Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
11 AĞUSTOS 2019 7 ‘Hata yapmaya u Trombon, klavye ve synth gibi enstrümanlara ses veriyorsun, ayrıca vokal de yapıyorsun. Profesyonel olarak müziğin bu kadar çeşitli alanlarında yer almanın sebebi nedir? Müziğe, sanat disiplinlerine, hatta geri kalan bütün disiplinlere de bütüncül bir yerden bakmaya çalışmayı; aralarındaki doğal ilişkileri keşfetmeyi seviyorum. Daha çok profesyonel olmak ve önüne koyulan notayı en iyi şekilde çalmak ile ilgili kişisel bir derdim vardı. Ben en iyi olmak değil, kendim gibi olmayı ve yaratıcı olabileceğim alanlar yaratmayı arıyordum. Özgürce hareket etmek için çocuk gibi basit yaklaşmak gerekiyor, bir taraftan enstrümanına hâkim olmak için binlerce şey okuyup kendini teknik anlamda geliştiriyorsun. Hata yapmaya cesaret edip, emek verip, denize attığın her şey bir gün karşına balıklar, sualtı ağaçları gibi türlü türlü güzellikler, fırsatlar olarak çıkıyor. Ektiklerimi cesaret Müzikal yolculuğuna şu sıralar Cava Grande ve Brek ile devam eden Hazal Döleneken, solo albüm hazırlığında. Hayalim oyun alanı... topluyorum sanırım. u Yeni medya içerikli, interaktif yerleştirmelerle, ulusal ve uluslararası sanat organizasyonlarında yer aldın. Bu çalışmalarından da bahseder misin? Yeni medya adı gibi yeni; bilimin, rakamların, hayal gücünün, teknolojinin, metafiziğin, sanatın ve insan faktörünün bir arada durduğu bir alan. DECOL sanat kooperatifini; Ahmet Said Kaplan, Cihan Çankaya ve Mert Uzbaşlı ile beraber kurduk. Digilogue’un düzenlediği Alt City İstanbul Residency’e kabul edildim... Şimdi Talin Büyükkürkciyan ve Tolga Tüzün ile doğaçlama bir performans hazırlıyoruz. CESUR BİR YER ARIYORUM u Şu sıralar solo bir albüm hazırlığındasın. Bizleri nasıl bir albüm bekliyor? Evet kendimi bildim bileli hayalini kurduğum şey kendi oyun alanımı yaratmaktı. 2009 yılında bir albüm kapağı çizdim. Bir sürü şey biriktirdim. Disiplinlerarası, bir taraftan hayatta etkilendiğim müzikler kadar basit, öte yandan denemekten korkmayacağım kadar cesur, hiçbir şey olmak zorunda olmayan, dönüşebilen bir yer arıyorum. Elektronikleri ve akustik enstrümanları içeren; benim vokal yapıyor ve muhtemelen bazı enstrümanlar çalıyor olduğum bir proje olacak. DAVET MUTLU ETTİ u Bu sene İstanbul Bienali’nde de bir işin yer alacak değil mi? Benim için çok heyecanlı bir olay. İstanbul Bienali “Bir Buçuk Kollektif”in düzenlediği kamusal alan projesi kapsamında bir performans gerçekleştireceğim. Kendi işimi tasarlıyorum; detay veremiyorum ama 28 Eylül saat 13.00’te Haliç Tersanesi’nde sergileyeceğimi söyleyebilirim. İstanbul Bienali’nin bende geçmişten gelen önemli bir yeri var; davet edilmiş olmaktan ve içinde yer almaktan dolayı çok mutluyum. etmek lazım’emenstrüman hem kompozisyon anlamında kendini is Hpatlamış bir isim Hazal Dölene ken. Sadece müzikle değil sanatın pek çok alanıyla ilgili. Bu sene İstanbul Bienali için de bir iş tasarlayacak. Döleneken ile Deniz Ülkütekin ne eğitim aldım. 2017’de, MIAM bestecilik bölümüne burslu kabul edildim, yüksek lisansımı bitirmek üzereyim. u Cava Grande ile İstanbul Caz Festivali’nde sahne aldınız. Gruptan ve gruba nasıl dahil olduğundan söz eder misin? Tan Tunçağ benim Portec sanat yolculuğu hakkında ko ho zamanlarından beri seve nuştuk. rek takip ettiğim bir müzisyen. Bir gün u Bize kendini kısaca tanıtabilir misin? “Cava Grande’de trombon ve synth çalmak ister misin” diye sordu. Ben çok Ailem müzik ve sanatla ilgili insanlardı. heyecanlandım ve kabul ettim. İlk kon Yedi yaşımdayken çocuk korosunday serlerimizden biri Tan, ben ve Yağız dım. Konserlerde sololar söylerdim. Nevzat İpek ile beraber çaldığımız, gör Carmen Operası’nda sözleşmeli sanatçı selleri Miray Kurtuluş’un yaptığı Sonar olarak iki sene opera temsillerinde Festivali’ydi ve harika geçti. O zaman çalıştım. Ortaokulda 9 Eylül Devlet dan beri de beraber çalmaya devam edi Konservatuvarı’nda piyano kursiyeri yoruz. Cava Grande elektronik müzik oldum ve aynı konservatuvarın trombon projesi olmasının yanında, akustik ens bölümünde liseden trümanları ve uçucu mezun oldum. 2010’da melankolik yapısıy Amsterdam Konserva la etkileyici bir proje. tuvarı ve Lahey Krali Özellikle bu seneki yet Konservatuvarı’nda caz festivali harikay trombon bölümlerinde dı mesela. okudum. Bu sırada caz ve yeni müzik yaklaşımları üzerine çok fazla şey öğrendim ve çok heyecanladım. Aynı dönemde beste yapmaya başladım. GRANDE u Aynı zamanda Brek isimli bir grupta da yer alıyorsun... Brek bestelerin Berk Sivrikaya’ya ait olduğu solo bir proje. Brek kendi karanlığı ve aydınlığıyla etkileyici dalga geçmeyi bece u Hollanda’dan geri rebilen synth ağırlık dönünce ne yaptın? lı bir müzik. Grupta; Hayatımı değiştirme Deniz Braderin, Ya kararı aldım. Klasik ğız Nevzat İpek ve trombon okumayı Dehan Kılınçarslan bıraktım, Bilgi Üniver ile beraber çalıyoruz. sitesi müzik bölümüne Hepsi, beraber müzik birincilikle kabul yapmaktan çok heye edildim. Enstrüman canlandığım çok ya tasyon, performans ve kın arkadaşlarım, suç prodüksiyon üzeri ortaklarım. Bakkal Teoman Abi... 4 yaşlarındaydım. Annem Adalet Bakanlığı’nda bir iş için Ankara’ya gitmiş ve dönüşte bana mavi bir tren getirmişti ki bu benim ilk trenim 3di. Üç vagonlu ve bir lokomotifli bir tren. Biraz fazla oyuncak görünümlüydü. O sert mizaçlı, böyle çocuklara sevgi falan dönemin ünlü bir kara oyuncak treni var hissettirmeyen bir adam. Ben tabii Meh dı ki ben onu bekliyordum aslında, ama met Efendi’den tırsma durumlarındayım tabii ki buna da şükürdü. ve pek de hoşlanmıyorum. Teoman Abi Trenin raylarını falan taktık, çalıştır de o zaman 2025 yaşlarında süper bir dık, başladı dönmeye. Çuf çuf çuf gidi abi. Çocukla sohbeti bilen, güler yüzlü, yor diyeceğim de öyle bir ses de çıkmı iyi yürekli bir genç. Teoman Abi’yi de yor. “Djııızzzzz” diye sabit dönüp duru pek seviyorum. yor. Ben de ağzımla çuf çuf çuf çuf falan diyorum. Aslında bir halta benzeteme DOKUNDU VE ÇALIŞTIRDI... dim ben bu aleti, ama trense tren işte ar Neyse... Aldım treni indim Teoman tislik yapmayacaksın 34 yaşında. Hem Ankara’ya o zaman Mavi Tren gidermiş, ondan mavi almış annem. Bir mantığı var yani. Abi’ye. “Toooman abi, trenim bozuldu” dedim. “Aaa Alperciğim, geçmiş olsun, ver bakayım bir” dedi. Aldı, şöyle bir baktı, azıcık evirdi çevirdi, “Hah bak burada temassızlık var. Dur şunu biraz bas GÖTÜR BAKKAL ABİNE tırayım, çalışır bu” dedi. Oradaki dan Neyse, ben bu dik açma kapama nu seyredip duru anahtarının ilet yorum. O zaman ken yerini bastır anladım aslında dı ve tren gerçek öküzleri. Tren dö ten çalıştı. Çok se nüyor, ben bakı vindim. yorum falan. Ak Teoman Abi, lımda tek soru; bu mu o kadar bekledi bir kez daha iyi yüreğini bir çocuğa kar ğim tren. Zaten sonunda izleye izleye tre şı sergilemiş ve onu sevindirmişti. Treni ni bozmayı başardım. Çalışmaz oldu. O aldım, eve gittim ve belki de iki kez daha gereksiz şey öyle bir kıymete bindi ki gö raylarda çevirdikten sonra kaldırdım bir zümde. Bildiğin kör öldü, badem gözlü daha oynamamak üzere. Ve şimdi me oldu. Hemen tren tamir edilsin operasyo rak ediyorum Teoman Abi ne yapıyordur nu gereği anırarak ağlama taktiğine baş acaba? İşte biz çocukken ne Ensar vardı vurdum ki çok çabuk sonuç verdi. An ne de bugünkü gibi sapkınlar. Biz 34 ya nem, “Al götür bakkal Teoman Abi’ne. O şındayken bakkal Teoman Abi’ye ya da anlar, yapar belki” dedi. ters bir adam olsa da Mehmet Efendi’ye Lüleburgaz’da yaşadığımız yerde bize hem de tek başımıza güvenle gider, se yakın iki bakkal vardı. Biri Teoman Abi, vinçle, mutlulukla, sevgiyle dönerdik. öbürü Mehmet Efendi. Mehmet Efendi Güzel günlerdi, hem de çok güzel. 11 AĞUSTOS 2019 SAYI: 1535 pazar.dergi@cumhuriyet.com.tr İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ALEV COŞKUN Genel Yayın Yönetmeni Aykut KüçükkayA Sorumlu Müdür OLCAY BÜYÜKTAŞ AKÇA n Yayın Koordinatörü hilal köse ÖZTÜRK n Görsel Yönetmen münevver oskay n Editör deniz ülkütekin n Sayfa Tasarım İLKNUR FİLİZ n Reklam Genel Müdürü Ayla Atamer Törün Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/ İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 6 eposta: posta@ cumhuriyet.com.tr Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: reklam@cumhuriyet.com.tr Baskı: İleri Basım Mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş. Yenibosna Mah. 29 Ekim Cad. No:11A/41 Bahçelievler İstanbul Dağıtım: Turkuvaz Dağıtım Pazarlama A.Ş. Yaygın süreli yayın