Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
4 15 KASIM PAZAR Yekta Kopan ve Levent Gönenç’ten Yazı ile çizginin ‘Sarmaşık’ dostluğu Havuz medyasının hazin durumu Affedilen damatlar T arih 17 Mayıs 2017. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Bu lobicilik firmasının adı ise Ballard Partners’tı. Ballard Partners, Trump yönetiminin Erdoğan’ın rejiminin İran’dan petrol satın almasına izin veren yapTrump, iki tarafın heyetle tırımları hafifletmesinden rinin de katıldığı bir öğle birkaç gün sonra 15 Kasım yemeği yiyorlar. Öğle ye 2018’de Türk hükümeti ile meğinde, Erdoğan’ın daolan sözleşmesini ise fesmadı olan dönemin Ener hetti. (Kaynak: OCCPR) ji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak ile Trump’ın damadı ve danışmanı olan Jared Kushner karşı karşıya oturtuluyor. Oturma düzeninin bir samimiyet gösteri olduğu ifaÇALIK’IN CEO’SU Geçen eylül ayında, ABD Hazinesi’ne bağlı istihbarat birimi Mali Suçları Uygulama Ağı’na (Financial Crime Enforcement desi, dönemin haberinde yer alıyor. Medyada her iki ailenin NetworkFinCEN) sunulan Şüpheli EySTATİK ENERJİ lem Bildirimi (SAR) raporde yönetimleri bir aile şirketine döndürdüğü kolarında, Çalık Holding’e bağlı Aktif nuşuluyor. ÖrBank (Aktif neğin Financial Times’ta GideYatırım Bankası) yer alon Rachman’ın mıştı. ABD makalesinde şu ifadeler yer alıÖZGE MUMCU AYBARS merkezli The Bank of New yor: “Her ikisi York Mellon de yönetimi bir (BNY Melaile işine dönüşlon) ve Bank türdü ve büyük ölçüde kendi Damatların of America, yerel düzeydamatları Jared Kushner ve Berat Albayrak’a güveniyor.” ikisi de yönetimin karar verici de yetkilendirilmiş, yani muhabir banka olarak Bugün Albayrak istifa etti, Trump’ın yeriunsurlarından uzaklaştırıldı. birlikte çalıştıkları Aktif Bank’a ni ise Biden aldair dört dedı. Kushner’in, fa SAR raTrump’ı yenilporu hazırgiye ikna etlamıştı. Yimeye çalıştığı iddia edine FinCen kayıtlarına göliyor. Kushner, babasıre Çalık Holding bünyesinnın emlak şirketi Kushner deki Aktif Bank, 6 Haziran Şirketleri’nin yönetiminde 2013 ile 1 Temmuz 2014 ve Observer Medya’nın sa arasında BNY Mellon ve hibi. 2016’da Trump baş Bank of America muhabir kanlık kampanyasında diji hesapları üzerinden toptal stratejilerin geliştirme lam 91.6 milyon dolarsine ve de yürütülmesine lık “şüpheli” para transferi destekçi olmuştu. NYT gazetesi, 13 Kasım 2019’da, Berat Albayrak, Mehmet Ali Yalçındağ ve Jared Kushner’in oluşturaktarmıştı. Damat Albayrak, 2014 yılına kadar Çalık Holding’in CEO’suydu. (Kaynak: FinCen Files, Pelin Ünker, DW.) duğu “damatlar üçlüsünün” bağımsız ya da bir arada hareket ederek Trump ile Erdoğan arasında “yeni nesil iletişim hattını” oluşturduğunu yazmıştı. Bu durum, iki liderin gayri resmi ve genellikle de perde arkasında yürüttüğü ilişkilere bir örnek olarak verilmişti. PARTNERS’IN FESHI AKLIMA TAKILDI Berat Albayrak, Instagram üzerinden pazar akşamı istifa mektubunu yayımladı. Twitter hesabı askıya alındı. Yazım hatalarıyla dolu mektup, önce hesaplarının hacklendiği iddiasıyla yayıldı, ardından ise yayılamadı. Sırtlarını dayadıkları havuz medyası bu istifayı 2017 yılında Amerika’da görmemekte direndi. İletisavcılar, TürkHollandalı şim Başkanlığı’ndan gelen bir işadamı olan Ekim “görevden af” açıklamasıAlptekin’i, Trump’ın danın sonunda medya, haberi nışmanı Mike Flynn’in, “görmeye” karar verdi. Bu Türk hükümetinden 500 da medyanın durumuna dabin dolardan fazla para ir hazin tabloyu bir defa daakıtmayı içeren plandaki ha gözümüze soktu. İstensözde rolü nedeniyle suçla meyen haber, haberden sadılar. Savcılara göre lobici yılmaz. lik planı, iki Türk bakan ta Damatların ikisi de yörafından yönetiliyordu. Lo netimin karar verici unsurbicilik belgelerine göre bu larından uzaklaştırıldı. Akbakanlar, Dışişleri Bakanı lımda bir soru: WhatsApp Çavuşoğlu ve Erdoğan’ın gruplarında konuyla ilgili damadı Berat Albayrak’tı. yazışıyorlar mıdır? EMRAH KOLUKISA Yekta Kopan ve Levent Gönenç’in imzalarını taşıyan çizgi roman “Sarmaşık” okurla buluştu. Kitapta kaybolan bir kedinin peşinden giden bir yazarın esrarengiz Yeşil Ev’in bahçesinde yaşadığı beklenmedik karşılaşmaya tanık oluyoruz. Kopan ve Gönenç ile Cumhuriyet Pazar için konuştuk. Kopan, “Zaten ‘Sarmaşık’ öyküsünü çizgi roman yapma fikri de Levent’e ait. Uzun bir zaman aldı bu cilde ulaşmamız ama sonuç ikimizin de içine sindi” diyor. “2008Martı’nda kırk yaşına girdim. Aynı yılın ağustos ayında babam da seksen yaşına girecekti. Olmadı. Ben yaşıyorum, babam öldü”. Yekta Kopan, 2009 tarihli “Bir de Baktım Yoksun” öykü kitabının ilk hikâyesi olan “Sarmaşık”ın ortaya çıkış hikâyesini böyle özetliyor. Bu özet ve daha fazlası “Sarmaşık”ın çizgi roman versiyonunun “son söz”ünde yer alıyor, meraklısı için. Can Yayınları’nın yayımladığı ilk çizgi roman “Sarmaşık” ve kitabın üzerinde iki imza var: Yekta Kopan (yazan) ve Levent Gönenç (çizen). 46 yıllık bir dostluğun Yekta ve Levent’in dostluğunun ürünü olan “Sarmaşık”, bir babayla oğlunun geç kalmış yüzleşmesi ya da yüzleşememesi üzerine. “Belki de neyle yüzleşmem gerektiğini bilmiyordum” diyor Kopan. Lafı uzatmadan Yekta ve Levent’e bağlanalım... u Senin çizgi roman/grafik roman sevdanı bilmeyen yok gibi. Yine de bir hayli geciktin sanki. Y. K.: Hiçbir zaman metinlerin ya da bir öykünün resimlenmesinden yana olmadım. Çizgi, eldeki metni yeni bir sanatsal forma dönüştürmeli. Bu sanatsal formlarda da beni en çok heyecanlandıran çizgi roman elbette. Levent’le bunu yıllardır istiyoruz. Neredeyse bir ömür... Onun kendini hazır hissetmesi ve anlatı dilini kurması gerekiyordu önce. L. G.: Bu uzun zaman dilimi içerisinde, inişlerle çıkışlarla, kimi zaman yoğunlaşarak, kimi zaman nadasa bırakarak bu fikri yedekte tuttuk. Masaya oturup çizgi romanı tamamlamam ise son bir yılın işi. Sarmaşık, çizgi romana uyarlanması zor bir metin. Duygusal olarak çok yoğun ancak mekân ve aksiyon olarak sınırlı. Bu dezavantajı avantaja çevirmek için yeni bir görsel dil kurmam gerekiyordu. Sanırım bu altıyedi yıllık süre bunları düşünerek ve çizgi roman tekniğine dair kendimce keşifler Yekta Kopan yaparak geçti. Çizgi romana dair bilgi biriktirmenin en iyi yolu, ustaları izlemek ve neyi nasıl yaptıklarını etüt etmek bence. Bu süreçte, okuduğum her çizgi romana eleştirel gözle bakmaya, notlar almaya, izlediklerimden yola çıkarak denemeler yapmaya gayret ettim. Bu anlamda Sarmaşık’ın bir “okul” olduğunu söyleyebilirim. LEVENT’İN SÜRÜKLEDİĞİ BİR YOLCULUK u “Sarmaşık”ın yaratım sürecinde nasıl çalıştınız? Y. K.: İlkokul birinci sınıftan beri arkadaşız. Benim İstanbul’a taşınmamdan sonra araya kilometreler girse de paylaşımlarımız, sohbetlerimiz ve birlikte üretme arzumuz hep aynı seviyede kaldı. “Sarmaşık” aslında tümüyle Levent’in sürüklediği bir yolculuk oldu. “Bir de Baktım Yoksun” yayımlandığında hem kitap hem de bu öykü üstüne çok konuşmuştuk. Levent, bu öyküden bir çizgi roman yapmaya karar verdiğinde, sohbetler devam etti. Ama dedim ya, önemli olan onun anlatı dilini ve görsel dünyayı kurmasıydı. Levent, metne sadık kalmak konusunda kararlı davrandı. u Bir yazarın ve bir çizerin ortak bir üretimi olan çizgi roman yaratımında son sözü kim söyler? L. G.: Yazı çizgiye, çizgi yazıya üstünlük taslamadan, hangi hikâyeyi anlatmak için yola çıkmışlarsa onu en iyi şekilde anlatmak üzere bir araya geliyorlar. Yekta’yla bizim dostluğumuz da tam böyle; birbirini geliştiren, birbirini besleyen bir dostluk. Böyle bakınca şunu görüyorum; çizgi roman bizim için en uygun formatmış. “Yazıçizgi kardeşliği” dolayısıyla. “Sarmaşık”ta da son sözü söyleyen biri yok kısacası; sözün payına düşen kısmını söyleyen bir yazar ve bir çizer var. SIYAH BEYAZ ÇÜNKÜ u “Sarmaşık”ın siyah beyaz olması sizin fikriniz miydi ve buna nasıl karar verdiniz? L. G.: Ben çizgi romanda ya da karikatürde ancak görsel anlatıya katkısı olacaksa renk kullanılmasından yanayım. Çizerlik hünerini göstermek veya sadece “şık” dursun, ilgi çeksin diye renk kullanmak bence gereksiz. Tan Oral’ın bir karikatürü aklıma geliyor; bir adam duvara kırmızı boyayla yeşil yazıyor. Tam olarak böyle olmayabilir ama karikatürün ana fikri bu. Şimdi, bu karikatürde renk kullanılmadığı takdirde karikatür esprisini tümüyle kaybeder. Ben çizgi romanda renge böyle bakıyorum. Renk kötü anlatılmış bir hikâyeyi iyi yapmaz, iyi anlatılmışı bir hikayeye de bir şey katmaz. Nice güzel siyahbeyaz çizgi roman var; Marjane Satrapi’nin Persepolis’i mesela. Hem öykünün karanlık atmosferi, hem de anlatılan hikayenin sislipuslu havası “Sarmaşık”ın siyahbeyaz olması gerektiğini fısıldadı kulağıma. Levent Gönenç 20 YILIN EN GÜZEL HEDİYESİ BU KİTAP u Türkiye’de çizgi romana yeterince ilgi var mı sence? Y. K.: Türkiye’de çizgi roman ya da grafik roman belli alanlara, anlayışlara sıkıştırılmış durumda. Güçlü yayınevlerinin duruşlarını, çizerlerin telif haklarını falan tartışmaya açmak gerekiyor. Düşünsene bu ülkede İlban Ertem, Ersin Karabulut, Kutlukhan M. Perker, Suat Gönülay, Kenan Yarar gibi çok önemli çizerler var. Hepsi dünya çapında olabilecek isimler. Rahmetli Galip Tekin’i de anmak isterim. u Bu yıl ilk öykü kitabın “Fildişi Karası”nın yayıMlanışının 20. yılı... Neler hissediyorsun? Y. K.: Can Yayınları’nın Galatasaray’daki binasından ilk girdiğim günü çok net hatırlıyorum. “Sarmaşık” için binaya gittiğimde bütün Can Yayınları ailesiyle duygu dolu anlar yaşadık. Dile kolay, yirmi yıl... Yıllara, sıfatlara falan takılan biri değilim. Ama o gün, yirmi yılı şöyle bir düşündüm. “Sarmaşık” bu geçen yılların en güzel hediyesi oldu bana.