Katalog

18 16 Aralık 2011 Cuma 389 Ankaragücü stat görevlilerini unuttu ‘Birikmişimizi ödeyin!’ SEVİL ARINAN A NKARA 19 Mayıs Stadı’ndan içeri giriyorsunuz. Karşınızda emekli bir “tonton amca”. Sahaya yapılacak giriş ve çıkışlardan sorumlu onlar. Her maç; bilet ve akreditasyon kartları olmadığı için stada girmek isteyenlerle tartışanlar da onlar. Tek amaçları statta yaptıkları ek işin karşılığında aldıkları parayla evlerine katkı yapmak. Bu “amca”lardan biri olan Hasan Çolak “Hem işimizi seviyoruz, hem de evimize katkı sağılıyoruz” diyor. ‘Akmasa da damlıyor’ “Katkı” dedikleri de çok fazla değil aslında: 2050 TL arasında. Bu görevliler 19 Mayıs Stadı’ndaki her maç için Ankaragücü ile Gençlerbirliği’nin oluşturduğu Ortak Girişim’den maaş alıyor. Son yıllarda maaş ödemelerindeki aksaklıklardan yakınan görevliler, Ankaragücü’nden şikâyetçi. Sorunlarını anlatacak yetkili kimseyi bulamadıklarını dile getiren stad görevlisi Çolak, aldıkları maaşı “Akmasa da damlıyor” sözleriyle yorumluyor. Kimi arkadaşlarının sıkıntılarını dile getirmeye çekindiğine dikkat çeken Çolak, ekliyor: “Gençlerbirliği’nden yana bir sıkıntımız yok, düzenli olarak paramızı alıyoruz. Ama Ankaragücü’nde sorun var. Yıllarca maaşımızı ödeyen sarılacivertli kulüp, son dönemde ödemez oldu. Başkanlık yarışı bizleri çok yakından etkiledi. Örneğin tribün önle ri için görevlendirilen yaşlıbaşlı adamcağızlar 25 TL için burada saatlerce çalışıyor. Gerçekten üzüntü verici bir tablo ile karşı karşıyayız. İnanıyorum ki kulübün idarecileri birikmişlerimizi tek kalemde ödeyebilecek maddi güce sahip. 20 kişi burada mağdur edildik.” ‘Kira ödeyemiyoruz’ Çolak, bazı yaşlı görevlilerin maaşlarını alamadığı için evine yürüyerek gidipgeldiğini de söylüyor. Görevlilerin isyan noktasına geldiğini kaydeden Çolak, “Kendimizi nasıl idare ediyoruz bir bilinse. Maç için stada geldiğimizde yemek parası, gidişdönüş yol parası derken elimizde ne kalıyor bir tahmin edin? Bizleri unuttular, ilgilenmiyorlar. Buradan Ankaragücü Başkanı Sami Altınyuva’ya sesleniyorum: Aramızda açısusuzu, kira veremeyeni var. Sizden ricamız birikmişlerimizi ödeyin. Bu sözlerimin ardından işimden de olmak istemiyorum ama ne yapalım çaresizim.”