22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

11 eylül 2022 5 Bosna’da savaşın acıları bugün bile unutulmuş değil Trajediden Orta Dünya’ya umuda yolculuk Dönüş: Güç Yüzükleri Orta Dünya’ya dönüşün sancılı olacağı düşünülüyordu. Ancak Güç Yüzükleri başlangıcıyla beklentileri fazlasıyla aştı. ali deniz de karakterlerin üze- uslu se Bud rinde daha fazla dura- J.R.R. Tolkien’in yıllar önce ya- rak dengelemeyi başa- rıyor. Hatta paylaşılan rattığı “legendarium”, na- Mobil ve sokak fotoğrafçılığının sıl ki 2000’li yılların ba- ilk görüntülerde eleş- Türkiye’deki önde gelen tirilerin hedefi olan si- şında bir sinema efsane- sine dönüştüyse, yirmi yıl yahi elf Arondir’in isimlerinden Engin Güneysu (Ismael Cruz Cordo- sonra gelen “prequel” di- yeni kitabı Radio Sarajevo’da, zi Güç Yüzükleri de (The va) dizinin en büyük başarısı haline gel- Bosna’da yaşanan acıların Rings of the Power), he- Bk Ba ak nüz ilk iki bölümüyle tele- diği, Elrond’un (Ro- günümüze uzanan izlerini bert Aramayo) seyir- vizyon tarihine geçeceği- basakbicak sürmüş. Kederli, hüzünlü, ni kanıtlıyor. İlk haftadan ciyi performansıy- @gmail.com la Galadriel’den da- 25 milyon seyirciye ulaşan kayıplarını özleyen ama Amazon Prime imzalı, dev ha fazla yakaladı- geleceğe umut besleyen ğı ve meteorla Orta bütçeli fantezi destanı, Orta Dünya’dan süzülen ışığın hâlâ göz- Dünya’ya düşen Yabancı’nın öy- insanların ve mekânların künin gizem damarını fazlasıy- lerimizi kamaştıracak kadar gör- fotoğraflarını on yıllık bir kemli olduğunun da bir kanıtı... la beslediği bir gerçek. Ayrıca Yü- züklerin Efendisi’nde Gimli ve Şu bir gerçek ki büyülü bir sine- süreçte bir araya getirmiş. masal deneyime dönüşen Yüzükle- Legolas’ın arkadaşlığını anımsa- tan Elrond-Durin işbirliğinin de öz- rin Efendisi filmlerinin kaderi, bü- ngin Güneysu Radio Sarajevo ki- liamının gerçekleşip 12 bin küsür insanın kat- yük oranda Peter Jackson’ın yö- deş bir his uyandırdığını söylemek tabında tarihe not düşen fotoğraf- ledilmesi ve bu olayların etkisiyle ortada kalan mümkün. netimi ve Tolkien “mitos”uyla do- larının yanında unutulmaması ge- insanların barınmaya ihtiyaç duyup 1999’da ku uyumuna göre belirlendi. Gel- reken dipnotlar ile savaşın tüm Duje’nin açılması sürecini araştırdım. Son ola- zafer için erken gelelim Amazon’un yıllar son- Etrajedesini hatırlatıyor. Belgesel rak günümüz Bosna halkının yaşam alanları- Öte yandan Güç ra canlandırdığı yeni Or- ve sokak fotoğrafçılığını da işte bu yüzden ya- nı belgeledim. Bu olayların geçişlerini ise kita- Yüzükleri’nin Tolkien ev- ta Dünya serüveni Güç pıyor. Kitabına ismini veren Radio Sarajevo bın adından da anlaşılacağı üzere yıllar içinde renine saygı duymak Yüzükleri’nin şansı, da ilk yayın yaptığı 10 Nisan 1945’ten, yani II. fotoğraflara eşlik eden kısa metinlerle Radio ve onu temel almak öncelinin sinematik Dünya Savaşı’nın sona ermesinden dört gün Sarajevo’nun haber sunumlarından alıntıladım. dışında kendi ya- başarısı ve kurucu sonradan bu yana spiker Dorde Lukic’in “Bu- rattığı ya da yara- babası Tolkien’in duvarda kurşun izleri rası Saraybosna Radyosu... Faşizme ölüm, hal- tacağı dünyada tu- mitolojisinin ağır- ka özgürlük!” mottosuyla hâlâ yayında. İşte u Çekimleri ve araştırmaları yaparken tarlı olup olama- lığı altında yaptı- Engin Güneysu’nun anlattıkları. sizi en çok neler sarstı? yacağı sorunu var ğı başlangıçla şe- Bosna’da 21. yüzyılın en büyük savaş suçla- ki bunu öykü iler- killenecek gibi gö- u “Radio Sarajevo” çok özel bir proje. rı yaşandı. Tek kanallı televizyon ekranlarında ledikçe gözlemle- rünüyor. Yüzük Nasıl başladınız, kitabın üretim süreci olan çocukken gördüğüm görüntüler Bosna’ya adım me fırsatı bulacağız. Üçlemesi’nin yarat- on yılda neler yaşadınız, neler gördünüz ve atınca netleşti. Binaların üstündeki bomba, du- İlk iki bölümde, pro- tığı beklenti düzeyinin onları nasıl bir düzene soktunuz? valardaki kurşun izleri, insanların yüzlerine tagonist Galadriel’in bi- ürkekleştirdiği Güç Yü- İlk olarak 2012 yılında Türkiye’den bir vak- asılı kalmış hüzünleri beni bu projeyi yapmaya raz fazla kaçan “insani” yapısı zükleri, başlangıcıyla bu hisse fın 11 Temmuz Srebrenitsa anmalarına katıl- itti. Bu kadar trajedinin yaşandığı bu yerde çok ve Sauron’un peşine düşme durumu meydan okuyor ve alabildiğine gör- malarını belgelemek üzere Bosna’yı ziyaret et- şeye tanık oldum. Pek çoğu bende saklı, çalış- göz ardı edilirse, Güç Yüzükleri’nin kemli bir “prolog”la selamlıyor se- tim. Ziyaretim sırasında kayıp anneleri ve sa- engin g üneysu mam içimde kalanların bir yansıması. -şimdilik- kendi içinde bir den- yircisini. İlk üçlemeden hatırladığı- vaş mağdurlarının rehabilite edildiği bir mer- ge yakaladığı söylenebilir. Tolki- mız ve Cate Blanchett’ın canlandır- kezi görme fırsatım oldu. Bu yerin adı kitabı- u Kitabın son bölümünde yaşanan @enginguneysu en dünyası için fazla seyreltilmiş dığı Galadriel’in (Morfydd Clark) mında dördüncü bölümünde yer alan “Duje”. yıkımdan sonra başlayan yeni hayatı da fo- https://radiosarajevo.ba konuşmalar olasılıkla zamanla sro- uzun bir monoloğuyla açılan öykü, Burada iki yıl art arda çalışma yaptım. İlk dü- toğraflamışsınız. Şimdi orada hayat nasıl? un yaratacaktır ama en azından bir Frodo’nun yolculuğundan yüzyıl- şüncem mekânı belgelemekken burada insan- Günümüz Bosnası’nı fotoğraflamak için ül- öykünün açılışı için kabul edilebi- lar öncesinde Orta Dünya’nın İkin- ların bulunma sebeplerini kendime sorunca ki- kenin birçok şehrine seyahat ettim. Özellik- lir bir durum söz konusu. Sonuç- ci Çağı’nda geçiyor. Anlatının ana tabım da şekillenmiş oldu. Rehabilitasyon mer- le savaştan sonra büyük bir göç yaşandığından Sokak ta Tolkien evreninin görsel yankı- karakteri Galadriel’in abisini kay- kezindeki insanlar Yugoslavya’da farklı et- dolayı gençler özellikle Bosna’da çok barına- larını duyduğumuz setler, pastoral bettiği büyük bir savaştan sonra, nik kökenlerine rağmen barış içinde yaşıyor- mıyorlar. Etnik çatışmalara çok fazla sahne ol- kompozisyonlar, baş döndüren diji- fotoğrafı Sauron’u bulmak üzere intikam ye- lardı ve kitabıma başlamak için 1984 Sarajevo duğunu söyleyemem keza insanlar artık o es- tal efektler, görkemli kostümler ve mini ettiği yılları merkezine alan Kış Olimpiyatları’nın iyi olacağını düşündüm. ki kötü günleri hatırlamak