22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

25 Mart 2011 Cuma 351 15 TİYATRO YANSIMALAR ŞeŞk KAHRAMANKAPTAN seŞk@kahramankaptan.com / www.kahramankaptan.com SERGi Sanatseverler, hafta sonunda, aralarında Turan Erol, Adil Ocak, Lütfü Günay, Ayşegül Yarar, Leyla Onat, Hasan Pekmezci’nin de bulunduğu 141 ressam ve heykeltraşın eserlerini görmeye ne dersiniz? Birleşmiş Ressamlar ve Heykeltraşlar Derneği bu yıl 41. sanat yılını kutluyor. Kutlama çerçevesinde de 141 ressam ve heykeltraşın eserleri sergileniyor. Somuttan soyuta pek çok imgenin betimlendiği eserlerin sergilendiği “41. Yıl Sergisi”, Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde açıldı. Sergi, 4 Nisan’a dek görülebilecek. (479 78 49) CUMHURiYET ANKARA’NIN SEÇ TiKLERi SERGİ Ressam Cuma Ocaklı’nın eserleri, Bilkent Üniversitesi Kütüphane Sanat Galerisi’nde, siz Ankaralı sanatseverlerin ilgisini bekliyor. Sanatçının, evrensel resim dilinin anlatı olanaklarını ve tekniklerini kullanarak, özgün, dinamik, bir ucu soyuta ve doğaçlamaya yaslanan, kendine has özel bir dil geliştirdiği eserlerinin ana motifini insan oluşturuyor. Bu ana yatak içine çelişkileri, heyecanları, duyumları, üretimi, kırılmaları, direnişi ve paylaşımları yerleştiriyor Ocaklı. Sanatçının eserleri, 31 Mart’a değin görülebilir. (290 12 44) KONSER Ankara, 25 ve 27 Mart’ta iki ünlü ismi ağırlayacak. Bunlardan ilki Funda Arar. Arar, son albümündeki şarkıları bu kez Ankaralılar için seslendirecek. Anadolu Gösteri Sanatları Merkezi’nde, 25 Mart’ta saat 21.00’de başlayacak konsere tüm kentliler davetli. 27 Mart akşamı da Şebnem Ferah sahneye çıkacak Anadolu Gösteri Sanatları Merkezi’nde. Hemen hemen her yıl Ankara’ya konser vermeye gelen Ferah, Ankara’yı “ikinci evi” olarak nitelendirenlerden. Ferah’ın konseri de saat 19.00’da başlayacak. (286 12 11) Erdal Beşikçioğlu’nun “Bir Ankara Polisiyesi, Behzat Ç.” adlı dizideki oyunculuğu, üç sezondur Ankara Devlet Tiyatrosu’nda (ADT) sahnelenen “Bir Delinin Hatıra Defteri” adlı oyuna olan ilgiyi de artırdı. Her pazar akşamı, televizyon ekranında gördükleri Beşikçioğlu’nu, bir de tiyatro sahnesinde görmek istiyor başkentliler. Bu nedenle oyun, bir kez daha, Stüdyo Sahne’den Akün Sahnesi’ne taşındı. Oyunda, “Bir delinin değil, adım adım deliliğe giden, yaşadığı gerçeklerle baş edemeyen bir adamın hatıra defteri” konu ediliyor. Oyun, 27 Mart Pazar günü de “Dünya Tiyatro Günü” nedeniyle ücretsiz sahnelenecek. Beşikçioğlu ayrıca Dünya Kitle İletişimi Araştırma Vakfı tarafından düzenlenen “22. Ankara Uluslararası Film Festivali”nin de jüri üyesi. Oyuncuyu yakından tanımak isteyenler festivale de katılabilirler, bizden söylemesi. (427 19 71) eleneksel ve yerel müziklerin, uluslararası sanat müziği çerçevesinde giderek daha fazla yer bulması, Batı tarzı eğitim almış bestecilerimizin bu kaynağa giderek daha fazla eğilmeleri sevindirici. Bu sayede anlamsız “tekseslilikçokseslilik” tartışmaları da giderek azalıyor. Ankara Devlet Konservatuvarı öğretmenlerinden besteci Turgay Erdener, bu alandaki ilgisini giderek yoğunlaştırıyor. Geçtiğimiz yılın sonlarında çıkan, arpçi Şirin Pancaroğlu’nun verdiği sipariş bestelerden oluşan “İstanbul’un Ses Telleri” başlıklı albümde, arpçeng, kemençe, ud ve kanun için yazdığı üç bölümlü “İstanbul’un Ağaçları” başlıklı son bestesi yer alıyor. Erdener’in öncülüğünde kurulmuş Turkuaz Dörtlüsü’nde kanun da var. İzmir DSO’nun şefi, ama piyanoyu aşkla seven İbrahim Yazıcı, iki değerli virtüoz Alper Müfettişoğlu ve Ekrem Öztan (klarnet) ile genç kanunî Ahmet Baran’dan oluşan topluluk, Erdener’in gelenekselyerel müziklerden düzenlemelerinin yanı sıra, özgün bestelerini seslendiriyor. Vazgeçilmez solist ise soprano Selva Erdener. G Tınıların Kardeşliği ve Barışması Hazır, “22. Ankara Uluslararası Film Festivali”nden söz etmişken, sizlere festival kapsamında gösterilen “Baksy/Şaman” adlı filmi kısaca anlatmak istiyoruz. Aidai, insanlara şifa veren, ruhlarını bulmalarına yardım eden yaşlı bir Şamandır. Zengin bir işadamı olan Batyr, Aidai’nın yıllardır yaşadığı ve iyileştirme gücünü aldığı toprakların sahibidir. Mafya, yaşlı Şamanın evinin bulunduğu topraklarda bir benzinlik ve motel inşa etmek için yerel yetkililerle anlaşınca, Aidai, zorla evinden çıkarılır ve esrarengiz bir biçimde ortadan kaybolur. İnşaat başladıktan bir yıl sonra biri binayı yakar. Olay için toprak sahibi Batyr’i suçlayan mafya, ondan zararı ödemesini ister. Batyr ödemeyi reddedince, bir zamanlar Aidai’nın da bakımına yardım ettiği küçük oğlu, mafya tarafından kaçırılır. Yönetmen Guka Omarova, Şaman ile yaşadığı coğrafyanın dişil ve ruhani yönlerine itibarını iade ederken, toprağı ve kaynakları tüketen kapitalizmin eril şiddetine de vurgu yapmaktan geri kalmıyor filmde. Film, yarın saat 14.30’da, Kızılay Büyülü fener Sineması’nda gösterilecek. Filmin biletleri sinemanın gişesinden temin edilebilir. (468 77 45) SİNEMA Geçtiğimiz günlerde “Hacettepe Üniversitesi Türk Müziği Araştırma ve Uygulama Merkezi”nin düzenlediği bir dinletiyle izleyici karşısına çıktılar. Sitesinde sadece yönetim kurulundaki isimler dışında bilgi bulunmayan bu merkezin müdürlüğünü, aynı zamanda HÜ Ankara Devlet Konservatuvarı Müdürü ve Türk Musikisi Vakfı’nın da başkanı olan, KBB uzmanı odyolog Prof. Dr. Erol Belgin yapıyor. Halk deyimiyle “alaturkacı” olan ve kendini “bu yüce sanata âşık bir dinleyici” olarak nitelendiren Belgin, Turkuaz’ın konserinde sanatçıları öven bir konuşma yaptı. Selva Erdener, eşinin kendisi için bestelediği “Sen, Sen, Sen” başta olmak üzere şarkı ve türkülerin yarı operatik yorumunda büyük beğeni topladı. Bu bir “oda müziği” konseriydi, doğrusu mikrofonsuzhoparlörsüz dinlemeyi tercih ederdim. Çünkü yer yer Selva Erdener ve klarnet solisti Ekrem Öztan, sesi aşırı yükselten sistemin azizliğine uğradılar. Neyse ki birkaç gün sonra, Öztan’ı bu kez değerli eğitimcibesteci İstemihan Taviloğlu’nu (19452006) ölümünün beşinci yılında anmak için, HSO’nun genel müzik direktörü Prof. Erol Erdinç’in düzenlediği konserde “mikrofonsuz” dinleyip, ülkemizin ilk klarnet konçertosunu seslendirmekteki ustalığını alkışlamak olanağı bulduk. Üç bölümlü bu konçertoda orkestrayı da, Amerika’dan gelen bestecinin oğlu şef Ahmet Taviloğlu, güvenli, düzgün ve anlaşılır vuruşlarla, başarılı biçimde yönetti. Konservatuvara aynı yıl giren Erdinç, İstemihan Taviloğlu ve bariton Mesut İktu’nun buluştuğu “anlamlı” bir anma konseri oldu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle