Katalog

Cumhuriyet Ankara 229/21 Kasım 2008 Çağdaş Drama Derneği, eğitimde dramayı benimsetti ‘Hayallerimiziçağdaşdrama aratıcı drama alanında 1985 yılında çalışmalarına başlayan ve 1990 yılında dernekleşen Çağdaş Drama Derneği (ÇDD), “Hayallerimizi çağdaş drama ile gerçekleştiriyoruz” sloganıyla bugüne kadar düzenlendiği pek çok toplumsal proje ile dramanın eğitimde bir yöntem olarak benimsenmesini sağladı. Pek çok kurum ve kuruluşa karşılıksız drama eğitimi veren ÇDD’nin 3 şube ve 12 temsilciliğinde Türkiye’nin ilk ve tek drama liderlik kursu hizmeti veriliyor. Çağdaş Drama Derneği Başkanı Ömer Adıgüzel, derneğin temel amacının eğitimde yaratıcı dramayı bir yöntem ve bağımsız bir ders olarak yaygınlaştırmak olduğunu belirtti. Adıgüzel, eğitimde öğretmenin tek taraflı monoloğuna, tek taraflı ezberci eğitim anlayışına karşı çıktıklarını kaydetti. Yaratıcı drama dersleriyle daha çağdaş, demokratik ve hoşgörülü bireylerin yetişdiğini anlatan Adıgüzel, şunları dile getirdi: “Yaratıcı dramanın en önemli özelliği yaşantılara dayalı ve süreç odaklı oluşu. Sonucu tiyatro gibi önemsemiyor. Eğitim sistemi de bunun gibi. Pragmatik bir eğitim anlayışı nedeniyle daha çok sınav odaklı dersaneler ve üniversiteler gibi yaşantıdan daha çok sınavlarla başarıyı ölçmeye yönelik bir sistemimiz var. Bu nedenle ortaya çıkan kuşak belki ilegerçekleştiriyoruz’ Y ? Mahmut LICALI ezberi biliyor ama, yaşamdan kopuk bir kuşak yetişiyor.” Adıgüzel, dramanın ezberci yönteme karşı özü doğaçlama ve canlandırmaya dayanan bir tiyotra tekniği ve tamamen sanat ve estetik eğitim amaçlı çalışan bir yöntem olduğunu belirtti. Dernek olarak okullarda, öğretilebilecek hemen her alanda, özellikle de sosyal bilgiler ağırlıklı alanlarda çocuklara drama derslerini çocukların yaşantılarına dayalı olarak vermeye çalıştıklarını anlatan Adıgüzel, şöyle devam etti: “Etkinliklerimiz 1985 yılından itibaren başladı, ama 1990’da dernekleştik. Bugüne kadar ciddi adımlar atıldı. Yaratıcı drama adıyla hiçbir dersten bahsedilmezken önce özel okullar farklı kaygılarla bu işe sahip çıktılar, fakat sonunda sistem direnemedi ve bugün Milli Eğitim Bakanlığı böyle bir dersi müfredatlara koydu. 1997 yılında eğitim fakültelerinde bir program değişikliğine gidildi ve yaratıcı drama zorunlu bir ders haline geldi. Yalnızca eğitim değil, Polis Akademisi, bazı askeri okullar, hukukçular, tıpçılar gibi alanlardan da dramaya çok yoğun talepler olmaya başladı. Yani bu anlamda demokratik bir kitle örgütü olarak yaptığımız işi meşrulaştırmak adına başarılı olduk. O programlara müdahale ettik.” ‘Yaratıcıolantutucu,yobazolmaz’ ÇDD’nin Türkiye genelinde 3 şubesi, 12 temsilciliği bulunduğunu, yaklaşık bin 500’e yakın katılımcıyla birlikte çalıştıklarını belirterek, şöyle devam etti: ‘2 bin 500 öğretmene eğitim verdik’ “Ev kadınlarıyla 3 yıl önce bir proje başlattık. Haftada bir gün ev kadınları geliyorlar ve drama çalışması yapıyorlar. Çeşitli yaşamdan kesitleri canlandırıyorlar. Bizim gördüğümüz sonuç, kendini ifade edemeyen, kendini değersiz hisseden bir ev kadınının kendine güveninin geldiğini, iş bularak çalışmaya başlaması... Birinci yıl 60, ikinci yıl 80 kadınla yoğun olarak çalıştık. İkinci projemizi yeni başlatıyoruz. Emekli erkeklere ilişkin bir proje. Bu saatten sonra öğreneceğimiz bir şey yok diyorlar. Üçüncü olarak çocuklarla, engellilerle çalışıyoruz. MEB’in eğitimöğretim yıllarının başlarında özellikle birinci sınıf öğretmenlerine tamamen gönüllü olarak okullara hazırlama projesini biz üstlendik. 100 atölye açtık. 2 bin 500 öğretmene 2 tam gün eğitim verdik.” Kısa bir süre içerisinde Ankara İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün isteği üzerine başkentteki tüm okul müdürlerine 1530 saatlik bir drama eğitimi vermeye başlayacaklarını anlatan Adıgüzel, dramanın bir yandan gelişirken, bir yandan da kirlendiğine işaret etti. Dramanın tiyatro ile karıştırıldığını kaydeden Adıgüzel, “Ne yazık ki Türkiye’de ne kadar popüler olursa, o kadar da kirlenmeye müsait bir şey oluyor” dedi. . MİLLİ Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) yeni geliştirilen programın yüzde 60’ını drama odaklı olarak hazırladığını belirten Adıgüzel, buna karşın öğretmenin yeni programa hazır olmaması nedeniyle sınavların yine yapıldığını belirtti. Kağıt üzerinde her ne kadar mükemmel bir program geliştirilse geliştirilsin, bunu öğretmenlerin yürüteceğini, öğretmenin hazır ve donanımlı olmaması durumunda programın amacına ulaşamayacağını belirten Adıgüzel, sistemin yaratıcı bireyden çekindiğini ifade ederek, “Yaratıcı birey yetiştiren bir yönteme ihtiyacımız var. Çünkü yaratıcı ve çağdaş olan asla tutucu, yobaz olmaz” dedi. Derneğin başta öğretmenler olmak üzere dileyen herkese drama eğitimi verdiğini belirten Adıgüzel, “Türkiye’de ilk ve tek olarak 320 saatlik liderlik eğitim programımız var. Bu eğitimi alan kişiler drama derslerini verebiliyor ya da öğretmenler derslerinde dramayı kullanabiliyor” diye konuştu. Özellikle son 3 yılda toplumun her kesiminden taleple karşılaştıklarını belirten Adıgüzel, “Avukatlar, doktorlar, mühendisler gibi pek çok meslek DERNEĞİN düz grubundan katıen li o la ra k yı bir dergi çıkard ığını belirten A lda iki sayı akademik lımcımız olmaya dıg 1985 yılından b başladı” dedi. eri uluslararası üzel, aynı zamanda diklerini belirtt se Adıgüzel, i. Adıgüzel, Ank minerler düzenlear tim Bilimleri Fa kültesi’nin işb a Üniversitesi Eğiirliğiyle 2122sım tarihlerind 23 K e 13 greye drama al .’sunu düzenleyecekleri ko ananında dünyacı Heatcote’nin d e katılacağını ünlü Dorothy söyledi. 2 yılda bir düzenlenen şam boyu baş kongrede Heatcote’e yaar belirten Adıgüz ı ödülünün sunulacağını ğın, çağdaşlığ el, kongrenin yaratıcılıın içinde bulunduğ özellikle Türkiye’nin etkisini yenidenu kaygan zeminde anım için yapılacağ satılması ını anlattı. Uluslararası kongre 21 Kasım’da Dorothy Heatcote 2