Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ankarCL Cumhuriyet K ^ ı Cumhuriyet Ankara 308/28 Mayıs 2010 Köy Enstitüleri ve Çağdaş EğitimVakfrnca yayımlanan 'TBMM Bütçe Görüşmelerinde ve Eğitim Şuralarında Köy Enstitüleri'okuyucuyla buluştu 60 yıl sonra gün ışığına çıkan belgelerle Köy Enstitüleri Enstitüleri'nin eğitim anlayışınınbugünden çok farklı olduğuna da vurgu yapılıyor. Bu farklılıklar ise kitapta şu sözlerle açıklanıyor: "Öğretmen sadece a, be, ce öğreten kişi olarak düşünülmüyor. Çocuklar, gençler hatta yetişkinler de yetiştiriliyor. Köyleri toptan kalkındırma ve değiştirme, köylüyü bilinçlendirme, yönetime ortak etme, köylünün eğitim hakkını kullanabilme projesidir Köy Enstitüleri." NKARA (Cumhuriyet Bürosu) Köy Enstitüleri ve Çağdaş Eğitim Vakfı Başkanı Erdal Atıcı ile Denetim Kurulu Üyesi MustafaAydoğan'ınhazırladığı ve okuyucu ile buluşan "TBMM Bütçe Görüşmelerinde ve Eğitim Şuralarında Köy Enstitüleri" adlı kitapta, 60 yd sonra gün ışığına çıkan belgelerle, Köy Enstitüleri gerçeği anlatılıyor. Köy Enstitüleri ve Çağdaş Eğitim Vakfı tarafindan yayımlanan kitapta, 19351954 yılları arasındaki Meclis bütçe görüşmelerinde ve Milli Eğitim Şuraları'nda, "köy eğitimi ve Köy Enstitüleri" ile ilgili yapılan konuşmalar yer alıyor. Kitap, Köy Enstitüsü projesinin ne anlama geldiğini anlatarak başlıyor. Kitapta Köy Enstitüleri, "Okulsuz köy, öğretmensiz okul kalmaması amacıyla geliştirilen bir proje" olarak tanımlanıyor. Köy A KİTAPTA, Köy Enstitüleri'nin kapatıldığı dönemde, bu kurumlarm yaşamadan yana olanlar ile karşıt görüşte nlarınifadelerinedeyerveriliyor.Örjin dönemin Demokrat Partili Milli Eğitim Bakanı Tevfik İleri, 25 Şubat 1952'deki Meclis görüşmeleri sırasında, Köy Enstitüleri'nin kurulmasını sağlayan yasanın hazırlanmasında ve çıkarılmasında büyük katkıları olan İlköğretim Genel Müdürü; dönemin Milli Eğitim Bakanı Hasan Âli Yücel'in yakın çalışma arkadaşı İsmail Hakkı Tonguç'tan söz ediyor. İleri, o "" nemde şunları söylüyor: "Hakkı Tonguç, değil ilk tedrisat umum müdürü, değil talim tersiye heyeti azalığı, değil resim hocalığı Türk çocuğunun karşısına çıkamayacak kadar bu memlekete hıyanet etmiş bir adam olması sıfatıyla, onun oradan tutulup atılması şükür olsun, bize nasip olmuştur." 'Adım adım idam fermanı...' Prof. Dr. Coşkun Özdemir, kitaba da konu olan 2 Mayıs 2007 tarihli Cumhuriyet'teki yazısında, Köy Enstitüleri'nin nasıl kapandığını şu sözlerle anlatıyor: "Büyük eğitimci, Türk yazınına 500 büyükeser kazandıran Köy Enstitüleri* nin kurucusu Hasan Âli Yücel solculukla suçlanır. Kenan Öner isimli bir avukat, bütün hünerini gösterir ye onun devrilmesini sağlar. Milli Şef İsmet İnönü bu oturan Reşat Şemsettin Sirer, İnönü ile Köy