01 Haziran 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

2 3 OCAK 2021 2021 yeYneinkiaryaırllar Beslenme Uzmanı dyt.mervesaatci @gmail.com u Bir şeyi başarmanın ilk ha sağlıklı olduklarını gösteriadımı önce karar vermek, sonyor. Tüketilen besinler ev orrasında inanmaktır. Sağlıklı tamından uzaklaştıkça kaloriolmak, ideal kilonuzda kendileri de artıyor. nizi mutlu hissetmek için sizi uzun süre motive edebilecek her neyse onu bulmaya çalışın ve odaklanın. u Beslenmenizde çeşitliliği sağlayın. Diyetlerin yarım kalmasının en büyük nedenlerinden biri tek tip ve çok katı beslenme modelleridir. Bu listeler kısa vadede fazla kilo kayıpları vaat etse de kişilerin çabuk sıkılması sebebiyle kalıcı kilo kaybı sağlamayacaktır. MERVE SAATÇİ 2020 hepimiz için zor bir yıldı. Dönem dönem uygulanan karantinalar, günlük aktivitelerimizin azalması, bütün u GeçEN yıl yeterli su içtiniz mi? Günde en az 10 bardak su ile hem günlük sıvı kayıplarını karşılayabilir hem de böbreklerinizin daha iyi çalışmasını sağlayabilirsiniz. u Yeni yılda etiket okuma alışkanlığı kazanın. Alacağınız ürünlerde içeriğindeki şeker, tuz, trans yağ oranları ve kalori bilgisine göre seçim yapın. kararlılığı unutma u Spor yapmak, sadece hayemeğini yap u Kilo verme sürecini sizi strese sokan katı ve yasaklarla dolu diyet listelerini uygulamak olarak görmeyin. Bu süreç, size sağlıklı beslenme alışkanlıkları kazandıracak. Mutlaka bir beslenme uzmanından yardım alın. u Bu yıl probiyotikten zengin beslenin. Güçlü bir bağıbunlara bağlı olarak yaşanan kilo artışları ile bütün yıllardan farklı bir süreç deneyimledik. Yeni yılla yeni başlangıçlar yapmanın tam zamanı. yalinizdeki kiloya ulaşmanıza değil bedeninizi ve ruhunuzu arındırmaya yardımcı olur. Size keyif veren, stresinizi atacak ve kafanızı dağıtacak sporu seçin. u 2021’de daha sağlıklı ve ideal kiloda olmak için kararlar aldınız. En zoru devamlılık. Zaman ilerledikçe büyük bir hevesle aldığınız kararlar uçup gitmesin. u Önemli olan en baştaki kararlılığışıklık için sağlıklı bağırsaklar önemli. Lif nızı unutmamanız ve kendinize neden bu li gıdalarla beslenmek bağırsak mikrobiyo kararları almayı tercih ettiğinizi hatırlattasını korumaktadır. Sofranızda kefir, yo manız. Hedeflerinizi mutlaka not alın ve ğurt, lif oranı yüksek taze sebze, meyve, ku motivasyonunuzu yüksek tutmak için zarubaklagiller olsun. man zaman okuyun. u Evde kendi yemeğinizi kendiniz yaHeyecan duyduğunuz yeni yıl kararlapın. Araştırmalar ev yemeği tüketen kişile rını tüm yıl hatta hayat boyu uygulamanız rin, hazır yiyeceklerle beslenenlere göre da ve sağlıklı bir yıl geçirmeniz dileklerimle... ELMAS YAYLA Brunner, Berlin’de yaşıyor. Bir ayağı da İstanbul’da. Kuşlar, ayılar, Ay, kış, yılbaşı gibi konular ilgi alanı. Dergi ve gazetelerde makaleler yazıyor. Amerikan Doğa Tarihi Müzesi, Kaliforniya Üniversitesi Botanik Bahçesi gibi kuruluşlarda dersler veriyor. Hem baharat hem meyve Bereketin simgesi nar AlmanyazarBerndBrunner “Günümüzde bir ‘güç kaynağı’ olarak sunulan nara yönelik talep giderek yükseliyor; belki de bir nar çılgınlığından bile söz edebileceğiz. Nar ağaçları artık güney yarım kürede de dikiliyor” diyor. Brunner, tarihöncesinden beri var olan bu kültür meyvesiyle epey geç tanıştığını söylüyor: “Nar serüvenim, İstanbul’un Tarlabaşı semtinde pazar günleri kurulan açık pazarda özenle dizilmiş nar tepeciklerini görmemle başladı. Burada narlar egzotik bir tat veya lüks bir meyve kategorisinde değil, aksine bolca satışa sunulmaktaydı. Yine de meyveyi ayıklayıp yemeyi deneyene kadar aradan epey bir süre geçti.” Brunner, kitabına narın doğuşuyla başlıyor: “Nar, insanın ekimini yaparak yetiştirdiği ilk meyvelerden biri olarak zeytin, hurma ve incirin yanında yerini alır. Arkeolojik araştırmalardan anlaşılıyor badem, kayısı ve armuttan daha önce ekilmeye başlanmış. İlk olarak, Türkiye’nin doğusu ile Ermenistan’ı kapsayan ve oradan İran’a uzanan geniş bir alanda yetiştirildiği biliniyor.” büyücülere yasak! Nar, çoğunlukla incir ağaçlarıyla birlikte dikilmiş, ancak kurak bölgelerde, hurma veren palmiyelerin yanında veya altında da yetiştirilmiş. İran’da ve şimdiki İsrail devletinin bulunduğu topraklarda MÖ üç bin yıl önce yetiştirilmiş. Tahminen günümüzden iki bin yıl önce Fenikeli tüccarlar ve denizciler tarafından Kuzey Afrika, Yunanistan