Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
12 EKIM 2025
6
‘İçimden
geldiği gibi’
Dillere dolanan şarkılarının
ardında hem felsefi bir
zemin hem de politik
bir duyarlılık var. Ozbi,
sokaktan sahneye uzanan
yolculuğunu, rap’in isyanla,
şiirin ise anlamla kurduğu
bağ üzerinden anlatıyor.
zbi, dillere dolanan
şarkıları, sahnedeki
yüksek enerjisi
ve müziğe kattığı
O içten tutkuyla kendi
kuşağının en özgün isimlerinden.
Rap’le başlayan müzikal yolculuğu
Patikadan göğe
bugün farklı türlerin iç içe geçtiği,
sınır tanımayan bir melodi evrenine
şairane doku. Şiir yaşamınızda nasıl bir yer kaplıyor?
dönüşmüş durumda. Onu asıl özel kılansa şarkı
Anlam bulmaya dair güçlü bir zemine sürüklüyor
uzanan yol
sözlerinde yankılanan politik bilinci ve sorgulayıcı
beni şiir ama nahif bir yeri var hayatımda.
tavrı. Hem sahnede hem de kayıtta dinleyicisine
u Hem sanatsal üretiminizde hem de kişisel
cesur bir gerçeklik sunan Ozbi’nin ardındaki isim,
Bir zamanlar çam köklerinin arasından, nefes
yaşamınızda eleştirel ve muhalif tavrınızı
Onur Dursun, müziğe uzanan yolculuğunu, ilham
saklamıyorsunuz. Müzik sektöründe bu pek sık rastlanan
kaynaklarını ve iç dünyasını samimiyetle anlattı.
nefese çıkılan o patika bugün belleğimizde
bir özellik değil. Neden böyle bir yol seçtiniz?
Ortaya, müziğin hem sesi hem de sözü üzerine
DENZI
hâlâ aynı: Zorlukla varılan ama kavuşmanın
Rap’i biraz böyle öğrendik biz. Tavrı olur,
derinlikli bir sohbet çıktı.
ÜLKÜTEKIN sözü olur, bir karşıtlığı olur rapçinin. Bu, benim
huzuruyla yüreğe işlenen bir dua yolu.
u Ozbi olarak tanınıyorsunuz. Peki, bu kişiliğin
büyüdüğüm mahalleyle birleşince yol beni buraya
arkasındaki Onur Dursun kimdir?
çıkardı.
Adını taşımaya çabalayan, şair ruhlu bir rapçidir.
rabzon’dan Maçka’ya yol
u Bu özelliğinizi yansıtan şarkılardan biri de “Rant”. Aynı
aldığınızda kent geride kalır,
u Ozbi ismi nereden geliyor?
zamanda klibi de yapay zekâ destekli. Klibi bu şekilde üretme fikri
dağların dili konuşmaya
Büyücü Oz’dan... Büyülü müziklerin, şarkıların rapçisi
nasıl ortaya çıktı? Genel olarak müzik sektörü ve yapay zekâ ilişkisini
başlar. Altındere Vadisi’nin
olmayı hedefleyen genç bir çocuktan geliyor.
nasıl görüyorsunuz?
T virajlı yollarına adım atar
“Rant”, sert ve prodüksiyon olarak yoğun bir şarkıydı.
u Rap ve hiphop’la ilişkiniz nasıl başladı? Bu türde müzik yapan
atmaz ilk duyduğunuz şey derenin
Şarkının hissini görsele dökmek bizim için çok zordu. Yapay
sanatçıların genellikle çocukluk videoları olur; sürekli bir şeyler
sesidir. Kayaların arasından çağlayan
tekrarlayarak ebeveynlerinin başını şişirirler. Siz de o şekilde mi zekâyla bunu yapmak da kolay değildi ama Can Kara sağ olsun,
su, kimi yerde ince bir fısıltıya kimi
başladınız? harika bir iş çıkardı. Yapay zekâ artık her alanda bizimle. Bu,
GÜVEN
yerde gürleyen bir uğultuya dönüşür.
Aslında tam tersi. Sokakta başlıyor, sonra ailenizin başını bizi hızlandırabilir, daha güçlü anlatılar oluşturmamıza yardımcı
Yol boyunca size eşlik eder o ses, çam
BAYKAN
şişirmeye devam ediyorsunuz. Önce rap şarkılarına denk olabilir ama aynı zamanda sanatı ve sanatçıyı da basitleştirebilir.
ağaçlarının gölgesi serinliğini yüzünüze
gelip çok sevmiştim. Sonra mahalledeki arkadaşlarımın rap
vurur, kuş sesleri rüzgâra karışır. Her u Sertab Erener’le “Savaşçı” şarkısında birlikte çalıştınız.
yaptığını gördüm ve onlarla birlikte başladım.
virajda biraz daha geçmişe, masalın kalbine yaklaştığınızı Kendisiyle çalışmak nasıldı?
hissedersiniz. Çok özel bir ses. Nahif, kucaklayıcı ve kapsayıcı bir tınısı
SAMİMİ VE İÇTEN
Bizim zamanımızda Sümela’ya çıkan iki yol vardı: Biri var. Tanıyınca da sadece sesinde değil, insan olma biçiminde de
u Oldukça geniş bir müzikal perspektifiniz var. Kendinizi müzik
araçların tırmandığı geniş yol, diğeri çam ağaçlarının bunu görmek çok etkileyiciydi.
sektöründe nasıl konumlandırıyorsunuz?
arasından kıvrıla kıvrıla yükselen dar patika... Biz hep
u Son olarak “Sana Ne Bundan” ve “Kavga Var” teklileriniz
Valla orayı ben de bulamadım. İçimden geldiği gibi,
patikayı seçerdik. Çünkü o yol yalnızca manastıra değil,
yayımlandı. Bu iki parçada sound’unuzdaki yenilikler dikkat çekici.
olduğum gibi. Bana samimi ve içten gelen ne ise onu müziğe
insana açılırdı. Yol boyunca karşılaştığımız selamlar,
Enver Muhamedi’yle birlikte sürekli deniyoruz. “Bu sound
yansıtmaya çabalıyorum. Temelde bir rapçiyim ama kendimi
kısa sohbetler patikayı bir ibadetin sessizliği kadar derin
güzel oldu, hadi yapalım” diyebildiğimiz kadar özgür bir alan
belirli bir yere konumlandırmıyorum.
bir paylaşıma dönüştürürdü. Çam kökleri kimi yerde
bırakıyoruz kendimize. Bu yüzden çok mutluyum.
yolumuzu keser, dik yokuşlar nefesimizi tüketirdi ama her
u Üretimlerinizde felsefi ve politik yaklaşımlar dikkat çekiyor. Bir
u Ekşi Sözlük’te sizin için yapılan son yorum şu şekilde: “Bir rapçi
adımda manastıra yaklaştığımızı bilmek bütün yorgunluğu
sanatçının birikimini birkaç cümleye sığdırarak derinlikli bir anlatı
için fazla yakışıklı bir adam. Şu an bir klibine denk geldim, evet, şarkı
unuttururdu.
kurabilmesi nasıl bir sürecin ürünü?
fena değil. Adam çok iyi.” Ne söylemek istersiniz?
Patikanın sonunda karşımıza çıkan manzara
Bir hocam bana, bir yazarın üç dönemi olur demişti. İlki,
Ne diyeyim... Bir rapçiden fazlası olduğumu böyle duymak da
büyüleyiciydi: Sümela Manastırı, kayaların göğsüne
her şeyi büyüttüğü ve abarttığı dönem. İkincisi, bu durumu
varmış.
yaslanmış, göğe asılı bir sır gibi dururdu. Sislerin arasından
kendinde fark ettiği dönem. Üçüncüsü ise tek cümleyle birçok
beliren siluetiyle sanki dağlarla gökyüzü arasında kurulmuş
şeyi anlatabildiği dönem. Yani bayağı bir pişmek, hayatı ve u Bir dinleyici olsanız Ozbi konserine neden giderdiniz?
bir köprüydü. O an insan, gördüğünün yalnızca taş değil,
olup biteni bilgiyle harmanlayarak anlamak gerekiyor. Buna Hem müzikal bir tavrı hem de o coşkuyu deneyimlemek için.
yüzyılların duası olduğunu anlardı.
erişmek için de bilgi ve kanıtla ilişki kurarak yıllarca çalışmak
u Ülkenin halini nasıl görüyorsunuz?
şart.
ZAMANIN İÇİNDEN GELEN MUHABBET Bedbaht ve umut kırıcı. “Gülümsemek bile bir miras, bir
u Dinleyicilerinizin en çok birleştiği nokta, söz yazarlığınızdaki misilleme.”
Sümela’nın hikâyesi, rivayete göre Atinalı keşişler
Barnabas ve Sophronios’un rüyalarında gördükleri
ilahi bir ışığın izinden bu dağlara gelmeleriyle başlar.
rtweeks Istanbul, 12.
BERRIN KARADENZI
Bizans İmparatoru Theodosius döneminde kurulan
v Artweeks
Aedisyonu ile 15-26 Ekim
manastır, yüzyıllar boyunca hem inancın hem de sanatın
berrin.karadeniz@cumhuriyet.com.tr
tarihleri arasında sanatseverlerle
İstanbul’un
merkezlerinden olmuştur. Komnenoslar döneminde
buluşmaya hazırlanıyor.
büyümüş, Osmanlı padişahlarının fermanlarıyla korunmuş,
12. edisyonu başlıyor
Etkinlik, Akaretler Sıraevler
Cumhuriyetle birlikte belleğimizin en değerli parçalarından
Kültür rotası
ile eşzamanlı olarak The Ritz-
biri olarak yaşamını sürdürmüştür.
Carlton Residences İstanbul B
Duvarlarındaki freskler hâlâ nefes alır: Meryem’in kederli Sonbahar festivalden bienale, tiyatrodan
Blok’ta yapılacak. Sanatçıların,
bakışları, İsa’nın merhametli yüzü, azizlerin sessiz duaları...
atölye çalışmalarına uzanan etkinliklerle
galerilerin ve koleksiyonerlerin
Renkler solsa da anlam kaybolmaz. Çünkü Sümela’da
sanatı yeniden şehre getiriyor.
sanatseverlerle bir araya
taş yalnızca taş değildir. Her duvar, her motif, yüzyılların
geldiği etkinlikte bu yıl Bülent
duasını taşır.
Eczacıbaşı’nın “Altı Fotoğraf”
v 29. İstanbul Tiyatro
DOĞAYLA İNSAN ARASINDA sergisini ve multidisipliner
Festivali’ne geri sayım
sanatçı Cem Güventürk’ün
Sümela, doğayla insanın buluştuğu yerdir. Altındere
“FloreLuctus” projesini de
Vadisi’nin hırçın suları, göğe uzanan çamlar, manastırın
KSV tarafından bu yıl 29’uncu kez
sanatseverlerle buluşturacak.
taşlarıyla bütünleşir. Bu yüzden gelen herkes yalnızca bir
İdüzenlenen İstanbul Tiyatro Festivali
manastır görmez, kendi iç yolculuğunu da yaşar.
20 Ekim-22 Kasım tarihlerinde yapılacak.
Benim için de öyleydi. Babamla birlikte ilk gördüğüm
Mehmet Birkiye’nin küratörlüğünde
günü hiç unutmam. Arabayı kenara çekmiş, dakikalarca
v İş Sanat’ın ‘Öğrenme
düzenlenen festival, Türkiye’den ve
susmuş, manastırın göğe yükselişini izlemiştik. O sessizliğin
yurtdışından toplam 16 tiyatro, performans
Programları’ Ankara’da!
içinde babamın gözlerindeki saygıyı hâlâ hatırlarım. Yıllar
ve dans gösterisine ev sahipliği yapacak.
sonra bir bahar sabahı yeniden patikadan çıktığımda, kar
Festival programı Édouard Louis’nin
suları vadiden çağlıyor, güneş dalların arasından ince ince
“Bir Kadının
süzülüyordu. Basamaklarda nefesim daralsa da manastır
Kavgaları ve
birden karşıma çıktığında bütün yorgunluğum eriyip
Dönüşümleri”,
gitmişti. O an anladım: Sümela’ya çıkmak yalnızca bedensel
Alis Çalışkan’ın
değil, ruhsal bir yolculuktu.
kaleminden
“Aşağıdaki
SİSLER ARASINDA KALAN ŞARKI
Pencere”, Carme
Trabzon’dan Maçka’ya, oradan Altındere Vadisi’nin
Portaceli’nin
virajlı yollarına uzanan bu yolculuk, derenin sesiyle, sisin
Bovary yorumu
kucağıyla, göğe asılı taşlarla son bulur. Sümela, yalnızca bir
ş Sanat’ın başkentteki her yaştan fırsatı bulurken, yetişkinler
gibi esin veren
manastır değildir. İnsanın Tanrı’ya yaklaşma arzusunun,
İsanatsever için hazırladığı müzenin “Tat ve Sanat: Lezzetli
kadınların
Trabzon’un belleğinin ve Karadeniz’in ruhunun taş kesilmiş
seminerler ve sanat atölyeleri Resimler” başlıklı yeni süreli
hikâyeleriyle
halidir.
sürüyor. Ulus’taki İktisadi sergisi, serginin küratörü Prof.
dikkat çekiyor.
Onu bir kez gören artık yalnızca gözleriyle değil, ruhunun
Bağımsızlık Müzesi’nde farklı Dr. Gül İrepoğlu anlatımıyla
Festival programı
en derin yerinde taşır. Çünkü Sümela, dağların kalbine
yaş gruplarına uygun olarak görebilecek. Ücretsiz olan atölye
İKSV’nin
kazınmış bir dua, göğe yükselen bir hatıra ve bu kentin
düzenlenen atölyelerde çocuklar programına İş Sanat’ın internet
internet sitesinde
belleğinde sonsuza dek yaşayacak bir şarkıdır.
sanatsal becerilerini geliştirme sitesinden ulaşılabilir.
görülebilir.