Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet Ankara 276/16 Ekim 2009 Sudaki kalite eleştiriliyor İçMe suyu konusunda başkentte sıkıntı yaşanacağının 2004 yılında meslek odaları tarafından belirtilmesine karşın uyarıların önemsenmemesi Ankara’nın 2007 yazında susuz kalmasına neden oldu. 4.5 milyon insanın yaşadığı Ankara’da su kesintileriyle birlikte kentin altyapısının da iflas ettiği patlayan su borularıyla ortaya çıktı. Kimi semtlerde 10 gün boyunca musluklardan su akmadı. Belediye, IşıklıGerede sistemi yerine, Kızılırmak’tan Ankara’ya su getirdi. Ancak su içerdiği kimyasallar nedeniyle tartışma konusu oldu. Hava kirliliği giderek artıyor artıyor. Özellikle Kurtuluş, Mamak, Abidinpaşa, Altındağ, Tuzluçayır gibi semtlerde kömür kokusu nedeniyle yurttaşlar pencere dahi açamıyor. Trafiğin işlek olduğu noktalarda da hava kirliliği rahatsız edici boyuta ulaşıyor. Motorlu taşıtların egzoz gazları nedeniyle özellikle sabah ve akşam saatlerinde trafiğin yoğunlaştığı bulvar, anayol ve kavşaklarda oluşan kirlilik gözle de görülebiliyor. BAŞKeNTTe hava kirliliği kış aylarıyla birlikte Kış aylarıyla birlikte kentteki hava kirliliği de artıyor... Pahalılıkta zirveyi zorluyor ANKArA aynı zamanda Türkiye’nin en pahalı kentleri arasında ilk sıralarda yer alıyor. Ankara’daki ücretli belediye hizmetlerinin çoğu Türkiye’deki diğer belediyelere göre daha pahalı. Başkentte metreküpü 2.7 TL’den satılan su Türkiye’nin en pahalı suyu durumunda. Türkiye’nin en pahalı ulaşım hizmeti de Ankara’da veriliyor. Başkentte bir tam biletin fiyatı 1.70 TL iken, diğer büyük şehirlerde bu bedel 60 Kr ile 1.5 TL arasında değişiyor. Başkentte doğalgazın metreküp fiyatı 0.66 TL ile Sakarya ve İstanbul’un ardından Türkiye’de en pahalı doğalgazı sıralamasında 3. sırada geliyor. Türkiye’nin en borçlu belediyesi ANAKeNT Belediyesi, aynı zamanda Türkiye’nin en borçlu belediyesi. Hazine Müsteşarlığı’nın verilerine göre Ağustos 2009 tarihi itibariyla Ankara Anakent Belediyesi’nin ödenmeyen vadesi geçmiş toplam borcu 4 milyar 174 milyon 995 bin TL. Anakent Belediyesi’ne bağlı ASKİ’nin vadesi geçmiş toplum borcu 273 milyon 267 bin TL olarak hesaplanırken, EGO’nun vadesi geçmiş toplam borcu ise 1 milyar 512 milyon 253 TL olarak belirlendi. Buna göre Anakent Belediyesi’nin toplam borcu tek başına Hazine alacaklarının yüzde 55.7’sini oluşturuyor. Türkiye’deki tüm yerel yönetimlerin Hazine’ye ödenmeyen borçlarının toplamı 5 milyon 827 milyon 400 bin TL olarak belirlenirken, Ankara Anakent Belediyesi’nin borçları tek başına toplam borcun yüzde 71’ini oluşturuyor. TMMOB Şehir Plancıları Odası Ankara Şubesi Yönetim Kurulu, “Söz konusu ödül, asla kent yönetimi ve kentsel yaşam kalitesinin yükseldiğinin bir göstergesi değildir. İstanbul 1959’da, Bursa 1991’de Avrupa Ödülü’nü almış kentlerimizdir” açıklamasını yaptı. Açıklamada, şu bilgilere yer verildi: “Avrupa Ödülü Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi tarafından Avrupa kimliğine ve Avrupa’nın dünya ile ilişkilerinin gelişmesine yapılan katkılardan dolayı verilen bir ödüldür. Avrupa Ödülü’nden önce Onur Plakası ve Onur Bayrağı ödülleri verilmektedir. Bu ödüller, kent yönetimi ve kentsel yaşam kalitesinin bir göstergesi değildir. Ayrıca bu ödül Avrupa’nın önde gelen kentlerine değil, çoğunlukla Avrupa idealine hizmet çerçevesinde öne çıkması istenen, son zamanlarda da eski Doğu bloku ülkelerine Avrupa ile bütünleşmelerini sağlamak üzere teşvik amacıyla verilmektedir. Nitekim 1955’ten bu yana bu ödülün ve Avrupa Ödülü nedir? rildiği kentler incelendiğinde Türkiye’den İstanbul ve Bursa’nın bu ödülü çok daha önce aldığı, ödülü alan Avrupa kentlerinin de çoğunlukla çok önemli kentler olmadığı görülmektedir. Peki bu ödülün hiç önemi yok mu ? Kuşkusuz bu ödül Ankara kentinin adını duyurması konusunda önemlidir... Ancak ödülün Ankara’nın kent yönetimindeki başarısını yansıtmakta bir propaganda aracı olarak kullanılması yanlıştır. Bu tür uluslararası ödüller aslında uluslararası ilişkilerin gelişmesi için teşvik amacıyla verilmektedir. Yani kentsel yaşam kalitesi açısından anlam taşımazlar. Ancak, Birleşmiş Milletler İnsani Gelişmişlik İndeksi gibi sınışandırmalar gerçek anlamda kentsel yaşam kalitesini ortaya koymaktadır. Ankara’nın ödül alması şubemizce önemsenmekte ve desteklenmektedir. Ancak, bu tür ödüllerin, olmayan bir kentsel yaşam kalitesini varmış gibi gösterecek bir propaganda aracına dönüştürülmesi yanlıştır. İşte bu nedenle, 40’ tan fazla kent ile kardeş şehir olabilen, uluslararası iletişim alanında Bursa ve İstanbul kentlerini yakalayan Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin; ulaşım sorununu altgeçitüstgeçit ile değil yaya dostu kent ve toplu taşımacılık anlayışı ile çözümleyen, başkent değerlerini tahrip etmeden kent kimliğini geleceğe taşıyabilen, sosyal yardımları insani ölçütlerde yapabilen, her biri bir sosyal yıkım projesi olan Kentsel Dönüşüm projelerini yeniden ele alarak katılımcı politikalar ile çözümleyebilen, Ankara Kent Konseyi’nde demokratik süreçleri işletebilen, şe?af bir belediyecilik anlayışı ile belediye gelir ve gider bilgilerini kentli ile paylaşabilen, kamu kaynaklarını doğru kullanabilen ve birlikte yönetme anlayışını benimseyen bir yönetim yaklaşımıyla, yerel yönetiminde ve kent yaşamında ödülleri hak edebilecek konuma gelebileceğini hatırlatıyoruz.” Anakent Belediyesi’nin yaptığı üstgeçitler eleştiriliyor 5