Katalog
                    Yayınlar
                
                - Anneler Günü
 - Atatürk Kitapları
 - Babalar Günü
 - Bilgisayar
 - Bilim Teknik
 - Cumhuriyet
 - Cumhuriyet 19 Mayıs
 - Cumhuriyet 23 Nisan
 - Cumhuriyet Akademi
 - Cumhuriyet Akdeniz
 - Cumhuriyet Alışveriş
 - Cumhuriyet Almanya
 - Cumhuriyet Anadolu
 - Cumhuriyet Ankara
 - Cumhuriyet Büyük Taaruz
 - Cumhuriyet Cumartesi
 - Cumhuriyet Çevre
 - Cumhuriyet Ege
 - Cumhuriyet Eğitim
 - Cumhuriyet Emlak
 - Cumhuriyet Enerji
 - Cumhuriyet Festival
 - Cumhuriyet Gezi
 - Cumhuriyet Gurme
 - Cumhuriyet Haftasonu
 - Cumhuriyet İzmir
 - Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
 - Cumhuriyet Marmara
 - Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
 - Cumhuriyet Oto
 - Cumhuriyet Özel Ekler
 - Cumhuriyet Pazar
 - Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
 - Cumhuriyet Sokak
 - Cumhuriyet Spor
 - Cumhuriyet Strateji
 - Cumhuriyet Tarım
 - Cumhuriyet Yılbaşı
 - Çerçeve Eki
 - Çocuk Kitap
 - Dergi Eki
 - Ekonomi Eki
 - Eskişehir
 - Evleniyoruz
 - Güney Dogu
 - Kitap Eki
 - Özel Ekler
 - Özel Okullar
 - Sevgililer Günü
 - Siyaset Eki
 - Sürdürülebilir yaşam
 - Turizm Eki
 - Yerel Yönetimler
 
                        Yıllar
                    
                    
                
                    Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
                    Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
                    Sayfayı Satın Almak İstiyorum
                
            
                6  5 TEMMUZ 2020  K entin içindeki küçük boş toprak alanlarda, varsa arka bahçelerimizde, apartman avlularında, boş arsalarda, hatta balkonlarımızda yenilebilen sebze/meyve, aromatik ot  lar, süs bitkileri yetiştirerek kent bahçe  si oluşturabiliriz. İstanbul’da kent bahçesi  ekenlerin sayısı az değil. Mahalle dayanış  ma ağları da bu işe emek veriyor.  Küçükçekmece’de Atakent Dayanış  ma Ağı ve mahalle sakinleri üç ay önce  ortak iki kent bahçesi oluşturdu. Doma  testen fasulyeye kadar birçok sebze ekti  ler. Daha ilk mahsul alınmadı. Bahçelerde  Türkiye’nin birçok noktasından gelen ata  HAZAL OCAK  lık tohum kullanıldı. Mahalle sakinlerin  den 63 yaşındaki Ahmet Dönmez, hedef  lerinin atalık tohum elde etmek ve mah  sulleri ihtiyaç sahiplerine dağıtmak oldu  Salgın  ğunu söylüyor. Kent bostanlarının iş ve aş ürettiğini  sürecinde gıdanın  vurguluyor. “Biz Küçükçekmece’de bostanları yaparken iş ve aş sorununa dikkat çekmek istedik. Bostanlara ‘İki deniz  önemi bir  arasında kanal olmaz, tarım olur’ diye  kez daha anlaşıldı.  rek başladık. Atalık tohum ve fide kullanıyoruz. Bunu tüm İstanbul’da yaygınlaştırmak istiyoruz. Ekini ortaklaşa yapıyo  Dünya sağlıklı gıdaya  ruz. Ürünlerimizse paylaşım ve dayanışma için. İstanbul’un birçok ilçesinde dayanışma ağları balkon ve kent bostanları yapıyor. Amacımız onurluca temiz gıda  erişimi sorgularken betonlar arasına  ya ulaşmak, sadaka kültürüne karşı üreterek paylaşmak” diyor. ELIMIZ TOPRAĞA DEĞDI BaşakşehirBayramtepe Dayanışma Ağı da kent bahçesi kurmuş. Mahalle sakinle  sıkışan  rinden 39 yaşındaki Beyhan Aktaş da ken  insanlar bir avuç nefes  tin ortak yeşil ve tarım alanlarının hızla yok olduğuna dikkat çekiyor: “Yaşadığımız mahallede Başakşe  için kent bahçeleri  hir ilçesine bağlı olan yeni adıyla Güvercintepe, lakin bizim hâlâ Bayramtepe olarak andığımız bu yer de adil olma  oluşturdu.  yan dönüşüm tehdidi ile yüz yüze. Bos  Kent bahçeleri  tanı kurduğumuz yer de Kuzey Marmara Otoyolu’nun bağlantı yolunun yapılması planlanan güzergâhta belediyenin kamu  şehirler içinde bitki  laştırma alanında kalıyor. Biz aslında burada üzerinde yaşayanın hakkını sözünü gözetmeden yapılan kentsel yıkım planla  yetiştirilmesini rına da bir gönderme yapıyoruz. Aslında  sağlayan ortak tarım  gerçekten kamuya ait olanı kamunun kullanımına açıyoruz.” Bostan, Atakent Dayanışma Ağı’ndan  alanları.  dostların, Yarımburgaz ve Bayramtepe’de Dayanışma Ağları’nın emek bileşiminden  doğmuş. Mahalledeki gençyaşlı, kadın  erkek herkes emek vermiş, bostanın kurul  masına ortak olmuş. Hayatında hiç tohu  mun toprakla buluşmasına şahit olmamış  çocukların eli değmiş toprağa. Aktaş, “Bu  açıdan da bir okul görevi gördü bu süreç.  Bir dönüme yakın atıl bir toprağı  kendi işlevine kavuşturmuş  YENI BAŞLAYANLAR IÇIN ÖNERILER:  olduk aynı zamanda. Sulama sistemi kurduk. Dayanışma usulü depo ve su motoru temin ettik. Bah  çemizin yakı  u Hangi mevsimde ne ekilir listesi yapın.  nından geçen  u Hangi tohumları nereden bulacağınızı araştırın bir dere yata  ve yerel tohum olmasına dikkat edin.  ğı var. Ora  u Mümkün olduğunca yetiştirmesi en basit olan dan bahçenin  üründen başlayın. Başarılı olduğunuzdaki mutluluk su ihtiyacı  size keyif versin.  karşılanıyor.  u Mahallenizde, semtinizde balkon bahçeciliği ya Amacımız,  panlarla tanışın. Bu süreç bilgi paylaşımı süreci. emeğiyle ge  Karşılaştığınız sorunlara daha önce çözüm bu çinen insanla  lanlar mutlaka var.  rın bulunduğu  u Balkonda sebze yetiştirmek aynı zaman her yerde ortak  da kompost demek. Mutfak atıkların  üretim yapılabile  dan kompost yapıp kendi balko  ceğini göstermek,  nunuzda kullanmayı ihmal  örnek olmak” diyor.  etmeyin.  Salgın, betona sıkışan İstanbullulara sağlıklı gıdanın önemini hatırlattı Doğaya dönüş Bayramtepe Dayanışma  İrem Tümer ArslanOkan Arslan  Atakent Dayanışma  Bayhan ailesi  Toprağa değmek 3 9yaşındaki Umut Bayhan, özel bir şirkette üst düzey yönetici. 85 arası beyaz yakalı olarak çalışıyor, arta kalan zamanlarında bahçesiyle ilgileniyor. Bayhan, kent bahçesi kurma sürecini şöyle anlatıyor: “Bu fikir aslında sağlıklı gıda arayışımızla başladı. Tabii ailemize katılan oğlumuzun da etkisi çok oldu. Sitemizin bahçesinde yaklaşık 25 metrekarelik bir alanda kendimize yetecek kadar üretim yapıyoruz. Özellikle domates, salatalık, biber ve fasulye gibi en sevdiğimiz sebzeleri kendimiz üretiyoruz. Toprağın canlılığını korumak önemli. Evden çıkan mutfak fazlalıklarını komposta çevirip toprağımızda  İrem Tümer, “Şehrin ortasında böyle büyük bahçeli bir ev bulmak bizim için büyük şans. Bahçede dut, kiraz, vişne, kayısı, ceviz, incir, ayva, armut, limon ve elma ağaçlarımız var. Bahçenin bir bölümünü bostan yaptık. Domates, biber, salatalık, taze soğan, roka, reyhan, marul, mısır, nane, karpuz, kavun ve çilek ektik. Kendi sebze meyveni büyütmek gibisi yok” diyor. gübre olarak kullanıyoruz. Bir nevi topraktan aldığımızı toprağa geri veriyoruz. Kent bahçesi bizim için doğaya dönüş demek. Doğayla ilişkimizi tekrar kurmak demek. Aynı zamanda eski yediğim domatesin, salatalığın tadını tekrar tatmak demek. İlerleyen süreçte kentlerde daha çok insanın uygulamasını istiyoruz. Bunun için Instagram’da ‘kentciftcisi’ hesabını açtık. Deneyimlerimizi aktarıyoruz. Daha çok insana örnek olup onların da önce kendi bahçelerini, sonra belki mahalle bahçelerini kurmalarını teşvik etmek istiyoruz. Çocukların ellerinin toprağa değmesini çok önemsiyoruz.”  Arkasında onca antropolojik, sosyolojik, kültürel tarih var  rasında da “halk düşmanları” ya da “karşı devrimciler” dizlerinin üstünde dikili tu  Bİ DÜNYA İNSAN  tulmuştur uzun süreler boyunca. İyi yap  Diz çökme deyip geçmeyin  mışlar. Batı’da bir zamanlar suçluların kafaları na boyunduruk geçirirlerdi. Boyun eğmeyi fiziki olarak da sağlamak için. Diz çök  me ile boyun eğdirme aynı kültürel gerek  Okuyunca güldüm gerçekten ister istemez. Siz de görmüşsünüzdür haberi. “Siyahların Hayatı Değerlidir” protestoları sırasında ırkçılık karşıtı beyazların siyahlar karşısında yaptıkları hem saygı hem de özür ifade eden “diz çökme” eylemi İngiliz askerlerine yasaklanmış. Komutanların yasak gerekçesi söz konusu eylemin “son derece politik içe  kıl aldırmıyorlar görüldüğü gibi. HAİNLERE DİZ ÇÖKERTİLİR  MUSTAFA K. ERDEMOL  çelere bağlı. Diz çökme, saygı ifadesidir de. Çin’de, hâlâ yaygındır bu. Atalarının fotoğrafları  Bu diz çökmenin arkasında kültü  önünde eğilmek gibi örneğin. Diz çökmek  rel tarih var. Şanghay’da bir sanat galerisinde oldu saygıysa, diz çökmemek de karşınızdaki kişi ya da  ğunu söylerler, bir tabloda Song Hanedanı zamanın nesnenin saygın olmadığını ifade etmek demek. Bu  da başbakanlığa denk gelen bir görevi olan üst dü nun çok çarpıcı bir örneğine 2016’da tanık olduk.  rikli olması”ymış. ULUSAL KİBİR DEDİKLERİ “Politik içerikli” olmasında ne tür bir sakınca olabilir tartışmak bile gereksiz. Son derece “politik” bir kurum olan askeriyenin bu tür tutumlara çok uzakmış gibi davranmaları yok mu? İngiliz devlet mekanizmasının “ideolojik aygıtlarından” biri olan İngiliz ordusunun komutanlarının bu eylemi yapmamaları için kalkıp birliklere emir yağdırmaları gülünç gerçekten de. Ama İngilizlerde vardır bu tür tuhaflıklar. Kısa bir süre önce de İngiltere Dışişleri Bakanı Dominik Raab ‘Siyahların Hayatı Değerlidir’ kampanyasına destek vermekle birlikte asla herhangi bir nedenden ötürü diz çökmeyeceğini açıklayarak “Sadece evleneceğim kadının ya da Kraliçe’nin karşısında diz çökerim” demişti. Arka arkaya okuyunca bu haberleri, “ulusal kibir” denen olgunun ne tuhaf hallere bürünebildiğini gördüm bir kez daha. Gülmem ondan. Tabii ki kimse kimseyi, harikulade bir eylem olduğuna sevinerek  İngiltere’den Floyd eylemlerinden. tanık olduğum “diz çökme”ye zorlayamaz. Kraliçe, günümüzde bir ülkeyi ziyaret ettiğinde bir dizi hatırlatmalar yapılır muhataplarına. O elini uzatmadan siz uzatamazsınız, önünde hafif de olsa eğilmek zorundasınız vesaire. Eh, böyle bir Kraliçe’nin askeri farklı mı olacaktı yani? Kibir, emperyal böbürlenme, ne derseniz artık, işte budur. Çin’e gönderilen ilk İngiliz elçisi George McCartney adlı diplomattı. 1793’te Çin İmparatoru Qian Long’un huzuruna çıkarıldığında diz çökmesi istenir. Ölecek gibi olmuş adam isteği duyunca. Çökmüş mü bilmiyorum ama kayıtlara girdiğine göre hayli sorun olmuş demek ki bu iki imparatorluk arasında. Üç yüz yıl geçse de İngilizler burunlarından  zey saray görevlisi Qin Hui ile eşi dizlerinin üzerinde dikilmiş vaziyette resmedilmişler. Bu Qin adlı zat dönemin (12. yüzyıl) Çininin pek bir yurtsever generali Yue Fei öldürttüğü için halk tarafından hain görülürmüş meğer. O nedenle halktan ressamlardan biri bu tabloda Qin ile eşini generalin önünde diz çöker şekilde çizmiş. Qin’i aşağılamak Yue’yi onurlandırmak için. (Qin’in eşini o tabloya koymak pek anlamsız olmuş bana sorarsanız, eşinin yaptıklarından ötürü hanımefendinin ne suçu var?) Bu tablodaki görüntü daha sonra benzeri hainlikler yapan yetkilileri ifade etmek için sık sık da kullanılmış. İşe de yaramış bu, öyle derler, kendilerinin de bir gün tarihte/sanatta bu şekilde yer alacağından çekinen yetkililer hareketlerine daha bir çekidüzen verir olmuşlar. Tabii eski Çin toplumunda diz çökme sınıfsal ayrımında göstergelerinden biriydi. Herhangi bir şikayet için gittikleri yetkilinin önünde diz çökmesi yerleşik bir tutumdu Çin yoksulu için. Saygıda ezikliğin zirvesi yani. Mao’nun ünlü Kültür Devrimi sı  KAEPERNICK’E SAYGI Hiçbir şey anlamadığım, bir kere seyredeyim deyip anında vazgeçtiğim şu amerikanfutbolu denen tuhaf sporun, sonradan çok ama çoook saygı duyduğum Colin Kaepernick adlı bir oyuncusu vardı. Bir maç sonrası söylenen ABD ulusal marşını diğer oyuncuların yaptığı gibi ya diz çökerek ya da elini kalbine koyarak değil, gidip sandalyede oturarak dinlemişti. Protesto amaçlıydı bu tavrı tabii. Sonradan neler yaptılar Kaepernick’e malum. Şimdi hem bu hem de İngiliz komutanlar ile İngiltere Dışişleri Bakanı’nın diz çökmeyi ulusal gururlarına yediremedikleri bir ortamda, ırkçılık karşıtı yüz binlerce beyazın, acılı geçmişlerinden hem ahlak, hem de insani olarak sorumlu oldukları siyahlar karşısında diz çökmelerinin ne büyük bir eylem olduğunu anlıyor kişi. Acılı toplumlar karşısında saygı ya da özür için diz çökmek, insanlığı dimdik ayakta tutar. Ben de diz çökenlerdenim. Hiç de gocunmam.   
            
    
