17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Cumhuriyet Ankara 269/28 Ağustos 2009 ÖNCE SAĞLIK amazan ayında uzun süre aç kalmak, beslenme düzeninin değişmesi, hareketin azalması, yemeklerden hemen sonra yatılması, öğleye kadar uyuma gibi pek çok neden fazla kilo ve sağlık sorununu da beraberinde getiriyor. Ramazan ayında değişen beslenme düzeni ve azalan öğün sayısı karşısında, vücudun besin ve sıvı gereksinimini karşılamak için iftar ve sahur sofralarına çok dikkat etmek gerekir. Yeterli ve dengeli beslenmeyi yaşam biçimi haline getiren bireyler, Ramazan ayı gibi özel durumlarda da bu alışkanlık ve bilgilerini devam ettirebilirler. Gün boyunca aç kalınacağı için aşırı yemek yerine, yavaş sindirilen, kana geçiş hızı düşük (düşük glisemik indeksli) olan esmer tahıl ürünleri, sebze, salata ve kaliteli protein kaynaklarını tercih etmek daha doğru olacaktır. Ramazan da iftar sofralarında, tercih edilecek besinlerin tok tutucu, insan sağlığı için gerekli besin öğelerini içeren, diyet lifi, vitamin ve mineralden zengin olmalıdır. Beyaz un, pirinç ve şeker içeren besinler hızlı sindirildikleri için insülin salgısını uyarır ve acıkmayı sağlarlar. Kompleks karbonhidratlar ve lifli besinlerde ise bu durum görülmez. İftarda ve sahurda birdenbire ve çok fazla yemekle mideyi doldurmamak gereklidir. Ani mide gerginliği hem tansiyon yükselmesine hem de nörolojik hormonların hızlı salgılanmasına yol açabilir. İftar için küçük bir öğün; I su, hurma, zeytin, çorba, salata, esmer ekmek, 11,5 saat sonra akşam yemeği; I etli sebze veya kurubaklagil yemeği veya ızgara et yemeği, esmer ekmek, zeytinyağlı sebze yemeği, yoğurt veya ayran, yaklaşık 1 saat sonra ara öğün; I meyve veya hafif sütlü bir tatlı, mutlaka sahur öğünü; protein içeren bir kahvaltı (yumurta, süt, yoğurt, peynir), esmer ekmek, çorba, meyve, ayran olacak şekilde Ramazan da en az 4 öğün beslenilmelidir. Uzm.Dyt.MehtapErsinBayrak BeslenmeveDiyetetikBölümYöneticisi email: [email protected] RamazanAyındaSağlıklıBeslenme R Sahur mönüsü nasıl olmalıdır? Sahur yemeği kişiyi gün boyunca oruca hazırlar. Sahura kalkmadan ya da yatmadan önce hafif bir şeyler yiyerek oruç tutmak sakıncalıdır. Oruç süresinde yaklaşık 12 saat süren açlık nedeniyle metabolizma az enerji harcar, vücut hareketleri yavaşlar, bazal metabolizma hızı düşer. Sahur öğünü atlanırsa, yaklaşık 12 saat olan açlık süresi ortalama 1618 saate çıkar ve kan şekerinin daha erken saatlerde düşmesine buna bağlı rahatsızlıklara (halsizlik, başağrısı, hipoglisemi ve verimsizlik) neden olur. Protein içeriği fazla olan gıdalar midenin boşalma süresini uzatarak acıkmayı geciktirirler bu nedenle özellikle sahur da bu gıdalar yoğun tuz içeren, beyaz un ve şeker içeren gıdalara tercih edilmelidir. Sahur yemekleri azar azar, iyice çiğneyerek yenilmelidir. Çiğ sebze, domates, salatalık gibi yiyeceklere mutlaka sahurda yer verilmelidir. Araöğünlerde nasılbeslenilmeli? Gün boyunca susuz kalınması hem kabızlık, hem de idrar yolu sorunlarına yol açabilir. Bu nedenle yemek aralarında bol sıvı alınmalıdır. Kan şekerini düzenlemek için tatlı seçiminde meyve, meyveli tatlılar veya hafif sütlü tatlılar uygun olacaktır. Oruç tutarken sağlıklı olabilmek için beslenme düzeninden ödün vermemek gerekir. Ramazan ayında özensiz, sınırsız, denetimsiz beslenenlerin çoğunda mide yanması, gaz, ekşime, kabızlık gibi yakınmalar artmaktadır. Bu dönemde özellikle lifliposalı gıdalarla beslenmek, bol su sıvı alınması, yemekleri yavaş yavaş yemek ve sindirimi kolay besinler seçmek sağlığımız için mutlak gerekli olan yasalar, Ramazan sofralarının vazgeçilmez kuralları olmalıdır. Ramazan ayında uygulanan dengeli bir beslenme ile; kan kolesterol düzeyi düzenlenmekte, gastrik asidite düşmekte, kabızlık ve diğer sindirim sistemi hastalıkları önlenmekte ve sağlıklı yaşam şekli ortaya çıkmaktadır. Ancak oruç tutmak kilo verme yöntemi değildir. Öğün aralarının uzun olması ve hareket azlığı, metabolizma hızının yavaşlaması kilo vermeyi zorlaştırmaktadır. Hamile veya emziren anneler, gelişme çağındaki çocuklar, uzun seyahat yapacak olanlar, hipoglisemi ve şeker hastalığı gibi uzun süre aç kalması istenmeyen hastalar, hipertansiyon ve ağır kalpböbrek hastaları, mide ve sindirim problemlerini şiddetli yaşayanlar, karaciğer yetmezliği olanlar, psikolojik durumu bozuk olanlar, akli dengesi yerinde olmayanlar için oruç tutmak sakınca yaratabilir. İftar mönüsü nasıl olmalıdır Çok yağlı, çok tuzlu ve aşırı tatlı besinlerden kaçınmak gereklidir. Kızartmalar, hamur tatlıları, çok tuzlu, çok şekerli ve çok yağlı hazır besinler (fastfood), salam, sucuk, sosis, kavurma vb... Doymuş yağ içeriği yüksek besinler, sakatatlar (beyin, karaciğer vb...), yoğun baharatlı yiyecekler iftar sofralarında kaçınılması gereken besinlerdir. Bunların yerine hazmı kolay, midebağırsak sisteminde uzun süre kalabilen lifli ve sellüloz içeren sebze, meyve ve kepekli ekmek tercih edilmelidir. Özellikle çay, kahve, kola ve acılı yemekler, çiğ soğansarımsak gibi gıdalar mide hastalarına olumsuz etkide bulunabilir. Bu sayfa Mesa Hastanesi tarafından hazırlanmıştır. / www.mesahastanesi.com.tr 292 99 00 21
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle