02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Cumhuriyet Ankara 258/12 Haziran 2009 ŞPO Ankara Şube Başkanı Kurttaş, Cumhuriyet Ankara’nın sorularını yanıtladı: ‘Ankara’daprojeenşasyonuvar’ ehir Plancıları Odası (ŞPO) Ankara Şube Başkanı Erdal Kurttaş, başkentte bir “proje enflasyonu”nun varlığından söz edilebileceğini belirterek, bu projecilik anlayışından korktuklarını çünkü bir ana plana bağlı olunmadığını söyledi. Kentin değişik noktalarında alışveriş merkezi açılmasını da eleştiren Kurttaş, “İnsanlar, alışveriş merkezleri içerisinde, aynı akvaryumda yarı sersem dolaşan balıklara benzetilmeye çalışıyor. Ankara tüketim toplumunun başkenti haline getirilmek isteniyor” dedi. “Plansızlığın kente egemen olduğuna” vurgu yapan Kurttaş, şehrin merkezindeki parkların ve yaya bölgelerinin “işlevsiz hale” getirildiğini vurguladı. Çankaya Belediyesi’nde İmar Müdürlüğü görevini de yürüten Erdal Kurttaş, sorularımızı şöyle yanıtladı: Ankara’daki belediyecilik uygulamalarını nasıl değerlendiriyorsunuz? I Belediyelerin Ankaralının yaşamını kolaylaştıran önlemler almadıklarını, halkın temel taleplerini çözümlemeye yönelik katkılar sunmadıklarını görüyoruz. Bunun içerisinde sadece Ankara Anakent Belediyesi değil, ilçe belediyelerinin de maalesef standart altı bir hizmet sunumu yaptıklarını söyleyebiliriz. Kent merkezi bunun bir aynası. Ulus ve Kızılay’da yaşam kalitesi düştü. Yaya bölgeleri içinden çıkılmaz bir halde. Belediye zabıtası görevini yapmıyor. Piyasa kontrolü, esnaf denetimi bırakılmış durumda. Tüm kentin yanında özellikle merkezin temizliği son derece önem Ş ? Alican ULUDAĞ kazanmış durumda. Anakent Belediyesi’nden beklentiniz nedir? I Bir önceki dönemde olduğu gibi kent bütünündeki imar değişikliklerinin parsel/ada ölçeğinde değil, kentin onaylanmış resmi belge niteliğine getirilmiş olan Nâzım Plan Kararları’na uygun yapılmasını bekliyoruz. Bu dönemde de parsel ve ada bazında yoğunluk yükseltmeleri şeklinde ortaya çıkacak değişikliklerin karşısında olacağız. Anakent Belediyesi’nin Gökkuşağı, Samanyolu, Armada’nın karşısındaki çelik yapı ile Kızılırmak Projeleri var. Hepsi de eleştirilen projeler. Bu anlamda bir proje enflasyonu var diyebilir miyiz? I Ankara’da bir proje enflasyonunun varlığından söz edebiliriz. Proje, planın alt parcalarından oluşur, yoksa projeler kişiselleşir, para harcama aracı, güç oluşturma oyunları haline dönüşür. Bugün içinde bulunduğumuz süreçte ortaya atılan projelerin bu tür kazanımlar elde etmek üzere oluşturulduğunu görüyoruz. Bu projecilik anlayışından korkuyoruz. Çünkü bir ana plana bağlı değil. Su meselesinde de böyleydi. Kentteki merkezi iş alanlarının oluşturulmasında, iş merkezlerinin yer seçiminde de böyle... Eskişehir Yolu’nda Çayyolu girişindeki alışveriş merkezi açıldı, açılmak üzeredir. Et Balık Kurumu kavşağına yapılan alışveriş merkezi bütün o çevreyi; akşam üstü ve her hafta sonu kilitlemektedir. Proje israfı vardır. Çünkü plansızlık egemendir kente. Plansızlığın egemen olduğu kentte tek kişinin ortaya çıkardığı uygulamaların sağlıklı projeler olduğunu söylemek mümkün değildir. Anakent Belediyesi’nce Milli Kütüphane’nin karşısına inşaa edilen Gökkuşağı projesi SonyıllardaAnkara bambaşkabirkentoldu Bu alışveriş merkezleriyle tüketim kenti mi yaratılıyor? I Maalesef öyle bir durum var. Ankara bir kültür kentiydi. Yaşam kalitesinin sembol şehriydi. Ankaralı olmak bir ayrıcalıktı. Son yıllarda bu özelliğini bütünüyleyitirmiştir.Avaregezen gençlerin sokaklarında cirit attığı, gelir düzeyi düşük alt ve orta sınışarın alışveriş merkezlerinde amaçsız hedefsiz gezindikleri, çarşı ve esnaf ilişkisinin yok olmaya noktasına geldiği bir kent haline geldi. İnsanlar, alışveriş merkezleri içerisinde aynı akvaryumda yarı sersem dolaşan balıklara benzetilmeye çalışıyor. Bunun adı konulursa tüketim toplumunun başkenti haline getirilmek isteniyor. Ankara böyle bir sosyal değişim ve dönüşüm yaşıyor. Ama başka gidecek yer de yok gibi yorumlar yapılıyor... Samanyolu projesi I Çok haklılar. Şehrin merkezindeki parklar ve yaya bölgeleri işlevsiz hale getirildi. Örneğin Güvenpark... Güvenpark sadece bir park değil Cumhuriyetin sembol mekânlarındandır. Güvenlik Anıtı bugün tamamen kaderine terk edilmiş, çevresi betona ve taşa bırakılmış; simge önemi, görsel nitelikleri kaybedilmiş bir hale getirildi. Örneğin Sakarya yaya bölgesi büfelere boğuldu, tanınmaz bir halde. Esnaf can çekişiyor. Yüksel Caddesi, Konur, Karanfil, Olgunlar da yine aynı durumda. Bunun için sadece Büyükşehir’i suçlamıyorum. Sorumluluğu olan ilçe belediyesi de bugüne kadar bu görevlerini yapmadı. Bunun için kent merkezinin öncelikle rehabilitasyonu gerekiyor. İnsanların sosyalleşebileceği mekânlar, parklar ve yaya bölgeleri yapılması ve bunun da sağlıklı bir ulaşımla ilişkisinin kurulması gerekiyor. Ulaşım dediniz. Metro hatları hâlâ tamamlanmadı... I 2010’a girilirken hâlâ kentin 23 kilometreden ibaret olan raylı sisteminin bitirilemiyor olması, belediyenin bu konuya duyduğu ilgisizlik ortada iken artık hükümetin buna el atması gerekiyor. Projeler hep yarıda kaldı Kızılırmak projesi Yaşananlar belediyenin artık bunu yapamayacağını mı gösteriyor? I Ben bunu belediyenin yapamayacağından ziyade belediyenin bunu yapmak istemediği kanaatini taşıyorum. Belediye metroya sahip çıksa hükümet yatırımı destekleyecek tedbirler alacaktır. 2
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle