23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Cumhuriyet Ankara 258/12 Haziran 2009 Tüketici Yasa Tasarısı, Mevcut Hakları Ortadan Kaldırıyor ? Turhan ÇAKAR S Tüketici Hakları Derneği Genel Başkanı yasa, Yargıtay kararlarıyla da, yaygın bir istikrara kavuşmuştur. Tüketici hareketinin gündeminde olmamasına karşın, Sanayi ve Ticaret Ba kanlığı internet sitesinde yayınlanmış olan tasarı taslağı tüketici örgütleri dışlanarak hazırlanmıştır. Bankacılık ve imalat sektörünün en ilkel ve en geri unsurları anayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından tüketici örgütlerinin görüşleri alınmadan hazırlanan ve Başbakanlık’a sunulan Tüketicinin Korunması Hakkında Yasa Tasarısı, mevcut yasadaki hakları ortadan kaldırıyor. Özellikle de ayıplı mal ve hizmetlerle ilgili olan yasanın en önemli maddesi belirsizliklerle dolu, tüketicilerin anlayamayacağı, kafa karışıklıklarına neden olabilecek, tüketicilerin bugünkü yasada var olan seçimlik haklarını kullanabilmesini engelleyecek şekilde hazırlanmıştır. Konuyla ilgili olarak, Tüketici Hakları Derneği’nin Diyarbakır Şubesi’nin başkanlığını yapmış olan avukat Yaşar Altürk’ün yasa tasarısı hakkındaki değerlendirmesini aşağıda okurlarımızın görüşlerine sunuyoruz. ile kafa kafaya verilerek hazırlanan bu tasarı taslağı, evrensel tüketici haklarını ve tüketicilerin kazanımlarını ortadan kaldırmaktadır. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı internet sitesinde yayımlanan tasarı taslağındaki yaklaşımların AB Standartları ve Avrupa Birliği direktifleri ile de hiçbir ilgisi bulunmamaktadır. Afrika standartları dahi, bu taslağın ilerisindedir. Tüketici aleyhine hükümler Tasarı Taslağının bazı maddeleri, kilit hüküm niteliğindedir: I Özellikle ayıplı mal, ayıplı hizmet ve bundan doğan hak ve sorumluluklara ilişkin taslaktaki yeni kurallar, tüketici hukukunun iskeletini kırmıştır. I Satıcının sorumluluğu ile müteşebbisin sorumluluğu birbirinden ayrılmış ve tüketici talebine ilişkin seçenekler bakımından bölünme ve esaslı bir farklılaşma yaratılmıştır. I Taslaktaki düzenleme, imalatçıyı “ayıp” değil, “hata” nedeniyle ve sadece “güvenlik” ölçütü ile sınırlı bir şekilde sorumlu saymıştır. I Satıcı ve imalatçının birbirlerine karşı açacakları muhtemel bir rücu davasıyla ilgili sorunlar ve çözüm tarzları Borçlar Kanunu tasarısında yer alması gerektiği halde, sistematikten yoksun bir şekilde, bu tasarı taslağı içine serpiştirilmekte; Tüketiciler, Borçlar Kanunu’nun muğlâk hükümleri arasında topaç gibi çevrilmek istenmektedir. I İlk bakışta, tasarı taslağı yenidir; ama bu taslaktaki kimi yaklaşımlar yeni değildir. Borçlar Kanunu ve Türk Ticaret Kanunu uygulamasında sıkça rastlanan uygulama karmaşası, sistematikten yoksun bir şekilde maddeye dönüştürülmüş ve bu taslağa monte edilmiştir. I Tüketici talebinin yöneldiği seçeneğin karşılanması için satıcı, bayi, acente, imalatçı ve ithalatçı arasındaki müşterek ve müteselsil sorumluluk ilkesi de bu tasarı taslağı ile parçalanmış ve ortadan kaldırılmıştır. I Bankalar lehinde getirilen aldatıcı ve dayatmacı nitelikteki yeni düzenleme tarzı, taslağın sipariş edildiği adresi de göstermektedir. Yüzyıllar öncesinin ilkel devirlerinden kalma sözleşme düzeninde dahi olmayan dengesiz hükümler ve tuzak maddelerle, yeni bir tüketici kıyımı hedeflenmektedir. Taslak, bu