Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet Ankara 276/16 Ekim 2009 Dikmen Vadisi’nde Yapılanlar Kamusal Bir Suçtur! ? Yücel ÇAĞLAR ? Kamu davası açılmalı… ankara Büyükşehir Belediyesi’nin dikmen vadisi’ne yaptıkları, yapmadıkları, yaptıklarını yapış biçimleri, en yalın anlatımıyla kamusal bir suçtur. İlgili yargı organları, demokratik kitle örgütleri herkesin gözü önünde işlenen bu suçun izleyicisi olamaz, olmamalıdır da. Karşıtı tutumları anayasal ve yasal görevlerini yapmadıkları anlamına gelir ki bu da kamusal bir suçtur. nkara’nın hava kirliliğini azaltan doğal bir engeldi; az sayıdaki “hava koridorundan” birisiydi çünkü. Toplumsal ve kültürel yaşamının görece olarak en çeşitli ancak en kaynaşık, dolayısıyla da en canlı yörelerinden birisiydi. Bir gecekondu yöresiydi; dönüştürüldü, “hava koridoru” kapatıldı: Önce “rekreasyon alanı” olarak düzenlenmek istendi; Melih Gökçek’le birlikte kentin en önemli rant alanlarından birisi yapıldı. Milyonluk dairelerin çoğunluğu oluşturduğu çok katlı binalarla yapılaşma oranı başlangıcında öngörülenin dokuzon katına çıkarıldı; insanlar onlarca yıllık yaşam alanlarından koparıldı; insancıl kültür adacığı göz göre göre yok edildi. Ankaralıların çoğu yalnızca izledi, dahası, kimileri de izlemedi bile yanı başlarındaki yıkımı; yeni yetme varsıllar ise bir daire kapmanın telaşı içinde koşuşturmayı yeğledi. Kimileri direndi kimileri ise bir iki daire karşılığında “teslim” oldu Büyükşehir Belediyesi’ne. Büyükşehir Belediyesi de fırsatı “iyi” değerlendirdi doğrusu; yıktı, yaptı; yine yıktı ve yine yaptı; kimselere ne bilgi verdi ne de hesap. Ve şimdi “Üçüncü Etap” da bitirildi. A Çankaya Belediyesi’nden ‘sosyal belediyecilik’ uygulamaları ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Çankaya Belediyesi “Yeni Toplumcu Belediyecilik” olarak adlandırdığı yerel yönetim anlayışı ile Çankaya’da sosyal belediyeciliğin yeni bir örneğini hayata geçiriyor. Çankaya Belediye Başkanı Bülent Tanık, göreve gelişlerinin 180 günü hakkında bilgiler aktardığı brifingde, Çankaya Belediyesi’nin bir yandan gereksinimi olan vatandaşlara yardım uygulamalarını sürdürürken asıl ağırlığı üretim ve istihdamı artıracak ve yoksul insanlara düzenli gelir getirecek projelere vereceklerini söyledi. Çankaya sınırları içerisinde yoksul insanlara gıda ve giyim alanında düzenli olarak yardım yaptıklarını, ayrıca yoksul aile çocuklarının eğitimlerini destekleyecek giyim ve kırtasiye yardımlarını sürdürdüklerini belirten Tanık, kentlerde son yıllarda olağanüstü biçimde artan yoksulluk ve işsizlik koşulları nedeniyle bu tür yardımların kaçınılmaz hale geldiğini ve Çankaya Belediyesi’nin yardımları kesintisiz bir biçimde devam ettireceğini söyledi. Tanık, konuşmasını şöyle sürdürdü: Görsel kirlilik anıtı yaratıldı… İlk bakışta “hoş” şeyler yapıldı. Büyük bir olasılıkla da Ankaralıların çoğunluğu Dikmen Vadisi’nde yapılanları olumladı. Ne var ki, “ne pahasına” sorusu hemen hemen hiçbir düzlemde sorgulanmadı. Oysa Dikmen Vadisi, en yalın anlatımıyla, her anlamda “kirletildi”: Kültürü yok artık Dilmen Vadisi’nin; insanları ve Anadolu insanın kültürüne içselleşmiş ağaç ve ağaççık türleriyle kaplı bahçeleri de… Yabancı tür binlerce ağaç, ağaçcık çalı “ne karar dikilirse o denli iyidir/kârlıdır” yaklaşımıyla ve sözcüğün tam anlamıyla rastgele dikildi sağa sola; Dikmen Deresi, betonlanmış yatağında pompalarla beslenen yapay bir dereye dönüştürüldü; kurak bir yörede her zaman taşıma suyla sulanması gereken yüz binlerce metrekare çimlendirilmiş alan yaratıldı; yapıldığından bu yana Büyükşehir Belediyesi’nin yavan konserlerinin bile düzenlenmediği ortamlar üretildi… Ve, son derece işlevsiz bir görsel kirlilik daha “kazandırıldı” Ankaralılara. ‘Yardımlar sürecek’ “Yoksullara dönük sosyal yardımları sürdüreceğiz. Ama bizim peşinde koştuğumuz toplumsal proje hiçbir vatandaşın kimseye muhtaç olmadan yaşabileceği bir toplum ve kenttir. Bu amaca ulaşmak için üretime ve istihdama dayalı yeni bir toplumsal dayanışma modelini Çankaya’da adım adım inşa etmeye niyetliyiz. ÇAYKA (Çankaya Yeniden Kazanım Projesi) ve ÇAÇOY (Çankaya Ahşap Çocuk Oyuncakları Atölyesi) projeleriyle engelli ve yoksul yurttaşların istihdamlarının sağlanmasının amaçlandığına dikkat çekerek, bu projelerle bir yandan ekonomik değerlerin atıl hale gelmesini önleyeceğiz. Diğer yandan işsiz ve engelli yurttaşların mesleki eğitimini ve istihdamını sağlayarak bu kesimlere düzenli gelir kazandıracağız.” Kaynaklar savurganca kullanıldı… Kimselerin bilmediği görmediği, hemen hemen her gün değiştirilen “plan” ve “projelerle”, inanılmaz boyutlarda kamusal kaynak tüketilerek kirletildi Dikmen Vadisi; hem de göz göre göre… Neden yapıldığını kimselerin anlayamadığı ve hiçbir zaman da anlayamayacağı taş duvarlar, patikalar daha kullanılmadan çöktü, çatladı, yıkıldı; yeniden yeniden yapıldı; işlevsiz alancıklar, köprüler üretildi her yanda: Anadolu’nun yerlisi güzelim bitki türleri yerine çoğunluğu dışalım yoluyla sağlanmış uzun boylu ağaç ve ağaççık türleri dikildi her yana; çoğu kısa bir süre içinde ya kurudu ya da çirkin görünümleriyle kurumak üzere; yapılan her türlü yapı, aydınlatma direklerinin gövdeleri bile hiçbir işlevsel yanı olmayan ışıklandırmalarla bezendi… Hepsi de ülkemizin en borçlu Büyükşehir Belediyesi’nin tam bir hacıağa tutumuyla savurganca kullandığı kamusal kaynaklarla… ‘KREŞE ZAM YAPMADIK’ özelTanık, belediyenin ürettiği hizmetleri en az maliyetle sunmaya çalıştıklarını, ığını kazand önem çok daha larının politika destek türden bu likle kriz koşullarında yıl bu lerine vurguladı. Tanık,“Belediyemiz bu anlayışı doğrultusunda kreş hizmet . ir”dedi gitmişt zam yapmamış, asfalt katılım payında yüzde 20’lik bir indirime 2