Enstitülerini ziyaretten dönüşte ona, 'Paşam, bu çocuklar böyle yetişirse biz onları idare edemeyiz'demişti. Çok partili düzene adım attığımız aynı yıllarda, Doğu'nun ünlü ağalarından Kinyas Kartal da İnönü'ye başvurup, 'Paşam bu okulları kapatmazsanız size oy yok'diyebilmiş, böylece bu güzelim aydınlanma odaklarının idam fermanı imzalanmıştır." Alparslan Berktay da 6 Mayıs 2006'da yine kitaba konu olan Cumhuriyet'teki "Ağalık... Tarikatlar... Demokrasi... Emperyalizm..." başlıklı yazısında şunları aktarıyor: "Van'ın büyüktoprakağası, 200250 köy sahibi Kinyas Kartal'ın/Hasanoğlan Yüksek Köy Enstitüsü' ilk müdürü ve TürkÖğretmenlerSendikası'nınYönetim Kurulu Üyesi Hürrem Arman'a anlattıkları ve kendisinden dinlediklerim: ...Yıl 1950. Yeni iktidara hazırlanan en üst düzeydeki 2 kişi (Bayar ve Menderes) ile konuştum:'Size şu kadar bin oy... Bir şartla: Bu Köy Enstitülerini kapatacaksınız.'Tamam,dediler." Köy Enstitüleri ve Çağdaş Eğitim Vakfı Başkanı Erdal Atıcı ve Denetim Kurulu Üyesi Mustafa Aydoğan'ın yayına hazırladığı, "TBMM Bütçe Görüşmelerinde ve Milli Eğitim Şuraları'nda Köy Enstitüleri" adlı kitap, Mithatpaşa Caddesi, 62/21 adresindeki Köy Enstitüleri ve Çağdaş Eğitim Vakfı'ndan edinilebilir. I Enstitülere karşıt olanlar N da kitapta Tehlikenin farkındayız' Kitabın ilk sayfalannda, Köy Enstitüleri'nin Türkiye çapındaki dağılımı ve enstitü kesimlerinde bulunan köy nüfiısu bir harita eşliğinde anlatılıyor. Haritanın hemen altrnda yer alan "Köy Enstitülerinin bölgeselliközellikleri, bölgesel üniversiteler açılarak günümüze ayarlanabilir" ifadesi de Türkiye 'nin bugünkü eğitim problemlerinin çözülmesinde, Köy Enstitüsü projesinin örnek alabileceğini gösteriyor. Kitapta konuya ilişkin, "Tehlikenin farkındayız. Tehlikeyi önlemenin, Köy Enstitülerini yaratan temel fikirlerin günümüzde uygulamaya konmasıyla mümkün olacağını düşünüyoruz" deniyor. Köy Enstitüleri'nin neden kapatıldığı da kitabın sunuş bölümünde şöyle açıklanıyor: "Köy Enstitüleri üretim aşamasına ulaşınca, daha çokfikirve iş üretmeye başlayınca; özel çıkarlarını ülke çıkarlarının önünde görenler bu kurumları kapatma, kapattırma sürecini başlattüar. Karşıtları, yandaşları gibi bir kutuplaşma başlatıldı. Karşı olanların bir kısmı belM de içte ve dıştaki çıkar çevrelerinin maşası durumunda oluşlarını farkında bile değildiler. Köy Enstitüleri karşıtları, köylünün bilinçlendirilmesine, aydınlatılmasına karşı idiler. Köylü o zaman nüfusun yüzde 80'ini teşkil ediyordu ve ihmal edilmişti. Köyle hedef kitle kabul edildiği için, köylü çocuklarının öğrenim görme hakları sadece hak olarak kalmayacak, gerçekleşecekti. Köy Enstitüleri sistemi ile bu hakkı kullanabilmenin koşulları hazırlanıyordu. Buna da karşıydılar."