Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet Ankara 246/20 Mart 2009 Mustafa Balbay’ın ilk çocuk kitabı çıktı A ‘Nasreddin Hoca ile Eşeği’ ra’da Nadir Divanbegi Medresesi’nin hemen önündeki ağaçların arasında yürürken bir heykel çıktı karşıma... Nasreddin Hoca eşeğinin üstünde el sallıyor! Özbekler Nasreddin Efendi diyor, Azeriler Molla Nasreddin, Balkanlar Hoca Nacreddin... Anadolu insanı her şeye katlandıysa, her şeye karşın yaşama sevincini yitirmediyse, bunda Nasreddin Hoca’nın büyük payı vardır.” Nasreddin Hoca’nın anlatımlarına genel olarak fıkra ya da Nasreddin Hoca hikâyeleri denildiğini belirten Balbay, Hoca’nın anlatımlarını hem güldürmeye hem de düşünmeye neden olduğu için “güldüşün” olarak adlandırıyor. Nasreddin Hoca’nın insanları güldürmek ve düşündürmek için kılıktan kılığa girdiğini anlatan Balbay, Nasreddin Hoca’nın halka bir şeyler anlatabilmek için bütün bunlara katlandığını ve başkasının değil, kendisinin üzerinden dersler verdiğini vurguluyor. ölümünden sonra da yaşamaya devam etmesi olarak algılamak gerek. Nasreddin Hoca’nın kimi anlatımları sonrasında yaşananlarla örtüşünce isimler değişmiş... Öyle fıkralar var ki, Hoca’nın doğumundan önceye karşılık geliyor. Bu bağlamda Nasreddin Hoca için şöyle bir tanımlama da yapılabilir: Doğumdan önce yaşamış, ölümünden sonra da yaşamaya devam etmiş bir kişi! Nasreddin Hoca’yı, 21. yüzyılda da güncel kılan bu. Ben günlük siyasi gelişmelerle ilgili yazılar yazan bir gazeteci olarak zaman zaman mizahtan da yararlandım. Bir kişiyi ya da bir konuyu gülünç hale getirmek kadar etkili bir eleştiri yoktur. Nasreddin Hoca bunun en güzelini başarmış. Türkçeye olan sevgime de sarılıp Hoca’nın doğumunun 800. yılı olarak kabul edilen 2008’de şöyle düşündüm: Acaba güldüşünlerini ben de şiirimsi bir dille kaleme alsam, Nasreddin Hoca ne der? Sevse de sevmese de hoş görür diye düşündüm, işe koyuldum.” NKARA (Cumhuriyet Bürosu) Gazetemiz Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay’ın ilk çocuk kitabı “Nasreddin Hoca ile Eşeği” minik okuyucularla buluştu. Balbay, Nasreddin Hoca fıkralarını şiirimsi bir dille kaleme alırken, gazetemiz Karikatüristi Zafer Temoçin de çizgileriyle anlatıma renk katıyor. Balbay, gezi, inceleme ve araştırma türünde yazdığı pek çok kitabın ardından, geçen ay yayımlanan “Nasreddin Hoca ile Eşeği” adlı kitapla ilk kez bir çocuk kitabıyla okuyucunun karşısına çıktı. Balbay, Nasreddin Hoca’nın 34 farklı fıkrasını, kendi deyimiyle “güldüşün”ü, kendine özgü üslubu ve şiirimsi bir dille kaleme alıyor. Her fıkra gazetemiz karikatüristi Zafer Temoçin’in çizgileriyle de canlanıyor. İlkokul öğrencilerinin yanı sıra fıkraseverlerin de ilgisini çeken kitabın ön sözünde Balbay, Nasreddin Hoca’nın Türk mizahının kilit taşı olduğunu belirtiyor. Nasreddin Hoca tanımı Balbay, şöyle devam ediyor: “Nasreddin Hoca’nın doğum ve ölüm tarihleri tam olarak bilinmiyor. Ama 13. yüzyılda yaşadığı kesin. Bu tarihte Timur yoktu. Ancak Hoca’nın fıkralarının, bizim deyişimizle güldüşünlerinin pek çoğu Timur üzerine... Bunu, Hoca’nın ‘Nasreddin Efendi, Molla Nasreddin ...’ Anadolu’nun 13. yüzyılında yaşayan Nasreddin Hoca’nın Orta Asya’dan Balkanlar’a kadar tüm bölgeyi etkisi altına aldığını anlatan Balbay, şunları dile getiriyor: “Özbekistan’ın tarihi kenti Buha Rahat okunsun diye büyük harşerle basıldı İlk baskısı geçen ay yapılan “Nasreddin Hoca ile Eşeği” 96 sayfa uzunluğunda. Çocukların rahat okuyabilmesi için büyük harflerle basılan kitabın hemen hemen her sayfasında Temoçin’in karikatürleri bulunuyor. Birinci sınıf kağıda basılan kitap, çocuklar kadar, fıkra sever büyüklerin de ilgisini çekiyor. Kitapta bulunan fıkralardan bir örnek şöyle: Önemli bir işim çıktı.” Hoca niyetsiz: “Benim eşek mahalle nöbetçisi mi? Az önce öteki komşu istedi ona verdim. Senin isteyeceğini bilsem, söylerdim.” Hoca işi almışken ağırdan Eşeğin sesi yükselmiş ahırdan: “Aaiii... Aaiii... Aaiii...” Komşu bozulmuş: “Aşk olsun Hoca, Yalan söylemek yakışıyor mu sana? Doğrusunu anlatsana...” Hoca kalır mı altta, Vermiş yanıtını: “Kırk yıllık komşumsun. Bana mı inanıyorsun Eşeğe mi?” Kime inanıyorsun? Nasreddin Hoca’nın komşusu Kapıyı çalmış sabahın köründe. “Hoca,” demiş, “Eşeğini versen bir günlüğüne Ne eğlenmeye gideceğim Ne düğüne... 9