yönüyle de pimi çekilmiş bir bomba gibi tüketicilerin kucağına verilmektedir. I Tasarı taslağında yer alan bu temel noktalar, yürürlükteki yasanın tüketicilere kazandırdığı hukuki konumu ağır bir şekilde zedelemektedir. Bu taslağın yasalaştırılması engellenmelidir. I Eğer tasarı taslağı bu haliyle yasalaşırsa, tüketici mahkemelerinden ve Yargıtay ilgili dairelerinden alacağımız kararlar, bugüne kıyasla çok farklı olacak ve tüketiciler aleyhinde sonuç yaratılacaktır. Genel değerlendirme 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun 4822 sayılı Yasa ile değiştirilmiştir. 4822 sayılı Yasa ile yapılan değişiklik çalışmalarında tüketici örgütlerinin ve ilgili meslek odalarının görüşleri alınmış; değişiklik taslağı kamuoyunda ciddi bir şekilde tartışılmıştır. Yapılan bu değişiklik çalışmaları sırasında, 4077 sayılı Yasa’nın benimsediği felsefe ve sistem bütünlüğü özenle korunmuş; tüketici hukukunun evrensel ilkeleri, ülkemiz koşulları dikkate alınarak geliştirilmiştir. Bu haliyle 4822 sayılı Yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun, çağdaşları arasında en ileri çizgide olanıdır. En karmaşık sorunları bile net, somut ve yalın ifadelerle düzenlemiş olan 4822 sayılı Yasa ile değişik 4077 sayılı yürürlükteki Yasa, Tüketici Sorunları Hakem Heyetleri ve Tüketici Mahkemeleri tarafından kolaylıkla uygulanabilmektedir. Ülke düzeyinde uygulama birliğinin sağlanmasına elverişli nitelikteki mevcut HALKIN DEĞİL ÇIKAR ÇEVRELERİNİN TASARISI Piyasalardaki tüketim ilişkisinin bir yanını tüketiciler; karşı yanını ise, sağlayıcı, satıcı, bayi, acente, imalatçı ve ithalatçılar oluşturmaktadır. Piyasanın aktif unsurlarından birini teşkil eden tüketiciler, bu ilişkinin ekonomik açıdan güçsüz ve ezilen yanıdır. Piyasanın belirleyeni sayılan tüketiciler bakımından, yeni bir tüketici kanununa gerek olmadığı gibi, yürürlükteki yasada değişiklik yapılmasına da gerek yoktur. Tüketicilere böylesi bir önyargı ile bakan çağdışı ve ilkel bir zihniyetin yeni bir tüketici yasası yapması tehlikeli görüyoruz. Evrensel tüketici haklarının gerisine düşmemek için, tasarı taslağının bu haliyle yasalaşmasına karşı çıkıyor ve Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’nın internet sitesindeki tasarı taslağını benimsemiyoruz. Bu tasarı taslağı halkın ve tüketicilerin değildir. Bankacılık sektörünün en ilkel unsurları ile imalat sektörünün en geri unsurları el ele vererek bir taslak siparişi vermiştir. Piyasalarda arztalep dengelerini gözetmeyen, kalite kaygısı taşımayan ve sosyal piyasa anlayışından alabildiğine uzak bir yaklaşımla hazırlanan bu tasarı taslağı, Ortaçağ hukukunun, hatta Roma Hukuku’nun da çok gerisinde kalmıştır. Tüketicilere karşı hileye açıkça geçit veren ve hileyi himaye eden hükümler var bu tasarıda. Bu yönüyle taslak, en genel anlamıyla, hukuk ahlâkından da yoksundur. Bu taslak, ekonomik krizi fırsata çevirmek isteyen çıkar çevrelerinindir. “Vurkapkaç” anlayışını ekonomi yönetimi zanneden çıkar çevrelerinin taslağıdır! Kamuoyunun yüksek takdirlerine saygı ile sunuyoruz. T ük e t i c i H a k l a r ı D e r n e ğ i / TE L: 4 2 5 1 5 2 9 4 1 7 9 3 3 4 4 1 9 3 7 7 4 / t h d@ t u k e t i c i h a k l a r i . o r g. t r w w w . t uk e t i c i h a k l a r i . or g. t r 11
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle