Katalog

Cumhuriyet Ankara 281/20 Kasım 2009 SanatçıÖğretmenlerGrubu’nun sergisiCKM’deaçıldı A NKARA (Cumhuriyet Bürosu) Sanat Eğitimcisi Prof. Dr. Ülker Okçuoğlu Muncuk’un anısını yaşatmak ve 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü kutlamak amacıyla, Muncuk’un yeğeni Endüstri Yüksek Mühendisi Tomris Çavdar öncülüğünde, Cumhuriyet Kültür Merkezi’nde (CKM), “Sanatçı Öğretmenler Grubu Resim Sergisi” açıldı. Sergi 1 Aralık’a dek gezilebilecek. “Sanatçı Öğretmenler Grubu Resim Sergisi”, ilk olarak, 1999 yılında yaşamını yitiren Sanat Eğitimcisi Prof. Dr. Ülker Okçuoğlu Muncuk tarafından açılmıştı. Sonra bu sergi bir gelenek haline gelmişti. Sanatçının meslektaşları ve öğrencileri şimdi aynı isimli sergiyi, sanatçının anısını yaşatmak ve 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü kutlamak amacıyla, Muncuk’un yeğeni Endüstri Yüksek Mühendisi Tomris Çavdar öncülüğünde, Ahmet Rasim Sokak, numara 14 Çankaya adresinde yer alan gazetemizdeki CKM’de açtı. Sergide, Ülker Okçuoğlu Muncuk (anısına), Aysel Dinçer, Yurdagül Döl, Gönül Bumin, Sabiha Aker, Ayten Taşpınar, Serap Etike, Şerife Şahin, İsmet Yılmaz, Emel Ertürk Yılmaz, Sabiha Uslubaş ve Özlem Alp’in eserleri yer alıyor. Endüstri Yüksek Mühendisi Tomris Çavdar da sanatçı ile ilgili düşüncelerini ve neden böyle bir sergi açmak istediklerini şu sözlerle özetliyor: “Prof. Dr. Ülker Okçuoğlu Muncuk, örnek bir öğretmen, öncü bir sanatçı, Atatürk’ün başlattığı Türk aydınlanmasının yılmaz bir savunucusu ve uygulayıcısıydı. Ülker öğretmen, bu çok yönlü kişiliği ile Atatürk döneminin yetiştirdiği öğretmenlerdendi. O 1923’te, yeni ve pırıl pırıl Türkiye Cumhuriyeti ile birlikte doğmuş ve yapılan devrimlerle birlikte büyümüştü. Bu tertemiz duyguları, sevinci ve coşkusu hiç yitmedi ve eğittiği tüm kuşaklara aşıladı. Onun için eğitim bir yaşam biçimiydi. Eğitimin önemini ve değerini çok iyi kavramış, eğitimi okulun sınıfları ile sınırlamamış, tüm çevresine dostlarına, arkadaşlarına, halka ve güncel yaşamına da ‘Atatürk döneminin öğretmeniydi’ Batik sanatının öncüsüydü sanat Eğitimcisi Prof. Dr. Ülker Okçuoğlu Muncuk, Türkiye’de batik sanatının öncüsü olarak tanınıyordu. Muncuk, 1958 yılında, Ankara’da açtığı ilk kişisel sergisinden sonra, batik sanatının benimsenip, yaygınlaşmasında etkili oldu. Uzun ve disiplinli çalışmalarının sonunda ulaştığı başarı düzeyi onun “Karacaahmet” adlı yapıtının ilk kez DRHS jürisince, tablo resmi olarak değerlendirmeye alınmasını sağladı ve 1981 yılında ödüllendirildi. Diğer farklı resim yarışmalarında da ödüllendirmeler yinelendi. Prof. Dr. Gönül Gültekin, Muncuk’un sanat anlayışını şu sözlerle anlatıyor: “Muncuk’un yapıtlarında, çoğu kez batik tekniğinin her üç çeşidini birlikte, karışık teknik olarak ustaca uyguladığı görülüyor. Sayıca az ancak etkisi büyük olan kişisel sergilerinde teknik yetkinliğini ve yorum gücünü kanıtlayan sanatçı, dalında tanınırlığa ulaştı. Doğadaki yaşam ritmini irdelediği ağaçlı peyzajlarında ve balık konulu kompozisyonlarında, dışavurumcu eğilimini yansıttı. Peyzajlarında özellikle bıkmadan yinelediği dut ağaçlarının toprağa uzanan kuru dallarındaki hareketi ve ritmi duyurmak için çizgisel bir dokuya, fondaki pastel, yumuşak renk tonları ve yumuşak dokulu yüzey karşıtlığı içinde dengeledi. Bazı tek ağaç formlu yapıtlarında ise dışavurumcu coşkulu gün batımı kızıllığı olanca şiddetli, parlak renk kullanımı ile ortaya çıktı. Peyzajları yanında, yaşama sevincini dile getirdiği balık figürlü kompozisyonlarında, bu kez balıkların yaşam ritmini lekeci bir anlatımla işledi. Balıklar, hareketli yapılarıyla sanatçının ritm duyumuna, yarattıkları renkli atmosferle de renk duyarlılığına sesleniyorlardı. Çiçek konulu natürmortlarında da çiçek ve yaprak soyutlamalarını coşkulu renklerle çalıştı. Ülker Okçuoğlu Muncuk, birkaç konu çevresinde oluşturduğu yapıtlarında öncelikle, ritm duygusunu irdelemiş, çizgi, renk, leke, doku ögelerini dışavurumcu bir eğilimle yapıtlarında yansıtmıştır. Ülker Okçuoğlu Muncuk, Türk Batik Sanatı’nın usta sanatçısı olarak, resim sanatındaki yerini aldı.” başarıyla yansıtmıştı. Türk kadınının toplumdaki yerini almasında ve katılımcı demokrasinin tanıdığı hak ve özgürlüklere kavuşmasında önemli bir yer tutan Kız Teknik Yüksek Öğretmen Okulu’nun ilk öğretmenlerinden biriydi. Bu eğitim kurumunun Gazi Üniversitesi Mesleki Eğitim Fakültesi’nin kapsamı içerisine girmesinden sonra da ilk profesörü olma ünvanı haklı olarak kazandı. Ailemizin bir büyüğü olarak sanatla tanışmamızı, sanat yapıtlarını görmemizi, algılamamızı ve sevmemizi sağladı. Öğrencilerine ise öğretmenlik mesleğinin yapı taşlarını kendi yaşam biçimi ve uygulamaları ile öğretti. Bu yapı taşlarına sahip olan öğretmenlerin hepsi şimdi birer Ülker Okçuoğlu Muncuk’tur bizler için. (...) Bu sergiyi de onun anısına açtık.” Sergi, 1 Aralık’a dek görülebilecek. 19