17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

2 16 MAYIS 2021 Doktor Figen Sungar’dan hayvansever ve vejetaryen hamileleri rahatlatacak öneriler Hurafeler ve gerçekler H amilelik haberini alan kimi evcil hayvan sahibi aile, hamilelik sürecinde ve bebek dünyaya geldikten sonra ortaya çıkabilecek sorunlar üzerinden endişeye kapılabiliyor. Endişeler özellikle de aile büyüklerinin baskısıyla artabiliyor. Hele hem hayvan besleyen hem de vegan veya vejetaryen bir gebeyseniz vay halinize! Kulaktan dolma bilginin kafaları karıştırdığı bu durumları kadın doğum uzmanı doktor Figen Sungar ile konuştuk. u Ev hayvanları hamileler için tehlike oluşturuyor mu? Gebeler bu konuda endişe etmeli mi? Bize en çok gelen sorulardan biri bu. Sağlıklı evcil hayvanlar, sağlıklı gebelik, sağlıklı çocuklar diyoruz öncelikle. Evcil hayvanlar, kişilerin ruh ve beden sağlığını artıran canlılar. Hayvan sahipleri daha sakin, toleransı daha yüksek insanlar oluyor. Daha az yalnızlık duygusu yaşıyor, daha çok sosyalleşiyorlar. Özellikle pandemi döneminde bu çok ön plana çıktı. Diğer yandan toksoplazma, salmonella veya mantar enfeksiyonları ya da nadiren de olsa kenelerle taşınan viral enfeksiyonlar özellikle ilk üç ayda gebeleri endişeye sürükleyebiliyor. u Bunlar arasından en çok toksoplazmayı duyuyoruz hatta gebelik sürecinde, yapılan testlerden biri de bunun üzerine... Toksoplazma kedi bağırsağında ürer, dışkı ile atılır. İnsanlara geçtiğinde genellikle belirtisiz seyreder. Figen Sungar Sadece, gebelik döneminde anneye, dolayısıyla da fetusa geçmesini istemeyiz çünkü fetal anomaliler, düşük, ölü doğum vb. durumlara sebep olabiliyor. TEMİZLİĞİ SİZ YAPMAYIN u Yani gebelik öncesinde geçirilmiş olması sorun değil ama gebelik sırasında yaşanması sıkıntılı. Peki bu durum nasıl ayırt ediliyor? Kanda bazı antikorlara bakıyoruz. Geçirilmiş enfeksiyon ile aktif enfeksiyonu bu şekilde ayırt edebiliyoruz. Bazen enfeksiyon önceden geçirilmiş olsa da baktığımız antikor hâlâ pozitif olabiliyor. Böyle durumlarda sakin kalınmalı, daha ayrıntılı testlere yöneliyoruz. u Toksoplazma konusunda bildiğim kadarıyla uzak durmamız gereken tek şey kedi dışkısı değil... Tabii, çiğ sebze, meyveler, çiğ veya az pişmiş et... Çiğ sebze ve meyvelerin iyi yıkanması sirke ve karbonatta bekletilmesi gerek. u Evde nasıl önlemler alınmalı? Kedilerin kum kabı sıkça temizlenmeli ama gebeler bu işlemden uzak durmalı. Mecbur kalırsa eldivenle ve hızla halletmeli... Kedilerin, gebelik süreci boyunca evden çıkmaması korunmak için iyi olur. Bir de çiğ etle beslenmemeliler. En önemlisi iç dış parazit aşılarının, damlalarının aksatılmaması gerek. u Peki genel anlamda evcil hayvan sahipleri sağlıklı bir gebelik için nelere dikkat etmeli, özetlemek gerekirse neler söylersiniz? El yıkama sıklığını artırmakta fayda var. Dışarıdan döndüğünde köpeklerin pati temizliğine dikkat edilmeli. Evcil hayvanların veteriner kontrolleri, aşıları ihmal edilmemeli. Bebek doğduktan sonra da aynı önlemler alınarak evcil hayvanlarla beraber sağlıklı bir hayat yaşanabilir. u Vegan ve vejetaryen gebeler üzerinde Fotoğraf: Vedat Arık de ciddi bir mahalle baskısı var... Beslenme kişiye özeldir, kişinin aldığı besinden nasıl yararlandığı da kişiye özgüdür. u Peki gerçekten vegan/vejetaryen gebelerin çocuklarında sağlık sorunu, gelişim problemi oluyor mu? Tıbbi yayınlara baktığımızda hem gebelik hem de emzirme döneminde olumsuz bir etkisi olmadığı gözlemleniyor. Yani takviyeler vermek tabii gerekebiliyor. Ancak her gebeye veriyoruz. Vegan ve vejetaryenlerde daha dikkatli ilerliyoruz sadece. Protein, B12, kalsiyum, D vitamini ölçümlerine bakıyoruz. Öyle ki badem, ceviz, soya ve soya ürünleri, baklagiller, yeşil yapraklı sebzeler, brokoli tüm ihtiyaçları karşılayacak nitelikte. Örneğin vegan ve vejetaryen gebelerde çinko eksik olabiliyor ama buna karşılık, diğer gebelere oranla özellikle veganlarda, süt ve süt ürünleri tüketmedikleri için demir emilimi daha yüksek oluyor. HAMİLELİKTE VEGANLIK u Burada dikkat etmek gereken yani “Püf nokta” diyebileceğimiz durumlar neler? Çeşitliliği artırmak, artan ihtiyacın karşılanması ve pişirme teknikleri önemli. u Emzirme döneminde baklagiller veya çiğ sebzeler gibi pek çok bitkisel kaynaklı besin, bebekte gaz sorunu yaratabiliyor. Bu süreçte vegan/vejetaryen anneler ne yapmalı? Kızartma yerine haşlamayı tercih etmeliyiz. Sebzeleri buharda pişirmeliyiz. Ufak bir liste vereyim: pirinç bulgur, yulaf, zeytin, fındık, ceviz, badem, sarımsak, ekşi mayalı veya kepekli ekmek, fesleğen zencefil, kabak, patates, patlıcan, hurma ve salatalık... Bunları rahatça yiyebilirler. Örneğin elma veya ayva yemek isteyen de az şekerle komposto haline getirebilir. Baklagillerde ise fasulye, nohut, mercimek protein açısından çok zengin. Bunları mutlaka tüketmek istiyor hastalarımız. Geceden ıslamak, sonrasında başka, taze su ile haşlamak ve haşlarken ortaya çıkan köpüğü atıp dökmek önlem olarak yapılabilir. “Haşladığımız suyu atmayalım, çok faydalı” diyen oluyor. Eğer kişiye dokunmuyorsa tüketilebilir böylelikle protein kaybı da olmaz. DEN IZ YAVAŞOĞULLARI [email protected] Gebelikte evcil hayvan beslerken nelere dikkat etmeli? Bu süreçte vegan / vejetaryen beslenmek güvenli mi? Kadın doğum uzmanı Op. Dr. Figen Sungar’a sorduk. Sungar, “Hayvan sahipleri daha sakin, toleransı daha yüksek insanlar oluyor” diyor. VECDI SEVIĞ [email protected] Salgın döneminin kapanma uygulamalarına bir de alkollü içecek satış yasağı eklendi. Bu yasaklar virüsten en fazla sakınması gereken yaş grubunda olanlara bayram ziyaretlerinin artık unutulmaya başlayan likör ikramlarını anımsattı. Günümüzden 83 yıl önce kurban bayramı yaklaşırken dört gün gazetelerde yayımlanan, “Bayram geliyor likörünüzü aldınız mı?” sorusunun da bulunduğu “Her yerde İnhisar likörlerini arayınız” uyarılarını içeren reklamlar arşivlerde, koleksiyonlarda kaldı. Bahçesinde likör yapımında kullanılan adaçayı, nane, kekik, gül yetiştirilen karşı köşesinde meşhur Hamidiye suyunun çeşmesi bulunan boğaz manzaralı Mecidiyeköy Likör ve Kanyak Fabrikası da artık yok. HHH Mayıs ayının ilk günlerinde, gazetemizde söyleşisi yayımlanan bu fabrikanın müdürlerinden Kerim Yanık, “Tekel’in nesi kaldı?” sorusuna yanıt aradığı kitabında Malatya’da geçen çocukluk bayramlarından anılara şöyle yer veriyor: “Bize bayram ziyaretine gelenlere, annemin özenle hazırladığı Türk kahvesi ve beyaz badem şekerleri eşliğinde ikram ettiği likörleri anımsıyorum: Renk cümbüşü Türk likörleri. Genellikle muz ve nane likörleri gözlerimin önüne geliyor. Gaz lambalarına benzeyen, geniş karınlı, uzun boyunlu şişelerdeki likörleri, annemin, bir sanat eseri diyebileceğimiz örtülerle süslü tepside minik kaSunumu da görsel bir ziyafetti Bayram likörü dehlerdeki sunumu, görsel bir ziyafetti adeta.” Yazar Ayfer Tunç da çocukluk döneminin anısını okurlarına Bir Maniniz Yoksa Annemler Size Gelecek kitabında aktaracaktı: “70’li yılların başlarında bayram ziyaretlerinde misafire likör ikram etme geleneği hâlâ yaşıyordu. Cumhuriyet değerlerine bağlı hemen her aile evinde, mutlaka çok zarif bir eşya olan likör takımı bulunurdu. İnce boyunlu bir şişe ile minik kadehler o yılların değerli eşyaları arasındaydı.” HHH Selim İleri’nin anneannesinin evindeki likör sunulan kadehler, içkinin aromatik özelliklerine göre değişik tipte imiş. Naneli olanı dipteki sapsarı bir cam damlası bütün kadehe sarışınlık saçan bastıbacak kadehte, vişnelisi ise tostoparlak olanında sunulurmuş. Likör, tarımsal kökenli alkol, yine tarımsal kökenli aromatik özler, su ve şekerden yapılan bir içecek. Tekel’in özelleştirme öncesi son üst düzey yöneticilerinden Fügen Basmacı, likörün karakteristik tadı ve renginin meyvelerden gelmesi gerektiğini belirtiyor. Bu nedenle de yıllarca Türkiye’de üretilen likörlerde Iğdır ve Konya Ereğli’sinden Tokaloğlu kayısısı, İstanbul’un Sarıyer, Tarabya ve Beykoz yakınlarında, Bursa ve Bilecik’te toplanan ahududu, Karadeniz Ereğli’nin Osmanlı çileği, Afyon ve Kütahya’nın vişnesi, Fethiye mandalinası, Isparta kızanlık gülü kullanılmış. Sonunda, “Yetiştirdiğim meyveyi satın alanlar içki yaparken kullanıyormuş, caiz midir?” sorularının sık gündeme getirildiği dönemde likör tüketimi de azalmaya başlamış. HHH Oysa likör yapımına giden yolu bir Müslüman Arap bilgin açmış. Horasan’da doğan Cabir bin Hayyan’ın babası halifelik mücadelesinde Abbasiler’i desteklediği için Emeviler tarafından yakalanıp öldürülünce ailesi Yemen’e göçmüş. Cabir aldığı eğitimle tarihte iz bırakan simyacılar arasına girmiş, şarabın imbiklenerek günümüzde alkol olarak andığımız sıvının üretilmesini sağlamış. HHH Bu buluş, o zamana kadar mayalanarak elde edilen ve alkol içeren içeceklere rakip olacak likör dahil bir çok yeni lezzetin üretilmesini sağlamış. Evlerinde şarabı damıtıp yeni lezzet arayanların ürünlerini dini bayramlar öncesi satmaları da ilk kez Almanya’nın Nürnberg kentinde 1496 yılında yasaklanmış. Benzeri yasağı yüzlerce yıl sonra Türkiye’de yaşadık. OTOBÜSTEKİLER Kemal Urgenç 16 MAYIS 2021 SAYI: 1627 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ALEV COŞKUN Genel Yayın Yönetmeni AYKUT KÜÇÜKKAYA Sorumlu Müdür OLCAY BÜYÜKTAŞ AKÇA [email protected] n Yayın Koordinatörü HILAL KÖSE ÖZTÜRK n Görsel Yönetmen MÜNEVVER OSKAY n Editör DENIZ ÜLKÜTEKIN n Sayfa Tasarım EMİNE BİLGET n Reklam Genel Koordinatörü ESRA BOZOK Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: [email protected] Baskı: İleri Basım Mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş. Yenibosna Mah. 29 Ekim Cad. No:11A/41 Bahçelievler İstanbul Dağıtım: Turkuvaz Dağıtım Pazarlama A.Ş. Yaygın süreli yayın
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle