Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet Ankara 296/5 Mart 2010 ÖnCE SaĞLIK Prof.Dr.ayhan Kuzu MESahastanesi GenelCerrahiuzmanı email: akuzu@mesa.com.tr K KalınBağırsakKanseri(1) alın Bağırsak Kanseri diğer adı ile Kolorektal Kanser (Kolon ve Rektum Kanseri) ülkemizde önemli bir sağlık sorunudur. Sağlık Bakanlığı’nın 2003 yılında yaptığı istatistiklere göre hastanelerde yatan hasta listesinde Akciğer ve Meme Kanseri’nden sonra Kalın Bağırsak Kanseri üçüncü sırada yer almaktadır. Bu rakamlar oldukça ürkütücü olmasına karşın hastalıkla ilgili iki noktanın çok iyi bilinmesi gereklidir. 1 Kalın Bağırsak Kanseri önlenebilir bir hastalıktır. 2 Kalın Bağırsak Kanseri, erken evrede yakalandığında tam şifa ile tedavi edilmesi mümkün olan bir hastalıktır. NASIL KORUNABİLİRSİNİZ? RİSKİ AZALTMAK İÇİN NELER YAPILMALI? Hastalığa yakalanma riskini azaltan adımlar mevcuttur. I Fiziksel Egzersiz Yapmak: Araştırmalar; düzenli egzersiz yapan bireylerde, kalın bağırsak kanseri dahil birçok kanser gelişme riskinin azaldığını göstermiştir. Haftada 5 gün, 3060 dakika arasında orta şiddette veya günlük 150 kalori harcanmasına neden olan egzersizler yapılmalıdır. I Aşırı Kilolardan Kurtulmak: Fazla kilolar kanser riskini artırmaktadır. I Sigara Kullanmamak: Diğer kanserler gibi sigara kullanımı, kolorektal kanser riskini de anlamlı oranda artırmaktadır. I Aşırı Alkolden Sakınmak: Yapılan çalışmalar alkolün kolon kanseri riskini artırdığını göstermiştir. Erkeklerin günde iki bardak, kadınların ise günde bir bardaktan fazla alkol tüketmemesi gerekir. I Sağlıklı Gıda Tüketimi: Kolorektal kanserin önlenmesinde beslenme alışkanlığı da önemli rol oynamaktadır. Yüksek lifli, düşük yağ içerikli besinlerin tercihi önlem olarak önemlidir. Yukarıdaki korunma yöntemleri, yalnız başına tam olarak kalın bağırsak kanser gelişimini önlemez. Risk altındaki bireylerin, herhangi bir şikâyeti olmadan, mutlaka tarama yöntemlerinden yararlanması gerekir. Tarama yöntemlerinden en etkini olan Kolonoskopi, hastaneye yatmaya gerek olmaksızın kalın bağırsağın içini örten tabakanın incelenmesini sağlar. İnceleme sırasındaki poliplerin çıkarılması kanserin önlenmesi için en önemli uygulamadır. Sonuç olarak dışkılama alışkanlığındaki değişiklik, dışkıda kan görülmesi durumlarında uyanık olunmalıdır. Fakat en önemlisi yüksek risk sınıfına giren bireylerin tarama testlerinin ve fizik muayenelerinin yapılmasıdır. KANSERLE SAVAŞTA NELER YAPMALIYIM? Vücudumuzda gelişen kanser hücrelerinin çoğalma ve yayılması üzerine sizin herhangi direkt bir etkiniz olamaz. Fakat yiyecekleriniz, düzenli yaşam şekliniz, stres az altıcı hayat biçiminiz, düzenli egzersiz yapmanız sayesinde vücudunuzun savunma sistemlerini güçlendirebilirsiniz. Böylece savunma sistemleri kanserle daha iyi savaşabilir. KANSER RİSKİNİ AZALTMAK İÇİN DİYETTE NELERE DİKKAT ETMELİYİM? Her gün düzenli olarak kullanılan ilaçlar ile kanser riskinin azaltılması herkes için çok güzel bir çözüm olabilirdi. Bu amaçla birçok kişi bazı ilaç ve vitaminleri kullanarak bunu deniyorlar. En sık kullanılan ilaçların başında da “antioksidanlar” gelmektedir. Fakat düzenli ve sağlıklı gıda tüketiminin, her gün düzenli olarak kullanılan ilaçlardan daha fazla koruyucu etkisi vardır. Vücudumuzun hücrelerinde enerji elde etmek için oksijene ihtiyacı vardır. Hücrelerimizde enerji kaynağı moleküllerden oksijen yardımıyla enerji elde edilirken yan ürün olarak da serbest radikaller oluşmaktadır. Serbest radikaller, oksidasyon yolu ile hücreleri tahrip ederler. Aslında metallerin paslan ması bir çeşit oksidasyon ile olmaktadır. Oksidasyon, vücudumuzda kanser dışında yaşlanma, kalp hastalığı, katarakt ve infeksiyonların oluşmasına da neden olmaktadır. Hücrelerimizde enerji üretimi sırasında açığa çıkan bu yan ürünlere ve sonunda oluşan oksidasyona karşı belli bir savunma mekanizması mevcuttur. Bu sistem, bunların ortamdan uzaklaştırılması ve hasarı tamir etme yeteneği ile bizi hastalıklardan korumaktadır. Yapılan araştırmalar sonunda diyette bulunan doğal antioksidan maddeler olan karoten, A ve C vitamininin bu savunma sistemini çok daha fazla kuvvetlendirdiği ortaya konmuştur. Buradan yola çıkarak birçok kişi kestirmeden giderek bu ilaçları kullanmak yolu ile savunma sistemlerini kuvvetlendirdiğini sanmaktadır. Fakat ilaç kullanımı yerine bu doğal antioksidan maddelerin diyet ile alınmasının daha iyi ve doğru bir yol olduğu yine araştırmalar ile gösterilmiştir. Diyet ile alınan antioksidanlar, savunma sistemini ilaçlardan daha da fazla kuvvetlendirmektedir. Doğal besinlerde bulunan antioksidan maddeler aracılığı ile kanser oluşmasına neden olan hücresel değişiklikler önlenebilmekte ve tamir edilebilmektedir. Yine besinlerde bulunan diğer bir madde ise bitki özlü kimyasal ürünlerdir (phytochemicals). Bunun yanında besinlerde bulunan bazı ürünler kanser ve diğer hastalıkların gelişmesini kolaylaştıran maddelerdir. Bu besinlerden de kaçınılması gerekir. Aşırı yağ tüketimi özellikle kalın bağırsak kanseri için bir risk faktörüdür. Yine buna ek olarak yeterli lifli gıda tüketimi (sebze ve meyve tüketimi) olmayanlarda da risk artmaktadır. Gereğinden fazla kalori alınması da kanser için bir başka risk faktörüdür. Bu nedenle kişinin ideal kiloda kalması önemlidir. Yukarıdakileri özetlersek; sağlıklı bir diyet için bol sebze, meyve tüketiminin yanında yağdan ve rafine edilmiş gıdalardan kaçınmak gerekir. Bu şekilde bir diyet uygulaması ile vücut, gerekli olan tüm doğal antioksidan maddeleri ve bitki özlü kimyasal koruyucuları almış olur. Aşağıda diyetinizi planlarken nelere dikkat edilmesi gerektiği açıklanmıştır. I İdeal ağırlığınızı korumalısınız. Aşırı kilo alımı zararlıdır. I Her gün aynı tip gıda tüketmeyin. Farklı sebze ve meyveleri tüketmelisiniz. I Diyetinizdeki lifli gıda oranını artırmalısınız. I Yağ tüketiminizi kısıtlamalısınız. I Alkol tüketimini kısıtlamak gerekir. I Tütsülenmiş, salamura edilmiş gıdalardan uzak durmalısınız. I Besin maddelerinizi ilaçlardan değil, diyet ile almaya çalışmalısınız. I Haftaya: Kanserle savaş için gerekli olan besin maddeleri nelerdir? Bu sayfa Mesa Hastanesi tarafından hazırlanmıştır. / www.mesahastanesi.com.tr 292 99 00 21