Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
17 Aralık 2010 Cuma 337 ‘Özelyaşamıngizliliğini ihlaledebilir’ SİNAN TARTANOĞLU Yrd. Doç. Dr Altıparmak, başkentteki kameraları değerlendirdi 13 ANKARA Ankara Üniversitesi, Siyasal Bilgiler Fakültesi öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Kerem Altıparmak, başkentte birçok noktaya kurulan kameraların nerede ve kaç tane olduğunun tam olarak bilinmesi gerektiğini, aksi takdirde en önemli insan haklarından biri olan özel yaşamın gizliliğinin ihlal edilebileceğini söyledi. Altıparmak, “Sokağa çıkmış olmamız, özel yaşamımızı tüm kamuya açtığımız anlamına gelmez” dedi. Altıparmak, Venedik Komisyonu’nun 2007 tarihinde aldığı kararda, kamusal alana konulacak kameraların mutlaka bir yasaya dayandırılması gerektiğinin vurgulandığını anımsattı. Altıparmak, “Türkiye’de kamusal alanları görüntüleyen kameraların ne şekilde işletileceğini düzenleyen bir yasa yok. Bu, kameraların hiçbir koşula bağlı olmaksızın her yere koyulabileceği ve kayıt yapılabileceği anlamına gelir. Buna karşılık, kameraların işleyişinden zarar görme ihtimali olanların başvurabileceği hukuksal bir yol da öngörülmemiştir” dedi. ra’daki sistemin özel hayatın gizliliği ve kişisel verilerin saklanması gibi temel haklar bakımından ciddi sorunları olduğunu söyledi. İzlenenlerin izleyenlere güvenmesi gerektiğini belirten Altıparmak, “Bu güvenin sağlan masının ön koşulu, kamera kullanımının şartlarını ve hukuksal sonuçlarını gösteren açık bir yasanın varlığıdır. Bir insanın sokağa çıkmış olması, özel yaşamını tüm kamuya açtığı anlamına gelmez” diye konuştu. ‘Kötüyekullanılabilir’ CHP Adana Milletvekili Tacidar Seyhan, uygulamanın özel yaşama müdahale amacıyla kötüye ullanılabileceğine dikkat çekerek, şu değerlendirmeyi yaptı: “Ortak alan ve özel alan ayrımı yapılmayan bir ülkede hassasiyeti yüksek görüntü kabiliyeti mükemel cihazların kötüye kullanılması gündeme gelebilir. Bu güvenlik meselesini Türkiye kadar abartan olmadı. Güvenlik adına insanların yaşam alanına müdahale edilmeye başlandı. İnsanlar tüm davranışlarnı kontrol etmek durumunda kalıyor. Böyle bir otokontrol sistemi sağlıklı bireyler gelişmesine engel olur. Telefonda rahat konuşamayan, parkta rahat oturamayan bir toplum haline geldik. Bir kent korkusu yaratılmaya başlandı.” ‘Temel haklar trafiğe feda edilemez’ Temel hak ve özgürlüklerin anayasaya ve uluslararası sözleşmelere göre sadece yasayla sınırlanabildiğini anlatan Altıparmak, “Türkiye’de güvenlik kameralarının insan haklarına yapılmış bir müdahale olduğu düşünülmediği için yasa çıkarmaya da gerek duyulmuyor. Temel hak ve özgürlükler trafik kazalarını önlemek amacına feda edilemez” diye konuştu. Altıparmak, bu haliye Anka DiKKAT! ‘Bağımsız denetim veyaptırım gerekli’ Venedik Komisyonu’nun söz konusu kararına göre, “Bağımsız bir mekanizmanın, kişisel verilerin nasıl kullanıldığına dair bir denetim yapması” gerektiğini belirten Altıparmak, kameraları kullananlar ve görüntüleri depolayanların keyfi davranamayacağını yurttaşların bilmesi gerektiğini söyledi. Altıparmak, “Bu görüntüleri kaydeden, depolayan ve kullanan kişilerin hukuki, idari ve ceza sorumluluğunun açıkça düzenlenmesi gerekir” dedi. Kerem Altıparmak, “Kurulan kameraların kaç tane olduğu, tam olarak nereye yerleştirildiği, bunda bir sa kınca varsa, izlenen bölgede açıkça görülebilecek bir noktaya bir uyarı tabelasının yerleştirilmesinin zorunludur” dedi. “Kaydedilen görüntülerin nerede ve ne kadar süre ile depolanacağı, kimler tarafından kullanılacağı ve ne şekilde imha edileceği de mutlaka açık bir şekilde düzenlenmeli” diyen Altıparmak, “Kamerayla izlemenin amacı insanları dikizlemek değil, kamu düzeninin bozulmasını engellemektir. Bu da kamera gizlenerek değil tam tersine yeri belli edilerek sağlanabilir. Kamu yararına olan da budur zaten” diye konuştu.