Katalog

ADOB Müdürü Erdoğan Davran: NKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara Devlet Opera ve Balesi (ADOB) Müdürü Erdoğan Davran, ADOB’nin bu yıl diğer yıllara oranla daha başarılı bir sezon geçirdiğini belirterek, opera ve bale izleyicisi sayısında 5 binin üzerinde artış olduğunu vurguladı. Gelecek sezon yine Türkiye’de hiç sahnelenmemiş opera ve bale temsillerine programlarında yer vereceklerini açıklayan Erdoğan Davran ile ADOB’nin geride bıraktığı bir yılı konuştuk: ADOB için bir yıl nasıl geçti? I Çok başarılı geçtiğini söyleyebilirim. DOB Genel Müdürlüğü’nden devraldığımız programı aksatmadan sonuçlandırdık. Türkiye çapında turneler yapılması yönünde, Genel Müdürlüğümüzün talimatı vardı. Bunu hem yurtiçi hem de yurtdışında en üst düzeyde başaran tek müdürlük biziz. Bu açıdan çok önemli. Senelerdir Ankara’da oynamayan eserleri yeniden projelendirdik. 20092010 sezonunu hazırlarken de solist sanatçılarımızın ön plana çıktığı eserleri koymaya dikkat ettik. Sadece tek bir yabancı solist getirerek tüm sezonu sürdürdük. Antalya DOB Müdürü’yken de bu durumu çok önemsemiştim. Türk operası ve Türk balesi, olmazsa olmazlarımızdan biri. Üç Türk operası repertuvarımızda var. Üçü peşi sıra sahneleniyor. “Kerem” ve “IV.Murat” izleyici ile buluşuyor. “Cem Sultan” adlı eserin de bu ayın sonunda dünya prömiyeri yapılacak. Klasik balemiz “Harem”in yanı sıra yıl sonunda belki “Çalıkuşu” sahnelenecek. Birim Dans Tiyatro Cumhuriyet Ankara 292/5 Şubat 2010 ‘Enbaşarılısezonlarımızdan birini yaşıyoruz’ A su’nun “Çakırcalı Efe”sinin, mayıs ayında dünya prömiyeri yapılacak ve böylece Ankara’da ilk kez bu eser sahnelenelenmiş olacak. “Gönüllü Çekmeceler” ve “Töre”, yine Türk balesinden eserlerimiz arasında yer alıyor. Daha önce Antalya’da görev yaptınız. Ankara opera izleyicisinin en fazla olduğu kentlerden biri... Zorlandınız mı? I Antalya’ya gittiğim zaman, çok acı ama, hiçbir şey yoktu. Örneğin kendilerine ait bir idari binası, temsil yapabileceği bir bina, orMayısta perdeler kap kestra prova salonu bile yoktu. anıyor,tadilatlar baş Orada bunları yapmanın henemde sanat politikas lıyor.ADOB’nin bu döyecanı ve telaşı vardı. Orada I Sezonumuzu “Erdoğan Ağabey”dim, bubir ay kadar öne çekt ıne olacak? ik.O da tadilat aralık ayın rada ben herkese “ağabey” a kadardı. Sonradan yüzden biraz sıkıştık.Aslındiyorum. Böyle bir fark var. yacak. Bu Genel Müd öğ Aslında ADOB’nin sanatçısı ürlüğümüzün bir çalış renildi ki mayıs ayında başlaprovalara başlamamız m olmama karşın, önceleri idagerekiyorsa, en geçm ası. Bize söylenen,eylülayında recilik anlamında bana karay gerektiğiydi.Sanatçıla şı bir “güven problemi” ryaşam yerlerinden zo ıs ayında binayıteslim etmemiz 15’ine kadar etkinlik vardı. Yani bir sanatçı olarak lerimize devam edec rayrılır. Biz de o yüzden Mayıs’ın güven vardı elbette, ama idaeğiz.B bina dışında çeşitli et reci olarak sıkıntılıydı. Ankinliklerimiz olacak. u dönemde şehirde, yani Ayr neklerimizle ilgili bir kara’nın ağır geleceği, altından çalışmamız var. May ıca bu sene genç yetekalkamayacağıma dair endişe ıs ay ra Binası) “1.GençKor duyuluyordu. Yaşadığımız sıeograşar Yarışması” ında bu binayı (Opeile ka kıntılardan alnımın akıyla çıktırıca Hacettepe Ünivers itesi Ankara DevletKon patacağız.Ayğımı düşünüyorum. se etkinlikler olacak’ ‘Bina dışında da ‘Hiç sahnelenmemişeserlereyervereceğiz’ 20102011 sanat sezonunda her şey yerli yerine oturmuş olacak sanırım... I 20092010 sezonu, bizim için bir deneme, bir geçiş sezonuydu. Bütçemizi daha yeni öğrendik. Yapabileceklerimizi ve yapamayacaklarımızı yeni algılamaya başladık. Bu arada 20102011 sezonunu da yavaş yavaş çalışmaya başladık. Yani temeli oturttuk, üstüne kat çıkmak gerekiyor. Tabii ki yine Türkiye’de hiç oynanmamış eserlere yer vereceğiz. Gelen projeleri değerlendiriyoruz. Bu ay içinde program sanıyorum şekillenmiş olacak. Bu bir yıl içinde özellikle halk konserlerinin arttığını görüyoruz. Bunun özel bir sebebi var mı? I Elbette. En önem verdiğim projelerden biri de halk konserleri düzenlemek. İlk etabında başarılı olduk. Çok ses getirdi. Ben Ankaralı rvat yılsonu gösterilerine tüm imkânlarımızısef uvarı’nın erber ediyoruz. Çünkü onla r geleceğin sanatçıları. yı, opera ve bale sanatını çok iyi biliyor sanıyordum. Ama halkın bizi tanımadığını gördüm. Peki ne yapmalıydık? Halka operabale sanatını ne şekilde yaptığımızı anlatmamız, daha sonra binamıza rahatlıkla gelebileceklerini hissettirmemiz gerekiyordu. Halk konseri bu yüzden çok önemli. Orada sunduklarımız, bizim burada repertuvarımıza almadığımız eserler. Bence 2002’den itibaren en başarılı sezonlarımızdan birini yaşıyoruz. Geçen seneye oranla 5 binin üzerinde seyirci artışımız var. Dolayısıyla ADOB olarak başarılı olduğumuza inanıyorum. Ankaralı izleyicilerimize de çok şey borçluyuz. Yurtiçi ve yurtdışı turnelerinde de bu sene ciddi bir artış oldu değil mi? I Bölgesel anlamda detaylı bir çalışma sonucunda bu noktaya gelindi. Eksiklerimiz yok değil. Ama yanıt beklediğimiz üç ayrı Avrupa turne planımız da var. Yurtiçinde de Datça, Marmaris, Bodrum’a gidiyoruz; Tokat, Adıyaman, Ağrı’ya da... Geçen seneki gibi yine birçok turnemiz var. Bunun yanı sıra sanatçılarımız aldıkları davetlerle turnelere gidiyor. Bu davetler de ADOB’nin ne kadar başarılı olduğunu gösteriyor. 16