ve Küçük Asya’ya götürülmüş. Türkiye’nin Akdeniz kıyılarına yakın bölgelerdeki batıklarda yapılan arkeolojik araştırmalar, bronz çağında gemilerle toprak kaplarda taşınan narın badem, meşe palamudu, çamfıstığı, zeytin, incir, üzüm gibi önemli bir besin olduğunu göstermiş. Ve sonraki yüzyıllarda –muhtemelen İpek Yolu üzerinden– Hindistan ve Çin’e de yayılmış. Büyücülüğün hüküm sürdüğü ilkel toplumlarda, suyunun kan kırmızısı renginde olması nedeniyle bitki özü ruhun cisimleşmesi olarak kabul edilerek– tüketimine bazı kısıtlamalar ya da yasaklamalar getirilmiş. Brunner’in Nar Kitabı’nı Almancadan Türkçeye Neylan Eryar çevirdi. Kırmızı Kedi Yayınevi’nden çıkan kitapta, narın doğuşu, mitoloji anlatımları, edebiyatta, botanikte ve mutfakta kullanımı gibi ilgi çekici bilgiler var. Nar ağacı 15 m’ye kadar büyüyebiliyor ve birkaç yüzyıl yaşayabiliyor. gökten üç nar düşmüş K itapta, nara yüklenen anlamlar da var. Türkiye’de de nazardan koruyan bir tılsım, mutluluk, ölümsüzlük ve bereket simgesi. Bazen düğünlerde yere atılarak patlatılıyor. Patlayan narın çiftin çok sayıda çocuk sahibi olmasını garantileyeceğine inanılıyor. Brunner, “Nar dünyanın hemen hiçbir ülkesinde Ermenistan kadar belirgin kültürel izler bırakmamıştır. Burada da bereketi simgeler, ayrıca kişileri ‘kem gözlerden’ koruduğuna inanılır. Bir de ekmek hamuruna nar taneleri katılır ki erkekler yiyip çocuk sahibi olabilsin. Ermenistan’da masallar, ‘Gökten üç nar düşmüş, biri masalı anlatana, birisi dinleyene, üçüncüsü de tüm dünyaya’ diyerek bitirilir” diyor. koleksiyon değeri taşıyan özel kutulu tasarımıyla 10 yıl sonra okurlarıyla... Hipokrat’ın reçetesinde O rtaçağda nar bir baharat olarak kullanılmış. Şef aşçı Bartelomeo Scappi (15001557) Opera adlı kitabında nar sosunu tarif ederken, rafine edilmiş nar şarabının şekerle kaynatıldıktan sonra, ağzı kapatılmış cam kavanozlarda veya toprak kaplarda saklanması gerektiğini belirtmiş. Peki nar suyu gerçek bir yaşam iksiri mi? “Bu görüşleri destekleyen bulguların tarihi çok eskilere dayanır” diyor Brunner. Hipokrat (MÖ 460370) mide rahatsızlığı çeken bir kadına günde sadece bir kez nar suyuyla hazırlanmış arpa lapası yemesini önermiş. Bergamalı tıp doktoru Galen de (129215) bu konuda şu açıklamayı yapmış: Anlaşılan kötü sıvı, midenin girişindeki, kardiya olarak adlandırılan kapağı tahriş ederek kadının mide ağrıları çekmesine ve yediklerini çıkarmasına neden olmaktaydı. (...) Arpa lapası bu yarayı kurutmuş, nar suyu da bedeni güçlendirerek, mide girişini kaplayan zarda biriken sıvının atılmasına yardımcı olmuştur. Vücudun besin olarak nara hemen hiç ihtiyacı yoktur, bu nedenle narı yiyecek değil, yalnızca tedavi edici bir madde olarak kabul etmeliyiz. HER ŞEYİ FAYDALI Geleneksel tıpta narın tüm bileşenlerinden yararlanılmış. Suyu ateş düşürmede, kök kabukları bağırsak parazitleri ve ishal, kök kabuklarıyla yapılan bir krem ise hemoroit tedavisinde kullanılmış. Çiçek tomurcukları toz haline getirilerek bronşit tedavisinde kullanılmış. Yapraklarından elde edilen macunun da yanıklara iyi geldiği ve enfeksiyonları önlediği ileri sürülmüş. Kabuğunun antikçağda hatta ortaçağda çocuk düşürme amacıyla kullanıldığı yönünde iddialar bile var. Hindistan’da bitkinin bazı bileşenleri bu amaçla bugün de hâlâ kullanılıyor. 1933’te Leningrad’da doğan ve gençlik yıllarından beri bitkilere büyük bir ilgi duyan Gregory Moiseyevich Levin kendi döneminde Sovyet Rusya’daki kozmonotlara, pilotlara ve denizaltı çalışanlarına sağlıklarını uzun süre koruyabilmeleri için nar suyu verildiğini söylemiş. Uzay gemisindeki maymunlara bile kuşburnuyla nar suyu karışımı verilmiş. Narın günümüzde ilgi odağı olmasının nedeni C vitamini değil. C vitamini oranı çok yüksek değil ancak içeriğindeki antioksidanların, polifenoller, avonoidlerin oranı yüksek... alzheImer düşmanı Brunner, “Narın yüksek tansiyon, romatizma hastalıkları, bakteri enfeksiyonları, belirli kanser türleri ve metabolizma bozukluklarının önlenmesine ve tedavisine destek olduğuna işaret eden açıklamalar giderek artıyor. İspanyol beslenme uzmanı Enrique Roche Collado ve onun görüşlerini paylaşan çok sayıda araştırmacıya göre, Alzheimer hastalarında nar tüketimi, hastalığı durdurmasa bile ilerlemesini yavaşlatıyor” diyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle