28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Cumhuriyet Ankara 295/26 Şubat 2010 'I " ısrici Aıİıİıı~ıı ıııvoıı U Biyogüvenlikdegil,GD() yasa İ Turhan ÇAKAR Tüketici Hakları Derneği Genel Başkanı u yazımızın başlığını niçin “Bitırma, geliştinne, işleme, piyasaya sürme, izleme, kullanma, ithalat, ihracat, nakil, taşıma, saklama, paketleme, etiketleme, depolama ve benzeri faaliyetlere dair hükümleri kapsar. Tasannın birinci maddesindeki birirıci ve ikinci fıkralannda belirtilen hükümler birbirmektedir. yogüvenlik Değil GDO Yasa Tasarısı!..” diye koyduk. Onceki haftalarda basındaki haberler de de belirtildiği gibi Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Tanm, Orman ve Köyişleri Komisyonu”nda “Biyogüvenlik Yasa Tasarısı” görüşüldü. Tasan, önce alt komisyonda görüşülüp kabul edildikten sonra ana komisyona geldi. Ana komisyonda da kabul edilerek TBMM Genel Kurul gündemine alındı. Tasanmn Mart 2010 tarihine kadar Genel Kuıul”da görüşülerek yasalaşacağı beklenmektedir. Tasanmn alt komisyon ile ana komis leriyle çelişki oluştunnaktadır. Birinci fıkrada GDO”larin riskli olduğu varsayımından lıareketle insan, hayvan ve bitki sağhğı ile çevrenin ve biyoçeşitliliğin korunrnasından ve biyogüvenlik sisteminin kurulmasından bahsedilmekte; ikinci fıkrasında ise GDO”lar ve ürünlerinin geliştirilmesine, işlerırnesine, piyasaya sürülmesine, kullanımına, ithalatına, ihracaatına, nakline, taşınrnasına, saklanmasına izin verilmektedir. Hem bilimsel esaslara vurgu yapılmakta hem de risk oluştunnayacağı belirlenen başvurulara de ğinilmektedir. 1520 yıllık geçmişi olan ve tüm dünya bilirn çevrelerince riskli olduğu, gelecekte hangi risklerin oluşabileceğinin bilinemediği bir belirsizliğin kabul gördüğü GDO”ların “risk oluşturmayacağı belirlenen başvurularm” varlığını ileri sürmek ne kadar bilimseldir? Bu bilimsel olduğu söylenen değerlendirmeler ne kadar güvenilirdir? Sanki, riskli olmayan GDO”lar ve GDO”lu ürünler vamiış gibi bilirnsel ciddiyetle bağdaşmayan peşin hükümlerle, yaklaşımlarla lıareket edilmektedir. Benzer çelişkiler yasa tasansınin tümünde görülmektedir. ne tam olarak lehinde ne de aleyhinde bir bilimsel yaklaşım yoktur” dedi. Tarim Bakanı”nın tırnak içindeki bu açıklamasından bir belirsizliğin olduğunu kendisinin de kabul ettiği anlaşılmaktadır. Şimdi sonnak gerekir: Riskli olduğu ve ileride hangi risklerin oluşabileceğinin de belirsiz olduğu Tanm Bakanı tarafından da kabul edilen GDO”lann ve GDO”lu ürünlerin Tasannın “Başvuru, Değerlendirrne ve Karar Verme” başlıkh üçüncü maddesinin yondaki görüşmelerine yapılan davet üzeri birinci fıkrasında, “insan, hayvan ve bitki sağlığı ile çevrenin ve biyolojik çeşitliliğin ne Tüketici Haklan Deme ği adına katılarak korunması ve sürdürülebilir kullanımı görüşlerimizi belirttik. Ancak, gerek tasangöz önünde bulundurularak GDO veya yı destekleyen komisyon üyeleri olan milürünlerinin ithalatı, ihracaatı, deneysel letvekilleri ile GDO lobisini oluşturan ?rma amaçh serbest bn^akılması, piyasaya süve kuıuluş temsilcileri çoğunluktaydı. rülmesi ile genetiği değiştirilmiş mikroorganizmaların kapalı alanda kullanımına, Tasarı çelişkilerle dolu bilimsel esaslara göre yapılacak risk deTasanmn adına bakıldığında biyo güvenğerlendirmesine göre karar verilir” denillik ile ilgiliymiş gibi algılanmaktadır. Ancak, tasan incelendiğinde böyle olmadığı görülmektedir. Tasannın “Amaç ve Kapsam” başlıklı birinci madde sinde şöyle denilmektedir: Riskli ve belirsiz plduğukabul edilen ediliyor? Ülkemizin topraklannda ülkemiGıD0'lara neden ızın verılıyor? zin gereksinmesi olan yeterli miktarda Tanm Komisyonu”ndaki 12.02.2010 tari GDO” suz ve organik mısır, soya, pamuk, kahinde yapılan görüşmelerde Tanm Bakanı Mehdi Eker de çelişkili tavrını ortaya koydu. Tanm Bakanı, tasannın GDO”ların ve GDO”lu ürünlerin ticaretini düzenleyen bir düzenleme olduğunu belirttikten sonra, GDO”1arın riskli olduğunu ve risklerinin bertaraf edilmesi gerektiğini söyledi. Tarım Bakanı Mehdi Eker konuşmalan arasında, “GDO”ların nola üretim politikalanna neden ağırlık verilmiyor? Tabii ki Monsanto ve Cargill başta olmak üzere GDO”lar ve GDO”lu ürünlerin ticaretine egemen olan 34 emperyalist tarım ve gıda tekelinin çıkarı ülkemizin ve halkımızın yararindan üstün görüldüğü ve onlann baskılarına karşı gelinemediği için. ithalatına, işlenrnesine ve tüketimine neden izin veriliyor? 1996 yılından beri ülkemize 10 milyar dolann üzerinde para verilerek ithal edilen GDO”lu mısırmısır yağı, soya fasülyesisoya yağı, soya küspesi, pamuk, kanola, pirinç başta olmak üzere 28 GDO”lu ürün ithalatı nedeniyle hem ülkemiz tarımı zarara uğratılmış hem de tüketicilerin sağlığı riske atılmışken neden bu yanlışta ısrar (1) Bu kanunun amacı; bilimsel ve teknolojik gelişmeler çerçevesinde, modem biyoteknoloji kullanılarak elde edilen genetik yapısı değiştirilmiş organizmalar ve ürünlerinden kaynaklanabilecek riskleri engellemek, insan, hayvan ve bitki sağlığı ile çevrenin ve biyolojik çeşitliliğin korunması, sürdüıülebilirliğin sağlanması amacıyla biyogüvenlik sisteminin kuıulması ve uygulanması, bu faaliyetlerin denetlenmesi, düzenlenmesi ve izlenmesi ile ilgili usul ve esasları belirlemektir. iilîß i U 0/nwjlfiıı W 'ı~ İ`ıı`\` Q jsîalflfj Üfß P ., G C .z w ¬/,¬G ı I ~ ı . \ İ '«, . 'U (2) Bu kanun; genetik yapısı değiştirilmiş organizmalar ve ürünleri ile ilgili olarak araş İ' i' f ' ' ;;i iç) \f , ij , 4 FRANKEŞTÅYN 1 euı ARA UE ll5>l Tasarıya göre ülkemiz 'deneme tahtası', tüketiciler belirtilen koşulların ihlali veya GDO ve İşlemler” başlıklı 7. maddenin 1. fıkrasında, “GDO ve ürünlerinin piyasaya sürülmesinden sonra, kararda verilen koşullara uyulup uyulmadığı, insan, hayvan, bitki sağlığı ile çevre ve biyolojik çeşitlilik üzerinde herhangi bir beklenmeyen ürünleriyle ilgili olarak herhangi bir riskin ortaya çıkabileceği yönünde yeni bilimsel bilgilerin ortaya çıkması durumunda, karar kurul tarafından iptal GDO”lu ürünlerin insan, hayvan, bitki sağhğı ile çevre ve biyoçeşitlilik üzerinde telafisi imkânsız bir zarar doğduğunda bunun hesabını bu sonuca neden olan milletvekille edilebilir. Kararı iptal edilen GDO ve ürünleri toplatılır. Insan, hayvan, bitki sağlığı ile çevre ve biyolojik çeşitliliğe olumsuz etkisi olduğu tespit edilenler derhal imha edilir” denilmektedir. Bu ri, bakanlar, Başbakan, bilim adamı kisvesi taşıyanlar, ilgili ?rmalar ve onlarin örgütleri verebilecek mi? Bu soruyu Tüketici Haklan kimse yanıt vennedi ya da vennek istemedi. tamamen ilgili bakanlar tarafından oluşturulacak emir kulu 9 üyeden oluşmaktadır. Tasannın bir biyogüvenlik tasansı değil, baştan sona kadar GDO ve GDO”lu ürün ticaretine egemen olan emperyalist tanm ve gıda tekelleri ve onlann Türkiye”deki işbirlikçileri tarafindan düzenlenen bir GDO”lu tasarının da yasalaşması durumunda bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da sonuna kadar mücadele vereceğimiz konusunda lıalkımıza söz veriyoruz. Ancak, halkımızın da bu mücadelemize tanmımız, gıda egemenliğimiz, sağlığımız, biyoçeşitliliğimiz açısından destek vermesini bekliyoruz. etkisinin olup olmadığı Bakanlık tara?ndan kabul edilir ve denetlenir” denilerek Deme ği adına komisyonda sorduğumuzda ürünler tasansı olduğu açıkca ortadadır. Bu Unutrnadan yazırnıza küçük bir ekleme daha yapmakta yarar var. Tasanda oluşturulan Biyogüvenlik Kurulu”nda ne tüketici örgütleri ne de ülkenin ve halkin yanında olan meslek örgütleri temsil edilmektedir. Kurul, çok önemli bir yanlış uygulama açıkça ortaya konulmaktadır. Bu anlayış ve uygulama ile açıkça ülkemiz bir deneme tahtası, keticiler ise kobay durumuna düşürülmeyecek mi? hüküm ile ülkemizin deneme tahtası, tüketicilerin ise kobay durumuna düşürüleceği resmen do ğrulanmaktadır. Tasarıdaki bu hüküm karşısında soruyoruz: GDO”lar ve Tüketici Hakları Derneği İ TEL: 425 15 29 417 93 34 419 37 74 İ thd@tuketicihakIari.or .tr wwwiuketieihaklari.0rg.1:r 11
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle