26 Haziran 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

16 MAYIS 2021 7 Kaçırmayın EMRAH KOLUKISA u 19 Mayıs’ta İş Sanat konseri R eggae müziğin ülkemizdeki önemli temsilcisi Sattas, Ceza ve Melek Mosso ile İş Sanat’ta 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı’nı özel bir konserle kutluyor. Kendi şarkılarının yanı sıra Sattas şarkıları da söyleyen Ceza ve Melek Mosso, Sattas’ın sahnesine konuk olacak. Konserin ilk gösterimi saat 20.30’da İş Sanat’ın YouTube kanalında yapılacak. Çağlar Çorumlu u Yeni dizi: ‘Ayak İşleri’ Başrollerini Çağlar Çorumlu ve Güven Murat Akpınar’ın paylaştığı komedi aksiyon dizisi “Ayak İşleri” GAİN’de izleyiciyle buluştu. Caner Özyurtlu ve Volkan Öge’nin senaryosunu yazdığı dizinin yönetmen koltuğunda da Caner Özyurtlu oturuyor. Dizinin her bölümüne ünlü isimler konuk olacak. u Beyazperdede sınıfsal görünümler Akademisyen ve sinema yazarı Janet Barış’ın “Yeni Türkiye Sinemasından Sınıfsal Görünümler” başlıklı inceleme kitabı okurla buluştu. Doruk Yayınları etiketiyle basılan kitapta Barış, kendi deyişiyle “karakterlerin kendileriyle, bir diğer başka sınıfla, zaman zaman kentle, zaman zaman belki de farkına bile varamadıkları kendi emek gücüyle olan ya da olmayan ilişkileri açığa çıkarmaya çalışmak da bir nevi arkeolojik kazıya” girişmiş. u Paul Weller’dan yeni albüm: ‘Fat Pop’ Britanyalı şarkıcı ve şarkı yazarı Paul Weller, namı diğer The Modfather, 2020 yazında çıkardığı “On Sunset”in ardından şimdi de karantina sırasında kaydettiği “Fat Pop (Vol. 1)” adlı albümüyle geldi. Weller’in 16. solo albümü olan “Fat Pop (Vol. 1)”un çıkış parçası “Cosmic Fringes” olmuştu. Albümde toplam 12 yeni Weller şarkısı bulunuyor. u Moda Sahnesi’nden naklen Turgay Yıldız’ın yazıp oynadığı “Ülkeyi 7 Cüceler” adlı gösteri Moda Sahnesi’nin Sahneden Naklen etkinlikleri çerçevesinde izleyiciyle buluşuyor. Türkiye ve dünya gündemini yedi yüce yapıyı yöneten yedi cücenin üzerinden mizahla okuyan bir standup gösterisi olan “Ülkeyi 7 Cüceler” 22 Mayıs Cumartesi saat 21.00’de başlayacak. u Yeni film: ‘Ölüler Ordusu’ Yılın iddialı yapımlarından “Army of Dead” (Ölüler Ordusu) 21 Mayıs’ta izleyiciyle buluşuyor. Yönetmenliğini Zack Snyder’ın üstlendiği film Las Vegas’ta başlayan bir zombi salgını sırasında bir grup eski paralı askerin büyük bir soygun için karantina bölgesine sızmalarını anlatıyor. Fotoğraf: Cumhuriyet Pazar EMRAH KOLUKISA BluTV’nin gençlik dizisi “Hiç”te rol Ecem Gümüşsu, FOX dizisi Kefaret’te Selena karakterine hayat veriyor. “Her gün kendimi keşfetmeye devam ediyorum. Sınırları olmayan bir oyuncu olmak istiyorum. Birkaç yıldır senaryo yazıyorum. En büyük hayalim bu senaryoyu, kendi oluşturduğum bir ekiple çekebilmek” diyor. alan Ecem Gümüşsu çok yakında adını Ecem Gümüşsu, ‘Her farklılıkta karşılaştığımız şey ötekilenmek’ diyor herkesin bilip ezberleyeceği bir oyuncu bana kalırsa. Henüz 22 Derdimiz bize yaşındaki Gümüşsu bir üniversite öğrencisini canlandırdığı diziyle sağlam bir çıkış yakaladığı kariyerinin ilk bırakılan Hani hep söyleniyor ya genç kuşak gümbür gümbür geliyor diye... Ben pek öyle bol keseden kullanmam bu klişeleri. Örneğin Z kuşağı diye tutturduk bir süredir ama onları ne kadar tanıyoruz, kafa yapılarını anlayabiliyor muyuz, çok şüpheliyim. Ecem Gümüşsu’yu “Hiç” adlı dizinin henüz ilk dakikalarında gördüğümde gerçek bir Z kuşağı bireyi ile karşı karşıya olduğumu anlayıverdim doğrusu. Gerçi kendisi Y ile Z aradünya basamaklarını sında sıkışıp kalmış olduğunu söylüyor ama günümüz gençliğiçıkıyor. Gümüşsu nin has bir temsilcisi kesinlikle ve son derece berrak bir bakış açısına sahip. “Sıfır Bir” dizisinin yapımcıları tarafından hayata geçirilen “Hiç”in gençlik dizileri arasında özel bir yeri olduile hem ğuna siz de katılacaksınız bence. Ecem ile evinin de bulunduğu dizisini hem de doğup büyüdüğü İzmir’i konuştuk. Yeldeğirmeni’nde bir araya geldik... u Sizi biraz tanıyalım mı? Nerede doğdunuz, nasıl bir çocukluk geçirdiniz, aldığınız eğitim, oyunculuk sevdanız ... 13 Haziran 1998’de İzmir’de doğdum. 9 yaşında tiyatroyla tanıştım ve kendimi tiyatroyla ifade etmeyi öğrendim. Belki de bu yüzden o yaştan bu yana oyunculuğu hiç bırakmadım. Bornova Belediyesi Şehir Tiyatrosu’nda yıllarca kursiyerlik yaptım ve birçok oyunda oynadım. 4 yıl önce çok sevdiğim İzmir’den, çok korktuğum İstanbul’a da oyunculuk sayesinde geldim. İstanbul Okan Üniversitesi Konservatuvarı Tiyatro Bölümü’nde okuyorum... DİZİ HİÇ’İN EYLÜL’Ü “Hiç” dizisini diğer gençlik işlerinden ayıran en temel şey gençlerin yani bizim dertlerimize odaklanması. İzlediğimiz gençler, maddi açıdan şanslı olanlar bile, parıltılı hayatlar yaşamıyorlar, gerçek sorunları var. Karakterlerimiz yarını düşünmekten bugüne odaklanamayan, anı kaçıran ve yarınını kurtarmak için bugününü mahvedip hatalar yapan gençler maalesef ki aynı bizim gibi. O yüzden evet gerçekçi bir temsil. Eylül ve benim 18 yaşındaki halim inanılmaz derecede benziyor... Eylül’le öfkemiz, ÖTEKILENMEK ISTEMIYORUZ! saldırganlığımız çok benziyor ama ben dizginlemeye, önce bir durup düşünmeye çalışıyorum o ise zarar göreceu Eylül için nasıl hazırlandınız? ğini bilse de devam ediyor. Dizide Eylül’ü ilk olarak şişe kırma sahnesiyle görüyoruz, onu buna iten nedenleri çok düşündüm. Eğer ben Eylül’ün yerinde olİZMİR Mİ İSTANBUL MU? saydım ne yapardım diye sordum kendime ve onu haklı bulduğum yerler oldu... Bir karaktere hazırlanırken Bu soruya çok alındım... Tabii ki İzmir! her zaman beni karaktere yakınlendiriyor ve en çok anlaşılmanın eksikliğini çekiyoruz bence. Derdimiz dert olarak görülmüyor, ki aslında en temel derdimiz, bize bu halde bırakılan, içinde yaşamak zorunda kaldığımız dünya. Gençlerini sevmeyen, ötekileyen bir ülke haline gelmek üzücü, en çok da sevilmeyen bizler için... Bucalıyım... Biraz belalı bir yerde büyüdüm ama bağrışmalar, koşturmacalara rağmen laştıracak bir şarkı ararım, Eylül için Sagopa Kajmer’den “366. u Siz de aslında Z kuşağının bir üyesisiniz ve önümüzdeki seçimde belki de ilk kez oy kullanacaksınız. mahalleciliğin son demlerini yaşadım ne mutlu ki. İzmir’den İstanbul’a ilk geldiğimde hız ve kaostan dolayı oturup ağlamak istemiştim. İzmir’de her şey o kadar yavaştır ki sanırım İzmir insanının rahatlığından. İlk geldiğimde Gün” şarkısını seçtim. Şarkı şöyle başlıyor: “Kurulu bir makineyim ya arıza yaparsam...” Eylül için çok uygun bir şarkı olduğunu düşünüyorum. Aslında Y ile Z kuşağı arasında kalmış bir gencim. Oy kullandım ve oy kullanmanın önemine inanıyorum. Eğer elindeki kumanda çalışmıyorsa şikâyet ederek kanal değiştiremezsin, markete gidip yeni pil alman gerekir. Harekete geçmenin her alanda çok önemli olduğunu düşünüyorum. boğulacak gibi hissettim. Şimdi İzmir’e gittiğimde insanlara “Kordon’da mı u Dizide sosyal medya gençlerin hayatında önemli bir yer u Birçok genç yurtdışına gitme hayalleri kuruyor... İnsanlar değerli hissetmediği bir yerden kaçmak ister ve benyürüyorsun, biraz hızlı yürüsene” falan tutuyor. Yeni kuşaklar için ne ce bu en doğal şey. demek istiyorum... İzmir’e karşı herhangi bir şehri seçmem ifade ediyor sosyal medya? Evet çok eğlenceli, evet çok iyi içeSÖZLEŞMEDEN ÇIKILMASI KABUL EDILEMEZ mümkün bile olamaz. rik üreten insanlar da var ama bence üstünde durulması gereken asıl şey zorbalık. Hayatın her anında aktif olarak zorbalığa uğruyoruz bir de üstüne böyle platformlarda insanlar başka kimliklerin arkasına saklanıp kolayca zorbalıklarını uygulayabiliyorlar. Açıkçası ben çok aktif olmamaya çalışıyou İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılması genç bir kadın olarak neler hissettirdi size? Kadına şiddet suçtur ve herhangi bir bahane kabul edilemez. Cinsel yönelimi ne olursa olsun herkesi kapsayan, hedefi şiddete sıfır tolerans olan bir sözleşmeden bir gecede, bir imzayla çıkılması kabul edilemez. Brecht’in de dediği gibi, ekmek ne kadar gerekliyse insana, adalet de gerekli her gün. u Tiyatroların kapalı olması sizi nasıl etkiledi? rum, ne kadar mümkün bilmiyorum ama kendimi olabildiğince korumaya çalışıyorum. Bu konuya değinilen bir de dizi önermiş olaPandemiden hemen önce bir oyunun sabahlamalı prova sürecindeydim. Yalnızca iki oyun oynayabildik ve daha sonra herkes gibi biz de evimize kapanmak zorunda kaldık. Yıllardır hayalini kurduğum meslek hakkında şüpheye düştüm ve kendimi değersiz hissettim birçok tiyatrocu gibi çünkü destek göremedik ve yok sayılıyoruz. Yorucu bir süreç. yım: “Ölmek İçin On Üç Sebep” u Nasıl müzikler, şarkılar dinlersiniz? Klasik müzik hayranıyım, her an dinleyebileceğim tek müzik u Sizce bugünün gençleri Türkiye’de neyin eksikliğini çekitürü sanırım. Bir şey yazarken veya çalışırken çoğunlukla HandelSarabande dinlerim. Bir de uğurlu şarkım var Haggard’dan Herr Mannelig. Ama açıkcası ben daha çok kendi kafasındaki yor? seslerle kalmayı seven bir insanım. Her farklılıkta karşılaştığımız şey ötekilenmek. X kuşağı Y kuşağını, Y kuşağı Z kuşağını ötekileyip kötülüyor. İçinde bulunduğumuz çağ bizi şekilu Tolga Karaçelik ile çalışmak istediğinizi söylemişsiniz. Başka isimler de var mı saymak istediğiniz? Tolga Karaçelik ve Onur Ünlü... Onların yarattığı bir dünyada yer almayı çok isterim. Yabancı olarak Céline Sciamma ve Xavier Dolan en sevdiğim iki yönetmen diyebilirim.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle