Katalog

25 Mart 2011 Cuma 351 17 Kaybedenler Kulübü Hayatım Yalan İntikamYolu 3D Tür: Romantik Yönetmen:Tolga Örnek Oyuncular: Nejat İşler, Yiğit Özşener, Ahu Türkpençe Alternatif kitaplar basan bir yayınevinin sahibi olanKaanileKadıköy’debar işleten,çok sıkıbir plak ve efemera koleksiyoneri olan Mete, 90’lı yıllarınikinciyarısında,sankibiryerde oturmuş konuşuyorlarmış ve kimsenin bundan haberi yokmuş gibi bir radyo programı yapmaya başlarlar. Yaptıkları program zaman içinde hem onların hem de dinleyenlerin hayatını değiştirecektir. Tür: Romantik Yönetmen: Dennis Dugan Oyuncular: Adam Sandler, Nicole Kidman, Jennifer Aniston Bir plastik cerrrahi uzmanı olan Danny McGabe, kadınları tavlamak için sıradışı bir yöntem kullanmaktadır: Evlilik. Bekar olan Danny evli ama mutsuz olduğu yalanı ile tek gecelik bir çok ilişki yaşamıştır. Evlilik onun emniyet kemeridir. Ta ki hayatının aşkı Palmer ile karşılaşana dek... Kendisinden yaşça küçük bir ilkokul öğretmeni olanPalmer,onayalanveçapkınlıkdolueskihayatını unutturmuştur. Tür: Aksiyon Yönetmen: Patrick Lussier Oyuncular: Nicolas Cage, Amber Heard, William Fichtner Firari bir suçlu olan John Milton, tek kızını küçükken terk etmiştir. Şimdi bebek yaştaki torununu,birsonrakidolunaydakurbanetmekisteyenkanasusamıştarikattankurtarmakiçinyerigöğübirbirinekatacaktır.Onlarıbulmakiçin sadece üçgünükalmışken,canisahtemesihJonah King veşeytana tapan müritlerininizinibulmak için sıkı bir arabası ve amansız bir sağ kroşesi olangüzelgarson Piper’danyardım ister. ELEŞTİRİ Eren AYSAN recht’in sözüdür: “Ne yazık kahramanlara ihtiyaç duyan ülkelere...” Amaç kahraman yaratmak mı? Yoksa zihinlerde, kahramanlara, krallara uygun elbise giydirmek mi? Peki iktidar sahiplerine dikilen giysi birkaç beden küçük geliyorsa? İşte çatışma tam da bu noktada başlıyor. Dünya edebiyatında pek çok yazar, krallara, padişahlara uygun olmayan yaşam çelişkilerini aktarmayı başarabilmiştir. Sophokles’in Antigonesi’nde Kreon vicdanıyla yönetici olmanın arasında kalır. Shakespeare’in Kral Leari koca ülkeyi yönetir ama kızlarıyla başı beladadır. Turan Oflazoğlu, Deli İbrahimi’nde, akıl sağlığını yitirmiş bir insanın padişah olmasının bunalımlarından dem vurur. Birleşik Krallığın başındaki sert Kral Çıplak mı Yoksa Kekeme mi? kralın (V. George) iki oğlu da, kral olma, kral görüntüsü verme noktasında başarısız çıkar. Biri kadın avcısı, diğeri ise kekemedir. Bu yılki Oscar ödüllerini toplayan “Zoraki Kral”, büyük bunalımın ve İkinci Dünya Savaşı’nın eşiğindeki dönemde İngiliz Krallığı’nda yaşanan sıkıntıları ortaya koyuyor. Film, Kral V. George’un, yetişme çağlarında büyük oğlu Edward’ı kral olacağından sürekli kayırıp el üstünde tutması, ilgiden mahrum zavallı küçük Bertie’nin ise çektiği acılar sonucunda kekeme olması üzerine kurulu. Baba figürünün, yalnızca evde değil, ülkede iktidar sahibi olması da Bertie’nin çektiği ruhsal işkenceleri anlamamıza dayanak sağlıyor. Yapımın asıl öyküsü, prensin yetişkinlik döneminde geçiyor. Evlendiği eşi, Bertie’nin kekemeliğine derman olacak Avusturalyalı Lionel Logue adlı tiyatro oyuncusunu bulup çıkarınca, çatışma örgüsü derinlik kazanıyor. Masalsı bir biçimde ilerleyen film, Edward’ın, aşık olduğu kadın evli olduğu için krallıktan romantik bir şekilde feragat edince, Bertie’nin, VI. George olarak tahta geçmesiyle heyecan kazanıyor. Edward’ın romantizmi, Nazi sempatizanı olduğu için dünyanın yararına oluyor. Ancak film bu durumdan da söz etmiyor. Ayrıca Zoraki Kral, kralların yetiştirilme koşullarından yola çıkarak, sınıf çatışması üzerine hesaplaşmaya da gitmiyor. Kısacası karşımızda hafif ve geniş kitlelere hitap etmesi planlanan bir yapım var. Colin Firth, Brigitte Jones’ın Günlüğü gibi sıradan bir melodramdan sonra şaşırtıcı bir performans sergileyerek Oscar’ı hak etmiş durumda. Geoffrey Rush ise filmi tetikleyen oyunculuğuyla hayli başarılı. Ancak filmin sonunda bir kraliyet güzellemesine ne kadar ihtiyacımız olduğu sorusunu da sormamız gerekiyor. Düzeltme: Geçen haftaki yazıda Memet Baydur’un adı dizgi hatası nedeniyle Mehmet Baydur olarak yazılmıştır, düzeltir, özür dilerim. B