Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
15 OCAK 2023
5
Bursa Bülbülü sırf anlatısıyla değil müzikleriyle de içinize dokunacak bir film
Avrupa’yı kasıp kavuran frenginin
Anadolu’da yayılmasının nedenleri...
15 yaşındaki
Kapitülasyonlar
ve frengi
ustafa Kemal
Ata’nın öyküsü
Paşa’nın tanımıy-
la “kapitülasyon
Ata Demirer’in senaryosunu
belası”, sırf eko-
Mnomik ve hukuk-
yazıp başrolünde oynadığı
Şaduman Halıcı
sal anlamda mı ülkemizi ve insa-
Bursa Bülbülü, izleyiciyi 80’li sadumankaragozhalici@gmail.com
nımızı sömürmüştür? Hayır. Biz
kapitülasyonlar nedeniyle frengi
yılların Bursası’na, ömrünü
ile bile mücadele edemedik. hişe” Akademik Hassasiyetler,
müziğe adamış yaşamlara
Frengi, “Treponema Pallidum” 2020; İnci Hot, “Ülkemizde Fren-
adı verilen bakterinin neden oldu-
gi Hastalığı İle Mücadele”, T Klin
götürüyor.
ğu bir enfeksiyonmuş. Bulaş, cin- Tıp Etiği-Hukuku Tarihi, 2004.)
sel yolla bulaşan diğer hastalık-
Hastalığın yayılması yine önlene-
larda olduğu gibi oral ve anal yol-
mez. Çünkü Osmanlı hükümetleri
dEn İZ Ül KÜTEKİn
la ya da frengili bir kişinin eşya-
iki büyük engeli aşamaz. İlki ka-
larının kullanılmasıyla da gerçek-
pitülasyonlardır, ikincisi de yasal
leşebiliyormuş. Hastalık Osman-
önlemleri etkin şekilde uygulaya-
ir çay bahçesinde piyanist şantör-
lı tıp kitaplarına 16. yüzyılda giri-
cak bir sağlık bakanlığı bulunma-
lük yapan Cengiz Sezen’in öy-
yor. Osmanlı coğrafyası ve Müs-
küsünü anlatıyor Bursa Bülbü- masıdır.
lümanlar arasında görülmesi ise
lü... Cuma günü Disney+’ta ya-
EngEllEr aşılır
19. yüzyılda. Peki bu devirde ne
Byına giren filmde Ata Demirer’in
olmuş? 1806-1812, 1828-1829
İşte yeni Türkiye Devleti’nden
çocukluk ve ilk gençlik hafızasından ka-
Osman-Rus savaşları var. İşgal
Türkiye Cumhuriyeti’ne geçerken
lanlar sahneye yansıyor. 80’lerin Bursası,
edilen yörelerimizde görülme-
öncelikle bu engeller aşılır. Nasıl
İstanbul’da ünlü olmaya çalışan müzisyen-
ye başlanan frenginin yaygınlaş-
mı? Daha Milli Mücadele’nin ilk
ler, kendine özgü bir tutku, kuşbazlık... Ko-
ması ise 1854 Kırım Savaşı’ndan
günlerinde Sivas’ta yayınlanan
medi ile hüznün iç içe geçtiği filmi hem se-
ata
sonra. Savaş sırasında ve sonra-
naryoyu yazan hem de Cengiz’e hayat veren İrade-i Milliye gazetesinde bu-
demirer
sında Osmanlı’da ilk defa gene-
Ata Demirer, platonik aşkı Arzu’yu oynayan laşıcı hastalıklarla ilgili yazılar-
lev açılır. Amaç fuhuşla mücade-
Özge Özacar ve kuş sevdalısı abisi rolünde- la toplum bilinçlendirmeye baş-
ledir. Ne var ki genelevde çalışan
ki Cem Gelinoğlu ile konuştuk. lanır. TBMM’nin açılmasının ar-
kadınlar daha çok yabancı uyruk-
dından 3 Mayıs 1920 günü ilk hü-
u Doğduğunuz ve büyüdüğünüz yer
ludur. Kapitülasyonlar nedeniy-
kümet kurulur. Sağlık ve Sosyal
olan Bursa’yı konu almanız aynı zaman-
le hükümet ve belediyeler onla-
Yardım Bakanlığı örgütlenir. Dr.
