Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
14 SAHNELERDEN Hazırlayan: Selda GÜNEYSU 5 Kasım 2010 Cuma 331 ‘Komik aşköyküsü’ sahnede ürkiye’de ilk kez 1921 yılında, İstanbul’da Sahir Opereti’nin sahnelediği, Macar asıllı ünlü besteci Emmerich Kalman’ın ünlü operetlerinden “Çardaş Prensesi”, yarın Opera Sahnesi’nde gerçekleştirilecek prömiyerle sanat sezonuna “merhaba” diyecek. Ankara Devlet Opera ve Balesi yapımı olan, Recep Ayyılmaz’ın sahneye koyduğu eserde orkestra şefliğini Wolfgang Scheidt ve Sunay Muratov, koro şefliğini Mustafa Erdoğan üstleniyor. Eserin Koreografisi Nilgün Birsel Demireller’e, dekor tasarımı Tuncay Kalyon’a, kostüm tasarımı Gazal Erten’e, ışık düzeni ise Tahsin Çetin’e ait. “Çardaş Prensesi” rolünde Funda Ateşoğlu ve Selva Erdener, “Edwin Ronald” rolünde Aykut Çınar ve Murat Karahan, “Kontes Stasi” rolünde Begüm Mengü ve Sema Özer, “Boni Koncsianu” rolünde Semih Bayraktar ve Arda Doğan, “Feri Von Kerekes” rolünde Berkant Çoşkun ve İnanç Makinel, “General Rohnssdorff” rolünde Emre Uluocak, “Prens Weylersheim” rolünde Aydın Toksoy ve Serhat Güngör, “Prenses Marie Luise” rolünde Seza Deneme ve Güzin Yıldız, “Mac Grave” rolünde ise Alaaddin Ataseven sanatseverlerin karşısına çıkacak. ‘Çardaş Prensesi’ adlı eser Türkiye’de ilk kez 1921 yılında sanatseverlerle buluşmuştu Komediyumağına dönüşen kargaşa 3 perdeden oluşan eserin konusu ise şöyle: Kabere yıldızı Slyva Varescu (Çardaş Prensesi) ile Prens Edvin birbirlerine aşıktır. Kont Kánsciánu (Boni) ve Feri von Kerekes de Sylva’nın hayranlarıdır. Slvya, Amerika’ya gidecektir. Boni de Sylva ile beraber Amerika’ya gidecektir. Onun için bir veda ziyafeti düzenler. Ziyafete Prens Edwin de gelir. Boni, Prens’in ailesinden kendisine gelen telgrafı uzatır. Telgrafta, “Şarkıcı kızla derhal ilişkini bitireceksin. Bütün aile bu işe karşı. Hemen eve dönmediğin takdirde gereği düşünülecek. Üst tarafını sen bilirsin” yazılıdır. Ancak Edwin, Sylva’yı bırakmamaya kararlıdır. Edwin’in ailesi de kendisinin Viyana’ya dönmesini ve kuzeni Kontes Stasi ile evlenmesini uygun bulmaktadır. Daha sonra Rohnsdorff’un sesini duyan Boni, onunla gider. Edwin Sylva’nın yanına gelir ve davetlilerin huzurunda Sylva’ya evlenme teklifinde bulunur. Sylva, teklifi sevinçle kabul eder. Edwin, “sekiz hafta içinde evlenmeye söz veren bir belgeyi” noter huzurunda imzalar. İki âşık mutludur. Sylva, Amerika’ya gitmeyecek, Edwin’i bekleyecektir. Daha sonra işler karışır, yaşanan bu kargaşa bir komedi yumağına dönüşür. T VeÇingenemüzikleri... Macar asıllı ünlü besteci Emmerich Kalman eserde, Viyana vals müziğinin yanı sıra Macar folk ezgileri ve geleneksel Çingene müziğinin birleşimine de yer veriyor. Böylece eser, izleyiciler için daha eğlenceli ve ilgi çekici hale geliyor. Ankara Opera Sahnesi’nde yarın yapılacak prömiyerle yeniden izleyicilerin beğenisine sunulacak eser ile ilgili Ankara Devlet Opera ve Balesi yönetimi de iddialı. Çünkü Ankara Devlet Opera ve Balesi eserin opera sanatına olan ilgiyi artıracağı yönünde hemfikir. Eser, 1921 yılından sonra, bu kez Ankara sahnelerinde yer buluyor açısından da önem taşıyor.