21 Eylül 2025 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

21 EYLÜL 2025 3 Halkevi Binası Kazan, kazan, kazandır TOLGA AYDOĞAN apitalist düzen bunun hesabını yapamamıştı. içinde Batı Henry Ford kauçuk ağaçlarına kültüründe yakın olmak için Amazon ortaya atılan Ormanlarında çok miktarda K kazan-kazan ağaç kestirdi fakat işleyen mantığının değerli, işlevsel fabrikalar kuramadı. Onca ve ahlaki olduğuna ağaç boşuna inanılır. Kazan- kesildi ancak bu kazan anlayışı, vesileyle onun bu “sen kazan ama girişimi Amazon karşındaki de Ormanlarının kazansın” anlamı satılık olduğu taşır. Takas gerçeğini aç gözlü ekonomisinde veya dünyaya gösterdi. nkara Halkevi, 2 Nisan 1941 Türk operası “Özsoy” ile gerçekleşti. parayla bir şey Kazan-kazan isteği Salı akşamı oldukça hareketlidir. İzlediği operalar arasında en sevdiği ise “Tosca” satın aldığımızda “kazanmak için Cumhurbaşkanı İsmet İnönü, oldu. Atatürk’ün bu esere ilgisi anılarda sıkça PROF. DR. kazan-kazan yok et” davranışına Meclis Başkanı Abdülhalik karşımıza çıkar. 6 Aralık 1931’de, Sofya’daki ÜSTÜN söz konusudur. dönüştü. A Renda, Milli Eğitim Bakanı bir temsilin ardından söylediği “Gençliğimi Hırsızlık olayında DÖKMEN Gogol’ün Ölü Hasan Åli Yücel, birçok bakan ve milletvekili bıraktım Sofya’da. Bir kız sevdim ama bana kazan-kazan Canlar romanında İnönü başlayacak olan temsili sabırsızlıkla vermediler” sözü, Dimitrina Kovaçev ile olan yoktur, ben da başlangıçta beklemektedir. Devlet erkânı geceye büyük bir ilişkisine bağlanmıştır. Dimitrina’nın Bulgar kazanayım o kaybetsin kazan-kazan vardı; Çiçikov Yücel önem verirken haber yapması için gazeteciler Savaş Bakanı General Kovaçev’in kızı olduğu ve anlayışı vardır. Vatandaşı zenginlerden, ölmüş de çağrılmıştır. O isimlerden biri olan Emin evlenmelerine izin verilmediği de birçok kaynakta veya müşteriyi kandırmak söz mujiklerinin yani toprağa Karakuş, yıllar sonra yaşadıklarını şöyle dile getirilmiştir. konusuysa yine kazan-kazan bağımlı kölelerinin isimlerini anlatır: yoktur. para karşılığı satın alıyordu. ‘ÇAL BAKALIM ŞU TOSCA’YI’ “Derken ışıklar söndü, orkestra ses vermeye Her iki taraf da Çiçikov da 9 Kasım 1963’te Ankara Radyosu’nda, keman KAZAN-KAZAN başladı. Önümdeki milletvekillerinden biri diğerine, köle sahibi de kazanıyordu virtüözü Necdet Remzi Atak özel bir hatırasını ‘Yahu niye karanlıkta dinletiyorlar? Şöyle aydınlıkta AHLAKİ Mİ? ama bir süre sonra Çiçikov anlatır. Çankaya Köşkü’nde Atatürk’ün kendisine, çalsalar da ağız tadıyla dinlesek olmaz mı?’ Kazan-kazan bazı topladığı isimleri yaşıyor Remzi Atak “Çal bakalım şu Tosca’yı” dediğini aktarır: dedi. Öbürü, ‘Canları böyle istemiş olacak’ diye durumlarda ahlaki ve adil gibi gösterip nemalanmaya, “Belliydi ki çok uzak bir anısının içine karşılık verdi. Orkestra çalarken bu iki milletvekili olabilir. Ancak insanın para kazanmaya çalışır gömülmek istiyordu. Cavaradossi’nin aryasını çalmaya başladım. durmadan konuşuyor, ben de dinlemek zorunda kalıyordum. kazanma hırsı bazen oldu. Bir yanda kazan- Atatürk gözleri kapalı, melodiyi huşu içinde mırıldanırken Milletvekillerinden biri, ‘Elimize bir program verdiler, orada kazan-kazan görüntüsü kazan vardı ancak öte yanda gözlerinden sicim gibi yaşlar akıyordu.” operanın konusu da yazıyor. Bunu okuyunca seyretmenin ne altında üçüncü şahısların devlet, toplum dolandırılmak Keman virtüözü Enver Kapelman da Atatürk’ün Sofya’da tadı kalır?’ diyordu. Onlar konuşurken perde açıldı. Ufak tefek kaybetmesine yol açıyor. isteniyordu. Ölü canlardan izlediği Tosca’daki bir sopranoya hayran olduğunu, yıllar geçse yapılı bir kadın sahneye girip çıktıkça, milletvekili şişman Bu duruma birçok örnek nemalanma isteği günümüzde de bu sevgiyi unutmadığını anlatır: “Akşamları ona defalarca arkadaşına dirseğiyle vuruyor, ‘Garıya bah!’ diyordu. Şişman verilebilir. de yok mu? Tosca’dan parçalar çalardım.” milletvekili, bir bacağını altına almış, yana kaykılmış, elindeki Bazen iki büyük firma KAZAN-KAZAN- tesbihi şakırdatıyordu. Derken sahneye boylu poslu bir hanım aralarında anlaşırlar, İLK GÖSTERİM KAZANDIR çıktı. Tiz sesler çıkarınca iri yapılı milletvekili tesbihini cebine piyasayı tekellerine alırlar, Atatürk’ün yaşamını yitirmesinin sonra Tosca’nın Türkçeye koydu, arkadaşına dirsek vurarak ‘Garı buna derler!’ dedi. O küçük firmaları birer birer Yukarıdaki örneklere çevrilmesi 1940’ta gündeme geldi. Devlet Konservatuvarı’nın gece operadan bir şey anlamamış ama bu iki milletvekilinin yok etmeye başlarlar. Bu bakarak kazan-kazan ilkesinin ilk mezunları “Tatbikat Sahnesi” adıyla konuşmalarından bir hayli eğlenmiş olarak ayrıldım.” durumda görünüşte kazan- görünürde şık olduğunu ama temsillere başlamıştı. Tosca’nın çevirisi, Türk opera tarihinin bu özel gecesinde böyle bir tanıklık kazan olmuştur, iki büyük pratikte ahlak ve akıldışı o sırada Çankırı Cezaevi’nde bulunan yaşanmıştı. Ertesi gün gazeteler genç sanatçıların başarısından firma da kazanmıştır ancak davranışlara yol açtığını Nâzım Hikmet’e verildi. gururla söz etse de Karakuş için gece düş üçüncü firmaların kaybı söz düşünebiliriz. Bu durumda Tosca’yı sahnede Semiha konusudur. Rakipsiz kalan önerim kazan-kazan yerine kırıklığı, sözü geçen iki milletvekili içinse Berksoy canlandırdı. iki büyük firma aralarında “kazan-kazan-kazandır” alışılmadık bir deneyim olmuştu. Oysa Eserin yalnızca ikinci anlaşarak fiyatları istedikleri ilkesinin benimsenmesidir.* sahnelenen opera, Atatürk’ün en sevdiği eser perdesi oynanabildi. şekilde artırabilirler. Böyle Alışverişte bulunan iki taraf olarak bilinen Tosca idi. Nâzım Hikmet izleyemedi olunca da küçük firmalar kazanırken üçüncü şahıslar Nâzım Hikmet ATATÜRK VE TOSCA ama 25 Nisan 1941’de kadar tüketiciler de zarara da kazanmalı, en azından Berksoy’a yazdığı Mustafa Kemal Paşa, 27 Ekim 1913-20 Ocak Semiha uğrar. zarara uğratılmamalıdır. Berksoy mektupta, “Harikulade sesinin dalgalarıyla 1915 tarihleri arasında Sofya’da askeri ataşe Çehov’un oyunundaki vişne Bu mümkündür. Örneğin Nurullah olarak görev yaptı. Balolara katıldı, Batılı avundum, müteselli oldum” diyerek radyodan bahçesi gibi bir bahçeniz veya sanayileşmiş ülkeler Kyoto Şevket eğlence anlayışına tanıklık etti. Bu dönemde dinlediğini aktardı. Berksoy da temsil bir zeytinliğiniz var diyelim. sözleşmesini imzalayarak fotoğraflarını cezaevine yolladı. Carmen, Aida ve Tosca gibi klasik operaları Siz bunları müteahhitlere dünyanın daha az zarar Atatürk’ün açtığı yolda, Özsoy’dan sonra izleme fırsatı buldu. 19 Mayıs 1914’te Sofya’daki satarsanız hem müteahhit hem görmesini sağlayabilirler. Saygun’un “Taş Bebek”, Akses’in “Bay Önder” İvan Vazov Tiyatrosu’nda “Aida”yı Fethi (Okyar) de siz çok kazanırsınız. Siz Hırsa kapıldıklarında daha operaları sahnelendi. Türk Beşleri de alana önemli ve Şakir (Zümre) beylerle birlikte izlemiş, çok meyve veya zeytin satarak 50 çok kâr için bu seçeneği göz katkılar sundu. Yakın zamanda ise Tan Sağtürk’ün etkilenmişti. O gece uyuyamayıp Şakir Bey’e, yılda kazanacağınız parayı ardı etmekte, adeta bindikleri girişimleriyle 50 yıldır sahnelenmeyen Cemal “İşte Balkan Savaşı’nda yenik düşmemizin bir mevsimde elde edersiniz, dalı kesmektedirler. sebebini daha iyi anlıyorum” demişti. Bulgarların Reşit Rey’in “Çelebi”si ve 42 yıldır bekleyen müteahhit de üst üste katları Bindiği dalı kesme metaforu sanatkârlar ve müzisyenler yetiştirdiğini, muhteşem Saygun’un “Gılgamış” operası ilk kez sahnelendi. çıkarak hatırı sayılır bir Golding’in “Sineklerin bir opera binası yaptıklarını söyleyerek yalnızca Murat Karahan döneminde ise 1941’deki temsilden kazanç elde eder. Sonuçta Tanrısı” romanında da ortaya askeri değil kültürel olarak da yenildiklerini ifade 81 yıl sonra Tosca, Semiha Berksoy’un kızı Zeliha kazan-kazan olduğu kesindir çıkar. Bu romanda bir grup etmişti. Ardından, “Acaba günün birinde bizim Berksoy’un yönetiminde yeniden Ankara’da ancak gerek doğa gerekse çocuk okyanusta bir ıssız memlekette de opera yapılabilir mi” diye sormuştu. sahnelendi. torunlarınız çok şey kaybeder. adaya düşmüştür. Ralph Atatürk’ü Sofya’da derinden etkileyen Bu, aslında gerçekleşmesini arzuladığı bir düştü. Kazan-kazan bazen üçüncü geçen gemilerin dumanını Tosca, yalnızca bir opera değil Türk operasının O hayal 19 Haziran 1934’te Ankara Halkevi’nde, şahısların “kazıklanmasına görmeleri için sürekli ateş Semiha Şah Rıza Pehlevi’nin huzurunda Atatürk’ün gelişiminde önemli adımların atılmasına aracı olan yol açabilir. yakılmasını önerir. Jack Berksoy konusunu verdiği ve olanakları seferber ettiği ilk özel bir eser olarak tarihteki yerini aldı. “Maden arıyoruz” ise çok sayıda arkadaşıyla gerekçesiyle Kaz Dağları domuz avına odaklanmıştır, efsanesini yok ettik. Akbelen dumanla ve kurtulmakla BERRIN KARADENZI v ‘Bir Şehir Kurmak: Ankara 1923-1933 Ormanları da gitti. Şimdi ilgilenmemektedir. Bu berrin.karadeniz@cumhuriyet.com.tr BB Kültür ve İBB Miras, Ankara’nın zeytinliklerin maden aramaya avcılar, küresel ısınmayla İbaşkent olarak kuruluşunun ilk 10 açılması bir başka doğa ilgilenmeyen yetişkinlere yılına odaklanan “Bir Şehir Kurmak: felaketine yol açacaktır. benzemektedir. Gerçek avcılar Kültür rotası Ankara 1923-1933” sergisini Müze Zeytin ihraç eden bir Anadolu’da kaplan, pars, dağ Gazhane’de İstanbullularla buluşturuyor. ülkeyken zeytin ithal eden keçisi bırakmamışlardır. Sonbahar esintilerinin eşlik ettiği festivaller, Koç Üniversitesi VEKAM desteğiyle, Ali bir ülkeye dönüşmemiz söz Bilye oynayan çocuklardan Cengizkan ve Müge Cengizkan’ın küratörlüğünde hazırlanan sergi, savaş tiyatrolar; yazın son güneşinin uzandığı sergiler... konusu olabilir. Madenlerden birisi bazen bütün bilyeleri yorgunu bir ülkede “yeni” bir şehrin nasıl kurulduğunu olgularla birlikte Eylül ayında sanat dünyasında hangi etkinlikler para gelmesi elbette “üter” yani kazanır. Fakat ele alıyor. Sergi, 22 Mart 2026’ya kadar ücretsiz olarak ziyaret edilebilir. işlevseldir fakat bunun oyunu sürdürebilmek için var? Kültür rotasında... karşılığında gelecek nesillerin bilyesiz kalan arkadaşlarına tarım ürünlerinden mahrum birkaç tane bilye verir. Bu v ‘İstanbul Tiyatro Festivali’nde kalmaları kabul edilebilir bir “kazan-kazan-kazandır” görkemli açılış şey midir? mantığına uygun bir Bir süre önce hesaptan davranıştır. Atmosferi . İstanbul Tiyatro Festivali kitaptan, gerçekten çok kirleterek küresel ısınmaya ve 29açılışını 20 Ekim’de Galeati Yayıncılık iyi anlayan değerli bir iklim değişikliğine yol açan Avrupa’nın gözde koreografı YENİ siyasetçimiz, “Patates veya başka ülkeleri işgal eden Marcos Morau’nun Hollanda’nın tarlasına lastik fabrikası ülkelerin mahalle arasında köklü dans topluluklarından yaptık” diye övünmüştü. bilye oynayan çocuklar kadar Scapino Ballet Rotterdam’la Otomotiv sektörü elbette öngörüleri yok galiba. işbirliğinden doğan Katedral, Arvo önemlidir ancak nüfusun Pärt ile Bir Akşam ile yapacak. Katedral, Arvo Pärt ile hızla arttığı dünyamızda yarın Bir Akşam, güçlü estetiği ve Arvo Pärt’in müzikleriyle KAYNAKÇA toprakta yetişen her şeyin izleyicilere seyir zevki yüksek bir gösteri vadediyor. * Dökmen, Ü. (2001). Varolmak, altından değerli olma ihtimali Uzlaşmak, Gelişmek. İstanbul: v Galeri Duende’den ‘Modern Mitolojiler’ yüksektir. O siyasetçimiz Remzi Kitabevi. ökyüzüne bakmak, insanın en eski alışkanlıklarından Gbiri. Geçmişte yıldızlarda ilahi işaretler arayan insan, İmtiyaz Sahibi: 21 EYLÜL 2025 SAYI: 1850 bugün aynı gökyüzünde bilimsel formüller ve kozmik CUMHURİYET VAKFI adına KARGO DAHİL 350 ¨ YERİNE n Yayın Koordinatörü bilinmezlikler görüyor. Sanatçı Ağıt Uğur Uludağ’ın ALEV COŞKUN DENİZ ÜLKÜTEKİN Genel Yayın Yönetmeni 10. kişisel sergisi “Modern Mitolojiler”, bu iki bakışı bir n Reklam Genel Müdürü ¨ MİNE ESEN 300 araya getiriyor. Eserler, bilinçaltının rüya mekânlarına EVSUN SİNEM ALKAN Sorumlu Müdür pazar.dergi@cumhuriyet.com.tr BETÜL BERİŞE hem de evrenin sınırsız boşluğuna açılıyor. Emine +90 539 669 60 69 Baskı: İleri Basım Mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık Özkarslıoğlu’nun küratörlüğünü üstlendiği sergi, Gallery Teknik Hiz. Tic. A.Ş. Yenibosna Mah. 29 Ekim Cad. www.galeatiyayinevi.com galeatiyayincilik gletiyayincilik galeati2017 AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul No:11A/41 Bahçelievler İstanbul Dağıtım: Turkuvaz Dağıtım Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 e-posta: Duende’de 8 Ekim’e kadar görülebilir. Pazarlama A.Ş. Yaygın süreli yayın reklam@cumhuriyet.com.tr Uets: 25999-15079-37611 Bir operadan da öte
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle