26 Haziran 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

6 4 NİSAN 2021 Blockchain uzmanı ve akademisyen İsmail Hakkı Polat, Türkiye’deki büyük çaplı NFT satışlarından ilkinin sahibi çizer Tarık Tolunay, sanat teknolojileri yazarı Tuğçe Kaprol bu yeni kavramı Cumhuriyet Pazar’a anlattı. Tolunay’ın açık artırmada olan Golden Horn adlı eseri. Tarık Tolunay, ‘Bir sanat eserine hak ettiği değeri vermek bir kültür işi’ diyor Dijital sanatta NFT ‘devrimi’ İ smail Hakkı Polat’ın tanımına göre NFT yani nonfungible token, dijital soy ağacı veya dijital mülkiyet sertifikası olarak çevrilebilir. Bu dijital sertifikalar, bir dijital varlığın oride ettiği biliniyor.” Önemli satışlardan bir diğeri de Twitter CEO’su Jack Dorsey’e ait. Türk asıllı iş insanı Sina Estavi, Dorsey’nin 15 yıl önce platformu kurarken attığı ilk tweet’ini NFT olarak 2.9 milyon dolara satın aldı. Geçen hafjinal olup olmadığını, tarihçesini ve mülkiyet ta ise Cüneyt Özdemir’in bir tweet’i de 10 durumunu, blok zinciri (blockchain) işleyibin dolara alıcı buldu. Polat, bu fiyatların şu AYÇA HAN şi üzerinden ve bu blok zincirin tahrip edilemezlik avantajını kullanarak kayıt altına an tamamen insanların bu piyasayı oluşturma dinamiklerine göre belirlendiğini aktarıyor ve “Bir kısmı bir süre sonra bu çok çılalıyor ve saklıyor. Polat gın bir fiyatmış diye tepetaklak gidecek Kimilerine “Bu anlamda da kültür sanat, oyun, spor gibi ama bir kısmı da koleksiyonerlik güdüsü altında belki de daha fazla yükgöre sanat ekonomisinde sektörlerin koleksiyonerlerinin buradaki izleyici ve fan kitselecek. O yüzden şu anda oturmuş değil, tamamen deneysel bir pazardan bahsedebiliriz” ifadelerini kulbir devrim, kimilerine göre ise finansal bir balon leleri için çok önemli bir cazibe unsuru olarak karşımıza çıkıyor” diyor. Beeple olarak tanınan sanatçı Mike Winkelmann, 11 Mart’ta dijital bir eserini İsmail Hakkı Polat lanıyor. Tablo koleksiyonerliği gibi NFT’nin de bir yatırım alanı olarak görülebileceğini söylüve hatta dolandırıcılık. Dijital 69.3 milyon dolara sattı ve bu satış dijital sanat için bir dönüm noktası olarak yorumlandı. Dijital sanatçıların yanında müzisyenler ve spor kulüpleri de daha önce ücretsiz olan diyor Polat: “Yapılacak düzenlemelerle ve devletler tarafından da meşdünyanın yeni trendi NFT’yi uzmanlara sorduk. jital içeriklerden, NFT aracılığıyla maddi gelir elde edebileceklerini keşfetti. Polat’a göre Winkelmann’in satışı önemli ama NFT satışları sadece dijital sanatı kapsamıyor: “Lebron James’in önemli bir smaçının görüntüsü NBA organizasyonu tarafından, 400 bin kişinin katıldığı açık artırmayla 208 bin dolara satıldı. rulaştırıldığı takdirde elbette bir şey olacak. Zaten sistemi de zorlayacak; bu anlamda devletler de kripto paralarla Tarık Tolunay beraber bir de bu alanı düzenlemek zorunda kalacak.” Organizasyonun bu tarz NFT açık artırmalaİnsanların aklındaki en önemli soru işaretlerında bugüne kadar 230 milyon dolar gelir el rinden biri, herkesin erişebileceği bir dijital içeriğe neden milyonlarca dolar ödendiği. Polat’a göre, bunun nedeni o sertifikasyonun kendisinin çok önemli olması: “Mona Lisa tablosunun taklitleri var ama eksperler diyor ki Louvre Müzesi’ndeki Mona Lisa tablosu orijinal ve değerli olandır. NFT’deki sertifikasyon da o eksper görüşü aslında.” Polat, diğer nedeni ise “NFT bir endüstri olacaksa bu biraz da endüstrinin kendisinin zorlamasıyla olacak” sözleriyle açıklıyor: “Denecek ki bu dijital dünyada şunlar orijinal eser olarak kabul ediliyor sen bunun fotoğrafını çekTolunay’ın 92 bin dolara satılan ‘Haydarpaşa Panaroma’ isimli eseri. sen bile sahibi değilsin, türev kullanıcısın. O anlamda bu dijital dünyada yeni orijinallik teknikleri olacak ve tekillik anlamında birtakım yenilikler getirecek.” RAHAT UYUM SAĞLADIM İstanbul’da yaşayan ve kendisini “kentçizer” olarak tanımlayan Tarık Tolunay, geçen haftalarda NFT dünyasına adım attı ve ilk satışlarını gerçekleştirdi. Tolunay’ın 2010’dan itibaren üzerinde çalıştığı “Fractal İstanbul” projesi kapsamında ürettiği beş çizimi, yaklaşık 150 bin dolara İranlı ve Dubaili iki koleksiyonere satıldı. Tolunay, “Başka şehrin haritasını koysaydım bu kadar ilgi görmezdi. İstanbul dünyadaki kült şehirlerden biri” diyor. Çalışmalarını blockchaine çok rahat bir şekilde adapte ettiğini anlatıyor: “Bir fikir etrafında görsel bir dünya yaratıyorum ve o dünyayı insanlara önüme çıkan herhangi bir araçla ulaştırıyorum. NFT şu anda bunlardan biri, yarın belki başka araç çıkacak...” Tolunay, NFT’nin sanatçılarla koleksiyonerler arasındaki aracıları ortadan kaldıracağını ve bunun bir avantaj olduğunu ifade ediyor: “Şu anda Türkiye’de ya da dünyada genç bir ressam bir resim üretse, eserin koleksiyonere ulaşması diyelim ki 100 lira, burada sanatçıya düşen pay neredeyse 10 lira. Aradaki fark aracılar tarafından tahsil ediliyor, bu adil olmayan bir durum. Evet NFT, dünyasında da aracılar vara ama şu anda benim satışlarım üzerinden yüzde 15 komisyon alındı. Görece adil bir durum söz konusu.” “Bedava ulaşılabilecek görsele birileri neden binlerce dolar ödüyor” sorusunun, Tuğçe Kaprol Türkiye’de sanatın hobi olarak görülmesi ve para etmeyeceği düşüncesine dayandığını belirten Tolunay şöyle devam ediyor: “Bizim coğrafyamızda sanatçılar zaten tuzu kuru tiplerdir, para dertleri yoktur, elektrik, su faturası ödemezler, onlar hobi olarak çizerler bizler de bedavaya tüketiriz. Bir sanat eserine hak ettiği değeri vermek bir kültür işi. Türkiye’de zengin bir burjuva gider pahalı otomobiller alır, Avrupalı burjuva ise sıradan bir otomobile biner ama dünyada eşi benzeri olmayan bir sanat eserine sahip olmak için can atar.” BU BİR DOLANDIRICILIK OLABİLİR Mİ? ‘Blockchain Canavarının Saldırısı’ (Attack of the 50foot Blockchain) isimli kitabın yazarı David Gerard, NFT satan kişilerin, “kripto dolandırıcılar” olduğunu savunuyor. “Kripto para dünyasında da blockchainde de ilk başta uçuk kaçık projeler ve bu projeler üzerinden de bir sürü dolandırıcılık olur” diyen Polat’ın yorumu şöyle: “Türkiye’de ‘Bitcoin gibi’ deyip Çiftlik Bank’lar, Turcoin’ler bir sürü şey oldu. Bu Bitcoin’in dolandırıcılık olduğu anlamına mı geliyor? Bitcoin 12 seneden beri hiçbir şeye bakmadan kendi yoluna devam ediyor. Çünkü kendi kendine çalışan bir sistem, sahibi yok zaten. Elbette her yeni çıkan icadın mutlaka hack’leyeni, dolandırıcısı, oradan para kazanmak isteyeni olacak. Burası vahşi bir orman gibi şu an. Bunun böyle mi gitmesine izin vereceğiz yoksa oturup toplumsal olarak, dünya olarak düşünüp doğru yolu mu bulacağız?” GALERILERE HAKSIZLIK YAPILIYOR Tuğçe Kaprol ise galerilerin yerini sadece satış kanalı olarak konumlandırmanın haksızlık olacağını ifade ediyor. “NFT ile sadece galericileri değil, tüm aracı kurumları devreden çıkarmaya yönelik bir teknolojik gelişmeden bahsediyoruz” diyen Kaprol, şöyle devam ediyor: “Bugün sanatçı, NFT üreterek hem galeriler gibi birincil hem müzayedeler gibi ikincil piyasasını herhangi bir aracı kurum olmadan oluşturabilir. Koleksiyon yapmaya yeni başlayan bu kripto yatırımcılar, geleneksel piyasa düzenini ortadan kaldırmanın, galerileri aradan çıkarmanın ve sanatçıya doğrudan erişim sağlamanın bir yolunu buldu; ki bu, fiziksel piyasaya göre çok daha güvenilir ve doğrulanabilir bir yol. Ancak bugün galerilerin iş modelleri, sanatçıların kariyerini yönetmek ve sanatçılarının eserlerinin doğru kurum ve koleksiyonlara girişini sağlamak, değer yargıları ise eserlerin doğru yerlerde sergilenmesini sağlamak ve bunun için sanatçı ile çalışarak doğru strateji üretmek ile oluşuyor.” Olup bitenlere kısaca bakınca, hayatımız Twitter kadar eğlenceli Covid19, dünya liderleri ve büyük çaresizliğimiz A lmanya Başbakanı Angela Merkel, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, İngiltere BaşbaSTATİK ENERJİ kanı Boris Johnson ve Avrupa Birliği Konseyi Başkanı Charles Michel’in içinde olduğu 24 lider ile Dünya Sağlık Örgütü (WHO) Başkanı Dr. Tedros ÖZGE Adhanom Ghebreyesus, dünyanın gelecekte karşılaşabileceği yeni salgın hastalıklara haMUMCU AYBARS zır olması için uluslararası bir anlaşma imzalanması çağrısında bulundu. Bu çağrı metnine Çin Halk Cumhuriyeti ile Amerika Birleşik Devletleri imza atmadı. Çağrı metni, Fransa’da Le Monde, İngiltere’de Daily Telegraph, İspanya’da El Pais gibi gazetelere iletilmiş. Liderlere göre, insanlığın içinde bulunduğu durum, İkinci Dünya Savaşı sonrasına benziyor. Liderler, İkinci Dünya Savaşı sonrası yeniden yapılanan dünya sistemine atıfta bulunarak şu ifadeleri kullanıyorlar: Ülkeler “salgın hastalıkları önceden tahmin etmek, önlemek, tespit etmek, değerlendirme ve etkili çözümler üretmek üzere sıkı işbirliği içinde” hareket etmeliler. Liderler, kendi aralarında Brezilya’da protesto. bir çözüm bulamadıkları için mi imzaladıkları metni gazeteye gönderdiler, belirsiz. Konuyla ilgili bizler, kamuoyu ne yapabilir, o da belirsiz. Salgın için alınan önlemlerin muğlaklığı ile aşı savaşları her şeyin önüne geçmiş durumda. AŞILAMADA SON DURUM Dünyada neler oluyor, kısaca bakalım. Amerika Birleşik Devletleri’nde bugüne kadar 31 milyon kişi hastalanmış ve yarım milyonu aşkın (563 bin) kişi yaşamını yitirmiş. Nüfusun yüzde 15’i, 49 milyon kişi ikinci doz aşısını tamamlamış durumda. Günde 3 milyona yakın kişi aşılansa da rakamlara göre, salgın tüm hızıyla devam ediyor. Aşılarda Pfizer, Moderna ve Johnson & Johnson uygulanıyor. İngiltere’de Covid 19’a yakalananların sayısı 4 milyon 337 bin kişi. Covid 19’dan yaşamını yitirenlerin sayısının ise 126 bini geçtiği ifade ediliyor. Amerika ve İngiltere nüfusunun yüzde 60’ı ilk doz aşılarını olmuş durumda. İtalya’da Covid 19’dan ölüm sayısı 108 bin 350. 9.6 milyon kişi aşılanmış. Fransa’da 95 bin kişi Covid 19’dan ölmüş, aşılanma oranı nüfusun yüzde 4’ü. Almanya’da 76 binin üzerinde insan Covid 19 nedeniyle vefat etti. Aşılanma 9 milyon civarında. Brezilya’da 314 bin kişi Covid 19’dan öldü. Aşılanma ise yüzde 7 civarında. Türkiye’de ise Covid 19’den ölen sayısı 31 bin 385. Çift doz aşı olanlar ise 6 milyonu geçti. AB’de Covid 19 tartışması ise tüm hızıyla sürüyor. AB’nin temel gündem maddeleri olan yeşil mutabakat, mülteci sorunu, genişleme, Doğu Akdeniz gibi konuların yerini Covid19 aşılanma süreci almış durumda. AB Komisyonu, iş ve turizm gibi nedenlerle yolların açılması için “Dijital Yeşil Geçiş Kartı” adındaki aşı sertifikasını gündemine aldı. Ve de aşı sertifikasında sadece AB’nin onay vereceği aşıların geçerli olacağı belirtiliyor. Örneğin Türkiye’de yaygın kullanılan Covid 19 aşısı AB tarafından onaylanmadı. Tabii henüz onaylanmaması, onaylanmayacağı anlamına da gelmiyor. Bir de Avrupa Birliği ile başta İngiltere olmak üzere bir polemik mevcut. Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, AB’nin, Avrupa topraklarında üretilen aşılardan İngiltere’ye 10 milyon doz ihraç ettiğini ancak İngiltere’de üretilen aşılardan ‘Astra Zeneca’ AB’ye gelen olmadığını söylüyor mesela. Tartışma tüm düzlemlerden devam ediyor; kısa vadede de çözülmeyecek gibi duruyor. Merkel sorunun çözümü için Putin’e başvurdu. Biden, farklı bir düzlemde Putin’e katil dedi… Dünya Twitter kadar eğlenceli. GELIN MEKTUP YAZALIM Bu satırları, 3 haftalık kongre serbestisinin ardından kırmızının koyu tonlarına bürünen Ankara’dan yazıyorum. Liderlerin aklını başına devşirmesi, yardımlaşması gerektiğini hepimizin hayatlarının bu kararların ucunda olduğunu yazan bir mektubu, birkaç arkadaş bir araya gelerek yazalım, Washington Post, The Guardian, Le Figaro’da yayımlayalım. Belki liderlerden daha çok etkimiz olur. Siz bu satırları okurken, eve kapandığımız bugünde, 5 yaşındaki oğlum Uğur Deniz’i, ekransız oyalamak için uğraşıyor olacağım. İyi pazarlar!
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle