Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet Ankara 305/7 Mayıs 2010 RessamNihatAkmehmet’inilkkişiselsergisi‘RenklerleDans’, StillifeArtSanatGalerisi’ndebaşkentlisanatseverlerinilgisinibekliyor Bu serginiz de soyut resim ağırlıklı değil mi? I Bu sergimde soyut çalışmalar da, arayış da var. Arayış da var diyorum çünkü benim resim denemelerim devam ediyor. İşin daha çok başındayım diye düşünüyorum. Ben aynı zamanda, fotoğraf sanatıyla da ilgileniyorum. Resim yaparken fotoğraf çekiyor olmanın da avantajını yaşıyorum. Çarşıdaki, pazardaki insanları genellikle düşük enstantenelerle, 1/8 ve 1/5 gibi, çekiyorum. Dolayısıyla fotoğraflara hareket etkisi veriyorum. Resimde de böyle. Sonra bu hareketler benim için anlam kazanmaya başlıyor. Sanki herhangi bir mekândan babam ya da arkadaşlarım geçiyor. Örneğin, 4 yıl önce yitirdiğim, çok yetenekli opera sanatçısı arkadaşım Ömer Yılmaz’ı görüyorum. Arkada bir iz bırakıyor sanki Ömer... Babam da sanki bir caddeden geçmiş, silueti kalmış... Ressamlarımız genellikle günümüzde resim sanatına olan ilginin azaldığını dile getiriyorlar. Siz nasıl değerlendiriyorsunuz? I Gerçekten de öyle. Ne yazık ki insanlarımız resim sanatına yeteri kadar ilgi göstermiyor. Resim satın almıyorlar örneğin. Ancak bu ilgisizliğin altında ekonomik krizin de büyük etkisi var. Şimdi bir resmin maliyeti nereden baksanız, boyalarını da içine kattığınızda, 200 TL’yi buluyor. Bu fiyat resim fiyatlarına da yansıyor. İnsanlar almakta zorlanıyorlar tabii... Resimlerinizde özellikle tercih ettiğiniz bir renk var mı? I Ben en çok kırmızıyı seviyorum. Fotoğrafta da öyle... Kırmızının kelvin sıcaklığı daha fazla çünkü. Maviyi de yoğun kullanıyorum. ‘Bazı hareketler anlamkazanıyor’ üçüklüğünden itibaren resim yapmak ve resimlerini yurttaşlarla buluşturmak en büyük hedefleri arasındaymış ressam Nihat Akmehmet’in. Henüz ilkokuldayken resim yapar ve bu resimleri arkadaşlarına, öğretmenlerine armağan edermiş. Ancak ilerleyen yıllarda, güzel sanatlar fakültesi yerine, Yıldız Teknik Üniversitesi Elektrik Mühendisliği Bölümü’nde eğitim görmüş. Ne var ki, mühendis olduktan sonra da resim yapmayı bırakmamış. Şimdilerde, “Keşke güzel sanatlar fakültesinde eğitim görseydim. Mühendisliğe adadığım 35 yılı resimle geçirebilseydim keşke...” diyor. Akmehmet, 1975 yılından bu yana fotoğraf sanatıyla da ilgileniyor. Sahne sanatları ve toplumsal gerçekçilik ile ilgili konular, fotoğraflarında özellikle tercih ettiği anlatım tarzları. Sanatçının ilk kişisel resim sergisi “Renklerle Dans”, Stillife Art Sanat Galerisi’nde başkentlilerin beğenisine sunuluyor. Başkentliler sergiyi pazar gününe değin gezebilecekler. Akmehmet ile Akmehmet’in sergisinde ‘renkler dansediyor’ K ? Selda GÜNEYSU “Renklerle Dans” adlı ilk kişisel sergisini ve resim sanatını konuştuk: Resim sanatına olan ilginiz nasıl başladı? I Resme olan ilgimin ilkokuldayken başladığını söyleyebilirim. Henüz ilkokul öğrencisiyken, okulda bize, kilden türlü türlü şekiller yaptırıyorlardı. Küreler, kare formları, ince uzun formlar... Sonra yaptığım bu formları, arkadaşlarıma hediye ederdim. Okul yılları boyunca da resim yapmaya devam etim. Mühendislik eğitimim boyunca da sürekli eskiz çalıştım. Karakalem, çini kalem ve guvajla desen çalışıyordum; değişik portreler yapıyordum. Sonra, 2007’nin başında, tesadüfen kursa gittik. Arkadaşlarım kursu bıraktılar, ben devam ettim. Hocam, ressam Haluk Evitan da bana dersleri bırakmamam gerektiğini, çünkü resme karşı bir yeteneğimin olduğunu söylüyordu. Ben de resim yapmaya başladığım zaman, onu elimden bırakamıyordum. Bugüne değin doğa üzerine de resimler yaptım. Ancak beni resimde en iyi anlatan şeyin, “objeleri bulunduğu formdan bozarak, tamamen iç dünyamı renklerle biçimlendirmek” olduğuna inanıyorum. Renklerin kendine has enerjileri olduğunu düşünüyorum. Bu nedenlerle de daha sonraki çalışmalarımda soyut resimlere ağırlık verdim. ‘Desençalışmakçokönemli’ Siz aslında elektrik mühendisisiniz... Toplumuza baktığımızda mühendis ve doktorların, diğer meslek gruplarına oranla güzel sanatla daha yakın olduğunu gözlemliyoruz... I Ben hep şunu söylüyorum: Keşke mühendislik eğitimi yerine güzel sanatlar eğitimi alabilseydim. Mühendisliğe adadığım 35 yılı resimle geçirebilseydim keşke... Benim açımdan çok daha güzel olurdu. Aileler derler ya çocuklarına hep, “Ya mühendis ol, ya doktor” diye; galiba mühendisler ve doktorlar, güzel sanatlara olan ilgilerini sonra keşfediyor. Resme başlamanın bir yaşı var mı sizce? Yoksa yetenekli olmak bu iş için yeterli mi? I Erken yaşlarda resim sanatı üzerine eğitim almak çok önemli tabii. Ancak yetenek de varsa, yaş çok önemli olur mu, bilemiyorum. Şu ayrıntıyı da vurgulamak gerek: Fırçayı elinize alıp, tuvali hemen boyamak yerine önce desen çalışmak bu işin a, be, ce’sidir diye düşünüyorum. (Nihat Akmehmet’in sergisini gezmek isteyenler için Stillife Art Sanat Galerisi adres; 4. C. Şehit Mustafa Doğan Sok.; numara 41/C; YıldızÇankaya. Tel: 441 01 45.) 9