştu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Eryamanlı çocuklar, Kuzey Müzik Akademisi ve Kavram Dersanesi Eryaman Şubesi’nin işbirliğinde gerçekleştirilen konserde bir araya geldiler. Her yaştan çocuk ve gençlerin sahneye çıktığı konser, 26 Şubat’ta, Eryaman’daki 4. Etap Çarşı’da gerçekleştirildi. Er yamanlılar konserden oldukça mutlu olduklarını, bunun tekrarlanmasını isteyerek Kuzey Müzik Akademisi ve Kavram Dersanesi yöneticilerine teşekkür ettiler. Konserin sonlarında Kuzey Müzik Akademisi öğretmenleri sahneye çıkarak izleyenlere coşkulu anlar yaşattı.