Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet Ankara 246/20 Mart 2009 Kayıhan Keskinok, Atatürk’ü ve Ulusal Kurtuluş Savaşı’nı konu edinen bir resim sergisi açmaya hazırlanıyor umhuriyet tarihiyle yaşıt, ressam Kayıhan Keskinok. Resim sanatına gönlünü verdiği yıllardan bu yana eserlerinde her daim Cumhuriyeti ve çağdaş, laik Türkiye’yi konu edindi. Tarihi net olmamakla birlikte bugünlerde yeni bir resim sergisi açmaya hazırlanıyor sanatçı. Sergide yer alacak eserlerin çoğunda Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk var. Sanatçının bu sergide yer alacak eserlerinde dünyaca ünlü Nâzım Hikmet’in şiirleri de tabloların üzerini süsleyecek. “Cumhuriyetle ana rahmindeyken tanıştım. Bu sergide hayal yok, gerçek var. Kalbimi koydum bu sergiye” diyen Keskinok, günümüz Türkiyesi’nin içinde bulunduğu durumdan yana da endişeli. Başta Ergenekon davası süreci olmak üzere pek çok olayı, “Son yaşanan olaylar, faşist bir Türkiye’nin görüntüleri” şeklinde değerlendiriyor. Dünyaca ünlü şair Nâzım Hikmet’e yurttaşlık hakkını yıllar sonra veren kararı da “lütfetmişler” şeklinde yorumluyor. Kayıhan Keskinok’la, bugünlerde Galeri Sanatyapım’da açılacak olan ve Atatürk’ü, Ulusal Kurtuluş Savaşı’nı konu edinen sergisi hakkında konuştuk: Tarihi netleşmemekle birlikte çok yakın bir zamanda Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ü ve Ulusal Kurtuluş Savaşı’nı konu edinen bir resim sergisi açma hazırlıkları içindesiniz... I Evet. Çok yakın bir zamanda bu sergi, Galeri Sanatyapım’da sanatseverlerin beğenisine sunulacak. Öncelikle belirtmek isterim ki ben, Cumhuriyetle yaşıt bir ressamım. Cumhuriyet ilan edilmeden önce, 29 Ocak’ta, İzmir’de dünyaya geldim. Annem o günleri bana öyle güzel anlatırdı ki, bu nedenle benim bugün yaşamımı oluşturan her eylemimin altında bu günlerin izi vardır. Bu serginin açılma nedenlerinden biri de budur. Sergi için şu anda bir kadının tablosunu yapıyorum. Ulusal Kurtuluş Savaşı döneminin en acı olaylarına tanık olmuş bir kadının tablosu bu. Annemin bana anlattığı kadarıyla bu kadının öyküsünü şöyle aktarayım size: İzmir, 9 Eylül günü düşman işgalinden kurtulmadan önce bizim evimiz işgal güçleri tarafından yakılmış. Ben tabii o zamanlarda küçük bir çocuğum. Bir camiye sığınmışız ailece. Kurtuluştan üç yıl sonra da Uşak’a göçmüşüz. Uşak’ta bir komşumuzmuş bu kadın. Etrafına hayli donuk bakan ve koltukta bir “buda heykeli” gibi oturan... Ülke işgalden kurtulduktan sonraki ilk Kurban Bayramı’nda, bu kadının ziyaretine gitmişiz. Birkaç parça et ve bir miktar para vermiş kadına annem. Hiç konuşmadan öylece koltukta oturuyormuş. Daha sonra sormuş, “Bu kadına ne oldu? Neden bu kadar donuk” diye. “İşgal güçleri kaçarken kadının ırzına geçti. Kocası ve iki çocuğu kurtarmaya çalıştılar onu ama onlar da işgal güçleri tarafından öldürüldü” demişler. ‘Busergiyekalbimikoydum’ ‘Gerçekleri C bilmiyoruz’ ? Selda GÜNEYSU ‘Nâzım’ı hiçbir zaman kalbimizden silmedik’ Serginizde dünyaca ünlü şair Nâzım Hikmet’in Kuvayi Milliye Destanı’nı anlatan tablolar da yer alacak değil mi? I Evet. Ben bu sergide kesinlikle hayali şeyler anlatmıyorum. Kalbimi koydum bu sergiye. Herkes tarafından da aynı heyecanın yaşanmasını isterim. Yaşanmışlıklar üzerine kurulu bir sergi bu. Nâzım Hikmet’in sözü açılmışken, bildiğiniz gibi bugün bir yanda ülkenin önde gelen yazarları, aydınları Ergenekon davası soruşturması kapsamında tutuklanırken, diğer yanda hükümet yıllar sonra Nâzım Hikmet’e yurttaşlık hakkını geri verdi... I Lütfetmişler. Biz Nâzım’ı hiçbir zaman kalbimizden silmedik ki... Herhalde Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın girişimiyle oluştu. Her şeye karşın bir gelişme olarak değerlendiriyorum. Nâzım Hik n Peki günümüz Türkiyesi’nde yaşana ? nuz rsu olayları nasıl değerlendiriyo derece I Günümüz Türkiyesi’ni son n olayana yaş Son . mım ada kötü gören bir günŞu lar, faşist bir Türkiye’nin görüntüleri. a dah i çler lerde ülkemde yaşanan süre pek ilgili unla Bun adı. önce Batı dünyası yaş i Alçok kitap okudum daha önce. Naz anAlm e emd dön O ın. say anım ı’nı manyas r yaya’da, bırakın Almanya’yı dünyada nele bu u çoğ in nler vere oy şandı? Ancak bugün olibi sah i bilg , sak Oku . iyor gerçekleri bilm yoünü düş diye ayız olm a umd dur sak, bu aşı ve rum. Biliyorsunuz, Birinci Dünya Sav ceneti lizm erya emp İkinci Dünya Savaşı da bir sinde çıkmıştı. Bugün adı konmasa savaBu or. anıy yaş aşı sav ya dün üçüncü . şın nedeni de emperyalizm met’le ilgili olarak bugüne değin çok çalışma yaptım. Onun şiirlerini eserlerime konu edindim. Kuvayi Milliye Destanı benim yaşamımın bir parçasıdır çünkü. Ben Kuvayi Milliye’nin oluştuğu yıllarda ana rahmindeydim. Daha ana rahmindeyken bu heyecanı yaşamış bir insanım ben. 1980 sonrası kuşağın Kuvayi Milliye ruhunu kaybettiğine yönelik eleştiriler yapılıyor. Siz bir sanat adamı olarak bu eleştirileri nasıl değerlendiriyorsunuz? I Ben hiçbir zaman genç kuşağı kötü olarak değerlendiremem. Genç kuşağı kendime yakın bulurum. Peki bugün benim kuşağımda kaç kişi benimle aynı duygu ve düşünceleri taşıyor? Kuşkusuz genç kuşakta da her şeyi iyi algılayan, bugünü iyi değerlendiren insanlar vardır. Ama çok sayıda değildir. Zaten bu “tek tük”ler, toplumda bir kıvılcımdır. 4