02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

İşgal, Hüzün, Hazırlık 6 AY Dilbilimci ve eğitimci Emin Özdemir’in yeni kitabı Can Yayınları’ndan çıktı Ahmet Rasim Sokak No:14 06550 Çankaya Tel: 442 30 50 Alev COŞKUN CUMA PARASIZ EKİ ‘İnsan Yüreğine Yolculuk’ ürk edebiyatının ustalarından dil bilimcisi ve eğitimci Emin Özdemir’in “İnsan Yüreğine Yolculuk” adlı yeni kitabı okuyucuyla buluştu. Türk yazın dünyasında ilk kez “denemesel anlatı” türünde yazılan kitapta Özdemir, yazınsal eserlerde anlatılan insanın temel duygularını, ölüm korkusunu, sevgiyi ve tutkuları ortaya çıkarırken, kitabını “bir kitaplık” olarak tanımlıyor Edebiyat incelemesi, dil bilimi ve deneme türünde pek çok esere sahip olan Emin Özdemir’in “İnsan Yüreğine Yolculuk” adlı yeni kitabı Can Yayınları’ndan okuyucuyunun beğenisine sunuldu. Özdemir, Homeros’tan Dede Korkut’a, Karacaoğlan’dan Goethe’ye uzanan ve Türk yazınında ilk kez kullanılan denemesel anlatı türüyle “edebiyatta anlatılan insanın temel duygularını” ele alıyor. Toplam üç bölümden oluşan kitapta 31 yazı yer alıyor. Özdemir, kitabı oluşturan üç bölüm arasında bir bütünsellik bulunduğunu belirterek, bu kapsamda insanın yüreğini yansıtan yazarların değişik açılardan korkularını, öfkelerini, sevinçlerini, dostluklarını, kıskançlıklarını nasıl anlattıklarını ele aldığını kaydetti. Tüm bu duyguların birbiriyle geçişimli olarak verildiğini ifade eden Özdemir, şunları dile getirdi: “Kitabı salt bir deneme olmaktan çıkaran ve denemesel anlatı kimliğini ka T ? Mahmut LICALI zandıran yönü de buradan geliyor. Çağlar değişsse de, insanın dış dünyasında büyük değişiklikler olsa da insanın temel dünyasında büyük bir değişme olmuyor. Acı çekmek mağara döneminde yaşayan ilkellerde de var. Homeros’un kahramanlarında da var, günümüzde yaşayan Yaşar Kemal’in kahramanlarında da var. Aynı şekilde acı çektirme ve öfke de böyle.” Denemesel anlatı türüyle edebiyat eserlerindeki insan duygularının nasıl işlendiğini ortaya çıkarmaya çalıştığını anlatan Özdemir, edebiyatın insan yüreğini yansıttığı ve insanı anlattığı sürece işlevini yerine getirdiğini kaydetti. Özdemir, “Goethe’nin bir sözü vardır: ‘Bir insan kendisini ancak baş“İnsan Yüreğine Yolculuk”un yeni bir tür ka bir insanda tanır.’ Ben büyük olduğunu belirten Özdemir, bunun türsel özellikten ölçüde bunu örneklerle, alınötürü olmadığını, içeriksel özellikten de kaynaktılarla ve yorumlarla yansıtlandığını kaydetti. Özdemir, şunları ifade etti: maya çalıştım. Bu açıdan de“Romanları, öyküleri, oyunları, şiirleri nemesel anlatı kitabım bir okuyoruz, ama bunlarda verilmek istenen kitaptır ama içinde bir kine? Bana göre her büyük sanatçı insan yüretaplık barındırır” diye konuşğinin sözcüdür. Her büyük sanatçı insan yütu. Yaptığı çalışmanın Türkireğinin sözcüsü olduğuna göre, bu yüreği naye’de bir ilk olduğuna dikkat çesıl okumuş, nasıl yansıtmış? Yüreğimiz duyken Özdemir, Türkiye’de edegularımız ülkesidir. Yazarlar, ozanlar öykübiyatın güzel söz söyleme sanatı lerde bu ülkede yolculuğa çıkan, gören, tanıya da insanların yaşam öyküsü yan ve onları bütün coğrafyasıyla anlatan kiolarak algılandığını, oysa edeşilerdir. Ben bu yazarların bu işi nasıl yaptıbiyatın insanı insana anlatma, ğını ortaya koyuyorum. Bu nedenle kitabım salt yüreklerden yüreklere ince yolbir deneme türü içine oturmuyor. Denemesel lar açmak olduğnu söyledi. ‘Yüreğimizduygularımızınülkesidir’ anlatı türü içinde kalıyor.” Ölüm korkusunun neredeyse insanoğluyla yaşıt olduğunu söyleyen Özdemir, “Ölümü Sorgulama” adlı bölümde yaptığı alıntılarla ölümden korkanlar, ölümden kaçanlar, ölümsüzlüğe ulaşmak isteyenlerin portrelerini ortaya koyduğunu kaydetti. Özdemir, öte yandan ölümün olmadığı bir dünyanın nasıl olacağı konusuna da değindiğini belirterek, “Bu durumda, ağır hastalar bir türlü ölemez ve ölümün bir zorunluluk olduğu gerçeği ortaya çıkar. Bu evrensel yasanın yani ölümün bu boyutlarını göstermeye çalıştım” dedi. Özdemir, “Sevginin Gökkuşağı” adlı ikinci bölümde de ölümden korkan ve ölümün tükettiği insanın kurtuluşu sevgide bulduğunu anlatmaya çalıştığını kaydetti. HavaiAdaları’nınkahvelezzetibaşkentte ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Tunç Grup’a bağlı Aloha Danışmanlık Hizmetleri, 15 yıllığına, orjinal Havai ürünlerine sahip Amerikan kökenli bir marka olan Uluslararası Maui Wowi Havai Şirketi’nin distrübütörlük ve bayilik verme hakkını aldı. Havai Adaları’na özgü kahve çeşitlerinin başkentlilerin beğenisine sunulacağı Maui Wowi, bu ayın sonunda Maltepe Alışveriş Merkezi’nde açılacak.Maui Wowi, 1983 yılında Jeff ve Jill Summerhays tarafından, Amerika’nın Utah eyaletinde kuruldu. Orjinal Havai ürünlerine sahip Maui Wowi, geçen yıl alınan kararla dünyaya açılmaya başladı. Bugün dünya çapında yaklaşık 500 mağazası bulunan Maui Wowi’nin 800 mağazası da yapım aşamasında. Tunç Grup’a bağlı Aloha Danışmanlık Hizmetleri de 15 yıllığına, Maui Wowi Havai Şirketi’nin distrübütörlük ve bayilik verme hakkını aldı. Maui Wowi’nin Türkiye’deki ilk mağazası Aloha Danışmanlığı’nın öncülüğünde, bu ayın sounda Maltepe Alışveriş Merkezi’nde açılacak. Maui Wowi’de, başta Havai Adaları’na özgü Havai Kona Kahvesi olmak üzere şifalı otlar ve yapraklardan elde edilen karışımlar, taze olarak hazırlanmış hamur ürünleri, salatalar ve sandviçler de satışa sunulacak. Bugün bütün dünya ülkelerinde “Dünyanın en zengin ve yumuşak tadına sahip kahvesi” olarak bilinen Kona Kahvesi, Havai’nin Kauai, Maui, Molokai ve Big adalarındaki kahve ağaçlarından seçilmiş kahve çekirdeklerinden oluşuyor. Türkiye’de ilk kez başkentte açılacak olan Maui Wowi’de, Havai Adaları’na özgü ve Maui Wowi tarafından hazırlanan meyve suları da başkentlilerin beğenisine sunulacak. (Maui Wowi için ayrıntılı bilgi, www.mauiwowi.com adlı internet adresinden edinilebilir.)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle