Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
12 EKİM 2025
4
Artık ‘tur’ değil,
‘deneyim’
Rehber Şerif Yenen’le Türkiye’nin kültürel mirasını,
turizmin dönüşümünü ve yenilenen kitabını konuştuk
Troya, bitti
yani. Yıllar geçti,
ORHUN ATMIŞ
internet, cep telefonu gelince tüm
eğilimler değişti. Artık insanlar 40 kişiyle seyahat etmek
ürkiye’nin köklü tarihini ve zengin
istemiyor. Gruplar küçüldü ve seyahatlere deneyimler
kültürel mirasını yıllardır yerli ve yabancı
eklendi. “Tur” lafı kalktı, yerine “deneyim”. “Turist”
ziyaretçilere aktaran, aynı zamanda bu
lafı yasak, yerine “gezgin”. Mesela Anadolu’nun bir
alanda basılı halde üç ciltlik “Turkish
köyünde köylülerin evinde konaklamak gibi deneyimler
T Odyssey” gezi rehberini okuyucuya
ayarlamaya başladık. Sürekli farklılaştırmaya
Türkiye’nin bilinmeyen kültürü
kazandırmış bir isim Şerif Yenen.
çalışıyoruz.
1989 yılından bu yana turizm
Padişahı Kanuni arasındaki benzerlikleri
u“Turkish Odyssey”i biraz anlatır mısınız?
u İstanbul, Kapadokya ve Efes
sektöründe aralıksız çalışan Yenen,
ve zıtlıkları karşılaştırıyor veya Fatih
Bu yeni versiyonu. Daha önceki versiyonu
gibi bilinen yerler dışında kültür
sadece deneyimli bir rehber,
Sultan Mehmet ile Büyük Konstantin’i
20-25 yıl önce çıkarmıştım. O zaman tek
turizmcilerinin rotasına giren veya
konuşmacı ve seyahat filmleri karşılaştırıyor. Önceki versiyonda eksik olan
ciltti. Doğrudan İngilizce yazmıştım. Ve o
girmesini istediğiniz yerler nereler?
Doğu Anadolu, Karadeniz ve Güneydoğu’yu
yapımcısı değil, aynı zamanda haliyle Türkiye’nin bir Türk tarafından
Rota genel olarak İstanbul
ekledim. Kitap 1400 sayfa olunca, kolay
yazılmış ilk rehber kitabı olmuştu. Yıllardır
üniversitelerde Türkiye’nin kültürel
(ortalama 2-3 gün ki bu süre çok
kullanılabilmesi için üçe böldük. Birinci cilt
güncelleyememiştik. Pandemiden bu
mirası ve turist rehberliği dersleri
yetersiz), Kapadokya, Pamukkale
teorik konuları (tarih, mitoloji, dinler), diğer
yana yoğunlaştım. Enteresan yorumlar,
veren bir hoca. 13 yıla yakın süre
ve Efes arasında kalıyor. Benim son
ciltler ise bölgelere göre gezi rotalarını ele
karşılaştırmalar ekledim. Mesela kitap,
İstanbul Rehberler Odası ve Türkiye
zamanlarda aklımı başımdan alan yer
alıyor ve yabancıların Türk kültürüyle ilgili
Ayasofya’yı da inşa eden Bizans İmparatoru
Turist Rehberleri Birliği Başkanlığı
ise Taş Tepeler. Yani Göbeklitepe, arayıp da bulamayacağı bilgileri içeriyor.
Justinianus’la, bin yıl sonra Osmanlı
görevlerini yürüten Yenen, meslekte
Karahanetepe ve Sayburçlar üçgeni.
yasal düzenlemeler yapılmasında da
Suriye sınırı insanları korkutsa da
rol oynadı.
turistlere rota önerirken bu üçgeni
‘Tarih unutuluyor, misafirperverlik kalıyor’
Şerif Yenen ile Türkiye’nin
gezdirmeye çalışıyorum.
arkeolojik zenginliği ile toplumsal ilgisizlik arasındaki
u Rehberlik yaparken aklınızda kalan,
“çelişkiyi”, turizm rotalarının değişimini, rehberlik
AZ BİLİNEN ÜSKÜDAR SAVAŞI
turistlerin en çok etkilendiği ve unutamadığı
mesleğinin geleceğini ve “üzerinde yaşadığımız
anekdotlar var mı?
u Bu topraklarda çok fazla bilinmeyen,
toprakların müthiş zenginliğini” mercek altına aldık.
Daha çok Amerikalılarla çalışıyorum.
bahsedebileceğiniz ilgi çekici tarihi bir olay var mı?
Turlarımızda misafirlere en sevdiğiniz şeyi
u Üzerinde yaşadığımız toprakların kültürel mirasına karşı
İstanbul’un tarihinde dönüm noktası olan ancak
sorduğumuzda, hep “İnsanlar” derler. Türk
toplumun ilgisini nasıl yükseltebiliriz?
eğitimde ve gündelik hayatta hiç bahsedilmeyen
insanının saflık düzeyindeki yaklaşımı ve
Üzerinde yaşadığımız topraklar, herkese nasip
Chrysopolis Savaşı (Üsküdar Savaşı) var. Bu bir
misafirperverliği. Bir keresinde otobüsü
olmayacak nitelikte, müthiş bir zenginliğe sahip ama
şehir için inanılmaz bir kırılma noktasıdır. Milattan
durdurdum, pamuk topluyorlardı. Gittim
insanlarımız bu toprakların geçmiş kültürel mirasına
sonra 324 yılında, Roma İmparatorluğu’nun dörtlü
önce, “Amerika’dan misafirlerimiz var,
çok uzak duruyor. Bize düşen, o köprüyü sağlamak.
yönetim döneminin iki güçlü imparatoru, Büyük
inip size merhaba deseler, bir fotoğrafınızı
Türkiye’nin kültür politikalarındaki bir numaralı sorun
Konstantin ve Lysinius, birbirleriyle savaşa giriyor.
çekseler olur mu?” dedim. “Tabii tabii” dedi
bence budur: İnsanlarımızın bu topraklara olan ilgisini
Bu savaş, o dönemki adı Chrysopolis (Altınşehir) olan
pamuk işçileri. Sonra bizim 30-40 Amerikalı
nasıl arttıracağız, kültür bilincini nasıl geliştireceğiz?
Üsküdar’da yapılıyor. Konstantin, Lysinius’u yeniyor
indi, tek tek el sıkıştı. Üstüne, sordular
ve Roma’da yeniden tek hakim oluyor. Konstantin,
TURİST YERİNE GEZGİN
“Karnınız aç mı?” diye. Ya senin neyin var,
bu zaferin ardından Roma’nın imparatorluk
ne ikram edeceksin diye düşünüyorsunuz o
topraklarını yönetmek için stratejik açıdan uygun
u 37 yıllık rehberlik kariyerinizde Türkiye turizminin
anda. Sonra bir baktım Amerikalılar şakır
yaşadığı dönüşüm nedir? olmadığını düşünerek, gözünü Bizantion’a çeviriyor.
şakır ağlıyorlar. Bu, başka ülkelerde kolay
Benim rehberlik hayatım, Türkiye’nin turizminin Savaş öncesinde 20-30 bin nüfuslu küçük bir
rastlanabilir bir durum değil. Bir düğün
Şerif Yenen’le buluşmamız,
nereden başlayıp nereye gittiğinin de bir göstergesi. Biz yerleşim olan Bizantion, bu kararla koskoca Roma
Küçük Ayasofya Camisi’nde
görsem hemen giderim çalgıcılara bahşiş
başladığımızda daha çok “doldur-boşalt” turizmi vardı. İmparatorluğu’nun başkenti oluyor. Bir şehrin
başlayıp, bir otel inşaatı
veririm; “Kaynaşın, dans edin” derim. En
İnternet, cep telefonu yoktu. İnsanların doğrudan otele tarihinde, 20-30 bin nüfuslu bir kentten koskoca bir
sırasında keşfedilen
sevdiğimiz şey o diyorlar; o pamuk tarlası, o
ulaşma şansı sıfırdı. Mutlaka bir seyahat acentesiyle imparatorluğun başkenti olmaya geçiş yapması kadar sarnıçta sona erdi.
düğün. Yoksa müzeyi herkes gezer.
gideceklerdi. Gezilen yerler de İstanbul, Kapadokya, önemli bir dönüm noktası var mıdır? Biz bu olayı ve
Pamukkale, Antalya, Efes, Bergama, en iyi olasılıkla onun getirdiklerini maalesef yeterince işlemiyoruz.
Ethem, Cebesoy’a nasıl saç baş yoldurdu?
920 yılı nisan ayı. geri çeker
Bursa Valisi Hacim
Emperyalistler San
birliklerini.
Muhittin, Ethem,
Remo’da, Türkü Orta Tümen Komutanı
Ve 28 Ekim
ŞADUMAN HALICI
Bekir Sami, Ethem’in
Anadolu’ya sıkıştıran,
sabahı Ali
sadumankaragozhalici@gmail.com
komutanı Hafız
1 Türklere yarı bağımlı
Fuat Paşa
Hüseyin, Ethem’in
bir devleti reva gören Sevr’i
geciktirilmesi
ağabeyi Tevfik,
hazırlamıştır. Ele geçirdikleri
Bursa Jandarma idamı gerektiren emrini verir Kuvayı
Alay Kom. Remzi,
padişah artık yeterli değildir. Çünkü
Seyyare komutanlığına. “Kuvayı
Ethem’in celladı
millet “egemen benim” demiş,
Seyyare’nin birdenbire Günay-Cebrail
Rumelili İbrahim
kendi meclisini açmıştır. Atatürk
hattına kadar çekilmesi doğru değildir”
Çavuş, İzmirli Küçük
ve arkadaşlarının her cümlesi “Ya
Ethem, Vilayet der, görevini yineler ve telefon başında
istiklal ya ölüm”dür. Bu cesur
yaveri Salih, Bursa
haber beklediğini yazar. (HKD:1943,
Polis Müdürü Nuri
insanlara Sevr’i onaylatamayacağını
2006, 2008).
bilir emperyalizm ama oyunları
vardır. “Gediz’e saldıralım, (HKD: 2057).
YER YARILDI İÇİNE GİRDİ
da bitmez. Yeni oyunları Yunanı
Yunanı atalım.” Askerle, Ordunun kaybı artar. Ali Fuat Paşa çekilme
saldırtmaktır. Yunan 22 Haziran’da Kuvayı Seyyare komutanları ne telefona ne
milislerle ve milletle temas kurmuş, istihbarat kararı alır. Tam çekilirken Yunan tümeninin
kalkar taarruza. Akhisar, Kırkağaç, Soma,
cepheye gelir. Ali Fuat Paşa, Ankara’ya, “Kuvayı
Gediz’i boşaltmaya başladığı haberi gelir. Paşa,
bilgilerini değerlendirmiş, düşmanın ruhsal
Salihli, Alaşehir, Kula, Balıkesir, Bandırma,
Seyyare kendisine verilen görevi yapmadı” der.
“Gediz’e girin” emrini verir. Ethem bu kez
durumunu anlamış, ülkenin iç durumunu da
Nazilli, Mudanya, Bursa, İznik, Uşak ve Gediz (HKD:2008). Ethem’i aramayı sürdürür. Yer
isteklidir. Herkesten önce Gediz’e girer. Niye
göz önüne almış ve bu kararı vermiş Ethem ve
düşer bir bir. İç Anadolu’nun kapısına dayanır
yarılmış içine girmiştir Ethem. Tevfik’i bulur,
isteklidir? Ganimet toplamak için... Toplar.
hatta taarruza kimlerin katılması gerektiğini de
Yunan. Kuvayı Milliye, oyalamıştır o güne kadar
ikna etmeye çalışır muharebeye girsinler diye.
planlamış. (HKD:1855) Ağabeyi Tevfik ambara da el koymak isteyince
Yunanı ama bir ordu kadar güçlü değildir. Bir
Ethem yine çıkmaz ortaya. 30 Ekim’de Tevfik,
İkna eder Ali Fuat Paşa’yı. O da Albay İzzettin Bey engeller. İçindekiler
de yağma yapanlar vardır ki içlerinde, milletin
raporunu gönderir paşaya. Muharebeye katılan
sanki kendi isteğiymiş gibi sunar iki tümen ve Ethem’in birlikleri
meclisine güven sarsıcıdır. “Ankara isyancıları
bütün tümenleri, alayları, taburları, grubu ve
Mustafa Kemal Paşa ile Genelkurmay arasında üleştirilir. Ali Fuat Paşa 24
Kuvayı Milliye ile halkı soyuyor, vergi alıp
komutanlarını görevini yapmamakla suçlar.
Başkanı Albay İsmet’e taarruz isteğini. Ekim’de “Başardık, Gediz’i aldık” diye
zevk sefa içinde yaşıyor” diyen emperyalistler
“Biz çok kayıp verdik” der. Her şeyi söyler
yazar Mustafa Kemal Paşa’ya. Ama
“Hayır” derler, 2 Ekim’den beri süren
ve işbirlikçileri için bol yağlı ekmek olur halkı
ama Ethem’in nerede olduğunu söylemez. Ali
Ethem birliklere “Gediz’i alamadık”
Konya isyanını işaret ederler, “Silah
yağmalayanlar.
Fuat Paşa bir rüşvet daha verir. 190. Alay,
propagandası yapar (HKD:1913).
yok, mühimmat yok” derler. Ali Fuat
Çare arar Atatürk ve arkadaşları. Bulurlar.
Ali Fuat Paşa 12. Kolordu’yu Kuvayı Seyyare emrine verilir. Ethem ortaya
Paşa hak verir söylenenlere ama öte
TBMM 12 Temmuz 1920 günü milli kuvvetlerle
Gediz’i aldıklarına ikna etmek çıksın muharebeye katılsın, görevi olan Derbent
tarafta da “taarruz, taarruz” diyen
düzenli ordunun birleştiğini açıklar. (TBMM ZC,
için epey mücadele verir. Ethem’i mevzisini savunsun diye. Ethem değil, Yunan
Ethem vardır. Görüş almak üzere
D. I, C. 2: 288). Ali Fuat Paşa’nın Kuvayı Milliye
de uyarır (HKD: 1919, 1921). 25
komutanları toplar. Ertuğrul Grubu çıkar meydana ve 31 Ekim’de geri alır Gediz’i.
Genel Komutanlığı 24/25 Haziran’da hükümetin
Ekim’de ise Mustafa Kemal Paşa’ya, “Yenişehir-
komutanı Kâzım Özalp, 11. Tümen komutanı Ethem mi? Kütahya’dadır. Adeta derebeylik
kararıyla Batı Cephesi Komutanlığı olur. Ethem’in
İnegöl yönüne saldıran Yunanı geri çekilmek
Albay (Ayıcı) Arif, 61. Tümen kumandanı İzzettin kurmuştur kentte. Sağa sola haddi ve yetkisi
Kuvayı Seyyaresi’nin ismi Seyyar Jandarma
zorunda bıraktık” der Ali Fuat Paşa. Mustafa
Çalışlar ve Kuvayı Seyyare komutanı Ethem olmayan emirler savurmaktadır, ordu komutanı
Müfrezesi olur. Ali Fuat Paşa’ya bağlanır.
Kemal raporlara bakar, ikna olmaz. “Elde edilmiş
katılır toplantıya. Cephane eksiğine dikkati çeker hatta vali gibi. Ve tabii ki propaganda düğmesine
Bağlanır ama kabul etmez Ethem, arkasında
olan başarının gerçekliğine inanmak mümkün
Ali Fuat Paşa toplantıda. Ethem, “Baskın tarzında basmıştır. “Gördünüz mü düzenli ordu hiçbir
ağabeyleri Reşit ve Tevfik... Ve başlarlar bilindik
olmamıştır” diye yanıtlar Ali Fuat Paşa’yı.
yapacağız ve başaracağız, cephaneyi Yunandan
işe yaramıyor...” Bu yaşananları bile ihanet
propagandalarına. Eylem adamıdır Ethem. Ve
(HKD:1907)
alırız. Yunanların Uşak’taki birliklerinden destek
saymıyorum ben. Sürgünde yaptıklarının yanında
sonun başlangıcı olacak oyununa başlar.
Haklıdır Mustafa Kemal Paşa, düşmanı yenmek
almasını da ben engellerim” der. Taarruz kararıyla
ne ki...
yeterli değildir. Düşman takip edilmelidir ama
sonlanır toplantı.
CEBESOY VE ETHEM
Ethem ortada yoktur. Talandan sonra Gediz’ten
Tam 105 yıl önce bugünlerde Ali Fuat Paşa’nın
TAARRUZ BAŞLIYOR
Kaynakça
çekilmiştir. Harekat planı aksayınca Ethem’i
kapısını yol eder Ethem. Gider gelir, gider gelir... XX. Kolordu Komutanı Ali Fuat Paşa’nın Haberleşme
24 Ekim’de başlar taarruz. Daha ilk gün Kuvayı
aramaya başlar Ali Fuat Paşa. “Kuvayı Seyyare
Kayıt Defteri (HKD) (Eylül 1919-Kasım 1920), (Haz.
“Taarruz zamanı gelmiştir” diyen telgrafların bini
Seyyare’de savaşma isteği olmadığını görür Ali
bir an evvel yenik düşman peşine düşsün”,
Çiğdem Aslan- Mustafa Toker), C. IV - TİTE Yayınları,
bir para. Nedir isteği?
Fuat Paşa. Ethem’e taarruz emri verir. Ethem emre
“Ethem Bey’e mahsus emir otomobil ile ve hızla
Ankara, 2013.
Yunan ordusu büyük güçleriyle Bursa, Uşak
uymaz, uymadığı gibi komutası altında savaşan
ulaştırılsın” diye ardı ardına emir verir. Ethem
Şaduman Halıcı, Ethem - E Yayınları, İstanbul, 2016,
ve Aydın’dadır. Gediz’de ise güçsüz 13. Tümeni
Parti Pehlivan Müfrezesi’ne çekilme emri verir
ve Tevfik düşmanı izlemeye katılmadığı gibi s. 151-159.
KÖPRÜBAŞI