Özge
da bir hafıza çalışması olarak da çok
ra müdahale edemez. Osmanlı’nın
Özacar Adnan Adıvar ilk bakandır. Ad-
değerli. Nasıl bir Bursa kurguladınız?
frengi gibi salgın hastalıklarla
nan Bey bu görevi 1923’e kadar
ata demirer: Benim sinema anlayışım,
mücadele için hiç çaba gösterme-
üstlenecek, ondan aldığı bayrağı
gerçekliği yüksek hikâyeler anlatmak. Bu da
diği de söylenemez. 1870’li yıl-
u Siz bu projeye nasıl 1937 yılına kadar Dr. Refik Say-
çocukluğumun resimlerinden oluşan bir se-
larda fuhuşla mücadele için ilk
dam taşıyacaktır.
dahil oldunuz?
naryo. Bir müzisyen aile, Mudanya’da piya-
sağlık komisyonu kurulur. Zühre-
cem Gelinoğlu: Senar- Yunanlar Haziran 1920’de baş-
nist şantör olmak için çaba sarf eden insan-
vi hastalıklarla ilgili bir tüzük ile
yo geldiğinde beni heye- lattıkları taarruzla Anadolu içleri-
lar, teneke üzerinde midye yemek, döneme
sektörde çalışan kadınların düzen-
canlandıran iki şey vardı: ne yakarak yıkarak ilerlerken ve
has bazı tonlar, benim çocukluk tonlarım...
li muayenesi kararlaştırılır. An-
Ata Abi’nin sinemasını bil- Kuvayı Milliye düzenli Yunan or-
Ortaokulun sonlarında müzisyen olmayı
cak kapitülasyonlar nedeniyle ya-
menin güveni dönem işin-
dusu karşısında duramazken Dr.
istediğim için köy düğünlerinde falan
bancılarda yine uygulanamaz.
de olma isteğimle bir ara-
Adnan Bey, 14 Ağustos 1920 gü-
piyanist şantörlük yapmaya çalıştım.
1883’te ordunun ıslahı için gelen
ya geldi, Ata Abi’den işin
nü TBMM’ye “Frenginin Ortadan
O sırada da Cengiz’in orijinallerini
Von der Goltz’un girişimleriy-
ruhunu dinledim. Biliyor-
Kaldırılması” ile ilgili bir yasa
gördüm tabii. Kendisini Nejat Alp
le Ernest Von Düring genel sağlık
sunuz kendisi çok yön-
öneresi sunar. Yasa aralık ayında
zanneden, “Ben Tarabya’ya git-
müfettişliğine atanır ve inceleme-
cem
lü bir adam ve sinema-
Meclis’te görüşülmeye başlanır.
sem bir gecede meşhur olurum”
leri bir gerçeği ortaya çıkarır.
Gelinoğlu
sında da bunları nakış
diyen insanlar… Sonra gerçek bir
anadolu’da yıkım
nakış işliyor. Bu se-
müzisyen aileyle tanıştım. Film-
fer hikâyenin başka ka-
Yasanın Meclis görüş-
deki Şerafettin Hoca gerçek bir
rakterlerini üstleniyor
meleri, frenginin Anado-
karakter. Beni İstanbul Teknik
Albüm de çıktı
ama kuşla ilgili olan
lu insanı için ne büyük bir
Üniversitesi Devlet Konserva-
benim. Onun kadar iyi
yıkım olduğunun kanıtı-
tuvarı sınavına hazırladı. Şim- a. demirer: Şarkıların üçü sıfırdan yapıldı. Enstrümantal müzik-
yapamayacağıma iliş-
dır. (TBMM Zabıt Ceri-
di 50 yaşımdayım, 15 yaşındaki ler de öyle. Soundtrack’te 12 parça var. Beyaz Zambaklar pa-r
kin kaygılarım vardı
desi, Devre 1, Cilt 1). Ya-
Ata’nın hikâyesini anlatmak is- çamızın sözlerini ben yazdım, müziğini Taşkın abi’yle yaptık.
ama güvende de hisse-
sa Meclis’ten çıkar. Sıkı bir
tedim. Tarkovski’nin dediği gibi unutma Beni ve Bursa Kızları’nın sözleri bana, müziği Taş-
diyordum. Çünkü o dün-
kontrol, tedavi anlayışı be-
sinema, zamanı hapseden bir sa- kın Sabah’a ait. Hikâyenin üç şarkıya ihtiyacı vardı ve bun-
yayı çok iyi bilen Ata Abi
nimsenir. Tedavi ücretsiz-
nat. Biraz bundan faydalanıp “Bu lar bilinen şarkılar olamazdı. Yeni bir karakter kurguladık
yardım ediyordu. Onun gibi
dir. Adalet Bakanlığı da yü-
fani dünyada bir hatıramız kalsın” ve bu karakterin yeni şarkılara ihtiyacı vardı.a lbüm
yapamadığımı biliyorum ama
rütmede paydaş kılınır. Mus-
derdine düştüm. Yıllardır düşünüyor- filmle aynı gün dijital platformlarda yayımlandı.
elimden geleni yaptım.
tafa Kemal Paşa, 1 Mart
dum, pandemide sırası gelmiş gibi hisset- Beni çok heyecanlandıran bir diğer kısım ise
a. demirer: Çok güzel yaptın.
1922’de yaptığı konuşmayla
tim. Yazmam yaklaşık bir yılımı aldı. Ha- lP (plak) olarak da önümüzdeki ay-
yapılan mücadeleyi özetler.
kan Algül yönetmenimiz, çokça film- larda müzik marketlerde yer
u İşin sahne ve enstrüman kısmıy-
de birlikte çalıştık. Onunla ortak alacak olması. “Nüfusu artıracağız” der,
la ilgili nasıl bir çalışmanız oldu?
önceliği sağlıklı yaşama-
yönümüz çok, duygusal biri-
c. Gelinoğlu: Filmin müziklerini yapan
dir. Bence Türkiye’nin en ya verir. Frengi afetinin yok
Taşkın Sabah gibi bir üstadın öğrencisi-
iyi mizah yönetmeni. Bir- edilmesi için mümkün olan
yim. Kanun çalmadaki tavırları ondan öğ-
mamasını sağlarsınız.
likte güzel bir iş çıkardı-
meblağın harcandığına özel-
rendim. O sesleri dinledikçe de işin büyü-
Filmde kullanmak için
ğımıza inanıyorum. likle dikkat çeker (TBMM
süne kapıldım. Aylardır o şarkıları dinliyo-
de güzel bir motif ol-
ZC, D. 1, C.18). Mümkün
ruz ve o dünyayı biliyorum. Filmin müzi-
u Arthouse filmler- duğunu düşünüyorum.
olan diyoruz zira savaşan or-
kal yönü de beni çok etkilemişti.
Zaten divan edebiya-
de yönetmenin hafı-
dunun onca gereksinimi var-
tında kıymetli bir motif.
zasını destekleyen bir
u Özge Hanım, siz de filme roman ha-
ken bir de ilaç alımı için büt-
simge, obje olur. Burada
valarına eşlik ederek giriş yapıyorsunuz. Eşyalardan yayıldı
u Bursa’daki müzik
çeden pay ayrılır.
da “kuş” bir simge mi?
Daha önce böyle bir tecrübeniz var mıydı?
Hastalık, Anadolu’da cinsel
sektörüne aşina mıydınız?
Cumhuriyet ilan edildiğinde
a. demirer: Ben Kuşbaz’ın
Özge Özacar: Yoktu ama dans etmek-
yoldan çok frengilinin eşyaları-
a. demirer: Bursa’daki sis-
Türkiye kapitülasyon belasından
babasıyım. Çocukluğumdan be-
ten, şarkı söylemekten çok keyif alan bir
nın kullanılmasıyla yaygınlaşmış-
tem şuydu: Diyelim ki Cem Gelinoğ-
da kurtulmuştur. Saydam’ın ba-
ri kuş bakıyorum. Hatırladığım ilk an şöy-
kadınım. Senaryoyu okumak ve Ata’yla
tır. Bu “masum frengililer”in bil-
lu kaset çıkarmak istiyor. Unkapanı’na git-
kanlığında sağlık hizmetleri plan-
le: Dayımın güvercinleri var, biz de onlar-
tanışmak inanılmaz heyecanlıydı. Çünkü
gisizliği, utanmaları ya da ölü-
meden önce Bursa’da bir demo yapma
lanır. Koruyucu hekimlik mer-
la fabrikanın çatısındayız. Aşağısı uçurum.
Cem’in de söylediği gibi Ata başka bir in-
mü kader olarak görmeleri, teda-
imkânı vardı. Demo için de belirli bir mik-
keze, tedavi edici hekimlik ye-
Ben ufacık çocuğum, dayım da bana “Kış-
san. En büyük hayallerimden biri müzikal
vi olanağını ortadan kaldırmakta-
tar para biriktiriliyor, müzisyenler geliyor
rel yönetimlere bırakılır. Sağlık-
kırtsana!” diyor. Ben bağırıyorum, kuş-
etkisi olan bir film yapabilmekti. 80’ler-
dır. Doktor Mazhar Osman’a gö-
ve “kanlı takip” dediğimiz sistemle çatır
ta insan gücünün artırılması için
lar kalkıyor… Çocukluktan kuşlara me-
de yaşayan genç bir kadına, Arzu’ya hayat
re askerlerden kaçmak isteyenle-
çatır şarkıyı çalıyorlar, o da söylüyor. Ay-
tıp fakülteleri cazip hale getiri-
rak sarmıştım. Bursa’da Kanarya Severler
verip onunla birlikte dans ediyorum. Orta-
rin kendilerine frengi bulaştırma-
nı Muhsin Bey’de Uğur Yücel’in oynadı-
lir. 1924’te Gezici Frengi Savaş
Derneği’ne çok gittim. Mezatlara da git-
ya başka bir Özge’yi koyabiliyorum. Film-
sı da yaygınlaşmada etkili olur.
ğı karakter gibi… Sonra alıyor o demoyu
Ekipleri kurulur. Ertesi yıl Fren-
tim. Yaşım tutmadığı için misafir olarak
deki en kıymetli şeylerden biri de şarkıla-
Doktor Behçet Uz’un tanımlama-
İstanbul’a getiriyor. O zamanlar işler hep
gi Mücadele Teşkilatı oluşturu-
alınırdım. Bülbül ötümlü kanaryanın nasıl
rımızdı. Öylesine güzel yazılmışlardı ki, o
sıyla frengi “Her sınıf halkımız-
böyle yürürmüş. Ben de olayın bu kısmını
lur. Doktorlara frengi teşhis ve
eğitildiğini orada öğrendim. Aynı insanda-
sözleri duymak bile sahnenin duygusuna
da, memleketin en ücra kulübele-
biliyorum. Babamı çok delirtmişliğim var-
tedavisi ile ilgili eğitim verilir.
ki gibi yetenekli bir ırk yakaladığınız za-
hızlıca girmemi sağladı. Sahne süreci için
rinden en muhteşem kâşanelerine
dır, “Bana bir demo kaset yapalım” diye.
24 Mayıs 1928’de Merkez Hıfzı-
man kanaryayı bülbül gibi öttürmeye çalı-
ön aşamada kendime bir kronoloji hazır-
kadar pervasızca sokulur.” Fren-
sıhha Kurumu’nun oluşturulması
u Nereye kadar gelebildiniz o süreçte?
şırsınız. Kanaryayı, okula götürür gibi her
ladım. Bursalı kendi halinde müzisyen bir
gi ile mücadele konusunda İttihat-
ise yalnız frengi değil sıtma, ve-
a. demirer: Tabii ki demo kasetten öte-
gün bülbüllerin olduğu ceviz ağacının al-
ailenin kızından assoliste dönüşme süreci-
çılar da çabalar. Örneğin 1908 yı-
ye gitmedik. Çok da kötü söylemiştim. O rem, trahom, cüzam gibi bulaşı-
tına bırakırsınız ve kapı zili sesi bile duy-
ne kadar her dönem için farklı sanatçıları-
lında İstanbul’da genelev çalışan-
kaseti taksiciler dahil herkese dağıtmıştık. cı hastalıklarla mücadelede döne-
mızın kaydını Arzu’nun gelişimiyle eşleş-
larının kayıtları yapılarak teda-
Sanki kaseti dağıtınca çalına çalına meşhur meç olur. 1931’de tedavinin ge-
tirdim. Kibariye, Güllü, Sibel Can, Emel
vi zorunlu kılınır. 1910’de sey-
olacağımı düşünmüştüm. cikmesini önlemek amacıyla ilaç
Sayın en çok izlediğim sanatçılar oldu.
yar sıhhiye teşkilatı oluşturulur.
ve röntgen filmi ithal etme yet-
1914’te Müslüman kadınların ka-
kisi Kızılay’a bırakılır. 1937’den
yıt ve muayenesine başlanır. Uy-
itibaren frengi tedavisini aksatan,
gulanabilir mi? Yeterince değil.
Bülent Ersoy, Küçük Emrah, Fahrettin Aslan
tedaviyi uzatan ve hastaları yoran
İki büyük engel vardır. İlki Dünya
yöntemler bırakılar çağdaş tedavi
Savaşı koşulları, ikincisi Müslü-
u Filmde Fahrettin Aslan, Bülent Ersoy, Coşkun Sabah, Küçük Emrah… Hafızamda
yöntemleri benimsenir.
man kadınların muayenesinin ka-
Küçük Emrah gibi gerçek karakterler var. müthiş yer etmiş. Dönemin gerçekliğini ar-
Bugün Türkiye’de frengi sal-
dın doktorlarca yapılması zorun-
Bunları filme dahil etmek nasıl bir karardı. tıracak bir şey olduğu için filme koymak is-
gını yaşamıyoruz. 100. yılını ya-
luğudur. Galiçya, Romanya, Ma-
Kendileriyle konuştunuz mu? tedim. Yaşadığımız bir şey bu ve izin alırken
şadığımız Lozan’a ve Cumhuri-
kedonya gibi Avrupa cephelerin-
A. Demirer: Evet, hepsinden izin al- tüm bu kıymetli insanlara telefon açarak
deki savaştan dönen askerlerle yetin aydınlığına borçlu olduğu-
dım. Bizim hayalimizi perçinleyen şey, Bur- izah ettim. Sebebi bu ve iyi ki de yapmışım.
muz bu başarıyı kaçımız biliyor
hastalık daha çok yayılır. Yine sa-
sa Açıkhava Gazinosu’na bu starların ekip Öbür türlü inanmadığım bir şeye dönüşür-
vaş nedeniyle fuhuş artar. (Hati- ve anlamını yeterince değerlen-
oluşturup yazın gelmesiydi. Bülent Ersoy’u dü. Sağ olsunlar bana güvendiler ve inşallah
ce G. Mumyakmaz, “İllet-i Müt- direbiliyoruz?
en önden seyretmiştim. Devekuşu Kabare, güvenlerini boşa çıkarmam.
KÖPRÜBaŞı