istemiyor. Ülkedeki incelikli sanat yönetimiyle kusursuz seri, bir kahramanın yolculuğun- Sonrasında ise 1992-1995 savaş ve ateşkesi, düşsel bir yaşlı sosyalistler ise “Tito Yugoslavyası” özle- epik bir dünya yaratan ve bunu Ho- dan çok, Tolkien dünyasıyla büyük Dayton Anlaşması’na rağmen Srebrenitsa kat- miyle günlerini geçiriyor. ward Shore-Bear McCreary notala- oranda uyum içinde yer alan yeni eylem rıyla süsleyerek küçük ekranlardan ve eski karakterlerin geçit töreniyle bile hayranlık uyandırmayı başaran devam ediyor. teknik kısmında ise sokak fotoğrafı özel- düşsel bir eylem! Ciddi okumalar, araş- u Günümüz Türkiyesi’nin sokakla- bir görsel şölen var karşımızda. Tü- Göçe hazırlanan Hobbitler, sa- likle günümüzde kolay ulaşılabilir diji- tırmalar yapmadan girilecek bir alan da rında neler var? nelin ucunu göremediğimizden za- vaşın bittiğine inanan Elfler ve in- tal fotoğraf makinelerinin çoğalması ile değil. Sokak fotoğrafını daha iyi anlaya- Türkiye’nin sokaklarında umut, fer çığlıkları atmak için erken fakat sanların birlikte yaşadığı topraklar- çok daha fazla insan tarafından üretil- bilmek için. Samih Rıfat’ın “Akla Kara umutsuzluk, öfke, sevgi, aşk, kasvet, ke- Orta Dünya’ya yapacağımız bu ye- da destansı bir serüvene ortak eden meye çalışılıyor. Fakat büyük bir yanılgı Arası”, Henri Cartier Bresson’un “Ka- der, hepsinden çok fazla var. Tüm bun- ni yolculuğun fazlasıyla gösterişli dizi, ilk bölümde temposuyla bel- var ki sokak fotoğrafı belgesel fotoğraf- rar Anı”, Haluk Çobanoğlu’nun “Bu ları insanların yüzlerinden görebiliyo- olacağını öngörebiliriz. li ettiği heyecanını, ikinci bölüm- fotoğrafları neden çekiyoruz” kitapları - la düşünsel fotoğrafın birleştiği, ince bir rum. Zamanın acımasızlığına inat bir noktada özel bir alan. Hatta zihinsel ve nın okunması gerekir. yaşam savaşı sürüyor sokaklarda. İşin dine özgü bir dili, bir dışavurum tarzı vardır. Onu sanatsal kılan da budur. Bazen bu farklı- lık sıradan olanın yanında aykırı da görünebi- SANAT VE ELEŞTİREL BAKIŞ lir ama sanatsal anlatıda, sanatsal dışavurum- da bu aykırılıklar da gereklidir. Çoğu zaman o aykırı duruşu, farklı dışavurumu nedeniyle sa- ündemde yine sanat ve siyaset kav- gürleşmek isterler. Denetim ve özgürlük arasın- da da açıkça görüyoruz. İnsanlı- natçı eleştirel olabilmekte, sistemdeki sorunla- rı cesaretle dile getirebilmektedir. Sanatçının gası var. Aslında insanlık tarihinin daki ince çizgi iktidarları ve sanatçıları çoğu za- ğın açılım yaptığı, rahat bir ne- her döneminde bu kavga vardı. Ne- man karşı karşıya getirir. Bu diyalektiğin iki fes aldığı her dönemde sanat öne her dışavurumu, her eleştirisi genelde geçerli nazife olmak zorunda da değildir. Sanatsal üretimin deni, iki kesim arasındaki bakış açı- önemli oluşturucu öğesi var: denetim ve özgür- çıkıyor, sanatçı yüceltiliyor. Ör- güngör Gsı ve de üstlendikleri rol farklılı- lük. Sanat ve iktidar arasındaki diyalektik ilişki neğin, antik uygarlık dönemleri, aynı zamanda bireysel olduğunu da dikkate al- mak gerekir. Dolayısıyla da sanatı ve sanatçı- ğı. Siyasetin temel amacı sisteme egemen olmak çoğu zaman çatışma temeline dayansa bile zaman Batı uygarlığının kapılarını ay- üzere topluma yön vermektir. Siyasetçi de bu zaman da uzlaşma eğilimi gösterir. Eğer sistem, dınlığa açmaya başladığı Röne- yı, ortaya koyduğu eleştiri nedeniyle cezalan- dırmak ya da yasaklamak sisteme ilişkin sorun- egemenlik isteği doğrultusunda ya elinde bulun- kurumlarıyla iyi bir işleyişe sahipse, sistemi oluş- sans dönemi, sanayileşme, modernleşme ve de- durduğu iktidar alanını korumak ya da onu dev- turan unsurlar eşgüdüm içindeyse sistem güç- mokratikleşmeyle birlikte sanat ve edebiyatta ları çözüme kavuşturmak anlamına gelmez. Ter- sine sanatı ve sanatçıyı iktidarın denetim alanı- ralmak için mücadele içerisindedir. lü demektir. Böyle durumlarda sanatsal kesimin gözlenen canlanma. Sanat ise siyasetin egemenlik alanının dışında ka- eleştirel bakışı çatışmadan çok uzlaşma yönün- Sanattan ve sanatçıdan zarar gelmez. Sanat na çekerek üretimden alıkoymak olur ki bu da so- runları çözmek değil aslında derinleştirmek olur. larak daha iyi bir toplumsal yaşam ve insanlık için de bir eğilim gösterir. Tersi durumda sanatın iş- insanın üretim ve yaratım yetisini harekete ge- işlevseldir. Sanatçı, sanatsal üretimini siyasetin kı- levi sorunlara dikkat çekmek, kendi üretim alanı çirir. Bu yanıyla da insanın kendisini gerçek- Aslında sanatın ve sanatçının her durumda po- litik denetimin dışında tutulması gerekir. Sanat- sır iktidar mücadelesi alanına girmeksizin, uzam ve içerisinde çözüm önerileri geliştirmek olur. Sanat leştirmesine, insanlığın gelişmesine katkı sağ- zaman aşımı bir vizyonla daha iyi bir dünya amacı- ve iktidar tam da bu noktada karşı karşıya gelir- lar. Sanatsal üretim ve yaratım yetenek işidir, sal üretim nasıl ki sanatçı için bir haz kaynağı- dır, aynı zamanda kitleler için de sanatsal tüke- na yönelik olarak gerçekleştirir. Bu amaçla sanat- ler. Özellikle de kendilerini yeterince güçlü his- duyarlılık gerektirir. İşte bu duyarlılık yetisi ve çı, toplumun yöneten ve yönetilen kesimleri ara- setmeyen iktidarlar sanatın ve de sanatçının eleş- üretim becerisi nedeniyledir ki sanatçı çoğu za- tim önemli bir haz aracıdır. Sanata ve sanatçıya yönelik denetim ve baskı yalnızca sanatçıyı de- sındaki ilişkileri nesnel ve eleştirel bir tavırla in- tirel tavrına tahammül edemezler. man sıradan insanın göremediğini, duyumsaya- celer, sorunlara ilişkin çözüm önerileri geliştirir. madığını görebilmektedir. Ayrıca sanatçı göre- ğil, beğeni kitlelerini de mutsuz eder. Bu da top- eleştiriden zarar gelmez lumda huzursuzluğa neden olabilir. Oysa eleştiri- bildiğini, duyumsayabildiğini üretime dönüştü- yönetmek için denetim Oysa eleştiriden zarar gelmez. Yanlışı gördü- rürse ancak kendisini gerçekleştirebilir. Bunun lere tahammül etmek, sanatçıya hoşgörülü olmak İktidarlar, yönetebilmek için denetlemeye ge- ğü halde söylemeyen ya da söylemeye cesaret özellikle beğeni kitlelerinin takdirini kazanmak için de kendisini özgür hissedebilmelidir. rek duyarlar. Sanatçılar ise üretebilmek için öz- edemeyen asıl zararlı olandır. Tarihe baktığımız- Her sanatçının ve her sanatsal yaratının ken- açısından çok daha doğru. ıç şa ro
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle