28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

İstanbul Caz FestivaliYaklaşıyor ? Özlem OKTAR VAROĞLU Y. Şehir Plancısı KENT KÜLTÜRÜ Cumhuriyet Ankara 312/25 Haziran 2010 B u hafta da İstanbul Caz Festivali programına devam edeceğiz. Geçen hafta kısaca belirtmiştim; üniversiteyi bitirdiğim sene her yaz başında İstanbul’a gitmeme neden olacak bir etkinlik başlıyordu. Ben de kişisel gelişimim ve sanat eğitimimin önemli bir parçası olarak o zamandan beri her yıl festivali takip ettim. Festival dostlukları ve ortak beğeniler, bana dostlar kazandırdı, dünya görüşümü genişletti. Yine hep söylediğim gibi, Ankara Caz Festivali’ni başlatmama sebep de bu İstanbul’a gitmelerimden yorgun düşmelerimdir! Festival, haftaya başlıyor. 120 Temmuz tarihleri arasında ağırlıklı olarak yabancı, giderek sayısı artan şekilde de Türk müzisyenlerin projeleri yer alıyor programda. Bu festivalin bildiğim kadarıyla çok önemli sponsorları var. Biz Ankara’da festival yapıyoruz, ana sponsorumuz yok, Garanti, Akbank hiçbiri destek vermiyor, aynı sanatçılar geliyor, fiyatlarımız ortalama 25 TL. Neyse, umarız müzisyenlerimiz gerçekten iyi ücret alıyorlardır diyerek geçmek istiyorum bu konuyu. Gelelim diğer konserlere. Esma Sultan Yalısı’nda Türk Cazı Festival, 1 Temmuz gecesi Esma Sultan Yalısı’nda açılıyor. Sibel Köse, Melis Sökmen, Feyza Eren, İmer Demirer ve Neşet Ruacan’ın solist olarak katılacağı bu konserde Türkiye’nin önde gelen caz müzisyenlerinden Cem Tuncer, Hakan Çimenot, Halil İbrahim Işık, Engin Recepoğulları, Cem Aksel ve Erdal Akyol sahnede olacak. Esma Sultan’ın tarihi güzelliğine açılış heyecanı eklenecek. Cazcı dostlarımızın birarada olacağı etkinlikte mutlaka çok kaliteli ve keyifli bir müzik gecesi yaşanacak. İstanbul’un caz altyapısını oluşturan en önemli müzisyenler gibi bu gece de Ankara’da yetişmiş birçok sanatçı orada olacak. Mutlaka orada olunmalı. Ancak 112 TL’yi nasıl vereceğimiz konusu muamma. Nasıl bir fiyat politikası izlendiğini anlamak beni aşıyor. Özgür ruhların birleştiği yer Her yıl olduğu gibi Cemil Topuzlu Açık Hava Sahnesi yine festivalin büyük konserlerine ev sahipliği yapacak. Umarım son iki yıldır süregelen çalışmalar bitmiştir ve rahatça gidip gelebiliriz Açık Hava Sahnesi’ne. 7 Temmuz saat 21.00’de Piyanoda Chick Corea, saksofonda Kenny Garrett, basta Christian McBride ve davulda Roy Haynes’den oluşan ekip quartetlerin en “baba”larından biri olmuş Chick Corea Freedom Band. Hepsi tek tek usta, cazın en çağdaş ve önemli adamları. Seçimi tebrik ediyorum ve biletlerinizi alın mutlaka diyorum. Konserin tanıtım metni aynen şöyle: “16 kez Grammy ödülü kazanan Chick Corea’nın ‘müziğin özgür ruhlarının birleştiği’ bir proje olarak değerlendirdiği Freedom Band’de usta piyaniste caz takipçilerinin yakından tanıdığı efsanevi müzisyenler eşlik ediyor. Uzun yıllar Miles Davis’le birlikte çalan ve bugün cazın en yetkin isimleri arasında sayılan Kenny Garrett, akustik ve elektrik basın en önemli ustalarından Christian McBride ve 50 yıldır cıva gibi doğaçlamaları ve tekniğiyle caza yön veren, bu yıl 85 yaşına giren efsanevi davulcu Roy Haynes ile Chick Corea Freedom Band, özgürce müzik yapmanın tadını İstanbullu müzikseverlerle paylaşacak.” Son cümleyi okuyorum, tekrar okuyorum ve gitmek kararımı yeniden gözden geçirmeliyim diyorum. Sanırım “taşra” gelemeyecek konserlere. Zaten bu fiyatlarla biraz zor olduğunu düşünüp bizi ezmemek için böyle zarif düşünmüş de olabilirler! Şakir Eczacıbaşı anısına Annem ile babam, Amerika’dan bin bir güçlükle getirdikleri plaklara ve plakçalarımıza gözleri gibi bakarlardı. Önemli gecelerde veya çok önemli misafirlerimiz gelince Philips marka mobilyalı o harika plakçalarımız açılır, günün anlam ve önemine göre bir plak seçilir, güzelce ve dikkatlice tozu alınır, yerleştirilirdi. İşte o güzel gecelerden birinde rahmetli babam annemin elinden tutup dansa kaldırdı. Bu kadar güzel dans eden bir çift daha hâlâ görmüş değilim. Unutulmaz bir geceydi benim için. Çalan müziği tahmin etmişsinizdir: Tony Bennett. Fırsat bulursam o plağı imzalatmak is AFSAD’DAN KARELER tiyorum kendisine, tabii sahne arkasına geçmem mümkün olursa. 1950’lerden günümüze gelen bir efsane, cazın unutulmaz seslerinden Tony Bennett. Açık havada rahmetli Şakir Eczacıbaşı’nı ve sevgili babamı yıldızların altında anarak konseri dinlemek istiyorum. Konserin tanıtım metni şöyle: “Aralarında ‘Yaşam Boyu Başarı’ da bulunan tam 15 Grammy ödülü kazanan Tony Bennett, her yaş grubundan müzikseverin gönlünü çelen, adeta nesil farkını yok eden bir sanatçı. Caz standartları ve baladlara getirdiği unutulmaz yorumlarla İtalyan asıllı Amerikalı caz şarkıcısı Tony Bennett, ‘Great American Songbook’ olarak adlandırılan geleneğin ikonlaşmış seslerinden. K.D. Lang ile yaptığı düet albümünün yanı sıra, Michael Buble, Elvis Costello, Celine Dion, Diana Krall, Bono ile de çalışmalar yapmış olan Tony Bennett’ın Açık Hava’daki bu konserinin açılışını ünlü caz piyanistimiz Kerem Görsev yapacak.” Yine dayanamayıp minik 2 eleştiride bulunacağım. Bu bir caz festivali. Ülkemizin en büyük caz festivali. Yıllardır sürüyor. Caz izleyicisinin, sadece festival konserlerine gelmiş olsa bile hayli yetişmiş olması gerekir. Tony Bennett’i anlatırken Celine Dion, Elvis Costello, Bono gibi önemli popçuları referans vermek niye, onu anlayabilmiş değilim. Diğer eleştirim de ülkemizin en önemli caz isimlerinden Kerem Görsev’in konserini “açılışını çalacak” diye lanse etmelerini hiç hoş karşılamadım. Ayrıca TRIO’yu oluşturan 2 önemli müzik adamının da ismini anmazsam gözlerim açık gider: Basta harikalar yaratan Kağan Yıldız, davulda da mükemmel çalan Ferit Odman. Ankara Caz Festivali’nde bu sene birlikte verdikleri konser olağanüstü idi. Tony amca olmasa da mutlaka bu konseri kaçırmayın derim. Birlikte çok çalışıldığını şuradan anlayabiliyorsunuz: Sanatçılar birbirlerinin nerede ne çalacaklarını gözlerini kırpışlarından anlıyorlar. Sahnede gerçekten profesyonel bir caz grubu oluyor ve siz keyifle müziği dinliyorsunuz. Sahneden müthiş olumlu ve candan bir performans akıyor size doğru. Kaçırmayın. Diğer günler, başka mekânlar Festival’de caz vapuru, genç caz, klüp performansları yanı sıra sokak etkinlikleri, Avrupa Caz Geceleri gibi değişik mekân ve tarzda etkinlikler de yer alıyor. www.iksv.org adresinden takip edebilirsiniz. Özellikle benim için çok önemli olan Genç Caz bölümüne haftaya değineceğim. Önümüzdeki hafta festival programını anlatmaya devam edeceğim. Elbette yeri geldikçe alkışlarımı ve eleştiri oklarımı da kullanacağım. Verilen emeklere ve sanatçılara saygım sonsuz, ne kadar zor festival yapıldığını çok iyi biliyorum. Ama dozunda eleştiri de yarar sağlar diye düşünüyorum. Yıllarca caz festivalini caz kalitesi ve sayısı açısından çok eleştirdik. 2 senedir, daha iyi caz festivali olmasında bu eleştirilerimizin faydası olduysa ne mutlu. Kentin sesi cazdır. Cazsız bir büyük kent düşünemiyorum. Not: Fotoğraflar için eşim Lütfi Varoğlu’na teşekkür ediyorum. 10 Fotoğraf: Gülten TANYAR
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle