Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet Ankara 282/27 Kasım 2009 ‘Neden açıklama yapılmıyor?’ ‘Yenitiyatrobinalarınaihtiyaçvar’ TOMEB Başkanı Erhan Gökgücü de görüşlerini şöyle dile getirdi: “Kültür merkezi denildiğinde tiyatro, opera, bale gibi sahne performanslarının, dinleti salonunun ve hatta sergi mekânlarının bir arada konuşlandığı bir yapı gelir akla. Ankara’da böyle bir yapı için ödül kazanmış, 1996’dan bu yana yaşama geçirilmesi beklenen bir proje mevcut. Hal böyleyken şimdi bu projenin uzun süredir gerçekleşmemesi için bahane üretilerek, iptali gündeme geliyor ve ‘Dostlar alışverişte görsün’ mantığı ile başka ve yetersiz bir arazide, yalnızca bir opera binası ile yetinilmek isteniyor. Böylece kağıt üzerinde boşalmış olacak Hipodrom arazisi üzerinde acaba birtakım rant hesapları mı var? Tiyatro denildiğinde ise yanıt hazır: Ankara’nın tiyatroları var. Evet, Ankara’da 9’unu Devlet Tiyatroları’nın yönettiği 11 tiyatro var. Toplam koltuk sayısı 4 bine yakın. Ankara’nın nüfusu ise yaklaşık 4 milyon. Kentin 13 üniversitesinin mevcudu 300400 bin civarında. Tiyatroyu sürekli izleyen bunlar. Paris’te her gece 150 civarında tiyatronun perde açtığını bilirsek, ‘Ankara’nın tiyatroları var’ demeyiz. İşin bir de teknik boyutu var: Ankara’daki 11 tiyatro sahnesinin ancak 3’ü tiyatro tekniği ve donanımı için elverişli inşa edilmiştir. Ayrıca bunlarda bile bazı sorunlar var. Bilinen bir örnek vereyim: Londra National Theatre’da sahneye sofitten (çatıdan) helikopter indirilebiliyor. Dünyadaki gelişmiş tiyatro binalarında arazinin genelde üçte ikisi sahne ve sahne arkasına ayrılmıştır; salon ve fuaye üçte birini kapsar. Bizdekiler bu olanaklar açısından fakir sayılabilir. Eğer tiyatro bir kültür sanat yuvası ise toplumun daha çağdaş bir yapıya ulaşmasında önemli bir rol üstlenmiş ise, ki böyledir, bir kültür sanat düşmanlığı ile mi karşı karşıyayız? Yoksa böylesi kararlar olguyu iyi tanımamaktan mı verilebiliyor? Sonuçta Ankara’nın bir tiyatroya daha, gerçek bir tiyatro binasına ihtiyacı büyüktür.” AnkArA için önemli olan kültür yapılarının Hipodrom alanından kaldırılacağına yönelik iddialar konusunda yetkililerce bugüne kadar neden bir açıklama yapılmadığını soran Özgür Ecevit, yetkililerin sürekli olarak yeni yapıların inşasının pahalı olduğunu söylediklerini, ancak onların bu tezini inandırıcı bulmadığını dile getirdi. Ecevit, “Kültür yapılarının en pahalısı olan operabale bölümünün CSO Konser Salonu arsasında yapılacağı söylenmektedir. Ayrıca ekonomik bir hesap yapıldığında, CSO Konser Salonu yapısının Hipodrom alanındaki AKKM kompleksi içinde, Kongre Merkezi yerine yapılmasının en ucuz çözüm olduğu görülmektedir. Ödenek sorunları da istenirse çözümlenmektedir. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Hipodrom alanında çok büyük bir milli müze yarışması açmak üzeredir. Konunun en üzücü yanı AKM kurulması için 1980 yılında çıkarılan 2302 sayılı yasanın, Atatürk’ün 100. doğum gününü kutlamak amacıyla çıkarılmış olmasıdır. Atatürk, 1937 yılında ünlü Alman mimar Bruno Taut’a bin 500 kişilik Ankara Operası projesini yaptırmış, ancak projeyi gerçekleştirmeye ömrü yetmemiştir. Aradan 70 yıl geçmiş olmasına karşın Ankara operasına kavuşamamış, kültür başkenti olamamıştır” diye konuştu. ‘Varolanprojelerhementamamlanmalı’ Eski Kültür Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Hüseyin Akbulut, mimar Özgür Ecevit’in sözünü ettiği projelerin kendisinin müsteşar yardımcısı olduğu dönemde gerçekleştirildiğini dile getirdi. Akbulut, “Bu proje 8 yıldır gerçekleşmeyi bekliyor. Ancak sanki ortada hiçbir proje yokmuş gibi başka projeler aramak yanlıştır. Var olan projelerin bir an önce bitirilmesi gerekiyor. Bugün Ankara’da, bizim dönemimizde temeli atılan CSO Konser Salonu ve ondan sonra yine bizim dönemimizde temeli atılan ve o günden bu yana hiçbir ilerleme kaydedilmeyen AKM alanı projesi bitirilmelidir” dedi. Ankara’nın giderek taşralaştırıldığını ve bu nedenle artık Ankara’da hiçbir uluslararası etkinlik yapılmadığını kaydeden Akbulut, şunları söyledi: “Ankara bir kültür başkenti olarak kuruldu. Ancak bugün Ankaralılar yalnız insanların hafta sonlarında alışveriş merkezlerine giderek vakit geçirdiği bir yer haline geldi. Böyle olmamalıdır. Ankara’yı çağdaş bir başkent yapacak, dünyaya tanıtacak çok önemli projeler elimizde mevcut. Ben Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın da var olan projelerin yaşama geçirilmesi için çaba göstereceğine inanmak istiyorum. Çünkü opera, tiyatro, konser salonu gibi kültürel tesislerin sahibi sanat kurumlarının yöneticileridir. Sanat kurumları yöneticileri bu projelere olumlu bakmayan iktidarların gazabından korkmamalıdır. İktidar geçicidir, sanat kurumları ve sanat tesisleri kalıcıdır.” 13