Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
17 Aralık 2010 Cuma 337 19 PROF.DR.NEJAT AKAR ÖzelTOBBETÜHastanesi ÇocukSağlığıve HastalıklarıUzmanı nakar@tobbetuhastanesi.com.tr ÖNCE SAĞLIK Dr. Reşit Galip (1), Cumhuriyetin unutulmaz devrimci isimlerinden birisidir. 1929 yılında “Çocuk Bakımı” ile ilgili olarak annelere yönelik yeni harflerle basılmış, bir kitap yazar (2). Kitap, İhap Hulusi (3) tarafından resimlenir. Bu kitap, o dönemde anneçocuk sağlığına verilen önemi gösteren bir belgedir. Dr. Reşit Galip, kitabın önsözünde çok kısa olarak şöyle yazar: “Elbiselerinin ipeği ve elmaslarının parıltısı ile öğünen kadınlara yazıklar olsun! Türk kadını için en güzel süs ve en parlak elmas yavrusudur. Türk anası ancak çocuklarının sayısı ve gürbüzlüğü ile onları ölüme kaptırmadan büyütebilmiş olması ile öğünür.” Kitap “gebelik, doğum sırasında, çocuk giyimi, çocuğun banyosu ve temizliği, çocuğun beşiği ve uykusu, çocuğun beslenmesi, süt kesimi, çiçek aşısı ve son öğütler” olarak bölümlenmiş. Annelere yönelik olarak verilmek istenen bazı mesajlar, aynı zamanda şekillerle de desteklenerek verilmiştir. Kitapta bebek beslenmesine çok önemli bir yer ayrılmış. Özellikle emzirme ve anne sütünün yararları üzerinde durulurken, emzirmekten kaçınan annelerin “askerlikten kaçan erkekten daha ağır bir soysuzluk etmiş” olacakları yazılmıştır. Kitabın hemen tüm bölümlerinde toplumda var olan yanlış ve geleneksel uygulamalara da yer verilip, olası zararlarından söz ediliyor. “Bazı cahiller aşerme sırasında özlediğini yiyemeyen, dilediğini alamıyan gebelerin çocuklarının kusurlu olacağından korkarlar. Bu korku boş ve saçmadır. Aşerme denilen gelip geçici sinir hali ile doğacak yavru arasında hiçbir bağlanış yoktur. Bazı yavrularda göbek dışarıya doğru bir ceviz veya bir armut kadar çıkıntılı ve fırlak olur. Anaların, babaların bundan ebeyi suçlu tutmaları doğru değildir. Göbek fırlaklığı ebenin göbeği iyi bağlayamamasından veya başka bir yan 80YılÖncesinden‘ÇocukBakımıÖğütleri’ lışlığından değil, çocuğun karın etleri dokunuşunun gevşekliğindendir. Cahil, şahadetnamesiz, diplomasız ebelerin göbeğin kesim yerine tükürdükleri bile görülür. Bunlar çok zararlı, çok çirkin, bırakılması, vazgeçilmesi lazım fena göreneklerdir. Memleketimizin birçok yerlerinde kundak içine, yavrunun apış arasına toprak koymak göreneği vardır. Faydası yok zararı çok olan bu görenek bırakılmalıdır. Çocuklarımızı böcekler, solucanlar gibi toprak içine yatırmak yaradılışta temiz olan ve her işte güzellik arayan Türke yakışmaz. Memleketimizde yeni doğmuş çocuğa daha hiç meme emmeden evvel badem ezmesi, şeker, macun vermek gibi çok fena ve zararlı bir adet vardır. Bundan vazgeçmelidir. Hele bu ezmeleri, şekerleri, macunları evvela ağızda çiğnedikten sonra yavruya yedirmek hem daha fena, daha zararlı, hem de pek iğrençtir.” Kitabın ‘Son Öğütler’ bölümünde özellikle ev kazaları ile olası boğaz ve barsak enfeksiyonlarından söz edilip, Türkiye’nin o dönemdeki nüfus arttırma politikasına atfen kitap şu sözlerle bitiriliyor: “Yaşatılıştan kısırlığı veya gebeliğe mani hastalığı olmadığı halde çocuk edinmekten kaçınan kadın saygıya layık değildir. Vatanın şenlenmesini, yükselmesini ve kuvvetlenmesini isteyen Türk kızları ve delikanlıları düğün günlerinde birbirlerine: ‘En az dört evlat yetiştirmek!’ yeminini versinler. Dört yavrudan biri ananın, biri babanın yerini tutacak, üçüncüsü muharebelerde millet için can vermiş yüz binlerce vatan evlatlarının bıraktığı boşluğu dolduracak, dördüncüsü de Türk milletinin sayısını arttıracaktır.” 1. Yener Oruç, Atatürk’ün “Fikir Fedaisi” Dr. Reşit Galip, Gürer Yayınları, İstanbul, 2007. 2. Reşit Galip, Çocuk Bakımı Öğütleri, MT V. Halk Kitapları Serisi No: 5, 3. İhap Hulusi, Görey. Türk afiş sanatçısı, 1898–1986, Türkiye’de ilk afiş sergisini 1923 yılında açtı. ‘Cumhuriyeti Afişleyen Adam’ olarak anılır. Bu sayfa Özel TOBB ETÜ Hastanesi tarafından hazırlanmıştır. / 292 99 00