Katalog
                    Yayınlar
                
                - Anneler Günü
 - Atatürk Kitapları
 - Babalar Günü
 - Bilgisayar
 - Bilim Teknik
 - Cumhuriyet
 - Cumhuriyet 19 Mayıs
 - Cumhuriyet 23 Nisan
 - Cumhuriyet Akademi
 - Cumhuriyet Akdeniz
 - Cumhuriyet Alışveriş
 - Cumhuriyet Almanya
 - Cumhuriyet Anadolu
 - Cumhuriyet Ankara
 - Cumhuriyet Büyük Taaruz
 - Cumhuriyet Cumartesi
 - Cumhuriyet Çevre
 - Cumhuriyet Ege
 - Cumhuriyet Eğitim
 - Cumhuriyet Emlak
 - Cumhuriyet Enerji
 - Cumhuriyet Festival
 - Cumhuriyet Gezi
 - Cumhuriyet Gurme
 - Cumhuriyet Haftasonu
 - Cumhuriyet İzmir
 - Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
 - Cumhuriyet Marmara
 - Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
 - Cumhuriyet Oto
 - Cumhuriyet Özel Ekler
 - Cumhuriyet Pazar
 - Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
 - Cumhuriyet Sokak
 - Cumhuriyet Spor
 - Cumhuriyet Strateji
 - Cumhuriyet Tarım
 - Cumhuriyet Yılbaşı
 - Çerçeve Eki
 - Çocuk Kitap
 - Dergi Eki
 - Ekonomi Eki
 - Eskişehir
 - Evleniyoruz
 - Güney Dogu
 - Kitap Eki
 - Özel Ekler
 - Özel Okullar
 - Sevgililer Günü
 - Siyaset Eki
 - Sürdürülebilir yaşam
 - Turizm Eki
 - Yerel Yönetimler
 
                        Yıllar
                    
                    
                
                    Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
                    Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
                    Sayfayı Satın Almak İstiyorum
                
            
                22 EYLÜL 2019  3  Çocuğun sorumluluğu, unutmayın... Yine mi ödev!   u Çocuğun kitap oku  ma alışkanlığı da gelişti  rilmelidir.  u Ödevini yapmıyorsa,  davranışına kaynaklık eden  OcdyömdmyuadaeaeeBğpnegkmyvu”siiazen,riedpsmakayitsınye,nlieomnmneynmreeuaeaeieplmysnbdekımosaerlÇkmylreguegbaaub!bosrelaea ypluudiucrlrllnımaneağeaeundrkyrrukuğcaöııeeai.anuamdkydnzçbAneaoatdılaıoadveblmreökbdzrrauğdçt,tiaaıa,ılai,üe“şşelröpenevnmlö,tladtievıeikdçşşdnaeoüeiaıivrv.ldkıokan.ytunMÇaasneurpEvoventaFmcıllbşeezuamgirrktkdemlau(aebçiylyesramaeuögtztsreöeud.ekVırmndezsıhei,edvmzerivlaiçzuilke,ndnheiöğsdnlğccdsaineaauiilreuuuSğre)ğ?nevimdıııtsynknkpÖSAeibaıaııisngoşlkliidviıeilılyerk?yeaiyeyublöşoovroiemusin?şlriçrboelmn e?lmimlijilunlieisekladykumuücyea,skeera pidüenkşçaaçirçdkommeladlimkçcleuşaiıluaer?şraeyitumrnimabmiemaeilıi:  Okulları Ulus Kampusu Psikolojik Danışma ve Rehberlik Bölüm Başkanı Gülfidan Kement Nikbay’a ödevin doğru ve yanlış tutumları sorduk.   YAPIN!  u Ödevin neden yapılması gerektiğiyle ilgili ailecek konuşun. u Çocuğunuzla uzlaşmacı, sabırlı bir  Ödev sorumluluğu  Ödev sorumluluğu kazanan öğrencinin, okul dışındaki zamanında da öğrenme merakının geliştiği gözlenmiştir. Sorumluluk alan çocuk bağımsız hareket etmeyi, zamanı planlamayı, problem çözme becerisini öğrenir. Çocuğunun ödevini anne baba asla yapmamalıdır. Bu yaklaşım çocukta, nasıl olsa birileri benim işimi yapıyor, düşüncesinin gelişmesine neden olur. Çocukla ödev konusunda çatışmak, sürekli yapılmayan ödevleri eleştirmek; sadece anne, baba, çocuk arasındaki ilişkinin bozulmasına ve çocuğun okuluyla ve öğretmeniyle ilgili olumsuz algı geliştirmesine neden olur. Önce ödev yapmama nedenleri tespit edilmeli. Sonra, bir yandan bu nedenlerin ortadan kaldı  yaklaşımla iletişim kurun. u Ona öğüt vermek yerine, bu sorum luluğu alması konusunda onu ikna edin. u Çocuğun masa düzenini sağlama sına yardımcı olun. Masasında cihazların (bilgisayar, televizyon, cep telefonu, oyun konsolu vb. olmaması için uzlaşın. u Ders araç gereçlerinin masada olmasını sağlayın, masaya oturduktan sonra materyallerini aramak için tekrar kalkması çalışma süresinin uzamasına neden olur. u Çocuğunuza eğlence ve oyun zamanı ayırmanın önemini unutmayın. Bu zamanı iyi planladığınızda çocuk ödev konusunda motive olur. u Çalışma zamanını birlikte planlayın, molalara çocuğun karar vermesini destekleyin.  u Yapmış olduğu ödevi kontrol edin, geliştirmesi için neler yapabilir çocuğun  rılması için diğer yandan da çocukla kü fikirlerini alın.  çük adımlarla anlaşmalar yaparak ödevi  u Ödevini bitirdiği için asla ödül ver  ni yapması için çalışılmalıdır.  meyin.  Çocuk okuldan eve geldiğinde: “Bu  u Mükemmelliyetçi bir yaklaşım ser  gün ödevin ne” gibi sorular yerine, “Gü gilemeyin; yaptığı ödevi eleştirmek sa  nün nasıl geçti?” gibi mesajlarla çocuğu dece çocuğun yetersizsin mesajıyla kar  karşılamak olumlu etki yaratır.  şılaşmasına neden olur.  nasıl davranmalı?  u Okul çağı çocuğuna yaş düzeyine uygun sorumluluklar verilmelidir.  u Çocuğun öğrenme merakını geliştirici sorgulayıcı sorular sorabilirsiniz.  YAPMAYIN!  u Çocuğun ödevini yapmayın.  u Ödevini erken bitirdiği için kızmayın. u Ödev yapmak istemediğinde çocukla çatışmayın.  sibel bahçetepe “Çok çalışmak gerekiyor. Tüm kız çocuklarına ve gençlere örnek olmak isterim. Özellikle göçmen kız çocukları ile ilgileniyorum. Onlara rol model olmaya çalışıyorum.”  Alman Tıp Ödülü alan Dr. Dilek Gürsoy: Kız çocukları yılmayın çok çalışın  Babası kalp hastasıydı  Dilek Gürsoy  B abasını 1987 yılın  da, henüz 10 ya  şındayken kalp kapakçığı problemi nedeniyle kaybeden Gürsoy, “Belki basit bir kalp masajıy  Yapay kalp alanındaki çalışmalarıyla tanınan ve Alman Tıp Ödülü’nü kazanan cerrah Dr. Dilek Gürsoy (42), kız çocuklarının eğitimi için de mücadele eden, hayatını kalp hastalık  la kurtulabilirdi...  larını önlemeye adamış bir doktor. Özellik  Ama onu kaybet  le de göçmen kız çocuklarına rol model ve  tik. Tıp okumak  destek olmak için mücadele ediyor. “Hedefe  istememde, baba  ulaşmak için öncelikle çok çalışmak ve azim  mın 41 yaşında  gerekiyor. Adım Dilek Gürsoy diye buralara  yaşamını yitirme  gelmedim, çok çalıştım...” diyor.  si de rol oynamıştır ama benim için asıl motivasyon kaynağı insanlara yardım etme isteğim oldu. Babam vefat etmeden önce de doktor olmak istiyordum. Şimdi daha çok hayat kurtarmak  Gürsoy, Ordu Aybastılı bir işçi ailesinin iki çocuğundan biri. Ailesi 1960 yılında Almanya’ya göç etti. O, Almanya’da dünyaya geldi. Babasını kaybettiğinde 10 yaşındaydı. Düsseldorf Tıp Fakültesi’ni bitirdi. Duisburg’da çalışırken kalp cerrahı oldu. 2012 yılında, yapay bir kalbi implante eden Avrupa’da ilk kadın cerrahtı. Kablolar ve harici güç kaynakları olmadan yeni tip bir yapay kalp geliştirmek için Reiner Körfer ile çalıştı. Konferanslara konuşmacı olarak katıldı.  adına kalp hasta  Sürpriz oldu ama motive etti  lıkları üzerine çalışıyorum. Ama  Berlin’deki Victress kuruluşunun, 2005 yılından bu yana her yıl, toplumda başarılı ve ön  cım yapay kalp  der konumunda olan kadınlara verdiği “Victress  merkezi kurmak”  Ödülü”ne layık görüldü. Son olarak geçen gün  diyor.  lerde Almanya, Avusturya ve İsviçre’de tıp ala  nında başarılı çalışmalar yapan hekimlere ve tıb  bi kuruluşlara verilen German Medical Award’ı  (Alman Tıp Ödülü) kazandı. Ödül töreni  18 Kasım’da Düsseldorf’ta yapılacak.  Gürsoy ile son ödülünü  GÖÇMEN Kız  ve yapay kalp çalışmalarını konuştuk.  çocukları İÇİN “Bu ödül bana biraz sürpriz oldu. Yapay  kalp ameliyatları ça  lışmalarım nedeniyle bu ödül verildi ama bana gelecekteki çalışmalarım için motivasyon oldu” diyor. Organ bağışının büyük bir problem ve tüm dünyanın sorunu olduğunun altını çiziyor: “Ne yazık ki insanlar organ nakli konusunda henüz tam bilinçlenmiş değil. Özellikle kalp nakli konusunda büyük sıkıntılar yaşanıyor. Çünkü bağışçıların sayıları yeterli değil. Bağışçı bulunamadığı için çok sayıda insan yaşamını yitiriyor. İşte bu noktada yapay kalp büyük önem kazanıyor. Organ bağışına alternatif bulmak için çalışıyoruz. Kadın cerrah olarak çalışmalarım önemseniyor. Yeni yapay kalp üretmek için laboratuvardayım... Dünyada şu an kullanılan yalnızca bir yapay kalp var. 2030 yıl önce kullanılan yapay kalpler kullanılıyor...” Amacı yapay kalp merkezi Dünyada yapay kalp çalışmalarına 1960’larda başlandığını, ancak büyük bir ilerleme kaydedilmediğini anlatan Gürsoy, “2019 yılındayız ve hâlâ yapay kalple ilgili neredeyse 4050 yılık bir teknolojiyi kullanıyoruz. Ben 2012 yılında kadın cerrah olarak ilk yapay kalp nakli gerçekleştirmiştim. Aradan bunca zaman geçti ve hâlâ aynı yapay kalpleri takmaya devam ediyoruz. Hiçbir yenilik yapılmadı. Şu anda kullanılan yapay kalp kablo ile enerjiyi vücudun dışından alıyor. Ayrıca sesli çalışıyor. Hem kablolu hem de sesli olması nedeniyle çok kullanışlı değil. Hastalar yanlarında sürekli bir akü taşımak zorundalar. Üzerinde çalıştığımız sistem ise kabloyu ortadan kaldırıyor, rahatsız edici ses de olmayacak. Bütün bu çalışmalarımızı yaşama geçirebilmek için başlı başına bir yapay kalp merkezi kurulmasında yarar var. Amacım bunu gerçekleştirmek, çalışmalarımı buna adadım” diyor.  Gürsoy, kız çocuklarının eğitimini çok önemsiyor: “İstenilen her şey için  öncelikle çok çalışmak ve azim gerekiyor. Adım Dilek Gürsoy diye buralara gelmedim, çok çalıştım, şansım da yaver gitti. Benim gibi böyle yerlere gelen kişilerin görevi de gele  Yılda 300 bin kişi  cek nesilleri desteklemek. Kız çocuklarına ve kız öğrencilerimize destek olmaya çalışıyorum. Özellikle göçmen kız çocukları ile ilgileniyorum. On  kalp krizi geçiriyor  lara rol model olmaya çalışıyorum. Bir kadın ola  rak kendinize hedef koyunca biraz zorlanabiliyorsunuz. Ama yılmamak gerek, asla boyun bükmemek gerek kimseye... Başarı mutlaka geliyor.  K alp ve damar hastalıkları genel olarak, koroner kalp hastalıkla  Ben şu an yapay kalp merkezine odakladım. Sos rı, kalp kapağı hastalıkları,  yal faaliyetlerime de ara vermedim. Pek çok yer doğumsal kalp hastalıkla  de konuşmalar yapıyorum. Panellere çağırılıyo rı, büyük damarlarda görü  rum. Yalnız tıp alanında değil, dijital platform len anevrizma, yırtılma ve  ların konferanslarına da konuşmacı olarak  daralma olarak sıralanıyor.  katılıyorum, göçmen çocuklarla ilgili toplan Koroner kalp hastalığı ise en  tılara da... Göçmen çocuklarına ‘benim ailem de buraya göçmen olarak geldi, ben başardım, siz de uyum sağlarsanız ba şarılı olursunuz’ mesajı vermek isti  sık karşılaşılan kalp hastalıkları arasında yer alıyor. Kalbi besleyen koroner damarlardaki daralma ve tıkanmalarla ken  yorum. Yapay kalbin yolculuğu  dini gösteren koroner kalp has  nun nereye geldiğini, bu konu  talıkları, tüm gelişmiş ülkelerde ol  da ilerleme olmadığını an  duğu gibi ülkemizde de ölüm neden  latıyorum...”  leri içinde ilk sırayı alıyor. Son 25 yıl  ması, giderek bozulan diyet alışkanlıkları, Akdeniz diyeti yerine hayvansal yağ veya doymuş yağlardan zengin yemek çeşitlerinin tercih edilmesi, hızlı kentleşmenin ve teknolojinin getirdiği fiziksel hareketsizlik ve stres gibi faktörlerin de bu süreçte etkili olduğu belirtiliyor. Ülkemizde yaklaşık 1,5 milyon kalp hastası olduğu tahmin ediliyor. Yılda yaklaşık 300 bin kişi kalp krizi geçirirken; bunların ne yazık ki 100 bini aşkını ölümle sonuçlanıyor. Bu olimpiyat stadını 2 kez dolduracak sayı anlamına geliyor. Kalp yetmezliği olan, ileri devre kalp hastalığı olanların tedavisinde ise kalp nakli oldukça önemli. Son rakamlara göre ülkemizde kalp nakli bekleyen kişi sayısının 800 ile bin kadar oldu  da ise koroner kalp hastalıklarında hız ğu ve bu rakama yeni hastaların eklendi  lı artış görülüyor. Sigara tüketiminin art ğini kaydediliyor.   
            
    
