Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet Ankara 246/20 Mart 2009 ÖNCE SAĞLIK Dr.SibelGÜMÜŞSOY PedodontiUzmanı email: sgumussoy@mesa.com.tr S Çocuğumuçürüktenkoruyabilirmiyim? ağlıklı ve dengeli beslenme, bebeklikten itibaren yaşa göre temel gıda maddelerinin (meyve ve sebzeler, tahıl ve hububatlar, süt ve süt ürünleri, etbalık ve yumurta) düzenli olarak her gün alınımını gerektirir. Dengeli beslenme, çocuklarınızın yeterli gelişim gösterebilmeleri için önemli olduğu kadar sağlıklı diş ve diş etine sahip olmaları için de gereklidir. Sağlıklı dişlere sahip çocuklar, yiyecekleri kolaylıkla çiğneyecek, daha düzgün konuşmayı öğrenecek ve güvenle gülümseyecektir. Okul çağındaki çocuklar en azından bir ana öğünü okulda yemektedir. Ev dışında yenilen bu yemeklerin sağlıklı olup olmadığı aileler tarafından kontrol edilmelidir. Yapılan araştırmalar, çocukların yüzde 40’ının sabah kahvaltısı yapmadığı yönündedir. Öğün atlayan çocuk bu kez karbonhidrat yönünden zengin, besleyici değeri düşük, çürük oluşturma kapasitesi yüksek, atıştırma gıdalara (kraker, patates cipsleri, bisküvi gibi) yönelmektedir. Bu duruma dişlerin fırçalanmaması da eklendiğinde, diş çürüklerinde artış olmaktadır. Şeker ve nişasta risk yaratır Şeker ve nişasta gibi karbonhidratlar diş çürüğünün oluşumunda ilave bir risk yaratırlar. Şeker birçok yiyecekte bulunduğu gibi bazı gıdalarda (ketçap, salata sosu vb.) ve ilaçlarda (süspansiyon formundaki ilaçlar, çiğneme tabletleri vb.) tatlandırmak amacıyla katkı maddesi olarak kullanılır Bu durumda çocuklarınızın şekerli ve nişastalı gıdaları ne sıklıkla, ne zaman ve ne ile birlikte yediği önem taşır. Çünkü şekerli meşrubatların yalnız başına değil de bisküvi, kek gibi gıdalarla alınması çürük riskini arttırken, bu meşrubatlar veya meyve sularının pipetle içilmesi çürük riskini azaltmaktadır. Kurutulmuş meyve, karamel, marmelat, bal, reçel gibi yapışkan şekerler tükürük veya suyla kolaylıkla dişten uzaklaştırılamazlar. Böylelikle gıdaların ağızda kalma süresi artacağından çürük oluşturma etkileri de artar. Bu gıdalardan tam olarak vazgeçmemiz mümkün olamayacağından, atıştırma amaçlı ara öğün olarak değil ana öğünlerde tüketmek ve ardından ağız bakımını yapmak doğru olacaktır. Yanlış beslenmeye bağlı diş çürüğü riskini en aza indirmek, anne ve babanın kontrolü altındadır. Çocuklar davranışlarında anne ve babayı örnek alırlar. Çocuklara dengeli beslenme ve diş fırçalama alışkanlığının kazandırılması için ebeveynler örnek olmalıdır. Unutulmamalıdır ki; ağız sağlığında en etkin uygulama diş fırçalamadır. Dişler günde en az 2 kez (sabah kahvaltıdan sonra ve gece yatmadan önce) fırçalanmalı, fırçalamanın mümkün olmadığı ara öğünler ve öğle yemeğinden sonra ağız suyla çalkalanmalı veya bir bardak su içilmelidir. Süt dişleri ortalama 69. aylar arasında sürmeye başlar ve 2.53 yaş civarında tamamlanır. 3 yaşındaki bir çocukta toplam 20 adet süt dişi vardır. Daimi dişler için doğal bir yer tutucu olan süt dişleri konuşma ve fiziksel görüntü açısından da önem taşır. Bebeğin ilk süt dişlerinin sürmesiyle birlikte her beslenmeden (anne sütü, biberon veya ek gıda) sonra dişler temiz bir tülbent veya nemli bir gazlı bezle silinmelidir. Çocuk 1.52 yaşına geldiğinde dişleri annebaba kontrolünde flor içermeyen bir diş macunu veye suyla fırçalanmalı, 3 yaşından itibaren florlu diş macunu kullanılmalıdır. Diş temizliği önem taşır Özellikle akşam yatmadan önce veya uyku sırasında biberon/anne sütü ile yapılan beslenme gece tükürük akışının azalmasıyla çürük oluşumunu arttırır ve bu saatlerde diş temizliği daha önem taşır. Şayet diş temizlenemiyorsa hiç değilse beslenmeden sonra su içirilmesine, biberonla verilen süte şeker, bal veya pekmez katılmamasına özen gösterilmelidir. Aksi halde biberonla beslenme özellikle üst ön dişlerde kahverengi renklenmelerle başlayıp kısa sürede dişlerin iltihaplanmasına kadar ilerleyebilen biberon çürüklerinin oluşumuna yol açar. Çocuk bir yaşına geldiğinde artık biberon bırakılmalı ve bardaktan sıvı alınımına başlanılmalıdır. Önemli bir diğer nokta da çocuğa bakan kişilerin ağzında çürük bulunmamasıdır. Bakıcının yemeğin tadına baktığı kaşıkla çocuğa yemek yedirmesi, çürük yapıcı mikroorganizmaların çocuğa bulaşmasına yol açar. Çocuğun tüm süt dişleri tamamlanıp yiyecekleri kolaylıkla öğütüp yiyebildiğinde, sert meyvelerin ısırarak Çürük oluşumu önlenebilir Diş çürüğü önlenebilen bir hastalıktır. Diş çürüğü oluştuktan sonra kendiliğinden iyileşmez, mutlaka tedavi edilmesi gerekir. Bu durumda yılda 2 kez diş hekimine gitmek erken teşhis için olumlu bir adımdır. Çocuğunuzla diş hekimini ilk ziyaretiniz, süt dişleri ağızda göründükten hemen sonra veya çocuğunuzun 1. yaş gününden önce olmalıdır. Böylelikle diş hekiminiz size bebeğinizin dişlenme dönemleri, beslenmesi ve diş temizliğinin nasıl yapılması konusunda bilgi verecektir. yedirilmesi hem mekanik temizlik yapacak hem de ara öğünlerde çocuğun şeker ihtiyacını meyveyle karşılamanızı sağlayacaktır. Ayrıca, proteinler, kalsiyum ve fosfatlar, rafine edilmemiş hububatlar, yer fıstığı, kakao ve çay gibi çürük önleyici gıda maddelerinin dişler üzerinde olumlu etkisinin olduğu bilinmektedir. Bu yönleriyle dişler fırçalanamadığında bir parça peynir yenilmesi veya diş dostu xylitol içeren sakızların çiğnenmesi tükürük akışını hızlandıracak, çürüğe neden olan bakteri sayısını azaltarak asit oluşumunu engelleyecektir. Diş çürüklerinden korunma yönünde diş hekiminizin yapacağı fissur örtücüler ve topical flor uygulamaları çocukta diş hekimi korkusu yaratmayan ağrısız acısız ve kısa süreli işlemlerdir. Topikal flor uygulamalarına 3 yaşından itibaren başlanması ve her 6 ayda bir tekrarlanması dişleri çürük yapıcı mikroorganizmalara karşı dirençli hale getirecek ve başlangıç halindeki çürüklerin ilerlemesini engelleyecektir. Fissur örtücüler ise çürüksüz dişlerin çiğneyici yüzeylerindeki derin girinti ve çıkıntıların akıcı bir dolgu maddesiyle doldurulması işlemidir ki; çiğneyici yüzeydeki bu oluşumlar temizlenmesi zor ve mikroorganizmaların kolaylıkla üreyebildiği, çürüğün ilk başladığı bölgelerdir. Ancak daimi dişler sürdükten sonra yapılabilen bu işlem dişin diğer yüzeylerinin çürümesine engel değildir. Sonuç olarak, düzenli diş hekimi kontrolleriniz ve sağlıklı beslenme ile yeterli diş fırçalama arasında kuracağınız dengeyle diş çürüğünü kotrol altına alabilirsiniz. Bu sayfa Mesa Hastanesi tarafından hazırlanmıştır. / www.mesahastanesi.com.tr 292 99 00 21